Phoenix ! ~ Harry Potter Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaEski ParşömenLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Marchelle.

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Marchelle Castineira
♪ Piyanist ♪
♪ Piyanist ♪
Marchelle Castineira


Mesaj Sayısı : 71
Mücadele Tarafı : Fandango.
Evcil Hayvanı : Yok.
Kayıt tarihi : 13/02/10

Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
Marchelle.  Left_bar_bleue100/100Marchelle.  Empty_bar_bleue  (100/100)
Düello Gücü:
Marchelle.  Left_bar_bleue0/0Marchelle.  Empty_bar_bleue  (0/0)

Marchelle.  Empty
MesajKonu: Marchelle.    Marchelle.  Icon_minitimePerş. Tem. 22, 2010 9:31 pm


    Marchelle.  6
    Marchelle Jovana Swenian.
    March ve sadece kız kardeşinin ona seslendiği şekilde Jove olarak da bilinir.
    Yirmi bir yaşında. Yirmi beş Şubat doğumlu.
    Makedon ve Türk asıllı cadı Filippa Yiorgos ile, Arnavut bir büyücü olan Alban Swenian'ın kızı.
    Yunanca ve İngilizce'yi ana dili gibi konuşabiliyor. İtalyanca ve Fransızca'yı da orta düzeyde biliyor.
    Dirilişin Sembolistleri'nden birisi.



Sekiz Eylül, İyonya Adaları, Yunanistan.
Sekiz Eylül 1995, Swenian ailesinin ikiz kızlarını yitirişlerinin ve ikizlerin bir sokak serserisi olan Adrien Petrides ile yaşamaya başlayışlarının ikinci yılı. İyonya Adaları'nda, güneş mavi gökte kurulduğu tahtını istemeye istemeye aya devretmek üzere. Dolunay çoktan belirmiş bulutların ardında, güneşin sessiz vedasını bekliyor sabırla. Ve nihayet, dakikalar ilerleyip de güneş yavaş yavaş esen rüzgârla hareketlenen denizin ardında gözden kaybolup dünyanın başka bir köşesini aydınlatmaya gittiğinde, gök de birdenbire lacivert kesiveriyor. Ve ay, sonsuz ihtişamıyla - belki güneşten bile görkemli - salınıveriyor gök kubbenin üzerine. Bir kralın etrafında fır dönen hizmetkarlar misali, yıldızlar da beliriveriyor birer birer ayın etrafında, saltanatını sürdürmesinde ona ellerinden geldiğince ışık yayarak yardım ediyorlar. Bu her akşam tekrarlanan, ama her akşam bir öncekinden daha da muhteşem gözüken manzarayı, Adrien Petrides'in bembeyaz duvarlı minik evinin kışın içeriye rüzgârı davetsizce sokan camı kırık penceresinden dışarıya uzattığı başını, iki büyük lombozu andıran bir biçimde kaplayan koyu kahverengi gözleri yansıtıyor. Bu, hanımların yudumlamaktan zevk aldığı kahvenin en koyu tonuna sahip gözlerin derinliklerine bakıldığında, rahatlıkla görülebilecek bir delilik tamamıyla ele geçirmiş durumda genç adamın ruhunu. Günlerini hep aynı klişeyle dolduran yüzlerce insandan biri olmadığını o da biliyor. Evlerine kapanmış, ailesiyle birlikte surat asarak oturan diğerlerinin aksine, başını penceresinden uzatıp gökyüzünü seyretmesinden bile anlaşılabiliyor bu. Onun evinin sınırları içerisinde nefes alan iki küçük kızı düşünüyor gökyüzüne bakarken; Marchelle ve Daphnée'yi. Onları güvenli evlerinden koparıp alışının ikinci yılı doluyor o sekiz Eylül akşamı, Adrien'in tek düşündüğü şey bu. Bu sevimli Swenian ikizlerini neden kaçırdığını, belki de on milyonuncu kez yeniden anlamaya çalışıyor. Kendi elleriyle boğup ölüme terk ettiği kurbanlarının son ölüm çığlıkları kulaklarında yankılandıkça, bu iki küçük kızın içindeki öldürme arzusunu ve ardından gelen huzura olan açlığını nasıl yok ettiğini idrak etmeye çalışıyor, başaramıyor, başaramıyor... Sağ elini kaldırıp dalgın dalgın kirli saçlarından geçirirken, başını de pencereden çekip kepenkleri kapatıyor. Çıkan gürültü, uyumakta olan Marchelle'i söküp atıyor düşler aleminden, ilk önce huzursuzca kıpırdanan minik kız, dağılıveren uykusunun ardından gözlerini açıyor. Adrien Petrides, küçük kızın çehresine sabitliyor bakışlarını ve gülümsüyor. Ama yüzüyle, dudaklarıyla değil. Sadece saniyeler önce gök kubbeyi yansıtan, şimdiyse göz bebeklerinin içinde odanın ve Marchelle'in görülebileceği gözleriyle.

Yedi Haziran, Atina, Yunanistan.
Marchelle Swenian'ın ağzından.
Kaçtık. Bunu nasıl yaptığımızı açıklayacak sözcükleri hâlâ bulamıyorum allak bullak olmuş belleğimden. Tek hatırladığım, Adrien Petrides'in güneş yanığı, ürpertici esmer yüzü. Sürekli ucuz şarap kokan nefesinin üzerimde bıraktığı korkunç etkiler de hiç çıkmıyordu aklımdan. Ah o şarap, ah o lanetli içki... Petrides'in ruhunu ele geçirir, şeytanın ta kendisiyle konuşmasını sağlardı. Ve şeytan, Petrides'in kulağına sapkınlığı eyleme dönüştürmesi gerektiğini fısıldardı. Bu cehennemi yaratığın kölesi hâline gelen Petrides, önüne çıkan ilk canlı varlığa işkence etmekten kaçınmaz, gerekirse öldürürdü. Ve sarhoşluğun etkisi üzerinden kalktığında, o canavarca duygular yüzünden yok olmuş vicdanı, cılız bir çabayla kendisini kötü hissettirirdi Adrien'e, ama fazla uzun sürmezdi. Gelin görün ki, sarhoşluğunda karşısına çıkan kişiler genelde ben ve ikizim oluyorduk... Zayıf bedenimizin her bir yanı, morarmıştı ve ürpertici yara izleriyle doluydu.
Adrien Petrides'in sarhoş yüzü, ona karşı duyduğumuz azıcık sevgiyi de yok ettiğinde, bir gece yarısı vakti cani ruhlu adamla yaşadığımız küçük evin her köşesinden bulabildiğimiz tüm paraları aldık ve kaçtık. Doğumumuzdan beri üzerinde yaşadığımız Zàkinthos adasında, yüzlerini bile anımsamadığımız annemizle babamızın kederli evinin önünden bile geçtik belki farkında olmadan, amaçsızca ilerlerken. Bir plan yapmamız gerekiyordu. Şafak söktüğü vakit, etraf aydınlanacak ve Petrides'in bizi bulması basitleşecekti. İkizim Daphnée ve ben, Zàkinthos Limanı'nın önüne geldiğimizde anladık ne yapmamız gerektiğini. Yanımızdaki paranın bir kısmını, bizi ilk önce Mègara'ya, oradan da Atina'ya götürecek olan deniz yolu ve kara yolundan oluşan iki aşamalı tura harcadık ve gece yarısı seferinden yararlanarak bindik ismi Drosyna olan gemiye. On yaşındaydık sadece, ama eğer elinizde yeterli miktarda paranız varsa ve ne yapacağınızı biliyorsanız bu hiç dikkat çekmez. Biz de aynı durumdan yararlanmış, ilk defa ülkedeki güvenlik sorumlularının yetersizliğine şükredip yerleşmiştik gemiye. Bir hafta sonra Pàtrai limanına varmıştık. Zàkinthos, İyonya... Hepsi geride, onlarca deniz mili ötede kalmıştı. Adrien Petrides'i, anımsayamadığımız ailemizi unutacaktık, Atina'da başımıza neler geleceğini bilmiyorduk ama başkentte ne gibi bir sorunla karşılaşabilirdik ki?
Mègara'ya vardığımızda, dışı ülkede yazın yapılan şenliklerin duyurularıyla süslü bir otobüsün koltuklarına yerleştik. Haftalardır yıkanmıyor, doğru düzgün beslenemiyorduk ve yorgunduk. Daphnée'nin ne hissettiğini bilmiyordum, ama benim gücüm tükenmişti. Mègara kenti gerilerde kalırken, otobüsün hafif sallanışları hemen uykumu getirdi ve gözlerimi kapattım. Yolculuk esnasında Daphnée yalnızlık çekmiş olmalıydı, ama yorulmuştum. Tekrar gözlerimi araladığımda Vardar Irmağı'nın yanından geçiyorduk. O uyuduğum saatler, yüz yıllar gibiydi. Ve o yüz yıllar gibi gelen süre boyunca, birden on yaş birden kazanmıştım sanki. Başımı çevirip Daphnée'nin gözlerine baktığımda, onun yaşındaki bir çocuğun sahip olması gerekenden çok daha fazla acıyı, kederi ve olgunluğu gördüm. İkizdik. Aynı şeyleri yaşamış ve aynı süreçlerden geçmiştik. Ben de mi böyleydim? Ben de mi bir yetişkine inanması güç gelecek kadar olgun görünüşlüydüm? Cevap, içimden yavaşça yükseldi ve sadece benim duyabileceğim bir şekilde fısıldandı kulaklarıma. Evet.


On beş Haziran, Atina, Yunanistan.
Swenian ikizlerinin Atina sokaklarında geçirdikleri bir akşam daha. Polis merkezinin hemen karşısındaki, güvenli olduğunu umdukları parkın bir bankında sıkışarak uzanmışlar, hayatlarının ne zaman böylesine bir hâle geldiğini düşünüyorlar. Ve nefret ediyorlar. Her şeyden, birbirleri hariç. Birbirleri hariç dünya üzerinde nefes alan herkesten nefret ediyorlar. Onlar orada harap olurken kıllarını bile kıpırdatmadan günlük yaşamlarına devam eden insanlara garez besliyorlar. Ardı arkasına içkileri yuvarlayan az ilerideki polis merkezindeki şişman heriflere hakaret ediyorlar. Altı yıl önce yaşamlarını cehenneme çeviren adamın gözlerinde yansıyan gök yüzünün bir benzeri var başlarının yüzlerce kilometre üstünde. Ama ikizler bunu fark edemeyecek kadar yorgun ve korku dolular. Marchelle'in uzun saçları, o sıcak yaz akşamında bile ürküden titreyen bedeni için güzel bir koruma hâline gelmiş; Daphnée ise kaçmadan önce üzerine geçirmeyi akıl edebildiği ince hırkasına sarınmış sanki tüm yaşama amacı buymuş gibi. Salıncaklarının oturakları esen hafif rüzgârla bir o yana bir bu yana oynayan parkta, ikizlerden başka kimse yok, koyu gölgeler haricinde. Geçen yıl yapılan parkın genç ağaçlarının gölgeleri bunlar. Zeytin ağaçlarından dökülen, bir yüzü koyu yeşil, öbür yüzü ise puslu, grimsi bir renk olan ince uzun yaprakların gölgeleri vurmuş yere. İkizler ne kadar korksalar da uykuya teslim olacakları sırada, Daphnée'nin gözleri karanlığın içinde hareket eden bir şekle takılıyor. Bir kedi veya köpek olamayacak kadar büyük, üstelik tanıdık bir biçimi var... Bir insan silüeti! Küçük kız, korkudan titreyerek ikizini dürtüyor kendisine gelmesi için. "Marchelle!" Diğer Swenian'ın gözleri açılıyor yavaş yavaş. İkizinin titreyen parmağıyla işaret ettiği noktaya dikiyor bakışlarını ve dehşetle fark ediyor o da üstlerine doğru yaklaşan silüeti. Çığlık atsalar eğer, polisler duyup hemen yardıma yetişecek, ama dehşetten bunu unutuyorlar. Boğazlarına bir yumru takılıveriyor, seslerini çıkartamıyorlar, nefes bile alamıyorlar... Ve silüet bir adım daha atınca ileriye, ölüm meleğinin ta kendisini görmüş gibi oluyorlar, gelen kişinin de ölüm meleğinden pek farkı yok, o da çocukları bu dünyadan koparıp almaya niyetli çünkü. Karşılarında duran adamın Adrien Petrides olduğunu ilk bakışta anlıyorlar. Vücutlarının istemsiz titremeleri bile kesiliveriyor anında, deyim yerindeyse donup kalıyorlar. Hiçbir yaşam belirtisi sergilemeksizin Petrides'in o koyu karanlıkta seçilemeyen gözlerine bakıyorlar dikkatle. Petrides, bu küçük kızlara ölümü getirmekte kararlı. Sağ elinde tuttuğu çakının sapını sertçe kavrıyor. Keskin ve soğuk yüzeyin, kızların kalplerine saplanırken kanla kaplanacağını düşündükçe içini tanımlanamaz bir haz kaplıyor. Adrien Petrides, on beş Haziran gecesinde, birilerinin canını almazsa huzur bulamayacağını anlıyor. Bunca mili ve evini geride bırakıp sadece kızları bulmak için buralara kadar geldikten sonra, öldüreceği kişilerin Swenian ikizleri olacağından da yüzde yüz emin. Temkinli bir adım atıyor, kızların doğrulup kalkmaya yeltendikleri banka doğru. Çakısını birkaç santim ileriye doğru uzatıyor. Marchelle Swenian'ın on yıllık tecrübeye sahip genç beyninden geçen tek şeyse, o çakı kendisini öldürmeden önce Petrides'in elinden çekip alabilmek. Ama dehşetten kaskatı kesilmiş bir hâldeyken bunu nasıl yapabileceğini bilmiyor. Konuşamıyor, güçlükle nefes alabiliyor, Petrides ona yavaş yavaş yaklaşırken elinden hiçbir şey gelmiyor... Kulaklarında, polislerin merkezden taşan kahkahaları var. Güvenliği sağlamakla görevli bu adamlar ona o kadar yakınken, bir o kadar da uzak geliyor.
Ve birden, Petrides'in onları koskoca şehirde nasıl bulduğunun esrarı gibi asla çözülemeyecek bir şekilde, Daphnée de anlayıveriyor Marchelle'in aklından geçenleri. Adrien Petrides ise, bankın önüne kadar gelip Marchelle Swenian'ın iri, mavi gözlerine bakmakla meşgul. Kızı öldürmesine ramak kalmışken o kadar çok kendinden geçmiş ki, Daphnée Swenian'ın eğilip yerden aldığı küçük taşı fark etmiyor bile. Ama çok geç kalıyor, Daphnée bileğini kaldırıp taşı adamın alnına doğru fırlatıyor. Petrides, ilk önce başına yayılan acı ve ağrıyı ve sonra da şakaklarından gözlerine süzülen, görme yetisinden yoksun bıraktıran sıcak kanı hissettiğinde anlıyor başına gelenleri. Attığı zayıf çığlık, polislerin kahkahaları arasında eriyip gidiyor. Son bir hamleyle Marchelle'e saplamaya çalışıyor çakısını, ama önünü bile göremediği için hançer boşlukta amaçsızca sallanıyor sadece. Bir süre sonra dayanılmaz hâle gelen acı, onu yere düşürüyor. Elleri arasından fırlayan çakı, hızlı bir hamleyle yere atlayan Marchelle Swenian'ın ellerine geçiyor. İkizi, ne yapması gerektiğini biliyormuş gibi yaklaşıp Marchelle'in çakıyı tutan elinin üstüne bastırıyor kendi elini. İkisi beraber, yerde can çekişen adama yaklaşıyorlar. Çakının sivri ucu, ilk önce adamın gömleğini ve ardından terli derisini deliyor. Oradan da kalbine saplanıyor defalarca. Dehşetten gözleri kör olmuş kızlar bile farkında değiller ne yaptıklarının. Ölüm meleğini çağırıyorlar, gelip bu zavallı sefilin ruhunu alması için. Adamın nefesi kesildikten sonra bile saplamaya devam ediyorlar çakıyı, defalarca, defalarca... O akşam, Daphnée ve Marchelle Swenian, bir polis merkezinin karşısındaki parkta, Adrien Petrides'i, yaşamlarının iğrençliğinden sorumlu adamı soluk ölüler dünyasına gönderiyorlar.


Altı Şubat, Londra, İngiltere.
Marchelle Swenian'ın ağzından.
Atina haberleri geliyor aklıma birdenbire, nedensizce. Gülüyorum. Bundan yıllar önce, Atina halkı bir sabah kalktıklarında parkta yaşanan vahşeti duymuş, günlerce bundan konuşmuşlardı. Katledilen adam ve iki küçük kız... Kimsenin aklına o vahşetin bizim tarafımızdan işlendiği gelmemişti tabii. İki küçük kimsesiz kız, asla bir adamı öldürecek kadar delirmezlerdi. Bu yüzden, polis merkezinde yapılan bir sorgulamanın ardından, Atina Yetimhanesi'ne gönderilmiştik. Daphnée ve ben, çoğu şeyin üstesinden gelmiştik, Yetimhane'nin de üstesinden gelebilirdik. Kısa sürede buradaki yaşantımıza alışmış, geçmişimizi hemen hemen unutmuştuk. Ve Yetimhane'de geçirdiğimiz yazın ikinci ayında, yani Temmuz'da, bize İngiltere'den mektup olduğunu söylediler. Merakla açtığımız zarfın içindeki parşömende yazılanlar son derece şaşırtıcıydı. Dilini bilmediğimiz bir ülkeye gidecek, sihir eğitimi görecektik. Biz cadıydık! Vay canına, kulağa ne kadar ilgi çekici geliyordu! Bizim yaşımızdaki çocuklar yavaş yavaş okula gönderilmeye başlanmıştı, biz de Yetimhane yetkililerini ikna edip İngiltere'ye gittiğimizde son derece mutluyduk. Kolay öğrenilen Cermen dilini sökmemiz fazla zaman almamıştı, Slytherin binasına seçilmiş ve kısa sürede başarılı da olmuştuk.
Bir kez daha güldüm, henüz çocuktuk! Hiçbir şeyden haberi olmayan iki çocuk! Dördüncü sınıfa başladığımızda, Karanlık Taraf ve amaçlarıyla tanıştık, yıllar önce verilen bir mücadele, kaybedilen bir mücadeleyi öğrendik. Lord Voldemort ve yandaşları hakkında bilgi edindik ve bizim gibilerle tanıştık. Bizim gibi, doğuştan gelen bir Karanlık arzusuna sahip olanlarla. Kısa sürede gelişen fikirlerimiz ve arzularımız, mezun olduğumuzda bize SOR'u kurmamızda yardım etti. Yıllar önceki iki çocuktan çok daha farklıydık şimdi... Dirilişin Sembolistleri'nin bir parçası, hem de önemli bir parçasıydık, Konsey üyelerindendik. Ve bugün hâlâ sürüyor Karanlık'ı yeniden güçlendirme çabalarımız. Ne bir umut, ne de bir ihtimal var. Sadece kesinlik var ortada, bir gün Karanlık mutlaka üstünlük ve hâkimiyet sağlayacak. Çok yakında, gerçekten yakında...


Kişiliği.
Hissetme yönünden kuvvetli biridir Marchelle, yağmur ertesinde etrafa dalga dalga yayılan toprağın kokusunu sindire sindire içine çekmekten haz duyar, aynı şekilde güneşin ilk parıltılarının yeryüzüne düşmesiyle birlikte cıvıldaşmaya başlayan kuşların seslerini dinlemeyi sever. Öğrenmeye olan tutkusu, onu hırslı ve azimli olmaya itmiştir. İşte bu yüzdendir, mezun olur olmaz Büyüceşura Hâkimlerinden biri olması. Çok çabuk karamsarlaşabilen bir yapısı vardır, masmavi gözleri yaşamın iyi yönlerini değil eksiklerini arar sürekli. Duyguları ve mantığı arasındaki hassasiyeti korumayı başarırsa, yaşam onun açısından mükemmel bir boyut kazanır. Lakin, ne kadar istese de dengeyi her zaman güvende tutmayı başaramaz, sonrada pişman olacağı hatalar yapmaktan çekinmez böyle zamanlarda. Sürekli işkilli olan bir yönü sayesinde, insanlara fazla güvenmemeyi öğrenmiştir zaman içerisinde. Kendi dünyasının karanlık sularına çekilen, kendisinden kaçtığı her yerde kendisiyle karşılaşan bir depresif olabilir rahatlıkla, aynı ustalıkla sürura da bürünebilir. Mücadelici yanı, onu durup sorunla cebelleşmeye
iter. Kendi bildiği, kendi dediği onun için her zaman en doğrusudur. İnatçı ve kolay kanmayan bir yapısı vardır, çoğunlukla şüphecidir. İnsanların gülüşlerinin, bakışlarının ardında yatan gerçeği araştırmayı sever. Sessiz biri olduğu söylenemez, düşündüğünü dışa vurmaktan hiçbir zaman çekinmez çünkü. Ancak havadaki gerginliğin rahatça anlaşılabildiği bir ortamda serbest bırakmaz sözlerini.


En son Marchelle Swenian tarafından Ptsi Ağus. 09, 2010 2:45 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 3 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Marchelle Castineira
♪ Piyanist ♪
♪ Piyanist ♪
Marchelle Castineira


Mesaj Sayısı : 71
Mücadele Tarafı : Fandango.
Evcil Hayvanı : Yok.
Kayıt tarihi : 13/02/10

Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
Marchelle.  Left_bar_bleue100/100Marchelle.  Empty_bar_bleue  (100/100)
Düello Gücü:
Marchelle.  Left_bar_bleue0/0Marchelle.  Empty_bar_bleue  (0/0)

Marchelle.  Empty
MesajKonu: Geri: Marchelle.    Marchelle.  Icon_minitimePerş. Tem. 22, 2010 9:41 pm

Spoiler:

Kurgu ve iki adet uyumlu ikon ile geliniz.


En son Marchelle Swenian tarafından Ptsi Ağus. 09, 2010 3:02 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 5 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Marchelle Castineira
♪ Piyanist ♪
♪ Piyanist ♪
Marchelle Castineira


Mesaj Sayısı : 71
Mücadele Tarafı : Fandango.
Evcil Hayvanı : Yok.
Kayıt tarihi : 13/02/10

Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
Marchelle.  Left_bar_bleue100/100Marchelle.  Empty_bar_bleue  (100/100)
Düello Gücü:
Marchelle.  Left_bar_bleue0/0Marchelle.  Empty_bar_bleue  (0/0)

Marchelle.  Empty
MesajKonu: Geri: Marchelle.    Marchelle.  Icon_minitimePerş. Tem. 22, 2010 10:35 pm

& L E J A N T.

Marchelle.  Rachel_Hurd_Wood_026 Marchelle.  Rachel_Hurd_Wood_027
D a p h n é e.
Sen olmasan, geçmişte yaşadığım onca şeyin üstesinden nasıl gelirdim bilinmez. Büyük ihtimalle o korkunç Petrides'in yanından kaçamaz, bir sarhoşluk anında onun kurbanı olur, ölürdüm. Seninle yaşadım her şeyi, seninle paylaştım en gizli düşüncelerimi. Şimdi aynı amaca hizmet ediyoruz, gün geçtikçe Karanlık'ı yayıyoruz etrafa, bu da aramıza ister istemez bir ciddiyetin girmesine sebebiyet verdi. Seninle konuşmayı, şakalaşmayı özlesem bile Daphnée, "ciddiyet" zorunlu.

Marchelle.  Ixv1ac Marchelle.  2znv2aw
X e n i a.
Bakanlık'ta tanışmıştık sanırım. Yunanistan'da yaşıyor oluşun, pek dışa vurmasam bile ilgimi çekmişti. Belki yüzlerini anımsayamadığım gerçek ailemi tanıyor olabilirdin, bilemiyorum... Bir şeyler, tabii arada yine kendi menfaatlerim de vardı, benim gibi katı ve ciddi birisini yakında tuttu sana. İlk başlarda fazla samimiyetten kaçınsam bile, en sonunda dostluğumu kazanabilecek değerde olduğunu anladım.



En son Marchelle Swenian tarafından Ptsi Ağus. 09, 2010 5:52 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Carla de Bovier
Kurtadam
Kurtadam
Carla de Bovier


Mesaj Sayısı : 63
Kayıt tarihi : 22/03/10

Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
Marchelle.  Left_bar_bleue100/100Marchelle.  Empty_bar_bleue  (100/100)
Düello Gücü:
Marchelle.  Left_bar_bleue0/0Marchelle.  Empty_bar_bleue  (0/0)

Marchelle.  Empty
MesajKonu: Geri: Marchelle.    Marchelle.  Icon_minitimeCuma Tem. 23, 2010 1:13 am

Marchelle.  Rachel_Hurd_Wood_026Marchelle.  Rachel_Hurd_Wood_027
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Marchelle Castineira
♪ Piyanist ♪
♪ Piyanist ♪
Marchelle Castineira


Mesaj Sayısı : 71
Mücadele Tarafı : Fandango.
Evcil Hayvanı : Yok.
Kayıt tarihi : 13/02/10

Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
Marchelle.  Left_bar_bleue100/100Marchelle.  Empty_bar_bleue  (100/100)
Düello Gücü:
Marchelle.  Left_bar_bleue0/0Marchelle.  Empty_bar_bleue  (0/0)

Marchelle.  Empty
MesajKonu: Geri: Marchelle.    Marchelle.  Icon_minitimeCuma Tem. 23, 2010 12:41 pm

Eklediiim
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Xenia Mondierre

Xenia Mondierre


Mesaj Sayısı : 18
Doğum tarihi : 16/04/97
Yaş : 27
Mücadele Tarafı : mesa.
Sihirsel Soy : Safkan.
Evcil Hayvanı : Lice.
Kayıt tarihi : 12/04/10

Marchelle.  Empty
MesajKonu: Geri: Marchelle.    Marchelle.  Icon_minitimeC.tesi Ağus. 07, 2010 8:06 pm

Ania ile Marchellearkadaştı kurgumu değiştirmeden önce yani kurgu aynı kalsın Xenia diye eklesene beni Adeilade'in lejosunda var icon. Bi arada yarım kalmış repemiz vardı onu tamamlayalım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Marchelle Castineira
♪ Piyanist ♪
♪ Piyanist ♪
Marchelle Castineira


Mesaj Sayısı : 71
Mücadele Tarafı : Fandango.
Evcil Hayvanı : Yok.
Kayıt tarihi : 13/02/10

Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
Marchelle.  Left_bar_bleue100/100Marchelle.  Empty_bar_bleue  (100/100)
Düello Gücü:
Marchelle.  Left_bar_bleue0/0Marchelle.  Empty_bar_bleue  (0/0)

Marchelle.  Empty
MesajKonu: Geri: Marchelle.    Marchelle.  Icon_minitimePtsi Ağus. 09, 2010 5:52 pm

Ekledim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Carla de Bovier
Kurtadam
Kurtadam
Carla de Bovier


Mesaj Sayısı : 63
Kayıt tarihi : 22/03/10

Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
Marchelle.  Left_bar_bleue100/100Marchelle.  Empty_bar_bleue  (100/100)
Düello Gücü:
Marchelle.  Left_bar_bleue0/0Marchelle.  Empty_bar_bleue  (0/0)

Marchelle.  Empty
MesajKonu: Geri: Marchelle.    Marchelle.  Icon_minitimePerş. Ağus. 12, 2010 8:32 pm

Marchelle.  Np22 Marchelle.  Nataliep5
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Marchelle.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Marchelle.
» Marchelle
» Marchelle
» Marchelle
» Marchelle.

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Phoenix ! ~ Harry Potter Rpg ::  ||| Başlangıç :: RPG Dışı-
Buraya geçin: