Slytherin-Gryffindor Maçı

Konu: Slytherin-Gryffindor Maçı Cuma Ocak 29, 2010 5:19 pm

Hava: Güneşli. Her zamankinden daha sıcak ve terletici bir hava Hogwarts'a hakim. Bulutlar tamamiyle yok olmuş durumda.
Saat: 15:30
Katılanlar: Slytherin ve Gryffindor Quidditch takımları

Ps: Zar sistemi uygulanacaktır, bilginize.

Konu: Geri: Slytherin-Gryffindor Maçı Cuma Ocak 29, 2010 5:31 pm

Soyunma odasındaki terletici bekleyişten sonra zamanın geldiğini anlıyorum. Sırtıma altığım süpürgem ve arkamdan gelen takım arkadaşlarımla beraber odadan çıkıyoruz. Değişik bir duygu içerisindeydim. Kalbimdeki -ben de var mı ya?- heyecan mı yoksa maçı almak istememin hırsı mı bilmiyordum. Ellerimi sarmalayan eldivenlere bir bakış attıktan sonra dikkatimi arkadaşlarıma çeviriyorum. Bir yandan yürürken bir yandan da konuşmaya takımdakilere bakıyorum. Sahaya çıktığımda yüzüme sert bir şekilde çarpan rüzgâr, adeta uçmama yardım edecek gibi. -Ah, evet rüzgâr beni uçuracak- Takım arkadaşlarım yerlerini alırken yanlarına geçiyorum. Kız kardeşim, takım kaptanı ise sahanın ortasına doğru ilerliyor. Karşı takımın kaptanının elini sıkıyor ve profesörün başlamaları için çaldığı düdükle birlikte hızla havalanıyorum. Altın topun gözüme ilişmesini umut ediyorum. Onu şimdi bulurum.

Mesaj Sayısı : 5 Kayıt tarihi : 21/01/10

Üzerime geçirdiğim Quidditch ile ilgili her şeyin tamamlandığını fark ettiğimde derin bir nefes alıyorum. Maçın başlama zamanı geldiğinden emin olunca bakışlarım takım kaptanına kayıyor. Herkes hazır olduğu zaman, sahaya doğru ilerlemeye başlıyoruz. Bu sırada takım kaptanı, konuşmasını yapıyor. Birkaç saniye içerisinde sahaya ayak basıyoruz. Herkes sırasını alırken takım kaptanları, sahanın ortasına gidip el sıkışıyorlar. Başlama düdüğünün çalmasıyla beraber, herkes havalanıyor. Topu görme umuduyla dolanıyorum.

Konu: Geri: Slytherin-Gryffindor Maçı Cuma Ocak 29, 2010 5:56 pm

Herkese narin gelen vücuduma tüm o ağırlıkları giydiğimde yürüyebildiğim içim mutlu oldum. Bu kaptan olarak çıktığım on dördüncü maçtı. Heyecanlıydım ancak bu duyguya alıştığımın bilincindeydim. Jason ve Magdalena benimle olacak çünkü. Biz beraber bu yılda kupayı binamıza taşıyacağız. Soyunma odasından çıkıp, takımımla beraber sahaya doğru yürüdüğüm an, ayaklarım benden bağımsız hareket ediyor gibiydi. Her zaman olduğu gibi en önde yürüyordum. Bundan zevk almasam da yıllardır değişmez olan bu durumun bu yıl son bulacağına üzülüyorum sanırım. Mezun olacağımdan bu maçların benim için anlamı daha büyük. Bu yüzden de kazanmalıyız. Arkaya dönüp durdum. Herkese bu bilinci aşılayan bakışımı gönderdim ve gözlerimi kapatıp içime coşkunun dolmasını sağladım. Hazırdık ve en iyiydik. Kazanmak hakkımızdı, başaracaktık. Sahaya vardığımda heyecanım tamamiyle yok olmuştu. Ellerim diğer kaptanın elleriyle birleştiğinde diğer herkes yerlerini alıyordu. Jason'a baktım. O küçük altını bulacak ve yakalayacaktı. Gözlerinden okunuyordu isteği ve kararlılığı. Düdükle birlikte havalandım. Diğer herkes gibi bende hedefe kitlendim.

Konu: Geri: Slytherin-Gryffindor Maçı Cuma Ocak 29, 2010 8:57 pm

Giydiğim Quidditch formasıyla çok gülünç duruyordum. Üzerime tam olmuyor , biraz bol geliyordu. Ama elimdeki son model süpürgem bana yetiyor da artıyordu bile. Evet , o heyecanlı an gelmişti. Büyük rakibimiz olan Gryffindor’u yenmemiz gerekiyordu bu maçta. Göz ucuyla takım kaptanımız Magnolia’ya baktım. Çok heyecanlı görünüyordu. İlk maçı falan değildi elbette. Ama bu yıl onun son yılıydı. Yani onun için bu yıl çok önemliydi. Çünkü bu yıl onun son Quidditch Kupasını kazanma fırsatıydı. Magnolia yavaşça ilerlemeye başladı. Bizde onun arkasından yürüdük. Sonunda sahaya vardık. Magnolia sahanın ortasına yürüdü ve diğer takımın kaptanıyla el sıkıştı. Herkes yerlerini aldı. Başlama düdüğüyle beraber 14 süpürge birden bire havalandı. Tribünlerden gelen alkışlar , sevinç çığlılıkları tüm takıma moral olmuştu. Şimdi benim tek bir hedefim vardı : Quaffle'ı o lanet olasıca tutucunun arkasında bulunan üç çemberden birinin içinden geçirmek.

Mesaj Sayısı : 63 Kayıt tarihi : 17/08/09

Yeşil ve gümüş renkleriyle bezeli soyunma odasından emin adımlar çıkıyorum. Ayaklarım yeşil zemine bastığı anda yüzüme vuran rüzgâr daha da hırslanmamı sağlıyor. Sezonun ilk maçında Slytherin adını birkez daha yüceltmemiz gerekiyor. Süpürgemi omzuma atıyor ve takım arkadaşlarıma bakıyorum. Hepsinin yüzünde aynı şey var; önüne geçilmez bir hırs. Kulaklarıma vuran en güzel tezavuratları işitirken sanki ilk maçımmış gibi heyecanlanıyorum. Kaptana göz ucuyla baktıktan sonra yerime geçiyorum. Kulaklarım nerdeyse çalacak olan düdükte gözlerim ise takımdakiler arasında gidip geliyor. Sonunda düdük sesini işittim ve ayağımı yere vurarak havalandım. Şimdi tek arzum kupaya giden ilk engeli eze eze geçmek.

Konu: Geri: Slytherin-Gryffindor Maçı C.tesi Ocak 30, 2010 10:49 am

Kırmızı ve sarı renk tonlarındaki soyunma odasından emin adımlarla yeşil sahaya ayak bastım. Yüzüme çarpan sıcak hava burun deliklerimden hızla ciğerlerime hücum ediyordu. Süpürgeme bindikten sonra hızla yükseldim. El sıkışma umrumda değildi. Slyherin daima bu binaya düşmandı. Başlama düdüğünün çalmasıyla Bludgerlardan birini bir Slytherinlinin suratında patlatmak için sahada o munzur topu aramaya başladım.

Konu: Geri: Slytherin-Gryffindor Maçı C.tesi Ocak 30, 2010 1:41 pm

Hogwarts'a 5. yılımda bir Quidditch maçı daha yapıcaktım, hava çok sıcaktı, terlemiştim . Hogwarts ilk defa bu kadar sıcaktı, sıcak havalardan nefret ediyordum . Ben arayıcı'ydım, Snitch'i yakalamak ne kadar zor ola bilirdi ki ? Üzerimi değiştirdim, ve sahaya ilk adımımı attım, Slytherin'lilerle el sıkıştım ve profesör'e döndüm, herkes süpürge'sine bindi ve düdüğü bekledi .
Düdük çalmıştı herkes biranda hareketlenmişti, karışıklığın arasında snitch'i aramaya başlamıştım o küçük top'u yakalıcaktım, evet o küçük altın snitch'i Slytherin'in arayıcı'sından önce yakalamalıydım ..

Konu: Geri: Slytherin-Gryffindor Maçı C.tesi Ocak 30, 2010 3:58 pm

Soyunma odasından yavaşça çıkarken kalbimin hızla attığını biliyorum. Yılın ilk maçı. O aptalları yeneceğimize dair en ufak bir şüphem yok. Sahaya çıkıyoruz yerimizi alıyoruz. Takım kaptanlarının el sıkışmasının ardından beklenen düdükle beraber havalanıyorum. Topu yakalamalıyım.

Misafir

Fazla kendimden emin davrandığımın farkındaydım ama takım arkadaşlarıma son direktiflerimi verirken öz güvenimin onları da rahatlattığını fark etmiştim. Bu maç kazanılacaktı. Eldivenlerimi ellerime geçirdim ve süpürgemi elime alarak en önden sahaya indim. Hava maç için fazla sıcaktı ve Quidditch formamın içinde terlemiştim. Sahaya çıktığımızda Slytherin takımının kaptanıyla el sıkıştım ve düdükle havalandım. Üç çemberin önüne geçtiğimde sıcağa rağmen rahattım. Tek amacım topun çemberlerden geçmemesini sağlamaktı.

Konu: Geri: Slytherin-Gryffindor Maçı C.tesi Ocak 30, 2010 4:27 pm

Bugün çok heyecanlıyım. Her zaman Quidditch maçlarında yaptığım heyecan gibi. Üzerimde kırmızı-sarı tonlu bir forma var. Gerçekten kalın bir forma. Ayrıca hava o kadar sıcak ki bayılmamak için kendimi zor tutuyorum. Yüzüm kıpkırmızı oldu. Ama bir amacımız vardı: o aptal Slytherin'lileri yenmek. Soyunma odasından çıktığımda kalbim hızla çarpıyor. Kaptanımız Miesha'ya bakıyorum. Bize taktikler veriyor fakat o da benim gibi çok heyecanlı. Yavaş yavaş ve kendimden emin adımlarla ilerledim sahaya. Slytherin'lilerle el sıkıştım ve süpürgemin üsrine bindim. Kalbim hızla çarparken ben başlama düdüğünü bekledim.

Düdük çaldı ve herkez birden hareketlendi. Şimdi benim yapmam gereken görev: Quaffle'ı Slytherin tutucusunun arkasındaki üç delikten birine geçirmek.

Misafir

Heyecanlıyım. Aslında yıllardır maçlara çıkıyorum ama bugün içimde bir şey var. Kazanacağımızı daha şimdiden hissedebiliyorum ve bunun heyecanını şimdiden yaşıyorum. Evet, kesinlikle kazanacağız. Bunu Jason'ın kararlı gözlerinden anlayabiliyorum. Ya da Magnolia'nın. Diğer oyuncular gibi ben de sahaya çıkıyorum. Tribünlerden yükselen tezahüratlar, daha da heyecanlanmama neden oluyor. Kaptanlar el sıkışıyor, düdük çalıyor ve süpürgemle birlikte havalanıyorum. Neredeymiş benim Bludger'ım?

Konu: Geri: Slytherin-Gryffindor Maçı C.tesi Ocak 30, 2010 5:35 pm

Sıcak havalardan nefret ediyorum. Göz kestiğim Jason da olmasa eminim bu maç çok sıkıcı olacak özellikle hava da bu kadar sıcakken. Maç öncesindeki ilgiden açıkçası şımardım ama kendime güvenim tam. Bu maçta burnum sürtsün istemiyorum. Magnolia son taktiklerini öylesine dinliyorum, üzerinden beş kez geçmiş olmalıyız. Quidditch kıyafetinin içinde iğrenç göründüğümü bilsemde, arkadaşlarımın gözündeki bu görüntümü bir zaferle sıfırlayabileceğimi umuyorum, hatta hırslıyım. Sahaya çıktığımda hiç üşenmeden tüm Gryffindor takımına iğrenç bakışlar atarak düdüğün çalmasını bekliyorum. Düdük çalınca süpürgemle küçük bir gösteri yaparak çemberlerin önünde duruyorum. Saçlarım güneşte parlarken geçilmez, acımasız tanrıça gibi göründüğümün farkındayım.

Misafir

Carl Dareàu Jamesson için;

Terliyorum. Bunalmama yetecek kadar sıcaklık var. Takım kaptanının konuşmasından sonra hepimiz sahaya çıkıyoruz. Takım kaptanları el sıkışıyor ve düdükle beraber havalanıyoruz. Yerime geçtikten sonra atakta bekliyorum. Topu yakalamak için çevik ve hızlı olmam gerekiyor.

Konu: Geri: Slytherin-Gryffindor Maçı C.tesi Ocak 30, 2010 6:10 pm

Kaptanımız, takımı yüreklendirmek için güzel bir konuşma yapıyor. Bu konuşmayı dinlememe gerek yok aslında. O kendini bir şey zanneden Slytherin züppelerini yenmek her zaman zevk olmuştur benim için. Herkes kıyafetlerini giymiş, çadırın çıkışına toplanmış halde bekliyor. Süpürgemi duvardaki yerinden alıyorum. Tribündekilerin coşkusu bize kadar ulaşıyor. Bütün takım heyecandan oldukları yerde kıpırdanıyorlar. ” Onları yeneceğiz! “ diye fısıldıyorum kendi kendime. Eldivenlerimi kontrol ederken en önde duran kaptanımız çıkış vaktimizin geldiğini işaret ediyor. Savaş nidaları kadar güçlü bağrışmalarla sahaya giriyoruz. Gryffindor tribünleri coşkulu. İçlerinde kim olduğuna bakmadan Gryffindor, Ravenclaw ve Hufflepuff’ lara el sallıyoruz. Kaptanlar ortada buluşup el sıkışıyorlar. Başlama düdüğü için yerlerimizi alıyoruz. Profesörün düdüğüyle herkes havalanıyor. Quafle’ lardan birini Slytherin gerzeklerinden önce almak için öne fırladım hızlıca.

Konu: Geri: Slytherin-Gryffindor Maçı C.tesi Ocak 30, 2010 6:19 pm

Vurucular:

* Jeremy Nathan Blanchett [17], Magnolia Allaire [10], Niccolò Machiavelli [18], Magdalena Allaire [10]

- Allaire kardeşler, birbirlerine o kadar odaklanmış durumdalar ki topun nerede olduğunu göremiyorlar. Biraz dikkat! Topları gözlerine kestiren Jeremy ve Niccolò, toplara vurabilecek kadar yaklaştıklarında hamlelerini yapıyorlar.

Kovalayıcılar:

* Trixie N. Quenti [7], Aaron Roviun [3], Monica Clodiën [17], Helle Fjordside [14] Gabriel Ryan Neithan [2] Carl Dareàu Jamesson [2]

+ Aaron Roviun [5], 10-5=5 Can puanı kalmıştır.
+ Gabriel Ryan Neithan [7], 10-7=3 Can puanı kalmıştır.
+ Carl Dareàu Jamesson [7], 10-7=3 Can puanı kalmıştır.

- Gabriel ile Carl havalanırken birbirlerine fazla yakın durduklarından olsa gerek birbirlerine çarpıyorlar ve omuzlarında biraz hasar var gibi duruyor. Oyunda kalmak için dikkat etmeleri gerekiyor. Aynı şey Slytherin’deki Aaron içinde geçerli, tribünlerden gelen çığlıklarıyla oluşan ufak bir dikkat dağılması sonucu dengesini kaybediyor. Neyse ki hâlâ süpürgesinin üzerinde. Trixie, topu almaya yeltenemeden Helle ve Monica hızlanıyorlar. Ama Slytherin’deki sinsi ve kurnaz kızımız oldukça kıvrak bir hareketle topu yakalıyor ve karşı takımın çemberlerine doğru ilerliyor.

Arayıcılar:

* Jason Allaire [20], Kevin Jacob Black [6]

- Kendisinden emin olan Jason, keskin gözlerine altın topu iliştiriyor. Topun peşine düşüyor. Kevin ise hâlâ yanlış tarafta topu aramakta.

Mesaj Sayısı : 5 Kayıt tarihi : 21/01/10

Ah, işte küçük topumuz burada. Sopama sıkıca sarılıyorum ve topu, Aaron'a yolluyorum.

Konu: Geri: Slytherin-Gryffindor Maçı C.tesi Ocak 30, 2010 6:26 pm

İşte bu! Kırmızı top, koltuğumun altında. Hızlanıyorum ve karşı takımın çemberlerine geliyorum, sayı yapmalıyım. Topu sert bir şekilde çemberlerin birisine yolluyorum.

Misafir

Rakip takımın oyuncusu hızla ama dengesiz bir şekilde topu çembere fırlatıyor. Topu kurtarmak için kendimi sol çemberin önüne atıyorum.

Konu: Geri: Slytherin-Gryffindor Maçı C.tesi Ocak 30, 2010 6:34 pm

Kolumdaki ağrıdan dolayı oyundan kopsam da hemen kendimi topluyorum. Slytherin topu bizim kaleye gönderiyor. Topun peşinden hızla atılıyorum.

Konu: Geri: Slytherin-Gryffindor Maçı C.tesi Ocak 30, 2010 6:36 pm

Gözlerime ilişen küçük altın topa bakıyorum. Kevin kesinlikle onu görmüyor. Hızlanıyorum ve altıntopa doğru sağ elimi uzatıyorum.

Konu: Geri: Slytherin-Gryffindor Maçı C.tesi Ocak 30, 2010 6:42 pm

Bir yandan çevreme bakınırken bir gözüm de Jason'da. İkizlerin dikkatsizliğini onun kurtarabileceğini umuyorum. Jason snitchi gördüğünü belli eder bir şekilde gülümseyince çemberin çevresinde sabırsızlıkla turluyorum.

Misafir

Tanrım, dikkatimi oyuna vermeliyim. Gözlerimi kardeşlerimden ayıramıyorum fakat kazanmamızı istiyorsam oyuna odaklanmalıyım. Diğer oyuncuların yanında pasif kaldığımı fark ediyorum ve daha atak bir şekilde, gökyüzünde hızlanıyorum.

Konu: Geri: Slytherin-Gryffindor Maçı C.tesi Ocak 30, 2010 7:38 pm

Gözlerim topu gördüğünde bana geliyordu. Parmaklarım arasındaki sopayı sıktım. Ve yüzümde ufak bir tebessümle topu Monica'ya yolladım.

Konu: Geri: Slytherin-Gryffindor Maçı C.tesi Ocak 30, 2010 8:57 pm

Bu maçta herzamankinden farklı bir hissin etkisi altındaydım. Ancak onu atmam uzun sürmüyor. Gözlerimi hedefime doğrultuyorum ve Monica'ya yollanan topu, yüzümde tebessümle karşı çembere yolluyorum. Eski formuma kavuştuğuma eminim artık.

» Gryffindor - Hufflepuff Quidditch Maçı ~ II. Sezon
» Ravenclaw - Gryffindor Quidditch Maçı ~ II. Sezon
» Slytherin - Hufflepuff Quidditch Maçı ~ II. Sezon
» Slytherin - Ravenclaw Quidditch Maçı ~ II. Sezon
» ~ Hazırlık Maçı ~