Phoenix ! ~ Harry Potter Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaEski ParşömenLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Tesadüf?

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Nikola Aleksei

Nikola Aleksei


Mesaj Sayısı : 5
Kayıt tarihi : 04/01/10

Tesadüf? Empty
MesajKonu: Tesadüf?   Tesadüf? Icon_minitimePtsi Ocak 04, 2010 10:20 pm

Sessizliğine özen gösterdiği bir kaç ufak adım. Ardından büyük bir ağacın arkasına geçti ve derin, kuşkulu bir nefes aldı...

Aslına bakılırsa bu gün oldukça ilginç başlamıştı. Kısaca bahsetmek isterim; "Bir kaç ufak veletle gün boyunca yapacak daha işler ararken sonunda yolumuz Yasak Orman'a kadar düşmüştü. Kimilerine göre yasak olan o ilimleri öğrenmek için -en azından bir kaç numara- bu fikri ortaya atan sersemin garip bir dostuyla tanışacaktık. Neden Yasak Ormanda buluşmak istediğinden işgillensem de, garip büyüler için bu tehlikeye girmeyi göze almıştım işte. İşin ilginç yanı şu an ikisi de ortalıkta görünmüyor ve gerçekten korktuğumu hissedebiliyorum."

Kadim ağacın, kuru gövdesine yasladığı nemli parmaklarını yavaşça ovaladı. Açık renk, yetenekli bir terzinin elinden çıktığı belli olan ceketine ısınmak için sarınmıştı. Neyse ki çıkmadan önce uzun bir pardösü ve atkı giymeyi akıl etmişti. Arkadaşına lanetler okuyarak onu aramaya biraz ara verdi. Sersem çocuk, bir anda başka bir yöne sapmış hemen ardından da gözden kaybolmuştu. Griye çalan mavi gözlerini birbirine amaçsızca geçmiş yüksek dallara kaldırdı. Kapkaranlıktı ve canı iyice sıkılmıştı. Of'layarak yere oturdu, onu bulamayacağını anlamıştı artık ve dönse iyi olurdu. Nasılsa o pek maharetli arkadaşı onu korurdu ama ya kendisi? Karşısına şimdi hibritin teki çıksa ne yapabilirdi ki?

Sarı saçlarını dağılacak şekilde karıştırıp sıkıtıyla ağacın çevresinde volta attı. Onu bırakıp giderse ve bir kaç gün sonra başına bir iş geldiğini öğrenirse bu vicda nazabıyla yaşayamacağını bildiğinden doğruldu. Kaşları istemsizce bu güç kararın tesiriyle çatılmış, asasını eline tetikte ki bir avcı gibi çıkartarak bir süre daha onu aramak için ağacın kenarından ormanın derinliklerine baktı. Şu an geçrekten çaresiz hissettiği için, en kötü ihtimal bir vampirle karşılaşma ihtimalini düşünüp asasının ucunda güçlü bir ateşin belirmesini sağlayacak büyü sözcüklerini fısıldadı, şairane aksanıyla. Ve işte, bir süre yürüdükten sonra sadece karanlık bir siluet çarpmıştı gözüne. Neşeyle yüzü aydınlandı. Bir öğrenci, dahası Hufflepuff atkısı takan bir öğrenci görünce korkusunu çoktan unutup ona yaklaştı ve o olduğundan emin olmak için elini omzuna ürkekçe yerleştirip başını yüzüne doğru eğdi. `Ben de seni kaybettiğimi sandım, arkadaşını bulabildin mi?´
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Damién Guîllermo

Damién Guîllermo


Mesaj Sayısı : 24
Sihirsel Soy : Safkan.
Kayıt tarihi : 01/01/10

Tesadüf? Empty
MesajKonu: Geri: Tesadüf?   Tesadüf? Icon_minitimeSalı Ocak 05, 2010 5:08 pm

Akşamın soğuk rüzgârı, camdan içeriye girip doğruca koltuğa yığılmış genç adama geliyordu. Her yüksek seste gözleri daha da aralanan genç adamın gözleri sonunda açılmıştı. Birkaç şişe ateş viskisinden sonra koltukta yığılmasını engelleyecek bir çare bulamamıştı henüz. Gözlerini, birkaç saat önceden kalma ağzı açık şişelere çevirdi. Hiçbir şey ellemek istemiyordu. Masanın üzerinde kayıtsızca duran asayı sıkıca kavrayarak üzeri kirlenmiş masaya çevirdi ve birkaç saniye içinde asasının ucundan fırlayan saydam büyü masaya ulaştığında üzerinde ki her şeyi düzenletip, temizlemişti. Elinde ki asayı sert bir şekilde cüppesinin içine yerleştirdikten sonra bakışlarını dışarıya çevirdi tekrar. Zalim karanlığın içinden beliren yoğun sis, gölü görmesini engelliyordu. Yoğun sisin sadece okula etki ettiğini düşünmeye başlamıştı. Geçen gün ki sıcak havalar yağmurun habercisi durumuna gelmişti sanki. Gökyüzünde ki yıldızlar görünmüyordu, pencerenin birkaç santim ötesi bile görünmüyordu neredeyse Saatine baktığında epey geciktiğini fark etti. Biraz da olsa içeriye sızan sis, her seferinde nahoş bir koku salıyordu. Açık pencere kokunun burnuna gelmesini kolaylaştırıyordu. Gözlerini kamaştıran ışıklara bakmaktan vazgeçmişti. Taş duvarın üzerinde asılı tablolara göz gezdirdi, değişik kişiler, yaratıklar vardı. Hepsi birbirinden ilginçti. Gözlerini kısarak kapının olduğu yerde olan tabloya baktı. Adam, uykusuz kalmıştı ki daha akşam olmadan uyuya kalmıştı. Aslında bütün tablodakiler uyuyordu. Baharın yağmurla getirdiği özlem, çiğ tanesi kadar saf ve hiçbir zaman anlayamayacağı kadar güzel bir duyguydu. Denize düşüp ıslanmaktansa dışarıda deli gibi koşup eğlenmeyi tercih ederdi. Gözlerinde beliren öldürme hevesi, camdan kendi yansımasını görünce birden değişti. Boşluğa akan gözleri hızla kendine geldiğinde kafasını kapıya çevirdi. Ağır adımlarla ilerlemeye başlamıştı, gözlerindeki ifadenin bir benzerini daha önce yaşamıştı. Anılarını geri canlandırmıştı. Kapının kolunu tutarak çevirdi ve ağır bir şekilde açarak dışarıya attı kendini. Dudaklarının arasından ayrılıp hava da yok olup giden şarkı sözleri, ruh halini yansıtıyordu dışarıya. Yüzünde hissettiği soğukluğun geçmesini isterken göz kapakları yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı. Daha rahat ve huzurlu davranıyordu. Bacakları, onu büyük kapıya götürmüştü. Yüz hatlarındaki gerginlik, rüzgârın sertliğinden ve soğukluğundan kaynaklanıyordu. Sadece birkaç saniye sürmüştü bu. Ateşin daha düşüncelerinde belirmeye başlayalı birkaç saniye olmamışken etrafını saran hayali ateş onu ısıtmaya yetmişti. Hata şuan üzerinde duran her şeyi tamamen çıkartıp rahat bir şekilde gezebilirdi. Amaçsızca attığı adımlar, bedenini ormana sokmuştu. Derin bir nefes alıp ormana girdiğinde biraz da olsa ürktüğünü itiraf etmesi gerekiyordu. Ama ateşin yanında olduğunu tekrar hissettiğinde bu korkudan hiç eser kalmamıştı. Karanlığın içerinde amaçsızca ilerlemeye devam ederken, omuzlarında hissettiği el, o ses tonu ve ateş aklını başından almıştı ki duygu cümbüşü içerisinde ateşin sönmesini sağlamıştı. Etrafındaki hayali ateşinde yok olmasıyla gecenin soğuk karanlığında kalmıştı tekrar. Karşısında aynı bina da olduğu, yüzüne aşina olduğu bir çocuk duruyordu. Sempatik bir edayla gülümseyen genç büyücü, karşısındaki tatlı olan çocuğa bakıyordu. “Sanırım karıştırdın? Burada n’apıyorsun?” Sesi aşırı aşırı ilgili ve şirin çıkmıştı. Yine. Şu lanet ses tonundan kurtulmaya çalışsa da yapamıyordu. Biraz da olsa sinirlense de mavi gözlerini çocuğa dikti. Karanlıkla birleşmişti yine gözleri.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Nikola Aleksei

