Phoenix ! ~ Harry Potter Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaEski ParşömenLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Hogwarts, Hogwarts geldik sana.

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Adaliné Lléw Meijer

Adaliné Lléw Meijer


Mesaj Sayısı : 270
Mücadele Tarafı : İlgisiz.
Evcil Hayvanı : Adely, Ada, L.
Kayıt tarihi : 10/06/09

Hogwarts, Hogwarts geldik sana. Empty
MesajKonu: Hogwarts, Hogwarts geldik sana.   Hogwarts, Hogwarts geldik sana. Icon_minitimePtsi Haz. 15, 2009 4:15 am

"Réveillez-vous maintenant Ang."

Kulağına yakın yerlerden gelen bu hayli tiz ses gözlerini açmasına yetmişti. Pencereden gözlerine yansıyan ışık gözlerini kamaştırdı, bu gözlerinin yeniden kapanmasına sebep oldu. Annesi odasına onu uyandırmak için ve berbat gibi kokan odayı havalandırmak için girmiş olmalıydı. Pencereyi açınca doğal olarak güneş pencerenin karşısındaki duvara yansımıştı, Angie'nin yatağının yaslandığı duvara.
Gözlerini tekrar açtı. Kahretsin lanet güneş aynı yerde duruyordu. Hatta şimdi ışınları daha güçlü ulaşıyordu gözüne. Yorganı kafasına çekti. Bugün yeni dönem başlıyordu. Tüm bir yaz zaten yeterince uyuduğunu düşünerek yorganı üstünden attı. Sağ elini gözlerine siper etmişti. Güneşin onlara ulaşmasını engellemeye yetiyordu bu. Yataktan fırladığı gibi pencereye koştu. Odanın diğer ucundaydı. Pencereye yaklaştıkça güneşin ne kadar sıcak olduğunu düşündü. Kendinden milyonlarca kilometre uzaktaki bu gezegeni bu kadar ısıttığına göre. Hem de yaz -yılın en sıcak mevsimi- geçmiş olmasına rağmen... Kabaca bir hareketle perdeyi çekti; pencereyi kapadı. Artık elini gözlerine siper etmesine gerek yoktu. Odası gayet karanlıktı. Tabii sabahın köründe ne kadar karanlık olabilirse… Bugün Hogwarts yolcusu olacağını biliyordu ama sandığını hazırlamayı sabaha bırakmıştı. Ayrıca duvardaki saat onu gösteriyordu.

"Oh mon Dieu!"

Şimdi ne yapacaktı? Trenin kalkmasına bir saat kalkmıştı onun sandığı hazır bile değildi. Kafası karışmıştı. Önce hangisini yapacağına karar veremiyordu. Üzerini giyinip kıyafetlerini ve kitaplarını hazırlamak mı, yoksa sandığına doldurabileceği her şeyi doldurup giyinmek mi? Bir an duraksadı. En iyisi elini yüzünü yıkayıp sakince sandığını hazırlamaktı. Banyoya koşar adım yürüyemeye başladı. İçeri girip aynada kendini görünce bayılmak istedi, gerçekten de berbat görünüyordu. Yüzünü iyice yıkadı. Ne yapması gerektiğini düşündü. Bu saatte hazırlanmaya kalksa yetişemeyecekti, bu barizdi. Babasıyla konuşmalıydı, evet o ne yapılması gerektiğini her zaman için bilirdi. Saçına belli belirsiz bir şekil verdi özensizce ve banyodan fırladı. Merdivenleri birer ikişer zıplayarak aştı ve annesiyle babasının kahvaltı yaptığı masaya koştu.

"Bonjour Ang."

Ah, Fransızca. İngiltere'ye taşınalı altı yılı aşkın zaman olmuştu ama hâlen annesi ve babası arada Fransızca konuşuyorlardı. Tıpkı bu sabah annesinin onu uyandırmaya gelip *Uyan artık Angie.* demesi gibi.

"Geç kaldım baba. Ne yapmalıyım? Sandığım hazır değil dün gece hazırlamayı unutmuşum ayrıca gördüğünüz üzere ben de hazır değilim."

Endişeyle, gözlerini babasına dikti. Babası onun telaşına rağmen gayet sakin görünüyordu. Bu cidden sinir bozucuydu. Sanki ona hiç aldırmıyor gibiydi.

"Merak etme tatlım. Ben müdüre birkaç satır yazar durumu bildiririm. Akşam iş dönüşü seni ben kendim götürürüm. Yani yanım sıra cisimlenirsin. Bugün sabah her şeyini hazırla ama. "

Babasının iç rahatlatıcı bu konuşmasından sonra yüzündeki sırıtmaya hakim olamadı tabii. Ama okula geç gideceği için sevinen evlat tablosu yaratmak istmediğinden gülümsemesini saklamaya çalıştı ki bunda hayli başarılı görünüyordu. Babası gazatesine, annesi de dergisine kaptırmıştı kendini.

"Bundan pek memnun olmayacak."

Endişe yerini uykuya bırakmıştı. Esnedi ve gerildi. Şu anda hiç sandık hazırlyacak durumda değildi. Babasına teşekkür bile etmeden kendini odasına attı, uykunun şefkatli kollarına.

xxx
Nihayet babası gelmişti ve Hogwarts'ına kavuşacaktı. Diğerlerinden biraz geç de olsa. Acaba Jenny onu ne kadar merak etmişti bugün. Kompartıman da yalnız kalmamasını umarak babasının kolunu kavradı. Artık Hogsmade köyündeydiler. Akşam olmasından kaynaklı bir soğuk hissediliyordu burada. Soğuğu hissedince sabahki güneş fiyaskosu aklına geldi, kendini gülmekten alamadı. Acaba tüm o garip davranışları gösterirken ne komik görünüyordu.

Hogwarts yüzünü belli etmeye başlamıştı artık. Düşünerek yürürken kapısının önüne kadar gelmişlerdi. Bekçi kapıyı tek kelime etmeden açtı, içeri girdi. Babasına el salladı. Şimdi bana arkasını dönüm karanlığa karışıyordu. Karanlıktı ve Hogwarts'ı tam olarak seçmiyordu ama karanlıkta Gryffindor yatakhanesine gidebilecek kadar Hogwarts bilgisi vardı. Ayakkabısının boşlukta yansıyıp kulağıma ulaşarak çıkardığı melodik sese aldırmadan ve arkasına bakmadan yatakhanenin yolunu tuttu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Hogwarts, Hogwarts geldik sana.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Olay var dediler geldik.
» Al Sana M a c e r a.
» Aşk ve Hogwarts
» Mercan-Sana Değil Kardeşine :)))
» Murat Boz-Hayat Sana Güzel (Fena Version)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Phoenix ! ~ Harry Potter Rpg ::  ||| Başlangıç :: RPG İçi-
Buraya geçin: