* Sihir Dünyasını düşününce aklınıza gelen şeyler ve size hissettirdikleri nelerdir?
Güç... Öncelikle söyleyebilirim ki diğerlerinden farklı yeteneklerimin olmasının verdiği güç hissini seviyorum. Kendimi birkaç basit muggledan üstün hissetmemi sağlıyor. Bu dünyanın odak noktasının da güç olduğuna inanıyorum. Aydınlık ya da karanlık taraf olsun; itiraf etsin yada etmesin her büyücünün arzuladığı mükemmelliği ben de arzuluyorum. Daha fazla büyü gücü ve para... Bu ikisi için yapamayacağım şey yoktur diyebilirim.
* Geniş bir labirentte kayboldunuz. Vakit gece. Ne yapardınız, neler hissederdiniz?
Öncelikle asla telaşlanmam sakin olur ve yolumu bulabilmek için geçtiğim noktaları işaretlerim. Böylece aynı yerde durmamış olurum. Bulunduğum yer bir mağara ise "Avis" büyüsü ile kuş çıkartırım. Kuş doğal olarak dışarı doğru uçacaktır. Bu olmazsa havayı koklar ve temiz havanın nereden geldiğine bakardım. Diğer durumlarda dediğim gibi gittiğim yolları işaretleyerek ilerlerdim. Bir hırsız olarak pek zorlanmazdım bu konuda sanırım.
* Üç Büyücü Turnuvasına katıldınız ve ilk göreviniz ejderhadan kurtulup altın yumurtayı almak. Ve rakipleriniz sizden çok daha güçlü. Ne yapardınız, nasıl bir stratejiyle ejderhanın karşısına çıkardınız ve neler hissederdiniz?
Güç bir yere kadar. Sanırım kesinlikle Ejderhanın karşısına çıkıp "Hey gel buraya bir dövüşelim." demezdim. Öncelikle hayalbozan büyüsü ile görünmez olurdum. Ejderhalara aynı anda saldırıyorsak birinin saldırdığı ejderhanın yumurtasına o oyalarken uçup kapıverirdim. Diğer durumlarda da ilk deneyeceğim hırsızlık yeteneğimi konuşturup yaratık hiç hissetmeden kapıvermek olurdu.
* Seçme şansınız olsa hangisini seçerdiniz, sebebiyle birlikte belirtiniz? Mürver Asayı mı? Görünmezlik Pelerinini mi? Diriltme Taşını mı?
Pelerin kesinlikle. Bir hırsızın gizlilikten başka neye ihtiyacı olabilir ki? Ölüm'ün kendisinin bile göremeyeceği bir şeyin güvenli kollarındayken neler yapabilirdim kim bilir? Gringotts'a girip o aptal goblinlerin ruhu bile duymadan kasa kasa altını, güçlü büyü araçlarını, iksir malzemelerini alabilirdim. Düşmanlarım olduğunda bir sabah kendilerini boğazları kesilmiş olarak bulabilirdi. Asayı alan kardeşi öldüren de bir hırsızdı. Eğer bir gün asanın gücünü arzularsam önce pelerini almak suretiyle ben de onu öldürüp çalabilirdim. Aynı şekilde -her ne kadar ölümden sonrasında bile seveceğim biri olmasa da- taşı da alabilirdim. Ah, ah! Böyle bir şeyle belki kendi loncamı kurup şehre korku salan bir çete haline bile gelebilirdim.
Seviye başvurumu yaptım.
Konu: Lestat 
Paz Mayıs 29, 2011 11:33 am