Nikola Aleksei


Mesaj Sayısı : 5
Kayıt tarihi : 04/01/10

Tesadüf? Empty
MesajKonu: Geri: Tesadüf?   Tesadüf? Icon_minitimeSalı Ocak 05, 2010 11:22 pm

Andrzej yerine bir başka yüz görünce derin bir nefes alıp, yanaklarını şişirdi. Gece vakti, siyah saçlı deli görünümlü bir çocukla sarışın bir çocuğu karıştırma gafletinde bulunmasına içerlemişti doğrusu. Şimdi asıl korkusu Andrzej'in başına ne geldiği ve karşısındakinin burada ne yaptığıydı. Şu an hain bir tuzağın içinde olabilirdi ve sınıf arkadaşının görüntüsünde biriyle kandırılmak akla yatkın geliyordu. Yada oda bir muzurluk peşindeydi ve iki haylaz tesadüf bu ya, karşılaşmıştı. Elini umursamaz bir ifadeyle çekip geldiği yöne doğru dönerek, arkasında yada çevresinde bir başkasının olabilme ihtimaline bakıyordu. Ateşin sönmesiyle dudakları sıkıntıyla büzüldü `Arkadaşımı arıyorum. Kısa boylu, siyah saçlı, çılgın görünümlü bir bücür. Buradan geçti mi?´ Merakla kaşları havaya kalkarak çocuğun yüzüne baktı, sabırsızlıkla. Ona ne halt yediğini açıklamayı düşünmediğinden geçiştirmişti. Çocuğun sesinin şirin tavrı, gözlerinde ki sinirli ifadeyi saklamaya yetmediğinden, başını belaya sokacak bir halta bulaştığını hissediyordu. Bir kaç adım gerileyerek ağaçlardan birine yaslandı. `Sen ne yapıyorsun burada?´ O esnada da, çakmak muamelesi yaptığı asayı seri hareketlerle sallayarak büyü sözlerini ardı ardına tekrar etti. Gerzek asa, işine yaracağı zaman büyü yapamaz olmuştu. İster istemez, şarjı mı bitti acaba diye düşünüp gülmemek için zor dururken, birden, aklına şimşek hızıyla hastalıklı bir düşünce cereyan etti. Ateşin durup dururken sönmesinin tek sebebi, bir büyü olabilirdi. Etrafına bakındı, ürkmüş bir ifadeyle. Sağlıklı düşünemediği belli olduğu için bir çılgın gibi en uç fikirleri bile aklına getiriyordu. Ölmek isteyeceği en son yer bu tekinsiz ormanda vahşice katledilmek olabilirdi. Rus olduğunu ele veren, subaylarının giydiğine benzeyen krem rengi pardösüye iyice gömülüp sırtını iyice ağaca dayadı. Tamam, sırada ne vardı?


En son Nikola Aleksei tarafından Çarş. Ocak 06, 2010 3:42 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Damién Guîllermo

Damién Guîllermo


Mesaj Sayısı : 24
Sihirsel Soy : Safkan.
Kayıt tarihi : 01/01/10

Tesadüf? Empty
MesajKonu: Geri: Tesadüf?   Tesadüf? Icon_minitimeÇarş. Ocak 06, 2010 8:55 am

Yüzüne merakla bakan çehreyi inceliyordu. Yüzünün kıvrımlarını, saçlarının kafasında duruşunu, gözlerinin derinlerindeki ifadeyi. Çocuğun dudaklarının arasından çıkan cümleler, sessiz karanlığı delerek ona ulaşıyordu. Sorusuna cevap verecekken, bir soru daha gelmişti. Bu sefer ağaçların birisine yaslanan binadaşı, rahatlığını korumak ister gibiydi. Ona bir adım yaklaşarak dudaklarının arasından çıkan kelimelerin tonlarına dikkat ederek soruları yanıtladı. “Hayır, görmedim. Ben mi? Hmm, şey, öylesine dolaşıyordum.” Yalan da söylememişti hani. Söylediklerinden sonra bir şeyler düşünür gibi bir hali vardı. Asasının ucunda artık olmayan ateşi göremediği için endişelenmiş miydi? Bunu ne olarak düşünüyordu? Damién’dan şüphelenmediği kesindi. Üşüyordu. Soğuk, cana yakın olmayan ormanın ağaçlarından yükselen rüzgârla beraber daha da fazla üşüyordu. Sarımsı kravatını biraz gevşeterek derin bir nefes aldı. Ciğerlerine doldurduğu havayı tekrar dışarıya vermesi fazla uzun sürmemişti. Bir adım daha atarak çocuğa daha da yaklaştı. Ağaç yapraklarının arasından sızmaya başlamıştı, ay ışığı. Ortaya çıkan sarı saçları, karanlık ortamda daha hoş görünüyordu. Mavi gözleri ise çocuğu süzüyordu. Bir kısmı ay ışığı ile aydınlatılan bir kısmı hâlâ karanlık olan ormanın içerinde üzerindeki beyaz gömlek fazlaca sırıtıyordu, aynı beyaz teni gibi. Buna pek aldırış etmemeye çalışarak çocuğun ağaca yaslanışını izlemeye devam etti. Yüzüne yayılan hafif tebessümle beraber iki genç büyücüyü saran hayali sıcaklık, bedenlerinin ısısını arttırmıştı. Çocuğun, bundan daha fazla ürkmesini istemiyordu. "İyi misin?"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Nikola Aleksei

Nikola Aleksei


Mesaj Sayısı : 5
Kayıt tarihi : 04/01/10

Tesadüf? Empty
MesajKonu: Geri: Tesadüf?   Tesadüf? Icon_minitimeÇarş. Ocak 06, 2010 4:01 pm

Öylesine dolaşıyormuş demek? Yavaşça, hafif alayla açılan gözlerini sarışın çocuğa çevirdi. Yasak ormanda dolaşmak için gerçekten enfes bir geceydi doğrusu. Açıkçası buna inanmamıştı ve hala o saplantılı düşüncelerinden kurtulamıyordu. Andrzej'i de görmediğine göre yavaş yavaş tüyse iyi olurdu, zaten üzerine yürümesinden huylanmaya başlamıştı. Bir adım gerileyerek arada ki mesafeyi korudu ve nazikçe gülümseyerek, karşısında ki her ne ise sinirini bozmamaya çalıştı. İnce, uzun parmaklarıyla kabarık sarı saçlarını karıştırdı ve sorusunu cevaplamak için etrafa göz atıp ruhsal durumunu eledi `Pek sanmıyorum, arkadaşımın başına bir şey gelmiş olabilir...´ Ağzında ki baklayı çıkarmasına az kalmıştı. Derince aldığı nefes söyleyeceklerinin daha uzun olduğu hissini versede salak bir duruma düşmemek için çenesini kapatıp haylazca sırıttı. Şu an karşısındakinin bir insan olduğundan bile şüphe duyuyor olması deliceydi değil mi? Kapana kısılan bir insan gibi davranması belki en makul açıklamaydı ama sonuçta Yasak Ormandaydılar. Ellerinden birini yavaşça beline yerleştirip, diğer kolunu da yana açtı `Neyse, madem sen dolaşıyorsun ben de şu ufaklığı aramaya devam edeyim. Başımıza bir şey gelmeden bu berbat yerden çıkmak istiyorum.´ Temkinlice söylediği sözlerin ardından, ufak ufak geriledi. Kendisini basan sıcaklığın kesinlikle korkudan olduğuna emindi. Gitmeden önce yavaşça çocuğa dönerek `Şey, aslında... Ateş büyüsü yaparken galiba, ya bir şeyleri atlıyorum, yada asaya bir şey oldu. Yardımcı olabilir misin?´ Gitmekten şimdilik vazgeçmiş gibi öylece dikliyordu, soğukla kızaran ellerini cebine yerleştirmiş, atkısını da dudaklarına kadar çekmişti. Çocuk, her ne kadar tatlı bir tebessüm takınsa da, güvenmek için çok erkendi ve tedbiri elden bırakmamayı düşünüyordu. Hayatınızda sadece iki defa gördüğünüz bir insanın, birden pat diye böyle tüyler ürpertici bir yerde karşınıza çıkması tuhaf geliyordu. Zaten aynı sınıfta olsalarda onun kim olduğundan da emin değildi `İsmin neydi?´ İşte, derslerde uyuklamanın ve Andrzej gibi tuhaf bir çocukla dersleri kaynatmanın bir cezasıydı bu. Muhtemelen sarışın çocuk kendisine çok içerlemiş, hatta kırılmış olabilirdi. Olbildiğinde tatlı bir hal alıp bu sersemce sorusunun etkisini yumuşatmaya çalıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Damién Guîllermo

Damién Guîllermo


Mesaj Sayısı : 24
Sihirsel Soy : Safkan.
Kayıt tarihi : 01/01/10

Tesadüf? Empty
MesajKonu: Geri: Tesadüf?   Tesadüf? Icon_minitimePerş. Ocak 07, 2010 7:35 pm

Gitmek için, korkuyla atılan birkaç geri adımın ardından sessizlik tekrar bozularak beklenmedik bir soru geldi. Yüzündeki tebessüm fark edilmese de biraz daha büyüyerek bir şeyler söylemek için aralandı. “Tabi.” Aralarındaki açılan mesafeyi kapatmak istercesine birkaç adım öne gitti. Şimdi aralarındaki boşluk o kadar da uzun değildi. Karşısındaki çocuğun onca ilgisiz sözünden sonra sakinliğini ve yüzündeki tebessümü koruyabiliyordu. Dışarıdan normal karşılanmadığı için bu ürkütücü geliyordu. Buna itirazı yoktu, zaten öyleydi. Ama şuan kesinlikle art niyeti yoktu. Mavi gözlerine dikilen gözler, oldukça telaşı görünüyordu. Hadi ama neden bu kadar ürkek davranıyordu ki? Ayakta durduğu yerde bile göz temasını bozmayan genç büyücü, ağır ağır karşısındaki çocuğun yanına geldi. Çocuğun, kendisine endişeyle baktığını fark edebiliyordu. Ya da bu merak mıydı? Sırıtışını bir santim bile oynatmayan genç büyücü, sağ elini çocuğun dayandığı ağaca koydu ve yüzleri iyice yakınken konuştu. “Damién. Senin adında Nikola, değil mi?” Onun nefesini, nefesinden kendi yüzüne gelen sıcaklığını hissediyordu. Çocuk arkasına yaslanmıştı. Bu sefer sadece bir santim daha üzerine giderken duraksayan genç büyücü, derin bir nefes daha aldı. Çocuğun soluk alıp verişlerini duyabiliyordu. Kesinlikle o da Damién’ın nefesini hissediyordu. Göz kapaklarını bir kaç kez kırpıştırdıktan sonra mavi gözlerini karşısındaki çocuğun gözlerine dikerek beklemeye başladı. Birkaç saniyenin ardından ise şehvet dolu dudaklarını onunkilere bastırdı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Tesadüf?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Tesadüf
» Tesadüf
» Ne Tesadüf Ama.
» Tesadüf~
» Tesadüf

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Phoenix ! ~ Harry Potter Rpg ::  ||| Başlangıç :: RPG İçi-
Buraya geçin: