5.Sınıflar / 1.Ders

Günün ilk saatlerinde koşu yapardı,her gün hiç atlamadan. Bu da ilk derslere hep yorgun ve terli gelmesine sebep oluyordu. O sabah hava da güneşli olduğundan deli gibi terletmişti. Neyse ki Steve teri çürümüş soğan gibi kokan tiplerden değildi,hatta dibine kadar girmezsen farkedilmiyordu bile. Tişörtü değiştirecek zaman yoktu,kriptoloji dersine geç kalıyordu. Koşa koşa ikinci kata çıktı, cüppesi arkasında pelerin gibi dalgalanıyordu. Merdivenleri üçer üçer çıktı, koridorları neredeyse kayarak geçti. Tam da aksiyon filmlerindeki bir kaçış sahnesine benziyordu!
Sınıfa girişi gerçekten kelime anlamıyla,"moroncaydı". Gerçi bunda hiçbir suçu yoktu,bağcık bağlayan arkadaş kapı önü dışında bir yer seçememiş olmalıydı. Steve o sürat ve dikkatsizlikle yerde iki büklüm duran insan bedenine takılıp sınıfın ortasına kadar "uçtu." Hatta öyle bir şekilde havalandı ki slow motion çekimde gösterilmeye layık bir görüntüydü. Havadayken kolları kanat çırpar gibi hareket etti,surak ifadesi de çok hızlı giden bir arabanın camından kafasını çıkarmış bir köpeğinkiyle eşdeğerdi. Yer ile temas ettiğinde zemin altından kaydı, bir dakika biri yerleri mi ıslatmıştı?!, ve terle ve yerdeki bilinmez sıvıyla ıslanmış bedeni birkaç sıraya çarpıp onu üstüne devirdi. Enkaz altında kalmış gibi hissediyordu,hatta direk enkaz altında kalmıştı.Elini gördüğü bir boşluktan çıkarıp havada salladı;
Ben iyiyim,ben iyiyim!
Üzerindeki sırayı güçlükle itip çarptığı şeye baktı;
Lorinna? Bana komplo mu düzenliyorsun caduu?!
Üzerindeki son sırayı da itip aya kalktı ve çevredekilere alaycı bir sırıtışla baktı;
Hehe,merak etmeyin kızlar iyiyim, gözyaşlarınızı heba etmeyin...
Ardından dağıttığı sıralarıı düzeltmeye başladı.
Profesör sınıfa gelene kadar Lorinna onun embesilliğiyle ilgili şakalar yaptı, Steve de bunu yarı agresif yarı şakacı bir alçakgönüllülükle kabul etti. Birisinin o atlayışı kayda almasını isterdi doğrusu.İkinci bir düşünceyle bundan anında vazgeçti, salaklığını tarihe geçirmenin lüzmu yoktu.
'Kriptolojin bir şifreleme bilimidir. Kriptoloji bilimi kendi içinde kritografi ve kriptoanaliz olarak farklı branşlarda incelenilmektedir. Kriptografi şifre yazımıdır.Başlangıç itibariyle daha çok askeri alanlarda bu bilimi ihtiyaç duyuldu.
Notlaşmak için yararlı bir taktik öğrenebiliriz belki... diye fısıldadı Lorinnaya gözünü profesörden ayırmadan. Eski yazıtlar ve Mitoloji sevdiği dallardan olduğundan kriptolojide zorlanacağını sanmıyordu.
Kriptoanaliz ise; bir şifreleme sistemini veya sadece şifreli mesajı inceleyerek, şifreli mesajın açık halini elde etmeye çalışan kriptoloji disiplinidir. Günümüz teknolojisinin baş döndürücü gelişmesiyle elektronik, online banka işlemleri, dinamik bilgilerin şifrelenmesiyle kullanılmaktadır.
Profesör yunanca anlamını açıklamadan o kafasında deşifre etmişti zaten. Birden fazla dil bilmek bezen yararlı oluyordu. Bir an göz ucuyla Loreena'ya baktı,kısa bir süre öylece ifadesizce boş boş baktıktan sonra aniden elinin altındaki kağıt topunu burnuna attı. Arada böyle çocukça aksiyonlar onu eğlendiriyordu,önüne dönüp kıs kıs güldü.
Dersin son zamanlarında profesör kendilerini tanıtan bir kağıt istedi.
Harika gene başlıyoruz, ilk senemizde bunu defalarca kez yapmam gerekmişti. Steve Strong, veri veri sıtrong...
Kağıda birkaç şey karaladı, her zamanki şakacılığının izlerini taşıyordu;
Steve Strong, V. sınıf Hufflepuff öğrencisi. Koşmaktan,gün batımında dolaşmak ve yavru kedilerden hoşlanırım. İkizler burcuyum, dengesizliğim buradan gelmiş.Güzel kızlar ilgimi çeker, Asian Beauties adlı bir siteye yıllık üyeliğim var.; )
Yazdığı kağıda bakıp aval aval sırıttıktan sonra kağıdı ikiye katlayıp profesöre verdi.
Bir de ödev işi çıkmıştı.
Aman ne harika...

