Phoenix ! ~ Harry Potter Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaEski ParşömenLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Gerçeğin Aynası

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Laetitia Jacques

Laetitia Jacques


Mesaj Sayısı : 283
Mücadele Tarafı : Ruhu gibi, karanlık...
Sihirsel Soy : Safkan
Evcil Hayvanı : Lae.
Kayıt tarihi : 25/06/09

Gerçeğin Aynası Empty
MesajKonu: Gerçeğin Aynası   Gerçeğin Aynası Icon_minitimePerş. Şub. 11, 2010 3:23 pm

Ayna, ayna söyle bana; var mı benden daha güzeli şu dünyada? Koridorlarda küçük bir çocuktan kaçarken rastgele girdiğim odanın, işlemeli bir ayna barındıracağını tahmin etmemiştim. Ayna, eski görünümüne rağmen öylesine göz alıcı duruyordu ki onu neden böyle ücra bir odaya koyduklarını aklım almadı. Aynanın her bir köşesine göz gezdirdim. Yaldızlı çerçevesinin üzerinde, tavana yakın bir yerlerinde uzun bir yazı fark etmem de zor olmadı. Kelid stra ehru oyt ube cafru oyt on wohsi. Hiç bir şey anlamadığımı itiraf ediyorum. O kadar garip ve eski bir dille yazılmıştı ki, eski yazılar dersi görmeyen bir öğrenci olarak anlamam imkansızdı. Aynanın görkeminden olmalı, yazının güzel bir şeyler ifade ettiğini düşündüm. Aynanın çerçevelerine dalmışken kendi yansımama dikkat bile etmedim. Yüzümü aynanın ortasına, kendi yüzüme çevirdiğimde şaşkınlığım kat kat arttı. Aynada benim haricimde üç kişi daha görüyordum. Bir tanesi arkamda, bir tanesi yanımda, diğeri de öbür yanımda duruyordu. Sol yanımda duran genç, yapılı ve yakışıklı biriydi. Siyahları giyinmiş, gözünde de aynalı gözlüğü vardı. Sanki aynadaki beni korumak istercesine önümde siper olmuştu. Sağımdakinin de solumdakinden farkı yoktu. İkiz gibi giyinmişlerdi. Benim elimde alışveriş torbaları vardı. Kocaman gülümsüyordum gerçek Rhodél'e. Arkamdaki genç ise, aynanın hayallerimi gösterdiğini kanıtlarcasına kusursuzdu. Simsiyah saçları, kahverengi gözleri ile çok yakışıklı bir gençti. Kaslı kolları beni belimden sarmıştı, omzuma yasladığı yüzü gülümsüyordu. O kadar yakışıklıydı ki bu aynanın önünde senelerimi onunla geçirebilirdim. İster istemez arkama baktım, ama arkamda gördüğüm sadece hayal kırıklığıydı. Gerçek o kadar boşken ayna o kadar gerçek geliyordu ki. Şimdiden aklım başımdan gitmişti. Elimi sanki belimi dolayan kaslı kollara dokunabilecekmişim gibi belime götürdüm ama elime gelen bir hiçti. Aynanın yalanlarına kendimi öylesine kaptırdım ki, aynaya bağımlı olduğum saniyeler boyunca kıpırdamadığıma yemin edebilirdim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Gerçeğin Aynası Empty
MesajKonu: Geri: Gerçeğin Aynası   Gerçeğin Aynası Icon_minitimePerş. Şub. 11, 2010 6:29 pm

Derslikten çıktığımda havanın soğukluğu ile yüzümdeki sinirler bir anda gerilmişti. Soğuk bana yaramıyor... Adımlarımı sıklaştırarak kolidorda hızlı hızlı yürürken aralıkta bir kapının aralık olduğunu fark ettim. Meraklı olmak nasıl bir beladır bilir misiniz? Ben çok iyi biliyorum. Kolidorda yürüdüğüm sırada önümden doğa üstü bir varlığın geçtiğini gördüm. Azrail bazında bir melekti bu. Ve pek de kullanılmayan bir odaya giriyordu. Merakım yine zirve yapmıştı. Bu merakım yüzünden bir an bile tereddüt etmeden kapıya yaklaştım. Sonuç mu? İyi ki yaklaşmışım. Kapıdan içeriye girerek hafifçe kapattım kapıyı. Devasa boyuttaki, işlemeli aynanın önünde tüm ihtişamıyla duran bir kız vardı. Sarı saçları omuzlarından dökülüyor, bu karanlık odada bile parıl parıl parlıyorlardı. Ona doğru birkaç adım attım. Rhodél... Bu kız benim aklımı başımdan almaya yetiyordu. İçimde iflah olmaz bir şekilde nefesleri arasında kaybolmak istediği vardı. Kelid aynasının ihtişamı bile onun yanında sönük kalıyordu. Ama henüz tanışmamıştık. O yüzden yavaş ve sakin adımlarla yanına yaklaştım. Saçları sol tarafa sarkık bir şekilde duruyordu. Her zamanki deli cesaretimle boynuna bir öpücük kondurarak elini tuttum ve öpücüklerimi sağ omzundan eline doğru götürdüm. Dudaklarım eline vardığında gözlerinin içine baktım. "Rhodél.. Her zamanki gibi karşı konulmaz görünüyorsun. Ben Eric. Eric Lewis" dedim kendimden emin bir şekilde. Bu kız tam anlamıyla karşı koyulamaz bir dişiydi. Hadi ama... Kabul edin beni de reddetmek kolay birşey sayılmaz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Laetitia Jacques

Laetitia Jacques


Mesaj Sayısı : 283
Mücadele Tarafı : Ruhu gibi, karanlık...
Sihirsel Soy : Safkan
Evcil Hayvanı : Lae.
Kayıt tarihi : 25/06/09

Gerçeğin Aynası Empty
MesajKonu: Geri: Gerçeğin Aynası   Gerçeğin Aynası Icon_minitimePerş. Şub. 11, 2010 6:56 pm

Tutkularımın, arzularımın ve hayallerimin aynasında gördüklerim beni esir almıştı. Gerçeği düşünemiyordum, nerede olduğumun bile farkında değildim artık. Omzumdaki güzel yüz, belime sarılmış kaslı kollar, yüzümdeki gülümseme ve nerden baksan belli olan şöhretimin hayali beni olduğum yere mıhlamıştı. Göz alıcı görünüyordum, her zamankinden daha fazla. Kapı açılıp kapanmıştı ama bilincinde olmam beklenemezdi. Aynada kendimi, daha doğrusu esirine düştüğüm arzularımı izlerken boynumdaki hafif öpücük ile bir nebze kendime geldim sanırım. Elimde bir el hissettiğimde ister istemez onun tarafına dönmüştüm. Göz göze geldiğimde şaşkınlığımı gizlemeye gerek görmüyordum. Karşımdaki kişi, aynadaki yansımamda belime sarılanın aynısı değil miydi? Kendimi aynanın görkemine fazla kaptırmış ve gerçeği göz ardı ediyor olmalıydım. Öpücükleri sağ omuzumdan elime kadar giderken ürpermediğimi söylemek yalan olurdu. Halbuki bu aldığım ilk öpücük değildi ve omzumdan kaç kişinin öptüğünü hayatta sayamazdım. Ama bunun etkisi daha farklı olmuştu. Belki de aynanın etkisinde kaldığım içindi. "Rhodél.. Her zamanki gibi karşı konulmaz görünüyorsun. Ben Eric. Eric Lewis" Eric, Eric... İsmini daha önce duymamıştım hatta gördüğümü bile sanmıyordum. Ama şimdi, o kadar etkileyici geliyordu ki. Ben genelde erkeklerden etkilenen olmazdım, onları kullanır atardım. Jason haricinde bu böyle olmuştu. Ama onunla farklıydı, ilişkimiz daha çok cinselliğe dayanıyordu. Eric'in gözlerine baktım, ne söyleyeceğimi bilemiyordum. Başımı yana çevirdim ve aynaya baktım. Görüntü değişmişti, bu sefer aynadaki genç sağ eliyle elimi tutmuş, sol eliyle belime sarılmıştı ve görüntüde iki tane siyahlı adam yoktu. Aynada da bir erkekle yalnızdım, gerçekte de. " Sen, sen aynadaki çocuksun. " dedim. Normalde olsa büyük ihtimalle dudaklarına yapışmış ve unutulmuş bir odada sıcak dakikaların başlamasına neden olmuş olabilirdim. Ama öylesine nutkum tutulmuştu ki konuşamıyordum bile.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Gerçeğin Aynası Empty
MesajKonu: Geri: Gerçeğin Aynası   Gerçeğin Aynası Icon_minitimeÇarş. Şub. 17, 2010 6:10 pm

Rhodél’e kendimi öylesine kaptırmıştım ki arkamızda bıraktığımız büyüleyici aynayı bile fark edemez olmuştum. Onun gözleri çok daha büyüleyiciydi; kokusu, saçları, duruşu… Eğer müsait bir yerde olsaydık, eminim onu anında yatağa atardım ama şimdi bir Tanrıça görmüşçesine olduğum yere çakılmıştım. Ellerim onun sarı ve yumuşak saçlarında yolculuğa çıkıp kaybolurken gözlerim de gözlerine hapsolmuştu adeta. Sadece bir anlık gözlerimi ondan kaçırdım ve aynaya baktım. Bu aynayı biliyordum, Kelid Aynası’nı birçok kişi bilirdi. İnsana en çok dilediğini gösterirdi. Bense hiçbir şey görmüyordum; ben ve Rhodél dışında. Aynadaki görüntümüz bir an kıpırdandı ve iki kusursuz beden birbirine dolandı. Aynadaki ben Rhodél’in dudaklarına aç bir şekilde atlamıştı adeta. Yüzüme hoş bir gülümseme yayılırken gözlerimi yine en çok dilediğim şeye, Rhodél’e çevirdim. Belli ki o beni sadece ikinci kez görüyordu; ilk aynadaki görüntümdü, gerçek değildi. Fakat şimdi her zamankinden de canlıydım, onunla olmak için can atıyordum. Aynadaki görüntümün tam tersine, ürkek bir şekilde Rhodél’in dudaklarına uzandım ve ona küçük bir öpücük verdim. Küçüktü ama beni adeta sarsmıştı. Ben bir öpücükle sarsılacak bir erkek değildim ama şimdi bu genç bayan bana aklıma gelmeyecek ilkleri yaşatıyordu. “Sanırım sana aşık oldum.” Bu, şu anda reddedebileceğim son gerçekti. Rhodél de bunu kolayca anlayabilirdi. Ona susamış bir şekilde bu kez daha emin, Rhodél’in dudaklarına sarıldım. Beni reddedip reddetmeyeceğini bilemiyordum ama güvendiğim birkaç şey vardı; karşı konulmaz görüşünüm ve onun güven veren, baştan çıkarıcı bakışları.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Laetitia Jacques

Laetitia Jacques


Mesaj Sayısı : 283
Mücadele Tarafı : Ruhu gibi, karanlık...
Sihirsel Soy : Safkan
Evcil Hayvanı : Lae.
Kayıt tarihi : 25/06/09

Gerçeğin Aynası Empty
MesajKonu: Geri: Gerçeğin Aynası   Gerçeğin Aynası Icon_minitimeSalı Şub. 23, 2010 5:55 pm

Gözlerimi kocaman açmış şaşkın şaşkın onu seyrederken zamanın nasıl geçtiğinin benim için bir önemi yoktu, olmayacaktı. Aynadaki düşten daha güzeldi benim için, çok daha yakışıklı ve ateşli. Gülümsediğinde ışıldayan bembeyaz dişleri bile beni hipnoz etkisine sokabilirdi. Aşık mı olmuştum? Bu kadar hızlı? Parmak uçlarımda sallanıp tüm bu karışıklığı düşünürken bedenimin yavaşça ona çekilmesi bana ürkütücü ama büyüleyici geliyordu. Onun kapkara gözleri ile benim gözlerim buluştuğunda baştan aşağıye titremiştim. Yüzü bana doğru yaklaşırken kalbimin ne kadar hızlı çarptığını kimse tahmin edemezdi, onun duyabileceği ihtimalinden bile ürküyordum. Dudaklarımda onun köfte dudaklarını hissettiğimde, bu öpücüğün bir Ruh Emici'ye ait olup olmadığı konusunda şüphelenebilirdim. Ruhumu da öpücüğüyle içine çekmişti adeta! Onu daha çok öpmek, daha çok keşfetmek istiyordum delicesine. Ama bu seferki farklıydı, cinsel açlık olduğunu sanmıyordum. Vücutlarımız bu sefer bir yapbozun iki yarısı olduğu için birbirini istiyordu. Derin bir iç geçirirken tüm vücudum uyuşmuştu. Daha önce aşık olmamıştım, aşk bu muydu? Erkeklerle yaşadığım türlü zevkler ve fanteziler zihnimden uçup gitmişti. Ve ne gariptir ki bunun nedeni sadece küçücük bir öpücüktü! “Sanırım sana aşık oldum.” Aksini söyleyemezdim, ne kadar inkar etmek istesemde bunu inkar edemezdim. Ben, bağımsız bir cazibe Tanrıça'sı olmaktan çıkıp aşık olmuştum.

Elleri nazikçe belimi daha sıkı kavrarken gevşek vücudumu onun kollarına bırakmıştım. Bu daha önce yaşamadığım bir güvendi. Genelde kızların ilk aşkı olan babalardı ama benim babam sadece bana saldıran bir pislikti. Hiçbir erkeğe sırf bu nedenle asla güvenememiştim ve hep erkekleri oynatmıştım. Ama şimdi Eric'e kalbimi açarken çok fazla rahattım, olması gerekenden daha fazla. Eric'in dudakları yeniden büyük bir açlıkla benimkilerle buluştuğunda küçük bir adım daha atarak vücudumu onunkine yasladım. İnce kollarımı onun boynuna dolarken içimdeki tüm ön yargıların kırıldığını hissediyordum. Dudaklarımı zar zor onunkilerden ayırdığımda nefes nefese kalmıştım, tamamen düşünmekten. " Ben de seni. Seni seviyorum ve sadece seni istiyorum Eric! " dedim kısık bir melodiyle. Ellerimi onun güzel saçlarında dolaştırırken onun yüzünü daha yakından inceleme fırsatını edinmiştim. Eric herhalde sevişmeden, sadece tanımak istediğim tek erkekti. Başımı onun omzuna dayarken aynaya göz attım. Aynada babam yavaşça ikimizin arkasından yaklaşırken birden yok olmuştu, kalbimden büyük bir kuşun uçtuğunu hissettim. Gözlerimden küçük bir gözyaşı damlası yanağıma akarken Eric'in kokusunu içime çektim. Başımı Eric'in omzuna daha fazla gömdüm, güvende olduğumu biliyordum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Gerçeğin Aynası
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Phoenix ! ~ Harry Potter Rpg ::  ||| Başlangıç :: RPG İçi-
Buraya geçin: