Jesse Ablow Ravenclaw VI. Sınıf
Mesaj Sayısı : 101 Doğum tarihi : 13/11/94 Yaş : 29 Mücadele Tarafı : Tarafsız. Sihirsel Soy : Safkan. Kayıt tarihi : 29/06/11
Bilgiler Quidditch Mevkiî: Rpg Puanı: (94/100) Düello Gücü: (0/0)
| Konu: Kompartıman 1. Ptsi Ağus. 29, 2011 12:32 pm | |
| Ev.
“Hazır mısın tatlım?” Annesi kapının önünden ona sesleniyor ve acele etmezse geç kalacaklarını hatırlatıp duruyordu. Çocuk ise bu konu hakkında hiç endişeli görünmüyordu. Ayna karşısında dağınık saçlarını biraz daha dağıttı ve odasına son bir göz attıktan sonra oradan ayrıldı. Carrol, –evin hizmetkârı olan cin- Jesse’nin bavulunu merdivenlerden aşağı sürüklemeye çalışıyordu. Bu işin altından tek başına kalkmak onu epey zorluyor gibiydi ve Jesse’nin beklemeye hiç niyeti yoktu. Bavulun bir ucundan tutup daha çabuk indirmek için ona yardımcı oldu. Bu durum annesinin hiç hoşuna gitmemişti. Bu hizmetkârların göreviydi ne de olsa. Onaylamayan bakışlarla onu süzdükten sonra çıkması için kapıyı açtı. Jesse onu pek umursamadı ve bavulunu alıp Hogwarts’taki 6. yılı için yola koyuldu.
İstasyon.
İstasyon her sene daha kalabalık görünüyordu gözüne. Birçok kişinin aksine o buranın kalabalığını ve telaşını seviyordu. Annesi onu bıraktıktan sonra alelacele bir şeyler söyleyip gitmişti. Muhtemelen kendisine dikkat etmesiyle ilgili bir şeyler söylemiş olmalıydı, Jesse onu pek dinlemezdi. Bavulunu arkasından çekiştirerek kalabalıkta ilerlemeye başladı. Bir yandan da etrafı süzüp tanıdık yüzler aramaya koyulmuştu. “Jesse!” Mavi bakışlarını kalabalıkta gezdirip sesin sahibini bulmaya çalıştı. Ah, işte oradaydı. Jane. Hogwarts’taki 2. yılında tanıdığı bu kız kendisinden bir yaş küçük olmasına rağmen en yakınlarından biri olmuştu zamanla. Onu o kadar uzun zamandır tanıyordu ve beraber o kadar çok vakit geçirmişlerdi ki Jesse onu artık öz kız kardeşi gibi sever olmuştu. Ayrıca çok güzel bir kız olmasına rağmen yatmayı aklından bile geçirmediği nadir kızlardan biri olma özelliğine sahipti Jane. Kalabalığın arasından sıyrılıp onun yanına ulaştı ve bir anda sarmaş dolaş oldular. “Hey! Seni görmek harika. Ne kadar özlediğimi tahmin bile edemezsin.” Sonunda birbirlerinden kopmayı başardıklarında durup Jane’e baktı Jesse. Zayıflamıştı ama gayet iyi görünüyordu. Biraz da makyaj yapmıştı sanki. Bu tuhaf bir şeydi çünkü Jane’in genelde bu tarz şeylerle pek işi olmazdı. “Ben de seni özledim Jane. Harika görünüyorsun.” Onu şöyle bir baştan aşağı süzüp göz kırptı. Ona her ne kadar asılmıyor olsa da iltifat etmekten de geri durmazdı. İstasyon o kadar kalabalıktı ki Jesse boğulacağını düşündü. Belki de sohbetlerine trende devam etmelilerdi. Jane’in koluna girip onu trene doğru sürükledi. Tren sakindi. Buldukları ilk boş kompartımana kuruldular. Bavullarını yerleştirdikten sonra kendilerini koltuklara bıraktılar.
| |
|
Janice Marchant Ravenclaw V. Sınıf
Mesaj Sayısı : 28 Doğum tarihi : 13/11/94 Yaş : 29 Mücadele Tarafı : Tarafsız. Sihirsel Soy : Muggle Doğumlu. Kayıt tarihi : 11/08/11
Bilgiler Quidditch Mevkiî: Rpg Puanı: (100/100) Düello Gücü: (0/0)
| Konu: Geri: Kompartıman 1. Ptsi Ağus. 29, 2011 4:02 pm | |
| Mavi bluzu mu yoksa gri tişörtü mü daha iyiydi? Ne zamandan beri ne giyerse daha iyi görüneceğini düşünmeye başlamıştı bilmiyordu. Ama vücut hatlarını daha düzgün gösteren gri tişörtü ile gözlerini ortaya çıkaran mavi bluz arasında yaşadığı kararsızlığı ders seçimlerinde bile yaşamadığından emindi. Gözleri bir kez daha saatle buluşup vaktinin azaldığını fark edince mavi bluzda karar kıldı ve onu çabucak üzerine geçirip ayna karşısındaki yerini aldı. Annesinin odasından yürüttüğü rujla dudaklarını biraz daha belirginleştirdi ve biraz rimel yardımıyla gözlerini iyice ortaya çıkardı. Aynadaki görüntüsünden memnun kalana kadar oyalandıktan sonra annesinin de uyarılarıyla birlikte odasından ayrılmayı başarmıştı. Babası eşyalarını arabaya yerleştirmeye çalışıyordu. Janice kapıya geldiğinde annesiyle vedalaşmak için duraksadı. “Kendine dikkat et canım.” “Merak etme anne.” Her sene yaşadıkları bu kısa ve duygusal vedalaşama anının ardından babasıyla birlikte arabaya binip istasyona doğru yola çıktı Janice.
“Hey, Janice! Jesse’yi gördün mü?” Güzelliği ile göz kamaştıran ama bir o kadar da saf biri olan Kaitlynn’den başkası değildi bu. Janice, Jesse ve onun geçen dönemin sonlarına doğru yakınlaştıklarını fark etmişti ama şu an ilişkileri ne durumdaydı bilemiyorum. Jesse onun en yakın arkadaşıydı. Çapkın, yaramaz ama bir o kadar da zeki olan bu çocuğu Hogwarts’a geldiğinden beri tanırdı. Kaitlynn’in gözlerindeki parıltıdan tatil boyunca da birkaç kez takılmış olabileceklerini düşündü. “Hayır, üzgünüm.” Kaitlynn’in gözlerindeki parıltı yavaşça sönüp yerini hayal kırıklığına bıraktı. Kalın dudaklarını bükmüştü şimdi. Beklediği cevap bu değildi anlaşılan. “Onu gördüğünde bana ulaşmasını söyler misin? Evet, teşekkür ederim. Okulda görüşürüz.” Kız hızlıca yanından uzaklaşırken Jesse’nin ne haltlar karıştırdığını düşünüyordu Janice. Arkasını döndü ve kafasındaki soruları cevaplayabilecek tek kişiyi gördü. “Jesse!” Çocuk hemen onun bulunduğu tarafa yöneldi ve hızlı adımlarla yanına ulaştı. Tek eliyle tuttuğu bavulunu bırakıp onun boynuna sarıldı Janice. Ayaklarını eskisinden biraz daha fazla kaldırmak zorunda kalmıştı. Jesse’nin boyu mu uzamıştı? Bu sırada onu ne kadar özlediğine dair bir şeyler geveledi ve Jesse’de güzel göründüğünü vurgulayan iltifatıyla yanaklarının kızarmasına neden oldu. Gittikçe artan kalabalıktan kurtulma amacıyla trene bindiler bir vagona yerleştiler. “Bu kalabalıktan nefret ediyorum… Bu arada Kaitlynn’i gördüm. Seni sordu ve eğer seni görürsem ona ulaşmanı söylememi istedi. Heyecanlı görünüyordu.” Janice’in bakışları her zamanki sorgulayıcı halini aldı ve yüzüne kocaman kurnaz bir gülümseme yayıldı.
| |
|