Slytherin - Hufflepuff Quidditch Maçı ~ II. Sezon

Güneş, gökyüzünün en tepesindeki yerini almış etrafına en güçlü şekilde ışınlarını saçarken ağaçların dallarındaki yaprakları bile kımıldatmayan rüzgâr, hafifçe yüzlere çarpıyor. Quidditch sahası dolmuş, herkes takım oyuncularını bekliyor. Fazla sürmeden takım oyuncuları da yerlerini alıyor. Uçuş profesörünün kısa konuşmasından sonra, takım kaptanları el sıkışıyor. Ve bütün herkesi hareketlendiren düdük sesi sahada yayılmaya başlıyor.

''Maç başlasın!''

_____________________________________________

Slytherin:
*Kaptan: Magnolia Allaire
Arayıcı: Jason Allaire
Kovalayıcı: Monica Clodiën
Kovalayıcı: Trixie N. Quenti
Kovalayıcı: Aaron Roviun
Tutucu: Rhodél Jailes
Vurucu: Magnolia Allaire
Vurucu: Magdalena Allaire

Hufflepuff:
*Kaptan: Steve D. Strong
Arayıcı: Caindale Bones
Kovalayıcı: Rosepery De Querin
Kovalayıcı: Steve D. Strong
Kovalayıcı: Damién Guîllermo
Tutucu: Bryana Voyager
Vurucu: Heath Aaron Hemingway
Vurucu: Josephine Pysean

Steve'in cesaretlendiren konuşmasından sonra sahaya çıkıyoruz. Maçı izlemek için toplanan insanlardan yükselen ses aldırmadan yerimizi alıyoruz. Kaptanların dostluk göstergesinden sonra gelen düdükle beraber havalanıyorum. Topu yakalamalıyım.

Misafir

Kazanacağımızdan eminim. Gryffindor'a karşı kazandığımız maçtan sonra Hufflepuff'ı çok kolay bir hedef olarak görüyorum. Fakat yine de riske girmemek için bu maçta kardeşlerimle vakit kaybetmeyeceğim, oyuna odaklanacağım. Bu hırsımda Steve'in etkisi olduğunu düşünüyorum. Onun kaptan olduğu bir takımı alt etmekten alacağım zevki, hiçbir şeyden alamam belki de. Diğer takım oyuncuları gibi ben de sahaya çıkıyorum. Güneş en tepede, gözümü alıyor fakat alışacağım. Magnolia, Steve'le el sıkışırken, ikizim için üzülüyorum. Bir porsukla el sıkışması olacak şey değil. Daha sonrasındaysa çalan düdükle beraber, gökyüzüne doğru yükseliyorum.

Mesaj Sayısı : 24 Sihirsel Soy : Safkan. Kayıt tarihi : 01/01/10

Sahaya çıkıyoruz. Ah, ne kadar da gürültülü. Benim yapıma uymayan bir şey bu. Başkalarının karşısına çıkıp gösteri yapmak. Katlanacağız artık. Düdükle beraber havalanırken, topu diğerlerinden önce kapmam gerektiğini bir kere daha kendime hatırlatıyorum.

Öğle vakti. Süpürgem terli parmaklarımın altında takımın kalanıyla buluştuğumda heyecandan midem dışarı fırlayacak gibi hissediyorum. Korkunç baş dönmesi maçta da devam etmese mükemmel olur, maç başlar başlamaz süpürgeden düşmek güzel bir strateji gibi gözükmüyor. Brayana'nın gergin gözlerini yakaladığımda gözlerimi kaçırıyorum. Onun gerginliğini paylaşmak isterdim ama kendiminkiyle başım dertte.
Olabildiğince cesaretli bir konuşma yapmaya çabalıyorum. Moral düzelten bir komutan havasında olmak takım için çok daha iyi.Kurumuş damağıma rağmen güçlükle yutkunup sahaya çıktığımızda sarıya boyanmış binamızın trübünü heyecanla ayaklanıyor. İlk defa maça çıkmıyorum ama her çıktığımda aynı şey oluyor. Slytherinliler'le olacak maçı oldukça ciddiye alıyorum. onlara karşı beslediğim katıksız öfke beni daha da gaddarlaştırıyor. Takım kaptanının elini sıkma düşüncesi bile rahatsız etmeye yetiyor beni. Profesörün konuşmasının ardından isteksiz bir el sıkışma yaşanıyor benim ve Magnolia arasında. Temiz hava ciğerlerime dolarken hazırım. Düdük sesiyle havalanıyorum. Bludgerlar salınırken tek hedefim quaffle.

Gryffindor'dan sonra çantada keklik bir takım. Kolay olacağını biliyorum, bu nedenle oldukça rahatım. Güneş yine var ama fazla sıcak değil. Süpürgemle havalanırken saçlarım hafifçe uçuşuyor ve çemberlerin önüne geçiyorum. Bu sefer o topun hiç şansı yok!

Heyecanım ve endişem birbirini kovalıyordu. Bu benim hayatımın maçı olacaktı. Slytherin'lilerle başım her zaman dertte olmuştur. Steve gergin görünüyordu ve gözlerini kaçırıyordu benden. Yine de kendimden emindim. Tutuculuğum ve dikkatim her zaman sağlamdı. Bu maçlar diğerlerine benzemeyecekti. Endişeden çok içimi heyecan ve hırsım kaplamıştı. Rakibi hafife almıyordum ama kendimi güçlü, her şeyi başarabilecekmiş gibi hissediyorduk. Havalandık ve düdük çaldı. Kimseyle bir yakınlığım yoktu o anda. Ben, takım arkadaşlarım, toplar ve rakipler. Sesler, gürültüler sadece kendimi daha güçlü hissetmemi sağlıyordu. Şimdi şov zamanı!

Ah, Rhodél, güzelim. Neden bu kadar seksisin? Dikkatimi çok çabuk dağıttığı için kafamın içerisini boşalttım. Sahaya çıkarken tam arkasından gidiyorum. Popusuna bir tane vurmak için neler vermezdim. Sinsice sırıtırken düdük çalıyor ve insandışı bir hızla havalanıyorum.

Sıcak. Lanet olası bir maça daha çıkmak zorundayım şimdi. Gerçi sıcak havalardan hoşlanmasam da rüzgârın varlığı içimi ferahlatıyor. Yani, sanırım sorun yok. Sahaya çıktığımızda kaptanların el sıkışmasının ardından düdük çalıyor ve havalanıyorum. Geçen maçta olduğu gibi topu ilk ben kapmalıyım.

Mesaj Sayısı : 63 Kayıt tarihi : 17/08/09

Bunaltıcı bir sıcakta maça çıkmamanın verdiği hoşnutsuzluk sahaya adım attığım anda kayboluyor. Hızlı adımlarla yerimizi aldıktan sonra profesörün düdüğünü duyuyorum. Ayağımı hızla yere vuruyor ve havalanıyorum. Tirübünlerden aldığım cesaretle daha da hırslanıyorum. Bu sefer daha temkinli davranarak topa odaklanıyorum.

Önceki maçta yaptığım hataların hiçbirini yapmayacağımdan emin bir şekilde soyunma odasında beklerken, tüm arkadaşlarıma bu maçı kazanmak zorunda olduğumuzu kavrattıran bir konuşma yaptım. Kararlıydım ve hedefimden şaşmayacaktım. Sahaya ayak bastığımda önceki maçtan daha azimliydim ve yalnızca düdüğü bekliyordum. Ve düdük çaldığında, hırsla havalandım.

Yılların verdiği deneyim ve rahatlık ile, sıcak bir güne adımlarımı peş peşe atmakta hiç tereddüt etmeden yürüyorum uzun saha boyunca. Damien'a ilişen gözlerimi başka tarafa odaklamaya çalışırken yüzümde gergin bir yoğunluk olduğunu hissetsemde, az önceki halime kendimi odaklamaya ve rahatlamaya çabalıyorum. Çalan düdük eşliğinde çevikliğiminde yardımıyla hızla havalanıyorum. Kendisini beğenmiş Slytherinlilere inat bu maç bizim olmalı ve ben elimden her geleni yapmalıyım...

Vurucular:

* Magnolia Allaire [18], Josephine Pysean [11], Magdalena Allaire [20], Heath Aaron Hemingway [20]

- Ah, durun bir saniye. Bu gördüğüm hırs mı? Allaire ailesinin göz önünde olan özelliklerinden birisi. Bludgerı gören Magdalena, topa vuracak şekilde yaklaşıyor. Magnolia ise topu görüyor, yakınlaşıyor fakat vuracakken top hızla Damién’ın üzerine doğru gidiyor. Heath ise topun Damién’a çarpmasını önlüyor, rakip takımdan birisine atıyor.

Kovalayıcılar:

* Damién Guîllermo [6], Aaron Roviun [16], Monica Clodiën [12], Trixie N. Quenti [10], Steve D. Strong [9], Rosepery De Querin [12]

- Kendisine doğru hızla gelen topu görmeyen Hufflepuff’lı sarı çocuk, etrafına bakınmaya devam ediyor. O sırada yanında biten Heath, takım arkadaşını kurtarıyor. Diğer kovalayıcılar sıkı bir rekabetin içerisine daldıklarında Aaron, diğerlerinden hızlı davranıyor ve topu yakalıyor. Diğer takımın çemberlerine ilerliyor.

Arayıcılar:

* Jason Allaire [16], Caindale Bones [18]

- Sarı topu bırakıldığı anda takip etmeye başlayan Caindale, ona yaklaşıyor. Caindale’deki bu hız artışı Jason’ın dikkatini çekiyor ve kafasını o yöne çevirmesini sağlıyor. Ah, evet o da gördü. İki arayıcıda topun peşinde.

Yanımdan vızır vızır geçen süpürgelerden bir şey görmek çok güç. Hedefimi tamamen şaşırmış durumdayım, heyecanlı seyircilerin çığlıklığı da kafamı toparlamama yardımcı olmuyor. Sonunda Heath yardımıma koşuyor. Gözlerim hedefimi ararken yeşilli çocukta takılı kalıyor. Quaffle onda, hızla arkasından dalışa geçiyorum.

İlk maçta olduğu gibi bir başarı elde edemiyorum. Fakat bu beni üzmüyor. Top, takım arkadaşımda. Hızlanıyorum ve arkadaşımın yanına gidiyorum, herhangi bir tehlikede topu kapmalıyım.

İşte küçük topumuz orada. Sırıtıyorum ve hızlanarak topa yaklaşıyorum. O da ne, gereksiz Jason'da arkamdan geliyor. Elimi uzatıyorum ve topu ondan önce kapmaya çalışıyorum.

Küçük porsuğumuz topu benden önce görüyor. Gerçekten inanılmaz. Sinsice sırıtarak hızımı arttırıyorum ve tıpkı Caindale gibi elimi uzatıp topu yakalamaya çalışıyorum.

Mesaj Sayısı : 63 Kayıt tarihi : 17/08/09

Bu işte! İlk maçın ardından daha fazla hırslanmam işe yarıyor ve Quaffle elime geçiyor. Vakit kaybetmeden Hufflepuff çemberlerine doğru dalışa geçiyorum. Oraya geldiğimde topu sert bir şekilde çembere doğru atıyorum. Sayı olmalı.

Olamaz, top hızla Damien'a doğru gidiyor. Durdurmalı ve O'na zarar gelmesini engellemeliyim. O hem bana hemde takıma lazım. Dikkati dağılan Damien'ın yanına doğru hızla ilerliyor ve topa sert bir şekilde vuruyorum. Top hızla güzel sarışın Rhodel adlı kıza doğru ilerliyor. Ben ise oyuna tekrar yoğunlaşıp diğer hamleyi bekleyerek, bedenimi rüzgara teslim ediyorum.

Mesaj Sayısı : 24 Sihirsel Soy : Safkan. Kayıt tarihi : 01/01/10

Kulağımın yakınlarından gelen sese bakıyorum. Gözlerim sonuna kadar açılmış bir şekilde etrafıma bakarken şoktan çıkmaya çalışıyorum. Heath hayatımı kurtarıyor. Yüzüm ister istemez kızarıyor. Tatlı bir tebessümle maça konsantre olmaya çalışıyorum. Ne kadar olabilirsem artık.

Bütün dikkatimi Quaffle'a vermiş onun kimlerin elinde olduğuna bakıyordum. Jimlastik ve tırmanma konusundaki başarılarım bana yüksekliği ve tutucu olmayı sevdirmişti. Kendimi çok mutlu ve güvende hissediyordum. Quidditch muhteşem ve tam bana göre br oyundu.

Bana doğru gelen Slytherin'li çocuğu ve elindeki Quaffle'ı görmüştüm. Etrafta bana yakın Bludger var mı diye hızla göz gezdirdim ve neyse ki yoktu. Görüş alanım mükemmeldi. Sıcaklık kanımı kaynatıyor ve beni daha yerinde duramaz bir hale sokuyordu. Şimdi bana ait çemberlere atılmış olan Quaffle'a doğru hızla uçuyordum. Bu topu tutmalı ve takım arkadaşlarıma kazandırmalıydım. Hadi bebeğim, annenin kollarına gel!

Çemberlerin çevresinde hızla dönüyorum. Gözlerim bir quaffle bir de snitch arasında gidip geliyor. Jason'ın topu yakalamak için küçük porsuk ile beraber ileriye atıldığını görüyorum. Eğer topu yakalarsa ona ödlünü vereceğimi düşlüyorum. Tam o sırada bana doğru hızla gelen bludger dikkatimi çekiyor. Kenara çekiliyorum ama nafile. Biri beni kurtaracak mı?!

Bazen sorumluluğumun bilincinde olmam işe yarıyor doğrusu. Slytherin geçen maçtan daha iyi bir performans sergiliyor ve bende iyiyim doğrusu. Bryana k*çını kaldırana kadar ona gelmekte olan topu lehimize çevirmem zor olmuyor doğrusu. Çemberlerden birine, en iyi atışımla, topu gönderiyorum.

Sahaya çıktığımda terlemeye başlıyorum. Soyunma odasına gitmek için bir istek duyuyorum içimde. Tüm takım arkadaşlarımla beraber sahanın ortasına geliyoruz ve yerlerimizi alıp havalanıyoruz. Aklımdan geçen sadece tek bir şey var: Quaffle'ı yakalamak.
O anda sevimsiz , kırmızı topu görüyorum ve dalışa geçiyorum fakat takım arkadaşım Aaron benden önce davranıp topu kavrıyor ve Hufflepuff'un çemberlerine doğru büyük bir hızla gönderiyor.

Misafir

Evet, işte! Bludger tam orada. Süpürgemin üstünde, hızlı bir şekilde topa doğru yaklaşıyorum. Ardından ise sert bir şekilde, Bludger'a vuruyorum.

» Gryffindor - Hufflepuff Quidditch Maçı ~ II. Sezon
» Ravenclaw - Hufflepuff Quidditch Maçı ~ II. Sezon
» Slytherin - Ravenclaw Quidditch Maçı ~ II. Sezon
» Ravenclaw - Gryffindor Quidditch Maçı ~ II. Sezon
» Slytherin-Gryffindor Maçı