Ödev:
En güçlü saldırı tekniği kriptolojidir.Eğer bir sözlüğü baştan sonuna kadar biliyorsanız karşınızdaki kişiyi sadece o sözlük bilginizle yenebilirsiniz. Karşıdakine fiziksel zarar vermektense ruhsal zarar vermek kriptolojinin ana
kurallarındandır. Şifrelenen bir içeriği kırmanın en mantıklı yolu saldırmak
değildir, saldıracağın tekniği bilmektir, bu da kriptolojinin diğer bir ana
unsudur. Kriptooji saldırını iyi bir şekilde uyguluyabilmek için “İngilizce” bilmeniz şarttır. Günümüzde artık Türkçe kelimeleri o kadar farklı yerlerde kullanıyorlar ki bu Türkçe’de kriptolojinin bitmesi demektir.
Saldıracağınız hedef 10.000 kelimeden oluşuyor fakat bu 10.000 kelimede değişik anlamlarda kullanıldığı için farklı bir boyut sunuyor. Bu kriptolojinin bir alt kolu olarak adlandırılır. Genelde kalıplaşmış ve çok kullanılan sözcükler yer alır aile,hayat,şifre,güvenlik vb. kategorilerde sıralayabiliriz.



Bir kriptoloji saldırılarında genel unsurlar ;
1- Amaç internet ortamında en çok kullanılan kelimeleri kaydetmek ve bunlara göre saldırı yapmak.
2- Kelimeleri birbirleriyle bağlantılı kelimelerle eşleştirmek ve eşleşen
kelimeri de saldırı yaparken kullanmak.
3- Saldıracağınız kişi ve kişilerin internet ortamındaki mevkisine göre hareket etmek.
4- Hedef eğer giyim üzerine çalışıyorsa kelimelerinizi giyim vb. konular üzerinde yoğunlaştırmak.
5- Saldırgan her zaman soğuk kanlılığını korumalıdır ve hedef için asla olumsuz düşünmemelidir.

Hafif ve güçlü bir güneş ışığı Ravenclaw'daki yatakhanelerden tek tek içeri süzülüp, herkesi ilk ders için uyandırmaya başladı. Diğer günlerin aksine Clementine bugün ne bu güneşten rahatsız olmuştu, ne de yatağından çıkıyor olmaktan. Birçok sebebi olabilirdi veya sadece insanın içine bazen kaçıveren basit bir neşeden ibaretti ama sonuç olarak mutluydu. Herkesden daha dinamik bir şekilde kalktı ve her sabah süregelen klişe işlerini halletti. Aynanın önünde hemen hemen hiç durmadı. Eliyle basitçe saçını düzeltti ve ders için gerekli şeyleri alıp ortak salona geçti. Bir süre daha önce çalışmış olduğu konuları tekrar etti, her seferinde olduğu gibi... Kriptoloji neydi, ne yapardı, niye yapardı? Hepsini annesinden seneler önce öğrenmişti. Meraklı bir annenin meraklı kızı olarak şifreli her şey ilgisini çekiyordu. Hatta bunu öğrenmesi için annesi ona şifreler hazırlardı. Annesiyle ders çalışmak bile eğlenceli hale geliyordu. Bunları hatırlayınca içine bir özlem duygusu doldu. Ama zaten ikizler ve dostlar bu günler için değil miydi?


Sınıfta onları görebilmenin umuduyla zarif adımlarını biraz daha hızlandırarak yürüdü Clementine. Bu kadar hız tabi ki sakarlığınıda etkilemiş ve bir kız ile çarpışmıştı. Öncelikle pis bir bakış atan kız ardından erkeklere saçma gülücükler atmış ve gitmişti. Hani bir partide etrafa sahte gülücükler dağıtan, itici ve soğuk parti sahipleri vardır, çevredeki erkekleri incelerken gecenin sonunda kiminle sevişeceklerini düşünürler, işte bu kız tam da öyle biriydi.

Kriptoloji dersliği belki de dersin havasına uyan bir biçimde loş bir havaya sahipti. Şifrelemek ve çözmez, gizlilik ve açıklık... Birbirlerinin zıtlıklarında, birbirlerinin siyah ve beyazında kaybolup griyi yaratmışlar ve grinin o karmaşık, loş havasını odaya sermişlerdi. O havanın içerisinde yürüyor olmak bile ayrı bir havaya sahipti sanki. Yürürken çevresine basit selamlar verdi ve öğretmen masasının önündeki sıraya yerleşti Clementine. Kısa bir bekleyişin ardından profesör sınıfa geldi ve ders başladı. Her ilk ders gibi bu ilk derste de profesör kendisini kısaca tanıttı. Bu ilgisiz geçen dakikaların ardından Kriptoloji bilimine kısa bir giriş yaptı profesör. Branşları, ne olduğu ve isminin geldiği anlam gibi şeyler... Ama Clementine'ın asıl istediği direk şifrelerle uğraşma kısmına geçmekti. Ama dersin son dakikalarına girilmişti ve artık herkesin yazmaktan bıkmış olduğu tanıtım kısmı başladı.


Ve ardından beklenen an... Güzel bir ödev ve kütüphaneye atılan hızlı adımlar. Birçok kitabı tek tek karıştırıp sonunda istediği her şeyi buldu ve kendi bildiği şeyleri de ekleyerek ödevini tamamladı Clementine.

^^

Ödev : Kriptolojinin Kullanım Alanları
Başlangıç itibariyle daha çok askeri alanlarda bu bilimi ihtiyaç duyuldu. Fakat Kriptoloji bilimi şuanda bankalar önemli veri alışverişi olan şirketler hatta devletler arası gizli görüşmelerde kullanılmaktadır.

out : Fazla uzatmadım ödevi, araya gereksiz şeyler sıkıştırıp zengin göstermeye gerek yok.

Sabahın ilk vakitleri herkes kahvaltısını yemiş Ortak Salon'a dönüyordu. Her sabah öğrencilerin kahvaltıdan yukarı çıkarken birbirlerini ezmesinden bıkmıştı. Daha geçen gün çıkarken kolunu çizmişti bu nedenle. Neyse ki çok fazla kan akmadan Revir Görevlisi düzeltmişti. Bu sefer izdihamdan çok yara almadan kurtulmayı başarmıştı. Hemen Ortak Salon'dan birkaç kişi ile yatak odasına çıktılar. Dean hemen bütün Kriptoloji Dersi ile ilgili kitapları çantasına attı ve yatak çıkıp Kriptoloji Dersliğine doğru yürümeye başladı.
________________________Ders_________________________________

Sınıfa girdiğinde daha Profesör orada değildi. Hemen bir masaya geçerek oturdu ve kitabını çıkarttı. Sayfalarını karıştırarak okumaya başladı. Sıra sıra çok karmaşık kelimelerle karşılaşıyor ve onları çözmeye çalışıyordu ancak eline yüzüne bulaştırıyordu. Kriptoloji dersine ilk defa girmekte bir ayrı duyguydu. Bu yüzden bu dersi hem seviyor hemde sevmiyordu. İşte bu yüzden bu derste çok bir acayip oluyordu. Bunları düşünürken Profesör içeri girdi. En başta kendini tanıttı sonra derse başladı:

"Kriptoloji bir şifreleme bilimidir. Kriptoloji bilimi kendi içinde kritografi ve kriptoanaliz olarak farklı branşlarda incelenilmektedir. Kriptografi şifre yazımıdır. Başlangıç itibariyle daha çok askeri alanlarda bu bilimi ihtiyaç duyuldu."

diye başladı. Dean etkilenmişti. İçinden "Ne Kriptoloji askeri alanda mı ihtiyaç duyulmuş. Çok garip..." dedi. Gözleri hemen yan masadaki alete yazıya kaydı. İşte orada Kriptoloji bilimiyle yazılmış bir yazı vardı. Ancak anlayamadığı için Profesör'e döndü ve onu dinlemeye devam etti:

"Kriptoanaliz ise; bir şifreleme sistemini veya sadece şifreli mesajı inceleyerek, şifreli mesajın açık halini elde etmeye çalışan kriptoloji disiplinidir. Günümüz teknolojisinin baş döndürücü gelişmesiyle elektronik ,online banka işlemleri, dinamik bilgilerin şifrelenmesiyle kullanılmaktadır."

dedi. Dean iyicene heyecanlanmıştı. Bu derstede Muggle'ları göreceklerdi. Hemen alttan bir parşomen çıkartıp Profesörün dedikleri şeyleri yazdı. Ancak Profesör'ün anlattıkları bitmemiş gibiydi. Dean herşeyi yazmayı bitirince Profesör'e döndü. Birkaç kişi bitirince konuşmasına devam etti:

"Yunanca Kryptos Logos yani Gizli Kelime tamlamasından ismini almaktadır. Kriptografi Yunanca gizli anlamına gelen ''kript'' ve yazı anlamına gelen ''graf'' dan türetilmiştir. Kriptografia ise şifre yazımıdır."

dedi. Profesör'ün ağızından "Y" harfi çıktığından beri dikkatle onu dinledi ve dediklerini yazdı. Parşomen rulosunu kıvırdı ve çantasına attı. Bir süre sessizce beklediler. Bir süre sonra Profesör herkesden kendilerini tanıtan bir yazı yazmalarını istedi. Dean yeni bir parşomen çıkarttı ve yazmaya koyuldu:

"Ben Dean Constantine 5. Sınıf Hufflepuff öğrencisiyim. Aslan burcuyum ve genellikle büyü dünyası ile ilgili şeyleri severim."

diye bitirdi ve kıvırarak Profesör'e uzattı. Profesör o kağıdı alıp çantasına çantasına attı. Ve içinden bir şarkının ingilizcesini söylemeye başladı:

Well, such things will not be
No such thing
No such thing
No such thing
No, not that such things

slope of the hill at the seaside, she
Under that tree that's protected yollarinda
are you still around now
travel together in the same place
What will weep no longer useful
now I have someone else in my place

Is not it a dream or something
I am happy we did a full wash my whole world
I tell these young guys I worry about dying of
heart does not ache

Well, such things will not be
No such thing
No such thing
No such thing
No, not that such things

My own problem is that when a problem did you me
Where did the last, we now ask for this my
t gonna love the name of an
promised a more kanmayacaktim
swear words, nor of what was
religious edict once the heart of love

Well, such things will not be
No such thing
No such thing
No such thing
No, not that such things

I regret that in the end you will be
You can find all this punishment from others
Do you take a few years I have
others will take a day comes to you
network you would see in you
You can tell him the same song



diye devam ederken Profesör ödevleri açıkladı:



"Evet çocuklar bidaha ki derse Kriptoloji'nin Kullanım Alanlarını araştırmanızı istiyorum"



dedi ve bütün sınıf dışarı çıktı.



__________________Kütüphane_______________________________



Dean Kriptoloji dersinin ödevi yapmak için Kütüphane'ye geldi. Kütüphane'de çok kişi vardı ve aradığı şeyin nerede olduğunu bile bilmiyordu. İçinden lanetler saydırararak kitabı aramaya başladı ancak bulamadı. Hemen kapının yanındaki kitap listesine baktı. Listenin Kriptoloji Bölümünü açarak okumaya başladı:



KRİPTOLOJİ BÖLÜMÜ



Kitap İsmi ve Numarası

154- Kriptoloji Tarihi

332- Sır Bilimi: Kriptoloji

398- Yazı Gizlemenin Tek Yolu: Kriptoloji

411- Kriptoloji Örnekleri: Bölüm 1

412- Kriptoloji Örnekleri: Bölüm 2

413- Kriptoloji Örnekleri: Bölüm 3

790- Kriptoloji Kullanımı ve Yerleri



Not: Nerede olduğunu görmek için en arka sayfadaki Yer Dizilimleri Bölümüne bakınız...



Dean oflayarak en arka sayfayı açtı ve 790 numarasını aradı. En sonunda buldu. Orada "11. Kitaplık 8.Raf" yazıyordu. Hemen kitaplıkları saymaya başladı. 11. Kitaplığa gelince 8. Rafı bulmak için saymaya başladı. 8. rafı bulunca hemen oradan kalın ve sanki uzun bir süredir ellenmemiş gibi görünen bir kitabı aldı. Masaya koydu ve açtı. Hemen Kullanım Alanları sayfasını açtı ve oradakileri geçirmeye başladı:



Kriptoloji Ödevi




İletişim kurmak isteyen iki kişinin bir birlerine e-posta aracılığı ile ileti göndermesini göz önünde tutalım. Bu iletiler bir çok bilgisayardan geçmektedir. A kullanıcısından B kullanıcısına gittiğinde daha önce açılıp okunmadığını veya açılıp üstünde değişiklik yapmadığını bilemeyiz. Bu yüzden devreye kriptolama girmektedir. Kripto teknikleri genelde bu yazıyı daha önce hazırlanmış bir algoritma ile şifreli bir metin haline getirir. Örnek olarak buna Sezar şifresi diyebiliriz.

Bir başka iletişim tekniğini göz önüne alırsak, örneğin telsiz haberleşmelerinde de buna benzer sistemler kullanılmaktadır. Ses önce şifrelenir karşıya gönderilir orda şifre açılır ve ses araya başka bir kullanıcı girmeden güvenli bir şekilde teslim edilmiş olur.

Dikkat edeceğimiz gibi kriptoloji iletişim materyallerinin kullanıldığı her alanda gizliliği sağlamak için kullanılmaktadır (ses, görüntü, metin v.s ). Askeri ve İstihbarat işlerinde de kullanılır.



yazdı ve parşomeni çantasına attığı gibi dışarı çıktı...

Şekerlemelerin mayhoş tadı, kaymak birasının cezp edici kokusu ve tembelliğin verdiği vazgeçilmez his, DJ’i Slytherin ortak salonunda tutmaya yetecek şeylerdi. Günün ilk saatinde Kriptoloji dersi vardı ve DJ bu dersi iple çekiyordu. Fakat şimdi tembellik yapma gibi bir isteği de doğmuştu. Belki bugün dersleri asıp keyif yapabilirdi. Hayır, bu dersi kaçırmamalıydı. Günlerdir bekliyordu, şimdi de bu beklentiyi hiçe sayarsa, daha sonra kendisini lanetlemesi için Merlin’e yalvarabilirdi. İstemeyerek de olsa yatağından kalktı ve elini yüzünü yıkayıp günlük cüppesini giydi. Slytherin’in arması cüppesinin üzerinde parıldıyordu adeta. DJ gururla aynada kendisine baktı. Slytherin’e seçilebilecek kadar asil biri olmayı başardıysa, Merlin’den daha fazla bir şey istememeliydi. Zaten istemiyordu da, kendi başının çaresine bakıyordu. Lanet olasıca hayatı için de kimseyi sorumlu tutmuyordu, kimseyi sorgulamıyordu. Umurunda değildi, şimdi Hogwarts’taydı, ait olduğu yerde. İsteyebileceği her şey asasının ucu kadar yakınındaydı. Bir ailesi olmasın, tatillerde kalacak bir yeri, arkadaşları ve bir mirası olmasın! Asla umursamıyordu. Büyü gücü vardı, bir metamorfmagustu, Rahibe Valerie vardı, Steve, Kyle ve Kevin vardı. Düşüncelerine dalıp gitmişken birinin ona sertçe omuz atıp geçtiğini fark etti. Slytherin yedinci sınıf bir kızdı bu. Kızlar, nefret edilesi yaratıklar. Fakat onlarsız da olmazdı. Elbet bir gün bir kıza muhtaç olacaktı DJ de. Şimdilik öyle bir durum söz konusu olmasa da, o günün bir gün geleceğini içten içe biliyordu. İple çektiği söylenemezdi.

Uyuşuk ve uykulu bir biçimde Kriptoloji dersliğine girdi. İçerisi loş bir ışıkla aydınlanıyordu. Aman ne güzel! Uykuluydu zaten, bir de loş bir ortamda daha beter uykusu gelirdi. Tabi ders heyecan verici gözüküyordu. Belki de o kadar eğlenirdi ki uyumaya fırsat bulamazdı. Evet, bu seçenek çok daha cazipti. Çantasından bir defter çıkardı ve bir şeyler çiziktirmeye başladı. İlginç bir fontta isimlerinin baş harflerini yazdı ve bir anda sıkılarak defteri çarparak kapattı. O sırada da profesör içeri girmişti zaten. Bir süre sınıfı süzdü ve sonra kendini tanıttı. Elbette ki DJ dinlemiyordu. Profesörün kim olduğu umurunda değildi. Artık derse geçsin istiyordu. Profesör sanki onun düşüncelerini okumuş gibi Kriptoloji bilimine giriş yaptı. Kriptoloji diğer tüm bilimlerden çok daha ilgi çekici geliyordu şimdi DJ’e. Zaten şifrelerle, gizli şeylerle ilgilenmeyi severdi. Tabi bir süre sonra bu da onu sıkardı ama şimdilik derse konsantre olabilmişti. Ortamın büyüsünün kaçmasını da istemiyor gibi görünüyordu. Profesör bir süre sonra Kriptoloji’nin kelime anlamına geçti. Zaten her şeyin sırrı isminde yatardı. Kriptoloji de öyle bir şeydi işte. DJ öncekinin tam tersine profesöre hayranlıkla bakarken dersin son on dakikasının geldiği belirtildi. Profesör bu kez onlardan kendilerini tanıtmalarını isteyen bir yazı istedi. İşte bu felaketti! Kendini tanıtmaktan nefret ederdi DJ. Hem tanıtacak neyi vardı ki? Kim olduğunu hiç kimsenin bilmesini istemiyordu. Fakat başka seçimi yoktu tabi. Profesörler ne derse yapmak zorundaydı. Tabi onların şerrine rastlamak istemiyorsa. Defterinden bir sayfa koparıp tüy kalemini mürekkebe batırdı.

“Ben Daniel Jacob Benjamin Black. Slytherin beşinci sınıf öğrencisiyim, safkanım. Bir ailem yok. Beni genç bir rahibe büyüttü. Hogwarts’a gelmeden önce bir Katolik okuluna gidiyordum ama inançsız bir çocuk olduğum söyleniyor. Hatta şeytanın oğlu olduğumu iddia edenler bile var. Londra’da doğmuşum. Şekerlemelere, çikolataya ve alkollü içkilere bayılırım. Bayanları istisnasız seviyorum. Vegas Bisca’ya bayılıyorum."

Kısa sürede yazıp bitirmişti. Çünkü yazacak fazla şeyi yoktu zaten. Bu kadarı her zaman yeterli olmuştu. Kağıdı katlarken profesörün verdiği ödevi duydu. Kolay ve zevkli bir ödeve benziyordu. Zaten bugün Kriptoloji hakkında bir sürü şey öğrenmişlerdi. Ödev o kadar da uğraştırıcı olmazdı herhalde. Tüy kalemini ve defterini çantasına özensizce tıktıktan sonra ders zilinin çalmasını bekledi. Bazıları hala kağıtlara kendileri hakkında bir şeyler yazmakla meşguldü. Yazacak o kadar çok şeyi nereden buluyorlardı ki? Ah evet, bazılarının anlatacak mutlu anıları vardı. DJ buruk bir gülümsemeyle kağıdını profesörün masasına bıraktı ve zil çalar çalmaz da çantasını sırtına atıp sınıftan ayrıldı. Kendisinden utanıyordu. Yazacak mutlu bir anısı bile yoktu. Her şeye rağmen, asasını sallamaya devam etmeliydi tabi(*).

(*): Asasını sallamaya devam etmek, yoluna devam etmek veya hayatına devam etmek anlamında kullanılmıştır. Karakterimin en sık kullandığı sözlerden biridir.

---

~~Kriptoloji'nin Kullanım Alanları~~

Kripto teknikleri genelde yazıyı daha önce hazırlanmış bir algoritma ile şifreli bir metin haline getirir. Askeri ve istihbarat işleri dahil kriptoloji iletişim materyallerinin kullanıldığı her alanda gizliliği sağlamak için kullanılır. Muggle dünyasında ilk kez Mısır’da kullanılmıştır. Kriptoloji’nin kullanım alanlarından bilindik bir örnek, telsiz. Ses önce şifrelenir karşıya gönderilir orda şifre açılır ve ses araya başka bir kullanıcı girmeden güvenli bir şekilde teslim edilmiş olur. Kriptoloji’den türeyen bir başka şeyse Kriptekslerdir. Kripteksler gizli iletileri saklamakta kullanılan taşınabilir birer kasadır. Kriptoloji ve Kodeks sözlerinden türemiştir.

