Phoenix ! ~ Harry Potter Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaEski ParşömenLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Tesadüf

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Prudencia Léac




Mesaj Sayısı : 460
Kayıt tarihi : 23/05/09

Tesadüf Empty
MesajKonu: Tesadüf   Tesadüf Icon_minitimeSalı Tem. 14, 2009 5:46 pm

Ay, güneşin yerini almışken, hafifçe sıyrılıyordu genişlemesine yayılmış dağların arasından. Yavaşça süzülen pırıltılar doğrudan ihtişamlı Hogwarts kalesinin Slytherin kızlar yatakhanesini buluyordu. Bir dedikodu tutkusudur sürüp gidiyordu yatakhanede. Dedikolarda ismi geçen şüphesiz tek isim vardı; Giselle. Sanki onları duymuyormuşçasına tepki vermeden yatağında uzanıyordu. Kendini buraya ait hissetmemesi bir yana, tavır ve davranışlarıyla bunu kanıtlamak istemesi başına bela açıyordu. Konuşulanları duymamak adını yastığı oldukça sert bir şekilde iki kulağına doğru bastırıyordu. Zihninde ise dönüp duran fikirlere, sözlere engel olmuyordu, olmak da istemiyordu. Önce sessizce mırıldandı öfkesini kendine, ardından bir türlü bitmeyen dedikoduları sonlandırmak adına açtı ağzını. "Hey, sizin benden başka konuşacak konunuz yok mu? Yüce Merlin, bunları sen susturmazsan ben susturacağım." diyerek ayrıldı yatakhaneden. Soluğunu tutmuş, bir kelime bile söylemek dahi istemeden ilerliyordu koridorlarda. Yavaş ancak sert adımlar, yankılanıyordu dört bir yanında. Yanından çok sık rastlanmayacak şekilde geçenleri ise umursamıyordu. Tek yapmak istediği huzur ve sessizlikti, bu ikisinin adresi Yasak Orman'a atabilmekti kendini.

Ayaklarını çamurlu topraklarda sürterken, öfkesini hala yenebilmiş değildi. Hafiften esen rüzgar saçlarını dağıtırken, toprak uçuşarak toz bulutlarına ayrılıyordu. Daimi puslu bir sis gene çökmüştü uzun akasya ağaçlarının üstüne. Rüzgarın uğultusu tüm hayvanları ürkütmüş, yuvalarına çekilmelerini sağlamıştı. Kısacası güvenlik tam olmasa da bir parça sağlanmıştı Giselle için. Ormanın temiz havasını ciğerlerine çekerken, burnuna gelen kan kokusu rüzgarın hayvanları ürkütmesi gibi Giselle'yi ürkütmüştü. Kas katı kesildiği söylenebilirdi tek kelimeyle. Nefes alışverişi bir an durmuş, gözleri tam anlamıyla yirmi metre ötesindeki kişiye odaklanmıştı. Başını sağa sola sallayıp kendine gelmeye çalışırken, simanın kendisine doğru döndüğünü sezgileri belli etmişti. Yutkunmaya çalışarak ve her şeyin normal olduğunu gösteremeye çabalayarak gülümsedi. Adımlarını hızlandırarak iki üç adım kadar ilerisine doğru çöktü. Kan kokusuna olan esirliğini yenmeye çalışırken, acı çektiğini zerresi zerresine bütün bedeni hissediyordu. Bir kez daha gülümsemeye çalışarak karşısında duran Nathan'a yöneltti bakışlarını. Ardından sözcükleri tamamen serbest bıraktı. " Selam Nat. Geç kelmiş olmalısın, okul açıldığından beri seni hiç görmedim. Yoksa hayalet adamı mı oynuyorsun?". Söylediklerinin ardından nefesini ikinci konuşmasına kadar tutma kararı almıştı. Her iki bireyin sağlığı için bu şarttı. Bir yarı vampir olsa da, her vampir gibi kan onu baştan çıkartmaya yetiyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Kevin Marquéz
Büyüceşura Hâkimi
Büyüceşura Hâkimi
Kevin Marquéz


Mesaj Sayısı : 263
Mücadele Tarafı : Aydınlık
Sihirsel Soy : Safkan
Kayıt tarihi : 14/07/09

Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
Tesadüf Left_bar_bleue100/100Tesadüf Empty_bar_bleue  (100/100)
Düello Gücü:
Tesadüf Left_bar_bleue0/0Tesadüf Empty_bar_bleue  (0/0)

Tesadüf Empty
MesajKonu: Geri: Tesadüf   Tesadüf Icon_minitimeSalı Tem. 28, 2009 4:45 pm

Bazı şeyler zeytinyağı gibi su üzerine çıkarken Nate'in, yüzünü yeni gören bir çocuğun gerçekleri elinin tersiyle itmesi gibi davranarak bunları pek umursamadığı söylenebilirdi, etrafındaki insanları şimdiye kadar takmış olsa idi başından bir çok olay geçtiği söylenebilirdi; lakin hayır, kendi hâlinde sıradan bir öğrenci gibi davranıyordu. Hogwarts'taki onlarca geç kalan öğrenci arasına karışmış, fark edilmemeyi ummuştu, öyle de olmuştu aslında sadece yabancılar için ama. Arkadaş diye adlandırdığı çevrede sanki onu, umurunda olduğuna inandırmaya çabalayan kişiler gibi sorgulayıcı bir tavıra bürünmüşlerdi, zaten pek geç kalmayan biri için bunun can sıkıcı olması doğal karşılanabilirdi. Ravenclaw'lı oğlan ise böyle bir şey olmamış gibi davranırsa bir kaç güne -belki de bir haftaya- kadar unutulacağından emindi, ne zaman öyle olmamıştı ki? Karanlık sanatlara karşı savunma dersinde bilerek, sırf eğlencesine onları rezil ettiğinde mi yoksa dördüncü sınıfta, Hogwarts'a geldiğinde işittiği pek anlamlı kaçma planlarını duyup profesöre söylediğinde mi? İlginç bir zevk sahibi olduğu söylenebilse de onun bundan dolayı pişmanlık duyduğu gibi bir şey söz konusu dahilinde olamazdı.

Her zaman iyi bir kafa dağıtma yeri olan Yasak Orman, gösterişli okulun en sessiz yeri sayılabilirdi, ara sıra oraya gelen öğrenciler ve yaratıkların çıkardığı sesler sayılmazsa elbette. Her zaman için -tehlikeli sayılmasına rağmen- geceleri üç-beş öğrencinin uğrak mekânlarından sayılabilirdi; bazıları riski seviyor, bazıları sadece merak ediyor ve bazıları ise Nathan gibi düşünebilecek bir alan bulmak için uğruyordu. Herhangi bir kıpırtıdan tırsacak kadar korkak olmadığındandır ki ufak bir hareketiyle yerinden oynayıp üzerine gelen dalı eliyle durdurma çabası sonucunda dikkatsizliği yüzünden elini kanatmıştı. Avcunun içinden akan sıcak kanı, cübbesine silerek kurtulmaya çalışsa da kendisi de bu şekilde birden bire pıhtılaşmayacağının farkındaydı. Şimdi olmak zorunda mıydı? İçinden lanetler yağdırarak kendisi için her saniye daha tehlikeli ormanda olabildiğince sessiz bir şekilde ilerlemeye devam etti.

Kaç dakika geçmişti aradan bilmiyordu lakin tanıdık bir silueti görmenin etkisi, yönünü değiştirmesine sebebiyet vermişti, Giselle? Tahmin edersiniz ki böyle bir yerde tanıdık bir sima görmenin insanı şaşırtabilmesi elbette normal karşılanabilir. Gergin bir hâle bürünmüştü çehresi, her gün okulda gördüğü kızdan farklıydı. Olabileceği kadar yavaş ve terreddütsüz adımları ile ona yaklaşırken bir yandan da kafasının içinde dolaşan onlarca düşüncelerin veya olasılıkların mimiklerine yansımamasına özen gösteriyordu; gerçi elindeki derin sayılabilecek yaradan yayılan acının yüz hatlarını etkilediğine emindi ama bunu elinden geldiğince yoksaymaya ve ifadesiz kalmaya çalışıyordu. İstemsizce sıktığı elini serbest bıraktı ve onun yanına geçti. Bütün bunların arasında kıza cevap vermeyi ihmal etmedi tabii ki, düşüncelerine dalan ve kendini soyutlayan insanlardan değildi. "Aslında ikisi de, insanlar geç gelme rezilliğini unutana kadar pek göründüğüm söylenemez." Giselle'e yalan söyleyemeyeceğinin farkındaydı, zaten buna gerek de yoktu. "Peki, seni buraya atan ne sadece sessizlik mi?"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Prudencia Léac




Mesaj Sayısı : 460
Kayıt tarihi : 23/05/09

Tesadüf Empty
MesajKonu: Geri: Tesadüf   Tesadüf Icon_minitimePerş. Tem. 30, 2009 2:19 pm

Ortama sızmış taze kan kokusuyla alevlenen boğazı yüzünün ekşimesine sebep olmuştu. Aslında Nate ormana gelince yanmaya başlamıştı boğazı, ona yaklaşıkta rahatsızlığı artmıştı ama alışkındı artık bu kokuya. Çevresinde yüzlerce insan vardı alışamamak mümkün değildi zaten. Kim olsa alışırdı. Yarı vampirdi ama vampirliğin neredeyse her yanını tatmış gibiydi. Kan kokusuna zaaf duymak, kelimelerin kifayetsiz kaldığı güzelliği ve diğer tüm artı ve eksi yanları nelerse… Hayır, kesinlikle güzelliğinin farkında olduğundan kendini beğenmiş biri olduğunu çıkarmamalısınız. Aksine kendi halinde, başını beladan uzak tutmaya çalışan bir cadıydı o. Kendi hakkında ne kadar dedikodu yapılsa da bunlara aldırmayıp görmemezlikten gelmeye çalışıyordu. Tabii onunda belirli kızma nöbetleri olacaktı, olması gerekirdi. Yatakhanede arkasından fısır fısır konuşan aptal kız sürüsüne dayanamadığı için kendini ormana atmıştı. Doğrusu biraz yalnız kalmaya ihtiyacı vardı ama artık yalnız değildi. Nate de kedinin de bilmediği bir nedenden oraya atmıştı, evet. Titrek ay ışığında ormanın her an kırılmaya hazırmış gibi görünen çalılarının arasında kulağı Nate’in sözleriyle çınladı. Geç kaldığı için utanç duyduğu sözlerinden anlaşılıyordu. Bu olayın unutulup normal Hogwarts yaşantısına devam etmek istediği kayıtsızca söylediği sözcük dizisinden rahatlılıkla seçilebilirdi ki Giselle’in anlamama gibi bir durumu yoktu, birkaç dakikadır suskun olmasının sebebi kendisine neden burada olduğu sorusunu sormasındandı. Hayır, Nate’in sorusu değil, sorunun cevabını kendine sorması gerektiği için duraksıyordu. Söyleyeceği kelimeleri seçemiyordu da denilebilirdi. Kendisiyle alay edildiğini söylemek mi daha utanç vericiydi? Yoksa insanların kan kokusundan bıkıp buraya geldiğini söylemek ve her şeyi itiraf etmek mi? Kararsızdı. Kesinlikle düğümlenmişti kelimeler bir noktada. Oradan ileri geçemiyorlardı. Donup kalmışlardı. Bakışlarını bir an olsun sarı saçlarına kaydırdı Nate'in. Hoş duruyordu cidden. İçinden fısıldadı sessizce. "Julian'ın saçlarının sarı olan hali. İpeksi yumuşaklıkta." Bekleme süresinin arttığını fark ettiğinde silkinerek önce gülümsedi, sonra cümlesini tamamladı. "Yanlızca huzur Nate. Yanlızca huzur."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Tesadüf
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Tesadüf
» Tesadüf?
» Ne Tesadüf Ama.
» Tesadüf~
» Tesadüf

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Phoenix ! ~ Harry Potter Rpg ::  ||| Başlangıç :: RPG İçi-
Buraya geçin: