“ Burada böyle bir güzel bayana rastlamak pek mümkün değil, seni hangi rüzgar attı bakalım?”
Bu ses ona tüm arkadaşlık duygularını yaşatan ezgilerle süslüydü. Ses Marque'ye aitti. Önce uzaktan sonra da yakından gelen ses Meg'in bir anda eski günlere dönmesine neden olmuştu. Marque ile Hogwarts'ta sık sık buluşup birbirlerine dert yanarlardı. Dersler, ailevi sorunlar, kızlar, erkekler, acımasızca yapılan davranlışlar... Aralarındaki bağ o kadar kuvvetliydi ki geçen yılların acımasızlığına rağmen bu bağlılık kopmadan süregelmişti. Arkasından Marque'nin geldiğini hissedince mindere yayılmış bir şekilde oturduğundan dolayı kendini toparlama hissiyle doldu ve sırtını dikleştirmiş bir şekilde oturduktan sonra başladı sözcükler ağzından dökülmeye; " Ne yani ? Eski dostumu da ziyarete gelemeyecek miyim ? ".
Yüzüne yerleşen gülümseme gittikçe masum bir ifadeye dönmüştü. Marque'nin yüzüne baktığında onda meydana gelen büyük değişime o da çok şaşırmıştı. Saçları ve boyu uzamış, oldukça güçlü bir yapıya sahip olduğunu belirten kasları olmuştu. Yanağı ile dudağının arasında bulunan ben'i ona eskisi gibi yine şekerlik katmıştı. Nerissa ile çıktığını duymuştu dırdırcı binasında haber yapılırken. Her ne kadar Nerissa'yı tanımasa da Marque'nin en iyilerine layık olduğuna emindi.