III. Sınıflar

Konu: III. Sınıflar Cuma Tem. 24, 2009 7:53 pm

Salı gününün ilk dersidir. Profesör erken gelip sınıfı öğrencilere hazırlamaya başlar. Sabah yağmurlu bir güne uyanan öğrenciler Kehanet dersine birer ikişer gelmeye başar. Sınıf tamamıyla dolduğunda Profesör dersin konusunu söyler. Rüyalar... Daha sonra elindeki Rüya Tabirleri kitaplarını öğrencilere dağıtır. Rüyaların Kehanet'e olan etkilerini anlatıktan sonra öğrencilerden gördükleri bir rüyanın anlamını kitaptan bulup sınıfa söylemesini ister. Herkes bunu yaptıktan sonra zilin çalmasıyla derslik boşartılır. Ödev verilmez.

Konu: Geri: III. Sınıflar Ptsi Tem. 27, 2009 1:32 pm

Gözlerimi, yağmur damlalarının vitraylı cama düşerken çıkarttığı ahenkli sesle açtım. Anlaşılan Hogwarts kendini yavaş yavaş sonbaharın rengi solmuş kollarına bırakıyordu... Yatağımda yavaşça doğruldum ve esneyerek güne başladım. İlk dersimiz Kehanet'ti. Bu dersi pek sevdiğim söylenmese bile, eğlenceli olacağa benziyordu.

Aheste hareketlerle, pek acele etmeden hazırlandım. Saçlarıma düşen yağmur damlalarının gölgesi, beni ürpertiyordu. Etrafa hâkim olan hafif rutubet kokusu beni rahatsız etmişti. Yağmurun çabuk dinmesini ve parıldayan güneşin gökyüzünde yerini almasını dileyerek, yatakhaneyi terk ettim ve Ortak Salon'u geçerek kendimi koridorda buldum. Kehanet dersliği 4. kattaydı ve bu sefer merdivenden çıkmak yerine merdivenden ineceğimi bilmek beni gülümsetmişti.

Dersliğe vardığımda, Profesör'ün erken geldiğini gördüm. Sınıf tamamlandığında, Profesör dersin konusunun rüyalar olduğunu söyledi. Daha sonra, elindeki minik Rüya Tabirleri kitaplarını bizlere dağıttı. Kitabın kapağını incelemeye başladım. Konu şimdiden ilgimi çekmişti. Pek sık rüya görmezdim ama gördüğümdeyse üstüme bir karabasan gibi çökerdi korkutucu kabuslarım.

Profesör, rüyaların Kehanet'e olan etkisini anlattıktan sonra, bizden gördüğümüz bir rüyanın tabirini kitaptan bulup sınıfla paylaşmamızı istedi.

Hızlı düşünmem gerekiyordu. Kuvvetli olan hafızama güvenerek, en son gördüğüm bir rüyayı hatırlamaya çalıştım. Evet, hatırlamıştım. Rüyamda, annem ve babamla birlikte ağaçlık bir alana gittiğimizi görmüştüm. Piknik tarzı bir yerdi, daha sonra annem ve babam beni orada tek başıma bırakarak uzaklaşmışlardı. Çığlık atarak uyandığımı hatırlıyordum çünkü annem ve babam gittikten sonra etraf kararmış ve ürkütücü bir havaya bürünmüştü.

Kitabı karıştırmaya başladım. "Orman" sözcüğünü arıyordum, bulduğumda gülümsedim ve kitabı hırsla okumaya başladım. Gözlerim satırlarda gidip gelirken, tabiri bulduğum için seviniyordum.

Fırtına gibi ani bir hareketle parmağımı havaya kaldırdım. Profesör, konuşabileceğimi söylemek istercesine gülümseyine anlatmaya başladım;

"Ben rüyamda ailemle bir ormana gittiğimi gördüm. Buna göre ormanın anlamı ilerde başarılı olacağıma işaret ediyor. Fakat rüyamda hava birden karardı. Eğer orman karanlık olursa, yakında başıma kötü bir işin geleceği söyleniyor. Bu, Bayan Botts'un Binbir Tatlı Şekerlemelerinden kulak kiri tadında olanı yemekten tutun, bir trolle karşılaşmak bile olabilirmiş." dedim. Profesör, yüzünden gülümsemesini eksik etmeden diğer öğrencilere de söz hakkı verdi ve daha sonra dersin bittiğini duyurdu. Ödev olmadığı için sevinçli bir şekilde sınıftan ayrıldım...

Konu: Geri: III. Sınıflar Ptsi Tem. 27, 2009 2:30 pm

Pencereden izinsiz bir şekilde içeriye giren nemli toprak kokusunu ve getirdiği kokuyu içime çektim. Beni rahatlatan bu hoş koku herzaman mutluluğu getirirdi yağmurlu günlerde. Bu yüzden sonbaharı ve kışı çok severim. Şimdi itaatkar rüzgar bana, dağlardan gelen huzurlu çam kokusunu getiriyordu. Ağaçların üzerinde dolaşan fındık meraklısı sincağların, küçük ayak seslerini dahi duyuyordum burada. Hogwarts'ın asil binası, kırmızı renginde duvarları bana her zaman umut vermişti geleceğim için... Bunun düşünerek gerindim yatağımda ve en az benim kadar ağır olan yyorganı üzerimden itekledim. Yavaşça kalktım ve soğuk suya doğru ilerledim. Duş almak, beni her zaman ki gibi rahatlatacaktı.

Soğuk suyun altında biraz düşündükten sonra, kaşmir havlumu aldım ve kurulandım. Okul formamı giyip, asil ve kudretli aslanın yiğitliğini göğsümde hissedince, yatakhanemden çıktım ve ortak salonuda geçtikten sonra, Kehanet sınıfına doğru yönlendim. Zaten çok yakındı, binamızın ortak salonuna...

Sınıfa girdiğimde profesör, erkenden gelmişti. Boş sıralardan birine oturdum. Bugünün konusunu çaktırmadan bakmak istiyordum çünkü Kehanet her zaman beni büyülemişti. Sınıf yavaş yavaş dolmaya başlamıştı. Öğrencilerin fısıldadığı tüm konular, Hogwarts'ın sihirli duvarlarına gizli gizli süzülüyordu. Bu sırada Profesör ayağa kalktı ve her zamanki canayakın tavrı ile açılışı yaptı. Acele ile önümüze Rüya Tabirleri kitabını dağıttı. Rüyanın, kehanete ne kadar gerekli olduğunu anlattı. Eğer rüyalarımızın anlatmak istediklerini anlarsak , geleceğimizi değilştirebilirmişiz. Bunu duyduğuma sevinmiştim çünkü gerçekten benim rüyalarım kaçınılmaz ve merak uyandırıcı oluyor.

Profesör, bize gördüğümüz bir rüyanın anlamını bulmamızı istedi. Aklıma neredeyse bir aydır sürekli gördüğüm o karışık rüya gelmişti. Hemen elime kitabı alıp taramaya başladım ve tüm nesnelerin anlamını çözdükten sonra, elimi hızla kaldırdım.

"Rüyamda güneşe doğru ilerliyordum. Samanyolu etrafımdaydı ve o kadar mutluydum ki, adeta ruhum uçuyordu. Fakat gördüğüm bu rüyada güneşe ulaştığımda yanıcı sıcaklığa katlanarak güneşin içine giriyordum ve kendimi görüyordum. Bana çok benziyordu fakat birşeyler farklıydı. Aynada gördüğüm, yabancıyı hatırlatıyordu adeta. Bu sırada sürekli hobbit köylerinden gelme neşeli bir şarkı bana eşlik ediyordu. Bu beni daha çok mutlu ediyordu. Bu rüyadan çıkardığım anlam ise; güneş mutluluk demektir ve ben mutluluğa ulaştığım zaman gerçek kişiliğimle tanışacağım. Kendi ruhuma sahip olacağım. " dedim ve Profesör'ün anlamlı fakat kafası karışmış bakışları altında kaldım. Sanırım rüyam gerçekten garip bir anlam taşıyordu. Profesör hala bana bakarken, diğer öğrencilerede söz vermeyi unutmadı ve onları dinledikten sonra Profesör'ün azda olsa bana karşı bakışları azalmıştı ve dersin bittiğini açıkladı. Sessizce ve ürkerek dersten çıktım. Belki de ilk defa bu kadar ürkmüştüm bir Profesör'den...

Konu: Geri: III. Sınıflar Salı Tem. 28, 2009 1:08 am

Görüşümü engelleyen sis tabakası kalktığında, dikkatimi çeken ilk şey, yağmurun yağışı olmuştu. Sabahın erken saatlerinde yağmurun yağmasına alışık değildim. Habersiz bastıran bir yaz yağmuru gibiydi adeta bu...

Çarşafımı buruşturmamaya özen göstererek yumuşak hareketlerle doğruldum ve etrafıma bakındım. Yavaş yavaş uyanmaya başlıyordu "binadaşlarım". Alışıldık uğultu, çevreyi sis gibi kaplıyordu. Tanıdık birileriyle karşılaşmamaya özen göstererek ilk dersimiz olan Kehanet için gerekli eşyalarımı toparladım ve yatakhaneden ayrıldım. Kendimi Kehanet dersliğine inen merdivenlerde bulduğumda, uyku mahmurluğu yavaş yavaş bedenimi terk ediyordu.

Kendimi dersliğin kapısının önünde bulduğumda, her zaman yaptığım gibi derin bir nefes aldım ve kapıyı ittirerek içeri girdim. Gıcırdayarak açılan kapının sesi, sessiz sınıfın içinde yankılandı ve tüylerimi ürpertti. İyi yağlanmamış menteşelerin birbirine sürterken çıkarttığı metalik ses, dişlerimin gıcırdamasına yol açardı hep...

Profesör erken gelmişti. Az sayıdaki öğrenciler tamamen sınıfı doldurduğunda, bizlere dersi anlatmaya koyuldu. Konumuz; Rüyalar idi. Pek sık rüya görmediğimden olsa gerek, konu bana şimdiden sıkıcı gelmişti. Rüyaları ürkütücü buluyordum...

Profesör, elinde tuttuğu Rüya Tabirleri kitaplarını bizlere dağıttı. Rüyaların, Kehanet'te olan önemini ve etkilerini anlattıktan sonra bizden gördüğümüz bir rüyanın tabirini bulup anlatmamızı istedi.

Sıkıcıydı! Tek kelimeyle sıkıcı! Gördüğüm rüyalar genel olarak bir günümü anlatan tatsız tutsuz şeylerdi. Son günlerde gördüğüm bir rüyayı anımsamaya çalıştım. Bundan birkaç hafta önce, düşlerimde kıpkırmızı bir ejderha görmüştüm. Kitabı hızla karıştırmaya başladım ve rüyamın tabirini bulunca parmağımı hızla kaldırdım. Profesör, konuşmam için bana onay verdi.

"Düşümde, kırmızı, büyüleyici ve bir o kadar da ürkütücü bir ejderha gördüm. Ona öylece bakıyordum, o da bana öylece bakıyordu. Sıkıcı bir rüya gibi görünse bile; tabiri benim için olumlu yönde. Kitaba göre, rüyamda ejderha görmem düşmanlarımı alt edebileceğimin işaretiymiş." dedim. Kısa ve öz bir dille anlatmaya çalışmıştım rüyamı. Sınıftaki herkes aynı şeyi tekrarlayınca, dersin bittiğini belirten zil çaldı ve sınıfı terk ettim.

» 5. Sınıflar
» II. Sınıflar
» IV. ve V. Sınıflar
» I. ve II. Sınıflar
» V.Sınıflar