~DJ Black~

Günün ilk ışıkları gökyüzünde hayat bulurken , ben çimenlikte kitap okuyordum . Karanlık Sanatlara Karşı Savunmanın İncelikleri adındaki kitabı neredeyse yarılamıştım . Ve yaşıma göre savunmada çok ilerlediğimi düşünüyordum . Fakat ; abim izin verse karanlık sanatları da öğrenmeye başlamak istiyordum . Doğrusu onların sanatlarını bilmeden savunmasını yapmak yeterince iyi olmazdı . Ama bana hep , daha zamanın var diyor ve geçiştiriyordu. Ben de üstelememek için elimden geleni yapıyordum . Zaten bana karanlık sanatı da en iyi öğreticek kişi abimdi . Okuduğum sayfayı ayraçla kapattıktan sonra saate göz gezdirdim . Çok az bir zaman kalmıştı 'Kriptoloji' dersi birazdan başlayacaktı . Kitaplarımı elimde topladıktan sonra sınıfa doğru yola koyuldum . Sınıfa girdiğimde çoğu öğrenci yerlerini almış gibi görünüyordu. Bense tek boş kalan sıraya oturup profesörü bekleyenler kervanına katılmıştım. Çok geçmeden profesör kapıdan içeri girmiş ve hızlıca kendini tanıtmıştı. Bu dersi sadece 5. sınıfta gördüğümüz için doğal olarak profesörü tanımıyorduk . Ama profesör tanışma merasimini fazla uzatacağa benzemediği için hemen derse geçmişti bile ;

' İlk olarak Kriptolojinin ne olduğunu size kısaca açıklayayım çocuklar . Kriptoloji bir şifreleme bilimidir. Kriptoloji bilimi kendi içinde kritografi ve kriptoanaliz olarak farklı branşlarda incelenilmektedir. Kriptografi şifre yazımıdır. Başlangıç itibariyle daha çok askeri alanlarda bu bilimi ihtiyaç duyuldu. Kriptoanaliz ise; bir şifreleme sistemini veya sadece şifreli mesajı inceleyerek, şifreli mesajın açık halini elde etmeye çalışan kriptoloji disiplinidir. Günümüz teknolojisinin baş döndürücü gelişmesiyle elektronik ,online banka işlemleri, dinamik bilgilerin şifrelenmesiyle kullanılmaktadır. '

demişti. *Enteresan .. diye geçirdim içimden ve tam bu sırada aklıma türlü düşünceler belirmişti. *Şifreleme bilimi..Ummm , demek ki Gringotts bu bilimle kasaların güvenliğini sağlıyor.. Vay anasını ... diye geçiriyordum içimden . Fakat ; profesör gerçekten durmak bilmiyordu . Hemen ikinci cümlesini kurmadan önce sınıfta biraz volta atmaya başlamıştı. Voltasını kestikten sonra cümleyi devam ettirerek ;

' Evet çocuklar ikincisi Kriptolojinin kelime anlamı ... Yunanca Kryptos Logos yani Gizli Kelime tamlamasından ismini almaktadır. Kriptografi Yunanca gizli anlamına gelen ''kript'' ve yazı anlamına gelen ''graf'' dan türetilmiştir. Kriptografia ise şifre yazımıdır.'

demiş ve tahtaya ödevi belirtmişti . Bir de bizden derse başlamadan önce istediği kendimizi tanıtma etkinliğimiz vardı . Kitaplarımın arasından bir parşomen çıkarıp tüy kalemin cızırtılı git gelleriyle yazmaya başladım ;

' Josh Wayne Laerod . Ravenclaw 5. sınıf öğrencisiyim... Safkan bir ailenin safkan bireylerindenim . Fakat ; safkanlığımla küstahlık yapan tiplerden değilim . Zeki olduğum kanısındayım , şu an için aksini iddaa eden çıkmadı . Umarım sizde etmessiniz. Şimdilik bu kadar yeter sanırım Profesör . Sonraları tekrar tanışma aşamasını yapabiliriz.. '

bu kadar bilginin yeteceğini düşünerek parşomen rulosunu katlayıp herkes gibi profesöre uzatmıştım . Hemen ardından zil çalmış ve yavaş , ağır adımlarla sınıftan kendimi dışarıya bırakmıştım.