Phoenix ! ~ Harry Potter Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaEski ParşömenLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Kompartıman 28.

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Dementia Bones
Ravenclaw V. Sınıf
Ravenclaw V. Sınıf
Dementia Bones


Mesaj Sayısı : 308
Kayıt tarihi : 13/12/09

Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
Kompartıman 28. Left_bar_bleue100/100Kompartıman 28. Empty_bar_bleue  (100/100)
Düello Gücü:
Kompartıman 28. Left_bar_bleue0/0Kompartıman 28. Empty_bar_bleue  (0/0)

Kompartıman 28. Empty
MesajKonu: Kompartıman 28.   Kompartıman 28. Icon_minitimeCuma Ocak 08, 2010 11:20 pm

Katılacaklar; Sasha Carter, Eric M. Strong, Elouise Carter

Kalabalık tren istasyonunun ambiyansından uzaklaşmak için tıkış tıkış vagon sırasının aralarından kaynayıp sonunda bindim trene. Ancak bindikten sonra bir kargaşadan kendimi kurtarmış olmama rağmen başka bir kargaşanın ortasına düştüğümü farkettim. Trendekiler boş kompartımanlara akbaba gibi saldırıyorlardı. Kalabalıktan kendimi kurtarmaya çabalarken koridorun sonundan duymaya aşina olduğum bir ses duydum. "Hey Elouise!" Ah, Merlin! Yine beni Elly'le karıştıran biri. Gerçi artık alışmıştım. Ancak, hadi ama! Beş yıldır hâl ve hareketlerimizden bizi ayırmaları lazımdı. Fiziksel olarak azımsanmayacak kadar benziyorduk ama tavırlarımız farklıydı ve böylece bizi ayırt etmek kolaydı. Arada ayıramayanlar çıkıyordu az önceki çocuk gibi. Önce homurdandım. Sonra ona doğru döndüm. "Hayır, ben Sasha. Elouise birazdan gelir." Daha sonra kalabalığı yararak boş kompartıman aramaya koyuldum. Az önceki çocuğa bilerek omuz attıktan sonra pardon dercesine gülümsedim ve yoluma devam ettim. Bir kompartımanın önüne geldim. İçeride iki kişi kavga ediyorlardı ve kavga dışarıya taşmak üzereydi. Biraz kenara çekildim ve içeridekiler paldır küldür kompartımanı boşalttılar. Yüzümde kocaman bir gülümsemeyle içeriye girdim ve eşyalarımı kompartımana yaydım. Kâhküllerimi yana doğru elimle çektim ve pencereden dışarıya bakmaya başladım. Az sonra kapıda bir tıkırtı oldu ve oraya doğru baktım. Kapının ardında Hufflepuff'tan Steve duruyordu. Onu tanımayan yoktu. Elbette ben de tanıyordum. Yüzümdeki gülümsemeyi daha büyüttükten sonra sesime çekidüzen vererek "Steve, bakıyorum diğer kızlar seni kompartımana almamış. Gel, otur. dedim. Gerçekten kompartıman bulamaması ilginçti. Normalde onu görenler kompartımanına gelmesi için çok istekli olurlardı. Bugün normal olan ne? Neden bu kadar şaşırdım ki, diye düşündüm kendi kendime. Bugün cidden tuhaf bir gündü ve daha ortasında bile değildim.



En son Sasha Carter tarafından C.tesi Ocak 09, 2010 7:59 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 3 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Eric M.Strong

Eric M.Strong


Mesaj Sayısı : 116
Sihirsel Soy : Safkan
Evcil Hayvanı : Eric, Max vs.
Kayıt tarihi : 30/11/09

Kompartıman 28. Empty
MesajKonu: Geri: Kompartıman 28.   Kompartıman 28. Icon_minitimeC.tesi Ocak 09, 2010 7:46 pm

Öğrencilerin yarattığı kaostan kurtulmak I.Dünya Savaş'ının göbeğinde bulunup sağ çıkmaya eş değer nitelikteydi. Kendimi şanslı sayıyordum o yırtıcı kalabalıktan kurtulup nefes alabildiğimde. Kaosu ancak yaratan bensem sevebilirdim. Üstümü silkeleyip Shakespeare'den alıntı yaptım kendi kendime;
“But I do love thee! and when I love thee not. Chaos is come again.
Muhtemelen bu halimle kendi kendime konuşan bir deli gibi görünüyor olmalıydım. Steve'in hayranlarından birine denk gelip de karıştırılmamak için kitabı kamufulaj niteliğinde başımın yanına koyup hızlı adımlarla kompartmanlara göz attım. Daha önceden yeterince şaklabanlık yapmıştım bu konuda. Elimdeki sandığı rastgele seçilmiş bir kompartmana kendimden önce atıp kapıyı kapadım. İçerideki kız genişçe gülümsedi beni görünce.
"Steve, bakıyorum diğer kızlar seni kompartımana almamış. Gel, otur.
Nedense gülümsedim ben de. Artık hafiften delirtmeye başlamıştı durum ama ilk defa bu komik gelmişti. Muhtemelen kızın espirisindeki doğruluk payındandı bu.
"Muhtemelen Steve kendisine saldıran diğer kızların kompartmanındadır zaten." dedim bahsi geçen yere otururken.
"Ama onun ezik ikizini sahiplenen yok,yani, benimle yetinmelisin. Ama istersen senin için haremiyle meşgul yarım akıllı ikizimi kulağından tutup buraya sürükleyebilirim."
Bu tür cevaplardan sonra surat ifadelerini incelemekten hoşlanıyordum. Muhtemelen tren çarpmışa dönmeyecekti bir önceki kıza göre,zira diğerine kıyasla bu beni mayıs kedileri gibi azgınca öptükten sonra öğrenmemişti bu gerçeği. Elimdeki kitabı yanımdaki boş yere atıp başımı eğdim sempatik gülümsememi karşımdaki yabancı kızdan hiç esirgemeden. Steve ile beni ayırt etmenin en iyi yolu gülümsemelere bakmaktı, çünkü onunkinden saf vahşilik ve kibir kendini belli ederken benimki ona kıyasla daha sıcak ve sevimliydi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Dementia Bones
Ravenclaw V. Sınıf
Ravenclaw V. Sınıf
Dementia Bones


Mesaj Sayısı : 308
Kayıt tarihi : 13/12/09

Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
Kompartıman 28. Left_bar_bleue100/100Kompartıman 28. Empty_bar_bleue  (100/100)
Düello Gücü:
Kompartıman 28. Left_bar_bleue0/0Kompartıman 28. Empty_bar_bleue  (0/0)

Kompartıman 28. Empty
MesajKonu: Geri: Kompartıman 28.   Kompartıman 28. Icon_minitimeC.tesi Ocak 09, 2010 8:15 pm

"Muhtemelen Steve kendisine saldıran diğer kızların kompartmanındadır zaten." dedi işaret ettiğim koltuğa otururken. Hayretler içerisinde, ne diyeceğini merak ediyordum. Benimle dalga geçiyor olmalıydı. Yüzümdeki ifadeyi değiştirmeye çalıştım ancak daha sonra bunu boş bir çaba olduğunu farkettim. Daha sonra sadece onu dinlemeye odaklandım. "Ama onun ezik ikizini sahiplenen yok,yani, benimle yetinmelisin. Ama istersen senin için haremiyle meşgul yarım akıllı ikizimi kulağından tutup buraya sürükleyebilirim." Tabii ya! Gelen Steve'in bizim binadan ikizi Eric'ti. Onunla daha önce tanışmamıştım ancak adını duymuşluğum vardı. O an içimden gelen kahkahayı bastıramadım ve dört duvar arasında tizce çınladı kahkaham. Aynı dertten yanıyorduk. Ancak onu Steve'le karıştırmıştım ve bu durum haddinden fazla ironikti. Daha sonra bizi karıştırdıklarında ne kadar sinirlendiğimi hatırladım. Nasıl karıştırabildiklerini, onun Elouise, benim Sasha olduğumu düşündüğümü ve onlara sitem ettiğimi hatırladım. Gerçekten de hareketlerinden ikizleri ayırmak bu kadar zor muydu? Soruyu kendi kendime cevapamam uzun sürmedi. Evet, zor olabiliyordu ancak yine de Elouise'yle ciddi farklarımız vardı bu konuda. Daha sonra Eric'e, gülümseyerek baktım."Aynı derde sahibiz desene. Beni de hep ikizimle karıştırırlar. Bahse girerim ki şu an sen de benim hangisi olduğumu bilmiyorsundur." Çehreme muzur bir gülümseme takındım. Neden bilmiyorum ama böyle oyunlar oynamayı seviyordum. Ah, Merlin. Elouise'ye ruhen de benzemeye başlıyordum. Bu onun taktiğiydi. Aceleyle yüzümdeki ifadeyi toparlayıp eski halime geri döndüm. Eric'i süzmeye başladım daha sonra. Kendinden emin bir tavrı vardı ancak yine de ne demek üzere olduğunu kestiremiyordum. Çok iyi bir oyuncuydu ve ifadelerini saklamayı çok iyi beceriyordu. Onun ne düşündüğünü anlamayı çok istiyordum. Her zamankinden değişik bir duyguydu bu. Genelde karşımdaki benim ne düşündüğümü veya hissettiğimi anlamaya çalışır gibi görünürdü çünkü. Eric'te diğerlerinde olmayan bir şey vardı. Onu yanlız olduğu bir zaman sıkıştırıp sorgulamalıydım. Daha sonra etrafa baktım. Hemen bunu yapmayı düşündüysem de kompartımana dalacak bir davetsiz misafir her şeyi bozabilirdi. Bu yüzden beklemeye karar verdim. Ama en yakın zamanda, diye kendime söz verdim.


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Eric M.Strong

Eric M.Strong


Mesaj Sayısı : 116
Sihirsel Soy : Safkan
Evcil Hayvanı : Eric, Max vs.
Kayıt tarihi : 30/11/09

Kompartıman 28. Empty
MesajKonu: Geri: Kompartıman 28.   Kompartıman 28. Icon_minitimeC.tesi Ocak 09, 2010 9:11 pm

Kahkahası gürül gürül akan şelale sesi gibi doldurdu odayı. Gülmeden edemedim nedense, belki kafa karışıklığı sırasındaki yüz ifadesine de gülüyor olabilirdim. En nihayetinde durum her iki açıdan da komikti. Muhtemelen Steve olsa homurdanıp dururdu şu an.
"Aynı
derde sahibiz desene. Beni de hep ikizimle karıştırırlar. Bahse girerim
ki şu an sen de benim hangisi olduğumu bilmiyorsundur."
dedi sonunda ışıltılı gülümsemesinin ardından. Şimdi şaşırma sırası bendeydi. Açıkçası dünyadaki tek tek yumurta ikizi olmadığımı bilmeme rağmen Hogwarts'ta onlardan başka bir tane olduğunu bilmek garip gelmişti. Hangisi olduğunu tahmin etmeme imkan bile yoktu çünkü bilgiye henüz ulaşmıştım.
O gözleriyle beni incelerken ben de aynı şeyi yapma fırsatını kendimde buldum. Masumane bir güzelliği ama arzulanacak bir çekicili vardı. Yine de aç kurtlar gibi onun hakkında fantezi kurmanın aksine ben objektif olarak inceliyordum onu. Kusur bulamadım, usta bir heykeltraşın ellerinden çıkma mermer bir heykele benziyordu. Zihnimin oyunlarına engel olamadım, uzun yumuşak boynuna dokunmamak için kendimi zor zaptediyordum.
Kendimi toparlamak için kelimeler yardımıma koştu.
"Bu gerçekten ilginç, tek yumurta ikizi olacağını hiç düşünmemiştim burada. Şey, adın ne? Bir de hangi binadan olduğunu merak ediyorum. Tahmin etmesi güç."
Utangaç gülümsemesi yaygın hastalık gibi yayıldı yüzünde. Tipik masum çocuk ifadesiydi onunkisi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Dementia Bones
Ravenclaw V. Sınıf
Ravenclaw V. Sınıf
Dementia Bones


Mesaj Sayısı : 308
Kayıt tarihi : 13/12/09

Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
Kompartıman 28. Left_bar_bleue100/100Kompartıman 28. Empty_bar_bleue  (100/100)
Düello Gücü:
Kompartıman 28. Left_bar_bleue0/0Kompartıman 28. Empty_bar_bleue  (0/0)

Kompartıman 28. Empty
MesajKonu: Geri: Kompartıman 28.   Kompartıman 28. Icon_minitimeC.tesi Ocak 09, 2010 10:14 pm

"Bu gerçekten ilginç, tek yumurta ikizi olacağını hiç düşünmemiştim burada. Şey, adın ne? Bir de hangi binadan olduğunu merak ediyorum. Tahmin etmesi güç." Gülümsememi ondan gizlemedim. Henüz onun hakkında bildiklerim sınırlıydı ancak onun yanında kendimi çok rahat hissediyordum. Ayrıca değişik bir cazibesi vardı. Beni kendine çekiyordu ancak her an kompartımana biri dalması ihtimalini hatırlayarak kendimi tuttum. Saçlarımı kulağımın arkasına atarak havada kalan sorusuna cevap verdim. "Sasha, Sasha Carter. Ravenclaw'danım. Beşinci sınıfım." Tepkisini görmek için lafımı böldüm. Ancak yüzüne baktığımda hüsrana uğradım. Halâ yüzünde ifade yoktu ve bu suratımın düşmesine sebep oldu. Kendimi toparlayarak devam ettim. "Hmm, aslında adını biliyorum. Birkaç kez gördüm seni. Tabii okulda dolaşan 'Steve'in ikizi' dedikodularından da adını anımsıyorum. Ama maksat tanışmak, değil mi? Dışarıdan gözlemlediğim kadarıyla Steve'e fazlasıyla benziyorsun. Peki, ondan farkların neler?" Daha fazla konuşursam kaçacağını düşünüp sustum. Konuşma potansiyelimin kapsama alanına çok şaşırmıştım açıkçası. Düşünceme kendi kendine güldüm. Son zamanlarda öz eleştiri yeteneğini kazanmıştım. Eric'e tekrar bakıp gülümsedim. Ne çok gülümsüyordum böyle! Evet, kesinlikle değişmeye başlamıştım. Ve bu değişim tahminlerimden çok daha hızlı gelişiyordu. Eric'in tepkisini ölçmek için tekrar yüzüne baktım. Halâ yüzüne inmiş bir sır perdesi mevcuttu ve bu perde öylesine alacakaranlıktı ki altını görmek neredeyse imkansızdı. Çoğu kişi uğraşmaya değmez diye bırakabilirdi incelemeyi ancak ben bırakmayacaktım. Mutlaka tavırlarındaki perdenin altını görecektim. Onun bir şekilde güvenini kazanmalıydım. Çünkü bu, tek yol gibi görünüyordu. Az önce kulağımın arkasına attığım saçlarımı saçımı hafifçe sallayarak tekrar eski hallerine döndürmeye çalıştım. Biraz dağıldılar ancak elimle düzelttikten sonra eski hallerine döndüler. Tekrar Eric'e dönüp cevabını beklemeye devam ettim.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Eric M.Strong

Eric M.Strong


Mesaj Sayısı : 116
Sihirsel Soy : Safkan
Evcil Hayvanı : Eric, Max vs.
Kayıt tarihi : 30/11/09

Kompartıman 28. Empty
MesajKonu: Geri: Kompartıman 28.   Kompartıman 28. Icon_minitimePaz Ocak 10, 2010 12:28 pm

"Sasha, Sasha Carter. Ravenclaw'danım. Beşinci sınıfım." Ruh halimi yüzümden sakınıp kendime sakladım ama şaşırdığımı belirtmeliyim. Aynı binadan olduğumuzu öğrendiğimde etkilendim, demek ki narin güzelliğinin ardında kayda değer bir zeka barındırıyordu. Güzel ve zeki kızlar kütüphane görevlileri gibiydi. Muhtemelen gerçek hayattakiler gibi değil,çünkü pörsümüş yaşlılar vardı genelde görevli olarak. Benim demek istediğim, her erkeğin fantezisini kurduğu kütüphane görevlileri. Kemik gözlüklerin arkasındaki cazibeli bakışlar falan. En azından arabayı köpükleyen kız fantezisinden daha yaratıcıydı. Ben fantezilerime boğulurken konuştuğunu farkettim;
"Tabii okulda dolaşan
'Steve'in ikizi' dedikodularından da adını anımsıyorum. Ama maksat
tanışmak, değil mi? Dışarıdan gözlemlediğim kadarıyla Steve'e
fazlasıyla benziyorsun. Peki, ondan farkların neler?"

Bir profesör edasıyla "Güzel soru!" demek vardı. Aslında sorunun cevabı sorulan kişiye göre farklılık gösteriyordu. Steve'e göre onun Eric ile ilgili herhangi bir benzerliği yoktu. Steve asi, kızları etkileme sanatını bilen, karizmatik biriydi. Ona göre Eric, ezik, kitaplardaki karakterlerle aşk yaşayan, asosyal bir inekti. Buğulu bakışlarının ardından Sacha'ya baktım. Öfkeli gibi görünüyor olabilirdim,emin değilim. Ama öyleyse bile bu ardından gelen gülme sesini belirten bir bakış değildi.
"Gözlemlerin aslında doğru,aşırı benziyoruz.Steve'e göre farklıyız,bana göre değil. Doğru, başkalarında dışarıdan bakıldığında kızların sevgilisi Steve'in herhangi yoğun ve duygusal düşüncelerle alakası yok gibi görünebilir. Bense onun bu düşüncelerden yaratıldığına eminim. Gökyüzü saplantısı bile buna işaret."
Bildiğim ama başkalarının bilmediği bir şeyi ağzımdan kaçırmamak için cümlelerimin sırasını değiştirdim aklımda.
"Ama o bunu itiraf etmiyor ve farklı bir kişiliği yaşıyor."diye devam ettim.
"Bu durumda farklarımız şunlar; O umursamaz, dobra,haşin, genel kültürden yoksun ve pasaklı biri. Aslında kızların tamamen yadırgadığı herşeye sahip olmasına rağmen hala rağbette. Bense zamanımın çoğunu kitap okumaya ve şiir yazmaya ayıran, kızlara obje gözüyle bakmayan daha romantik biriyim. Övünüyor gibi görünüyorsam bağışla ama bu kızların istediği ama elinin tersiyle ittiği şeyler listesi."
Kadınları anlamak gerçekten güçtü. İstediklerini söyledikleri şeylerin tam tersini istiyorlardı aslında. Bu konuda Fraud'den ders almalıydım.
"Aynı olduğuna emin olduğum tek birşey var; adalet ve özgürlük sevdası. İkimizde tasma takılıp tekmelenmekten hoşlanmıyoruz. Peki ya sen Sasha? Sen "kimsin" özünde?"
Dürüst olacağına inanıyordum. Ve ona "özünde" diye sormuştum. Yani dışarıdan bakıldığında değil içinde nasıl biri olduğunu merak ediyordum asıl.
Gözlerimde merakın açlığıyla bakıyordum güzel yüzüne.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Dementia Bones
Ravenclaw V. Sınıf
Ravenclaw V. Sınıf
Dementia Bones


Mesaj Sayısı : 308
Kayıt tarihi : 13/12/09

Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
Kompartıman 28. Left_bar_bleue100/100Kompartıman 28. Empty_bar_bleue  (100/100)
Düello Gücü:
Kompartıman 28. Left_bar_bleue0/0Kompartıman 28. Empty_bar_bleue  (0/0)

Kompartıman 28. Empty
MesajKonu: Geri: Kompartıman 28.   Kompartıman 28. Icon_minitimePaz Ocak 10, 2010 2:04 pm

"Bu durumda farklarımız şunlar; O umursamaz, dobra,haşin, genel kültürden yoksun ve pasaklı biri. Aslında kızların tamamen yadırgadığı her şeye sahip olmasına rağmen hala rağbette. Bense zamanımın çoğunu kitap okumaya ve şiir yazmaya ayıran, kızlara obje gözüyle bakmayan daha romantik biriyim. Övünüyor gibi görünüyorsam bağışla ama bu kızların istediği ama elinin tersiyle ittiği şeyler listesi." Onu ilgiyle dinliyordum. Sıraladığı şeyler kendimi bir kez daha sorgulamaya itti beni. Steve'in olağanüstü yakışıklılığının ardındaki özellikleri görünmüyordu. Eric bunları dobra dobra açıklıyordu ve şimdi kabullenmesi çok zor olmuyordu. Birini en iyi ona en yakın kişiden dinleyebilirsiniz. Bir tek yumurta ikizine en yakın kişi ise onun ikizidir. Yani teknikte böyle olması gerekir. Bu yüzden Eric'ten duyduklarımın gerçek Steve olduğu bilincindeydim. Bir yandan da Eric konuşmasıyla bana o kadar güven veriyordu ki sıraladığı kendi özelliklerine sahip olduğuna emindim. Daha sonra düşüncelerimden sıyrılıp onu ilgiyle dinlemeye devam ettim. "Aynı olduğuna emin olduğum tek bir şey var; adalet ve özgürlük sevdası. İkimizde tasma takılıp tekmelenmekten hoşlanmıyoruz. Peki ya sen Sasha? Sen 'kimsin' özünde?" Evet, kesinlikle ikisi de 'tasma takıp dolaştırılacak' tipler değillerdi. Zaten onlara öyle bir şey yapmaya çalışacak hiçbir kişi tanımıyordum. Daha sonra biraz sorusunu düşündüm. Özümde kim olduğumu yani. Gerçekten bilseydim, Eric'e söylemek için asla tereddüt etmezdim. Kendi benliğime en yakın kelimeleri seçmeye çalıştım. Ona ne diyecektim ki? Gerçekte adi bir sürtüğün teki olduğumu ve Elouise'den başka kimseye değer vermediğimi mi? Saçmalık! Ancak onun da bana karşı davrandığı gibi açık olmak istiyordum. Mümkün olduğunca gerçeği çarpıtmayacaktım, evet. Sadece biraz daha kabullenir kılacaktım, o kadar. Derin bir iç çekişin ardından sorusuna cevap verdim. "Aslında bakarsan çoğu kişi benim için iyi şeyler söylemez. Kendimi en objektif biçimde tanımlamam gerekirse özümde çok kötü biri değilimdir. Yanlızca kendimi ifade edemem." Sanırım en iyi açıklamayı böyle yapabilirdim. Sağdan soldan duyduklarıyla beni yargılamasını istemezdim elbette. Sessizce arkama yaslandım sözlerimin hemen ardından. Cevabını beklemeye koyuldum.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Eric M.Strong

Eric M.Strong


Mesaj Sayısı : 116
Sihirsel Soy : Safkan
Evcil Hayvanı : Eric, Max vs.
Kayıt tarihi : 30/11/09

Kompartıman 28. Empty
MesajKonu: Geri: Kompartıman 28.   Kompartıman 28. Icon_minitimeÇarş. Ocak 13, 2010 7:17 pm

Gözlerine bakarak düşüncelerini anlamam olanaksızdı nitekim yüz hatları bana sorudan hoşlanmadığına dair bir izlenim verdi. Sanki düşünceler sıcak bir ana şevkatiyle sarmıştı kollarını Sasha'ya. Düşündüklerinin doğrultusunda dünyadan çekilmiş gibi geldi. Sorumun derinliği konusunda kendimi yargıladığım sırada iç çekişini duydu kulaklarım. Derin, içten gelen hakiki bir iç çekişti onunki.
"Aslında bakarsan çoğu kişi benim için iyi şeyler söylemez. Kendimi en objektif biçimde tanımlamam gerekirse özümde çok kötü biri değilimdir. Yanlızca kendimi ifade edemem."
Kafamı salladım onu dinlerken,bir yandan da elimdeki bilgileri tartıyordum aklımda. İyi biri olduğunu söyleyebilirdim ama belki de sebebi onu tanımamamdı. Yine de iyi biri olduğunu söylediğinde ona inandığımı farkettim. Ona benim uzun süredir aradığım teselli duygusunu bulabilirmişim gibi geliyordu. İşaret parmaklarımın uçlarını birbirine yapıştırıp çenem altında birleştirdim. Hayali bir silah tutar gibi görünüyor olmalıydım ama zihnim buna benzer herhangi bir düşünceden yoksundu o an. Sadece düşünürken verdiğim garip tepkilerden biriydi.
"Kimse kendini tam olarak ifde edemez bence. Kendimizi tanıdığımızı sanmıyorum. Her ne kadar kendimizi tanıtırken birinci ağızdan anlatsak da bazen çok farklı kişiler olabiliriz. Kelimeler insanlardan da yalancıdır. Ben sana kendimi anlatmak için bir kelime sarfedebilirim ama senin onu anlama tarzın farklıdır. Kelimeler kimi zaman vazifelerinin aksine betimledikleri şeyleri betimlemeyebilen iki yüzlü şeylerdir. Kesinlikle inanılmamalı.Bu yüzden kendim konusunda dürüstüm diyenlere de inanılmamalı."
Sesli düşündüğümü mırıltılarımı duyduğumda farkettim. Gene bir şeylerden yola çıkıp başka doğrultuda ilerliyordum. Gözlerimi yerden kaldırıp Sasha'ya sabitledim.
"Demek istediğim, seni anlıyorum. Hangimiz kendimizi ifade edebiliriz ki...tam anlamıyla? Bunun bir kusur olduğunu düşünmüyorum açıkçası."
İnsanlar böyle konuştuğumda bana saf saf bakardı. Uzun, noktasız cümleler kurar,bazen noktayı işlevi haricinde kullanırdım konuşurken. Bitti sandığınız cümleler yeni başlamış gibi gelirdi kulağa. Bu yüzden çevremde beni dinleyenleri iki ayırırdım; büyülenmişçesine her kelimeyi yutanlar ve anlamadıkları için deli zırvası konuştuğumu düşünenler. Şimdi Sasha'nın hangi grupta olduğu ya da gruplanabilecek biri mi olduğu belli olacaktı.
İnsanları test etmek bilinç altımın oldukça zevk aldığı oyunlardandı.


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Dementia Bones
Ravenclaw V. Sınıf
Ravenclaw V. Sınıf
Dementia Bones


Mesaj Sayısı : 308
Kayıt tarihi : 13/12/09

Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
Kompartıman 28. Left_bar_bleue100/100Kompartıman 28. Empty_bar_bleue  (100/100)
Düello Gücü:
Kompartıman 28. Left_bar_bleue0/0Kompartıman 28. Empty_bar_bleue  (0/0)

Kompartıman 28. Empty
MesajKonu: Geri: Kompartıman 28.   Kompartıman 28. Icon_minitimeÇarş. Ocak 13, 2010 9:57 pm

"Kimse kendini tam olarak ifde edemez bence. Kendimizi tanıdığımızı sanmıyorum. Her ne kadar kendimizi tanıtırken birinci ağızdan anlatsak da bazen çok farklı kişiler olabiliriz. Kelimeler insanlardan da yalancıdır. Ben sana kendimi anlatmak için bir kelime sarfedebilirim ama senin onu anlama tarzın farklıdır. Kelimeler kimi zaman vazifelerinin aksine betimledikleri şeyleri betimlemeyebilen iki yüzlü şeylerdir. Kesinlikle inanılmamalı.Bu yüzden kendim konusunda dürüstüm diyenlere de inanılmamalı." Dudaklarından dökülen kelimelerin doğruluğu tartışılamazdı. Şu ana kadar anlaşamadığı kişilerin çoğu kendinden övgüyle bahsederdi. Saydıkları özelliklerin hiçbirini taşımadıkları aşikârdı. Kendini bir şekilde savunma insanların doğasında olan bir şeydi. Kimse kötü olduğunu kabul etmezdi. Ben dahil. Eric'in söyledikleri bana o kadar anlamlı geliyordu ki onu kendime daha yakın hissetmeye başladım. Acaba çaktırmadan ona doğru yaklaşsam mı düşünceleri dahi döndü aklımda. Daha sonra kendimi toparlayarak Eric'in konuşmasının devamını aynı büyük ilgiyle dinlemeye devam ettim. "Demek istediğim, seni anlıyorum. Hangimiz kendimizi ifade edebiliriz ki...tam anlamıyla? Bunun bir kusur olduğunu düşünmüyorum açıkçası." Söylediklerinden onun da kendini tam olarak ifade edemediğini düşünmeye başladım. Ancak onun kadar anlamlı konuşan biri nasıl olur da kendini ifade edemezdi? Belki de yanlızca iyi kalpliydi. Her ne olursa olsun beni anlıyordu ve onun yanında kendimi ifade edebileceğimi düşündüm. Gözlerimi yumdum ve söyleyeceklerimin dudaklarımdan dökülmesine seyirci kaldım. "Aslında bakacak olursan derdim ifade eksikliği değil. Aslında kendimi fazlasıyla açıkça ifade edebiliyorum ve bu çoğu zaman başıma bela olan bu." Söyleyeceklerimi daha 'normal' olarak anlatamazdım. En azından daha baside indirgenmiş olarak. Bunun verdiği huzurla gülümsedim.



Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Eric M.Strong

Eric M.Strong


Mesaj Sayısı : 116
Sihirsel Soy : Safkan
Evcil Hayvanı : Eric, Max vs.
Kayıt tarihi : 30/11/09

Kompartıman 28. Empty
MesajKonu: Geri: Kompartıman 28.   Kompartıman 28. Icon_minitimePerş. Ocak 14, 2010 6:21 pm

Gözleri bana, beni aşağılayacağına dair bir izlenim vermemişti. Aksine, ilgili gibi duruyordu. A`ceb-ül acaib geldiğinden durum küçük bir tebessüm belirdi yüzümde. Neden beni aşağılayacağını düşünmüştüm ki? Belki fazla olağanüstü gözüktüğündendi gözüme. Kompartmanın canımdan sızan ışık yüzünü boyuyordu. Gözlerindeki parıltı beni daha da bağlamıştı sözlerime. Sonunda gözlerini yumduğunda onu daha rahat izleme fırsatını buldum. İlahi görüntüsü şenlik niteliğindeydi.
. "Aslında bakacak olursan derdim ifade eksikliği değil. Aslında kendimi fazlasıyla açıkça ifade edebiliyorum ve bu çoğu zaman başıma bela olan bu."
Tebessüm sıcak havayla dolan bir balon gibi genişledi.
"İşte bunu biliyorum!" dedim kendimde nasıl bulduğumu anlayamadığım bir heyecanla. Ona doğru eğildim ve dizlerimdeki dirseklerimden destek aldım.
"Biliyor musun? Belaların canı cehenneme!" Gözlerinde ve gülümsememde şeytani umursamazlığın kırıntıları vardı.
"Yıllardır aynı eziyet, biliyorum biliyorum! Umursamamak can sıkmaktan daha iyidir."
Bir an ne kadar yakın olduğumuzu farkettiğimde durakladım. Gözlerim kaymış olabilir, bilmiyorum ama geri çekilmem uzun sürmedi. Dikkati dağıtmak için etrafa göz attım aklımdaki gereksiz düşünceleri acımadan unuttururken kendime. Bir şey söylemesini umuyordum bir yandan.



Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Kompartıman 28.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Phoenix ! ~ Harry Potter Rpg ::  ||| Başlangıç :: RPG İçi-
Buraya geçin: