Phoenix ! ~ Harry Potter Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaEski ParşömenLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Gerçeğin Aynası

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Paris D. Juvens
Slytherin V. Sınıf
Slytherin V. Sınıf
Paris D. Juvens


Mesaj Sayısı : 55
Sihirsel Soy : Safkan
Evcil Hayvanı : Yarasa *Elf.
Kayıt tarihi : 25/07/11

Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
Gerçeğin Aynası Left_bar_bleue98/100Gerçeğin Aynası Empty_bar_bleue  (98/100)
Düello Gücü:
Gerçeğin Aynası Left_bar_bleue0/0Gerçeğin Aynası Empty_bar_bleue  (0/0)

Gerçeğin Aynası Empty
MesajKonu: Gerçeğin Aynası   Gerçeğin Aynası Icon_minitimeSalı Ağus. 23, 2011 10:20 am

Gerçeğin Aynası Di-8RP4
&Darja.
&Paris.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Paris D. Juvens
Slytherin V. Sınıf
Slytherin V. Sınıf
Paris D. Juvens


Mesaj Sayısı : 55
Sihirsel Soy : Safkan
Evcil Hayvanı : Yarasa *Elf.
Kayıt tarihi : 25/07/11

Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
Gerçeğin Aynası Left_bar_bleue98/100Gerçeğin Aynası Empty_bar_bleue  (98/100)
Düello Gücü:
Gerçeğin Aynası Left_bar_bleue0/0Gerçeğin Aynası Empty_bar_bleue  (0/0)

Gerçeğin Aynası Empty
MesajKonu: Geri: Gerçeğin Aynası   Gerçeğin Aynası Icon_minitimeSalı Ağus. 23, 2011 10:51 am

Belki de artık gerçeği görmeliydim. Aşağılık bir herif olduğumun gerçeğini. Her şeyi yüzüne bulaştıran, aptal bir takıntılı olduğumu. Ne yazık ki bunları kabul edemeyecek kadar gururluydum. Düşünebildiğim, dokunabildiğim, hissedebildiğim her şey yok oluyor gibiydi. Ölmek için bu hayattan gitmek gerekmiyordu. Her dakika ölüyordum zaten. Bu yavaş ölümün aksine huzur içinde uyumayı -onu da yapabilir miyim bilmiyorum ama- tercih ederdim. Bir sigara yaktım. Normalde böyle şeylerden nefret eden beyefendi Paris D. Juvens, şimdi Hogwarts'ın en keş adamlarından biriydi. Hah! İşte hakettiğim buydu. Kafanı dağıtıp ölmek. Son nefesimi verirken toz pembe olarak gördüğüm bir odada -Hastala vista serseriler!- diye bağırmak istemiyordum. Bu tanrıya hakaretti. Ama sevdiğim, güvendiğim herkesin bir anda bana ihanet etmesi üzerine daha başka ne seçeneğim olabilirdi ki? Dumanı havaya üfledim. Profesör Shenna Loren gibi dumanlardan şekiller yaratabilirdim. Ama bunu yapacak halim bile yoktu. İben Ormanında tek başına bulunan genç bir büyücünün dikkat çekmemesi de gerekiyordu ayrıca. Bir kayaya oturdum. Acaba gelecek miydi? Darja. Bana güvenip gelecek miydi buraya? Özellikle burayı seçmiştim. Çocukken kaybolduğumuz ve sabaha kadar ailemizin bizi bulamadığı zamanı. Neredeyse bakanlığa haber vereceklerdi. Ama biz korkmamıştık. Darja yapraklardan bana asker kostümü yapmıştı. Ben General Juvenstim. O da savaş sırasında bize yardım eden, çok fazla kirazdan küpeleri olan güzel hemşire. Nedense tek revire giden ben oluyordum. Bu anıyı hatırlayınca kendi kendime güldüm. Demek hala güzel anılar da vardı hafızamda.

Bu aralar tek düşündüğüm şey oydu. Ondan başka bir şey düşünmek istemiyordum çünkü. Hepsinin ismi aklımdaydı. Hepsinin. İsimlerini hatırlamak bile acı veriyordu. Her ne kadar ben terk etsem de tüm ihanet onlarındı. Ben sadıktım. Onlar ise sadakatsiz. Ve terk ettiğim için ben kalleş sıfatı ile adlandırılmıştım. Tüm okul belki de beni öyle hatırlayacaktı. Günahını bile vermeyen kalleşin teki olarak anılacaktım. Ama son günlerde daha iyiye gidiyordum. Her şey değişmeye başlamıştı. Kendi kendime olmaması gereken bir şeye doğru sürükleniyordum. Darja'ya. Bir daha birini sevmeyeceğime yemin etmiştim. Hem de ne yeminler. İş ölüm yeminine doğru gidiyordu bile. Ama sonra kafam netleşti. Bulanıklıklar gitti. Hala bazı alışkanlıklarım var. Lanet olası sigara gibi. Ama uyuşturucudan uzak duruyorum. Belki de beni hayata döndürene tutundum. Ona. Beni iyileştirdi. Ama kabul etmiyor işte. Beni sevdiğini. Oysa gözleri yalan söylediğini o kadar belli ediyor ki!

Ve işte gelmişti. Karşımda duruyordu. Yüzünde garip, histerik bir ifade vardı. Bana söylemiyordu ama beni görünce duygusallaştığını biliyordum. Üçüncü sınıfta ona çok kötü davranmıştım. O kadar kötü davranıyordum ki, aşağılıyor. Hatta arkasından bile konuşuyordum. Ve şimdi beni affetmişti. Belki de eskisi kadar kötü olmadığım için. Hala kötüydüm. Pisliktim. Ama o beni melek yapıyordu. Şu an ona sarılıp her şeyin düzeleceğini söylemek isterdim. Ama tek yaptığım sigaraya toprağa atıp ayağımla ezmek oldu. Yavaşça ayağa kalktım. Onun aksine yüzümü çok iyi kontrol edebiliyordum. Yüzümden bir şey okumak neredeyse imkansızdı. Hafifçe bir adım ona doğru ilerledim. Aynı anda hızlı bir şekilde geri kaçtı. Bu tavrına çok şaşırmıştım. Ve öfkelenmiştim.
"Lanet olsun Darja! Bu kadar korkutuyor muyum seni?" Neredeyse delirecektim. Öfkeden kuduruyordum. Ben onu hayat ağacım yaparken o bana böyle davranamazdı. Yumruğumu oturduğum kayaya çarptım. Elim acımıştı ama belli etmedim. Arkam dönüktü ve derin derin nefes alıyordum. Ah, hayır. Öfke nöbetlerimden birini onun yanında yaşayamazdım. Bu delilikti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Gerçeğin Aynası
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Gerçeğin Aynası
» Gerçeğin Aynası
» Kehanet Dersi;Geleceğin Aynası..

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Phoenix ! ~ Harry Potter Rpg :: ||| Büyücü Dünyası :: Büyücü Köyleri :: Godric's Hollow ::  Îbén Ormanı-
Buraya geçin: