III. Sınıflar

Sanırım, Hogwarts'taki dersler arasından beni en fazla ikileme sokacak olan ders Mitoloji olacaktı. En çok kullandığım ve en sevdiğim adım olan Nemesis, mitolojideki Erinysler'den biriydi ve ismimi annem bulmuştu. "Anne" sözcüğünün kalbime dokunan yumuşak tınısı, beni geçmişime acımasızca sürüklüyordu ve ailemle yaşadığım güzel anılar gözlerimin önünden gitmiyordu.

Gözlerimin yanmaya başlaması, ağlamaya başlayacağımın göstergesiydi, gözlerimi sıkıca yumdum ve dişlerimi sıkarak unutmaya çalıştım. Unutmaya çalışmak, evet... Üç yıldır denediğim hâlde başaramamıştım... Geçmiş, beni yine köşeye kıstırıyordu, bir kapanın içine düşmüş, çırpınan umutsuz bir fare gibiydim tıpkı.

Mitoloji sınıfına girdiğimde, sınıfta çok az kişinin olduğunu gördüm. Hufflepuff'tan benimle aynı dönemde olan bir kız dikkatimi çekmişti. Yüzünü bana doğru döndüğünde, dünyada en çok nefret ettiğim kişilerin arasında 3. sırayı çeken Emma'yı gördüm. İçimde yayılan bir öfke dalgası, damarlarımda akan kana karıştı, kaşlarımı çatarak ondan en uzak olan sıraya geçtim.

Profesör, derse girdiğinde kendini kısaca tanıttı. Tedbiri elden bırakmayan deneyimli bir Seherbaz gibiydi tıpkı. Hemen ardındansa, Yunan Mitolojisi'ni fazla irdelemeden bize ana hatlarıyla anlatmaya başladı. Dersi hiç sıkıcı bulmamıştım, aksine oldukça eğlenceliydi. Geçmişteki insanların nelere inandığını düşünmek beni büyülüyordu. Tanrıların ve Tanrıçaların büyülü dünyasına kapılıp gitmiştim adeta...

Profesör anlatırken, o kadar kendimden geçmiştim ki, zamanın su gibi akıp gittiğini farkedememiştim. Bugün yanaklarımdan süzülmeye hazırlanan bir gözyaşı damlası gibi kayıp gitmişti zaman ellerimizden... Herhalde dersin bitimine sadece 10 dakika kalmıştı. Profesör, gülümseyerek bir parşömenin üstüne kendimizi anlatan bir yazı yazmamızı istemişti.

Yanımda her zaman üç adet parşömen taşıdığım için, hemen bir tanesini çıkarttım ve kısa bir dille yazmaya koyuldum;

Adım Alyra Nemesis Lynn ve bir Muggle Doğumlu'yum. İngiltere-Londra doğumluyum fakat annemle babam Bristol'lu. Hufflepuff 3. sınıftayım. Binama seçilmemi sağlayan, adalet tutkumdur. Haksızlığa dayanamam. Kitap okumayı ve yeni şeyler öğrenmeyi sevsem bile, ders çalışmak bazen sıkıcı gelir bana. Gelecekte iyi bir Şifacı olmak hayalimdir.

Sanırım bu kadarı yeterliydi. Parşömenimi gidip Profesör'ün kürsüsüne bırakırken, Profesör ödev olarak Tanrı ve Tanrıçaları araştırmamızı istedi. Sanırım bu basit bir ödev olacaktı.



RP Out

Mitoloji Ödevi

Yunanistan'ın en yüksek dağı olan Olimpos dağı, Yunan mitolojisinde tanrıların oturduğu dağdır. Tanrıların kralı Zeus'un meskeni olan Olimpos, Zeus dışında, Yunan mitolojisinin 12 büyük tanrısının evidir. Bu 12 büyük tanrıya, diğer ufak tanrılardan ayırmak için, "Olimpiyan" (Olympian) veya "Olimposlu tanrılar" da denir.
Olimpos'da sürekli olarak yaşayan ve her kaynakta Olimpiyan olarak geçen 10 tanrı vardır, bunlar:


Zeus
Hera
Poseidon
Ares
Hermes
Hephaistos
Afrodit
Apollo
Athena
Artemis'tir.

Bunların dışında, 12'lik Olimpiyan tanrılarından zaman zaman sayılan, zaman zamansa sayılmayan, ve sürekli olarak Olimpos'da bulunmayan 4 tanrı vardır:


Hades
Demeter
Dionysos
Hestia


Zeus; tanrıların kralı, en büyük tanrı, Olimpos'un ve tanrılar da dahil olmak üzere her şeyin yöneticisi.

Hera Zeus'un karısı, evliliğin tanrıçası.

Poseidon; Okyanusların, denizler aleminin tanrısı. Zeus'dan sonra gelen 2 büyük tanrıdan biri (diğeri Hades).

Hades; Yer altının ve ahiretin tanrısı, ölen insanların ruhlarıyla o ilgilenir, Zeus'dan sonraki en büyük 2 tanrıdandır (diğeri Poseidon).

Athena; Zekâ, sanat, eğitim ve savaş tanrıçası.

Ares; Savaş ve kahramanların tanrısı.

Hephaistos; Ateşin ve demirciliğin tanrısı. Tanrıların demircisidir.

Apollo; Müzik, sağlık ve şifa tanrısı.

Artemis; Avcılığın ve hayvanların tanrıçası.

Hermes; Hırsızların ve yolcuların tanrısı.

Afrodit; Aşkın, cinselliğin ve fiziki güzelliğin tanrıçası.

Hestia; Evin, ailenin ve ocağın tanrıçası.

Demeter; Doğanın, tarımın ve bereketin tanrıçası.

Dionisos; Sarhoşluğun ve şarabın tanrısı.

Yavaş adımlarla Mitoloji sınıfına doğru ilerlerken, bu dersi başka kimlerin aldığını merak ediyordum. Gelecekteki mesleki seçimlerimde fazla bir etkisi olacağı söylenemezdi... Ama mitolojiyi seviyordum ve sanırım bu kadar sebep derse girmem için yeterliydi.

Elimi, dersliğin kapısının tahta yüzeyine dayayıp ittirdim ve içeri girdim. Çok az kişi vardı içerde, sabırsızlıkları her hallerinden belli oluyordu. Mutlu görünmeye çalışarak ilerledim ve kendime bir masa seçerek yavaşça oturdum. Soğuk tahta yüzey, beni kendime getirmişti.

Gözlerimi dersliğin kapısından ayırmamaya dikkat ederek, yavaşça sıramda sağa doğru kaydım. O sırada dersliğin kapısı bir kez daha savrularak açıldı ve içeri en çok nefret ettiğim kişi olan Nemesis girdi. Bu kız, her yerde karşıma çıkmak zorundaymış gibi tıpkı!... İçimde yükselen kin, yüzümdeki ifadeyi silip atmıştı. Öfkeyle parlayan gözlerle onu süzüyordum. Bakışlarımı hissetmiş olacak ki, bana doğru döndü ve bir süre birbirimizi inceledik. Daha sonra tek kelime etmeden dersliğin öbür ucuna yürüdü ve boş bir sıraya yerleşti. Kendisi gibi aşağı seviyede olan notlarını düzeltmek istediğini biliyordum. Fakat onu bir daha buralarda görürsem, muhtemelen bir "Petrificus Totalus" büyüsüyle ödüllendirilecekti. Elbette küçük ve sevimli Emma'nın böyle bir büyü yaptığı daha önce görülmemişti ama umrumda değildi. Bu kıza karşı beslediğim nefret, hiçbir şeyle boy ölçüşemezdi.

O sırada Profesör dersliğe girdi. Arkasındaki açık kapıdan süzülen güneş ışığı, bir süreliğine de olsa sınıftaki loş havayı dağıtmıştı.

Profesör, kısaca kendini tanıttıktan sonra bizlere Yunan Mitolojisi'ni ana hatlarıyla anlatmaya başladı. Değindiği konular, beni adeta cezbetmişti. Dinlemesi bile eğlenceli olan bu dersin, bana keyif vereceği şimdiden belliydi. O sırada gözümün ucuyla Nemesis'i izliyordum. O da benim gibi, kendini dersin sihirli atmosferine teslim etmişti.

Zaman kavramını hâlâ kaybetmediğime sevinerek, dersin bitmesine az bir süre zarfının kaldığını farkettim. Profesör, bizden bir parşömene kendimizi anlatan bir yazı yazmamızı istemişti. Tesadüfen yanıma aldığım kenarı yırtılmış parşömeni çıkarttım ve kolumu pütürlü yüzeyine dayayarak tüy kalemimi parşömenin üstünde gezdirmeye başladım;

Ben Emma Elle Cullen, Hufflepuff binasındanım ve 3. sınıfa gidiyorum. Binamla uyum içinde olan bir kişiliğim var. Safkan'ım fakat bununla övünmem. Tipik bir İngiliz'in tüm özelliklerini taşırım. Sırlarla dolu olan herşey ilgimi çeker. İlerde başarılı bir Seherbaz olmak için elimden geleni ardıma koymayan biriyim.

Yeteri kadar yazdığımı düşündüğüm sırada, Profesör ödevimizi açıkladı. Yunan Tanrılarını ve Tanrıçalarını araştırmamızı istemişti bizden. Yanımda getirdiğim küçük bir mitoloji rehberi çok işime yarayacaktı bu ödevi yapmamda. Gülümseyerek parşömenimi kaptım ve Profesör'ün kürsüsüne bıraktım. Ders bitmişti, gün önümde uzanıyordu ve yapacak daha çok şeyim vardı, sınıftan bunun bilinciyle ayrıldım...



Yunanistan'ın en yüksek dağı olan Olimpos dağı, Yunan mitolojisinde tanrıların oturduğu dağdır. Tanrıların kralı Zeus'un meskeni olan Olimpos, Zeus dışında, Yunan mitolojisinin 12 büyük tanrısının evidir. Bu 12 büyük tanrıya, diğer ufak tanrılardan ayırmak için, "Olimpiyan" (Olympian) veya "Olimposlu tanrılar" da denir.
Olimpos'da sürekli olarak yaşayan ve her kaynakta Olimpiyan olarak geçen 10 tanrı vardır, bunlar:


Zeus
Hera
Poseidon
Ares
Hermes
Hephaistos
Afrodit
Apollo
Athena
Artemis'tir.

Bunların dışında, 12'lik Olimpiyan tanrılarından zaman zaman sayılan, zaman zamansa sayılmayan, ve sürekli olarak Olimpos'da bulunmayan 4 tanrı vardır:


Hades
Demeter
Dionysos
Hestia


Zeus; tanrıların kralı, en büyük tanrı, Olimpos'un ve tanrılar da dahil olmak üzere her şeyin yöneticisi.

Hera Zeus'un karısı, evliliğin tanrıçası.

Poseidon; Okyanusların, denizler aleminin tanrısı. Zeus'dan sonra gelen 2 büyük tanrıdan biri (diğeri Hades).

Hades; Yer altının ve ahiretin tanrısı, ölen insanların ruhlarıyla o ilgilenir, Zeus'dan sonraki en büyük 2 tanrıdandır (diğeri Poseidon).

Athena; Zekâ, sanat, eğitim ve savaş tanrıçası.

Ares; Savaş ve kahramanların tanrısı.

Hephaistos; Ateşin ve demirciliğin tanrısı. Tanrıların demircisidir.

Apollo; Müzik, sağlık ve şifa tanrısı.

Artemis; Avcılığın ve hayvanların tanrıçası.

Hermes; Hırsızların ve yolcuların tanrısı.

Afrodit; Aşkın, cinselliğin ve fiziki güzelliğin tanrıçası.

Hestia; Evin, ailenin ve ocağın tanrıçası.

Demeter; Doğanın, tarımın ve bereketin tanrıçası.

Dionisos; Sarhoşluğun ve şarabın tanrısı.

RP Out: Nemesis benim karakterimdir, bu yüzden ödevlerimiz aynı. Umarım sorun olmaz