Phoenix ! ~ Harry Potter Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaEski ParşömenLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 2. Sınıflar / 1. Ders

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Matthew James Widmore

Matthew James Widmore


Mesaj Sayısı : 248
Doğum tarihi : 11/01/94
Yaş : 30
Mücadele Tarafı : Ailemle dost geçinenlerin yanı
Sihirsel Soy : Widmore!
Kayıt tarihi : 28/06/09

Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
2. Sınıflar / 1. Ders Left_bar_bleue95/1002. Sınıflar / 1. Ders Empty_bar_bleue  (95/100)
Düello Gücü:
2. Sınıflar / 1. Ders Left_bar_bleue0/02. Sınıflar / 1. Ders Empty_bar_bleue  (0/0)

2. Sınıflar / 1. Ders Empty
MesajKonu: 2. Sınıflar / 1. Ders   2. Sınıflar / 1. Ders Icon_minitimePtsi Tem. 20, 2009 5:54 pm

Öğrenciler sınıfa geldiklerinde Profesörü masasının arkasından onlara bakarken bulurlar. Her öğrencinin kazanları hazırlanmış bir şekilde yanmaktadır. ''Menyanthes trifoliata'' adıyla bilinen çok basit bir renk iksiri hazırlayacaksınız. Bu iksirin işlevi iksiri eklediğiniz sıvının rengi ne olursa olsun onu istediğiniz renge çevirmesidir. İksir saf haliyle beyaz bir halde bulunmasına karşın içinde hareket eden mor renkte bir sıvı da bulunur.. Yapılışı masanızda duran turuncu , pembe ve yeşil renkteki maddelerin kitaba göre karıştırılmasıyla olur.

Not: Her öğrenci tasvirleri kendi yapacaktır..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Summer Calypso Black

Summer Calypso Black


Mesaj Sayısı : 111
Doğum tarihi : 28/08/89
Yaş : 34
Mücadele Tarafı : Henüz belirlemedi...
Sihirsel Soy : Muggle doğumlu ama nedense annesinin bir cadı olduğunu düşünüyor xD
Kayıt tarihi : 17/06/09

2. Sınıflar / 1. Ders Empty
MesajKonu: Geri: 2. Sınıflar / 1. Ders   2. Sınıflar / 1. Ders Icon_minitimeCuma Tem. 24, 2009 2:33 am

Uzunca bir tatilin verdiği rehaveti hala atamamış görünen bedenini yataktan kaldırabilmek, onun için oldukça zorlu bir mücadeleye sahne olmuştu. Eğer, bir önceki akşamdan beri aç olan ve artık sıcak, lezzetli çöreklerle dolmak isteyen midesi bu mücadeleye destek vermeseydi Summer muhtemelen birkaç ders sonrasına ancak yetişebilecekti.
Kendinden o an için beklemeyeceği bir çeviklikle yataktan fırlayıp terliklerini giydi. Yüzünü yıkayıp biraz ayılmak amaçlı lavaboya gittiğinde ayna karşısında gördükleri –eğer dış görünüşü konusunda hassas biri olsaydı- bir çığlık koparmasına neden olabilirdi. Çok uyumaktan şişmiş gözleri ve her bir teli ayrı yönlere bakan, elektriklenmiş saçlarıyla Summer, muggle masallarından fırlamış kötü kalpli cadıları andırıyordu. Bu halini siyah kostümler ve ürkütücü bir şapkayla tamamlayıp düşünmek ona çok eğlenceli gelse de bu halde derslere giremeyeceğini biliyordu. Kendisine göre hiçbir sorun yoktu ama ne yazık ki etrafında üzerlerine vazife olmayan konular hakkında engin bilgilerini sergilemekte üzerlerine olmayan kızlar bulunmaktaydı. Herkes böyle değildi tabi ama yine de belki adlarını bile bilmediği bu kızların konuşma malzemesi olmaya niyeti yoktu.
Muggle veya cadı, yeryüzünde kız olmak gerçekten meşakkatli bir işti. Kahvaltıya ayırmayı planladığı sürenin bir kısmından feragat ederek duş almaya karar verdi. Birkaç dakika sonra ılık ve tazeleyici banyosundaydı.

Summer, kendini bildi bileli suyla arası hep çok iyi olmuştu. Havanın biraz iyiye gittiğini görür görmez deniz kıyısına gider; bıkıncaya dek yüzerdi. Suya olan bu düşkünlüğü banyoda geçirdiği vakte de yansımıştı. Duştan çıkıp yatakhaneye döndüğünde; odanın tenhalığı ve duvardaki saat ona derse geç kalmamak için acele etmesi gerektiğini bildiriyordu. Vaktin nasıl geçtiğini anlayamamıştı yine ve şimdi bir an önce hazırlanıp çıkmalıydı. Senenin ilk dersine geç kalmayı istemiyordu.
Üzerine temiz sade bir kazak geçirip, kazağın bolluğuna tezat bir kot giydi. Banyodan yeni çıkmanın etkisiyle kabaran saçlarını yanlardan iki tokayla hizaya getirmesinin ardından aynaya baktığında kendini 90’lı yılların modasına ayak uydurmuş bir muggle gibi hissetti. Oldukça eğlenceli görünen tipinin verdiği sırıtma ifadesi, ders programına baktığında yerini ani bir ciddiyete bırakmıştı.

“Lanet olsun… İlk ders iksirmiş.”

Aceleyle ders kitabını ve diğer birkaç malzemeyi çantasına koyarken K.S.K.S ile birlikte en önem verdiği ve en sevdiği derse geç kalma ihtimali onda ufak bir gerginlik yaratmıştı. Buna boş midesi de memnuniyetle eşlik ettiğinde Summer, dersi sağ salim bitirebilmeyi dilediğini fark etti.
Yatakhaneyi, Ortak Salon’u ve diğer katları hızla geçerek zemin kata indiğinde biraz soluklanmak üzere duraksadı. Buradan hiçbir zaman hoşlanmamıştı, zindanlar ve soğuk ona göre değildi. Kendisine negatif enerji yayan bu yerde daha fazla vakit kaybetmeyerek derslik kapısına geldi. İçeri girdiğinde ders henüz başlamamıştı ama Profesör, masasının arkasında durmuş öğrencileri incelemekteydi.
İçeri girer girmez, yanan kazanlar, kristal şişeler ve rafları süsleyen gizemli, rengarenk sıvılar Summer’ı kendi dünyalarına çekmişti. Ortalardan bir yere geçip, usul usul yanan kazanına ve masanın üzerindeki diğer malzemelere bakarken aklında ne boş midesi ne de ilk dersin verdiği heyecan kalmıştı…
Ders kitabını, parşömen parçasını ve tüy kalemini çıkarırken Profesör, tüm sınıfın dikkatini üzerinde toplayan sesiyle “Menyanthes Trifoliata” iksirini hazırlayacaklarını söyledi. Summer, daha ilk dersten uygulamalara geçmiş olmanın verdiği mutlulukla Profesörü dinlemeye devam ediyordu. Bu iksir, bir sıvıyı istenilen renge çevirmeyi sağlayacak basit bir renk iksiriydi. Günlük hayatta pek kullanmayacağını düşünmek biraz canını sıksa da iksir yapmak keyifli olacaktı. Profesör, iksir hakkında birkaç bilgi daha sıralarken Summer, iksirin ismiyle daha önce nerede karşılaşmış olduğunu düşünüyordu. Birkaç saniye sonra cevabı bulmanın verdiği sevinçle kendi kendine gülümsedi. İksirin ismi, muggleların “acı yonca” veya “ateş yoncası” diye andıkları bir bitkiyle aynıydı. Bu aklında kütüphanede yaptığı bir araştırmadan kalmış olmalıydı.

Vakit kaybetmeden ders kitabının ilgili kısmını açarak bir kez okudu. Hiçbir ayrıntıyı kaçırmak istemiyordu. Malzemeler de tıpkı iksirin yapımı gibi fazla karmaşık değildi. Üç temel malzemeden oluşuyordu ve listeye göz gezdirdiğinde masanın üzerinde duran malzemelerin isimlerini de öğrenmiş oldu. Pembe maddenin petunya çiçeğine ait olduğunu zaten biliyordu. Kitaptan anlaşıldığına göre turuncu renktekiler binbirdelik otu diye de anılan kantarona ve yeşillerse aleo vera bitkisine aitti.
İksir yapımına geçmeden önce bir kez daha baştan sona okuyarak denildiği üzere masanın üzerinde duran kantaron bitkisinin yapraklarını dikkatlice, iki avuç dolusu olacak kadar kopardı. Avucunda toparladığı yaprakları vakit kaybetmeden kazana atarak birkaç dakika geçmesini bekledi. Bitkinin kokusu pek hoş sayılmazdı ve bu nedenle kazanlardan yükselen koku öğrencilerin yüzlerini buruşturuyordu. Yeterli süre bekledikten sonra sıra pembe yaprakları ve kantarona zıt, hoş kokusuyla petunya çiçeklerindeydi. Yaprakları ve polen kısmı, gereken malzemelerdi. Summer, ayırma işlemini özenle yaparak malzemeleri kazana yolladığında kazanın üzerinde toz pembe renkte, güzel bir hava kümesi yükseldi. Yalnızca birkaç malzemeden de oluşsa oldukça eğlenceli yapıma sahip bir iksirdi. Tarif edildiği gibi saat yönünde iki dakika boyunca karıştırdığı kazanına bakarken Summer, kendisini tıpkı lezzetli bir yemek yapmakta olan annesi gibi hissediyordu.
Karıştırma işleminin ardından nihayet son aşamaya geldiğinde, bunun biraz uğraştırıcı bir safha olduğunu düşündü. Aleo vera bitkilerini kabuklarından aceleyle sıyırıp, kendisine gereken kısım olan aleo vera jelini küçük bir tüpe doldururken yeterince hızlı yapmış olabilmeyi umdu. Çünkü iksir yapımında her şey tam yerinde ve tam zamanında kullanılmalıydı; bu ana kurallardan biriydi.
Tüpteki yeşil sıvının tamamının kazana akmasını sağladıktan sonra; kazanın içindeki hareketlenmeyi izlemeye başladı. Belli belirsiz bir buharın yükselmekte olduğu kazanda, turuncu, pembe ve yeşil birbiri içerisinden geçiyor; ne yapmakta olduklarını biliyorlarmış havası uyandırıyorlardı.Summer, hayret ve hayranlıkla kazandaki sıvının beyaza dönüşümünü ve beyaza eşlik eden minik mor damlaların pervasız gezintisini bir süre boyunca izledi; iksir bilimine olan sevgisi yine üst seviyelere çıkmıştı.

Artık kazanla olan işi bitmişti; kendisi gibi iksir yapımını tamamlayan birkaç öğrenciye uyarak sırasına oturdu. Profesörün iksirleri değerlendireceği vakti beklerken; iksirin, dersi işledikleri karanlık odaya inat rengarenk bir dünyası olduğunu düşündü…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
2. Sınıflar / 1. Ders
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» 4. Sınıflar / 1. Ders
» 2.Sınıflar / 1.Ders
» 5. Sınıflar / 1. Ders
» 1.Sınıflar / 1.Ders
» 1. Sınıflar ~~ 1. Ders

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Phoenix ! ~ Harry Potter Rpg ::  ||| Başlangıç :: RPG Dışı :: İlan Panosu Geçmişi-
Buraya geçin: