Phoenix ! ~ Harry Potter Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaEski ParşömenLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Yardımcı.

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Adelaide Mondierre

Adelaide Mondierre


Mesaj Sayısı : 432
Doğum tarihi : 03/06/96
Yaş : 27
Mücadele Tarafı : Uğraşmıyor.
Sihirsel Soy : Ela - Gökçe melezi.
Evcil Hayvanı : Adel.
Kayıt tarihi : 16/07/09

Yardımcı. Empty
MesajKonu: Yardımcı.   Yardımcı. Icon_minitimeCuma Şub. 26, 2010 7:19 pm

Cuma gününün son dersi.
Profesör, öğrencilere ders konusunda yardım etmesi için bir üst sınıftan son saati dolu olmayan bir öğrenciyi yanında getirir.


Son ders, eminim hiç çekilmeyecek diye geçirdim içimden sınıfa doğru adım adım ilerlerken. Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersini her zaman severdim, ancak son zamanlarda gözle görülür ölçüde bir düşüş yaşayan ilgim olmadıktan sonra, hiçbir dersi çekemeyecek vaziyete gelmiştim. Otur, dinle ve çık. Eh, bu kadar basit olsa... Üstüne üstlük koca bir saat profesörlerin zırvalıklarını dinlemek zorunda olmak, peşinde cebelleşebileceğimden de fazla bir sıkıntıyı sürükleyerek getiriyordu. Zaman zaman tembellik yapma arzusunu tüm hücrelerimde duyumsadığımda, neden bir Ravenclaw olduğumu sorgulardım kendi kendime, oysa şimdi her an aklımda yanlış binada olduğum düşüncesi vardı. Ama biraz durup düşününecek olduğumda fark ediyordum ki, Slytherin olamayacak kadar masum, Hufflepuff olamayacak kadar asosyal ve Gryffindor olamayacak kadar da narsisttim. Çelişkilerle doluydum, eh, en azından bunu kabullenebiliyordum.
Dersliğin kapısının önüne ulaştığımda, içerden yükselen gülümsemeleri işitip gülümsedim. Gürültüler, profesörün henüz teşrif edemediğine işaretti. Geç kalmadığıma sevinerek kapıyı araladım ve eşikten geçerek dersliğe girdim. Herhâlde en son gelmesi gereken öğrenci bendim, çünkü sınıf oldukça dolu gözüküyordu. Ravenclaw'dan tanıdığım birkaç kişiyi gülümseyerek selamladıktan sonra, boş bir sıraya geçip yerleştim. Profesörü beklemekten başka yapacak bir şeyim kalmamıştı artık. Başımı yavaşça sıraya dayayarak gözlerimi yumdum; çevremdeki gürültüleri işitmemeye çalışırken dayanılmaz bir çaba sarf ediyordum...
Sınıftaki gürültülerin arasından sıyrılıveren farklı bir ses, bana kapının bir kez daha açıldığını söylüyordu. Hemen başımı kaldırdım ve kaldırmamla birlikte profesörle göz göze geldim. Fakat yanında... Pek de tanıdık olmayan bir sima vardı. Bir kız. Kızın üstündeki cüppeye bakılacak olursa, Gryffindor'dandı ve ben onu tanımıyordum. Merakla profesörün ne gibi bir açıklama yapacağını beklemeye başladım.


En son Jewelle Latona tarafından Paz Mart 07, 2010 12:10 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Yardımcı. Empty
MesajKonu: Geri: Yardımcı.   Yardımcı. Icon_minitimePaz Şub. 28, 2010 4:41 pm

Uçuşta profesörün asistan olarak seçmesi normal bir şey olabilirdi belki, ama söz konusu Karanlık Sanatlar'a Karşı Savunma olunca profesörün beni neden asistan olarak seçtiğini anlamıyordum. Rodya'ya göre bunun sebebi geçen gün beni öpmeye çalışan bir çocuğun burnunu kırmış olmamdı, Sydney'e göre ise profesörün gözünde bir inci gibi parlamamdı. Ben sebebin ikisi de olduğunu düşünmüyordum, bu sadece bana işkence olacaktı! Hele bir de Rodya'nın bulunduğu sınıfa gireceksem halim ne olurdu düşünmek istemiyordum. Koridorun başında duvara dikilmiş etrafa bakarken düşündüklerim tam olarak buydu. Profesörü beklemekten sıkılmıştım ve sınıftan gelen dayanılmaz sesler beni koridorun başına kadar sürüklemişti.

" Miesha, saf saf bakacağına peşimden gel. Derse geç kaldık! " Profesörün sesiyle irkilerek gözlerimi profesöre odaklamaya çalıştım. Simsiyah saçları, kara gözleri ve bembeyaz teni ile oldukça güzel bir kadındı, ama not verme konusunda göründüğü kadar güzel olamıyordu. Ne yazık! Adımlarımı profesörün adımlarına uydurarak yürürken aklımdan binlerce soru geçiyordu. " Ders kime profesör? " Daha fazla dayanamayarak ağzımdan bu soruyu kaçırıvermiştim, benim suçum mu? Profesörün soran gözleri bana ne önemi var dercesine bakıyordu sanki. Yine de lütfedip cevap verdi. " Ravenclaw ve Gryffindor 5. sınıflar ortak dersi. Tanrı bilir eminim neden burada olduğunu da merak ediyorsundur? " Ne kadar akıllı bir kadın, hayran kaldığımı falan mı sanıyordu acaba? Hızla başımı salladım, merak ettiğimi inkar edecek değildim. Profesör soruma cevap vermek yerine önüne geldiğimiz sınıfın kapısını açmayı seçmişti.

Biz içeri girerken tüm Ravenclaw öğrencilerinin bakışlarının üzerimde dolaşması pekte hoşuma gitmemişti açıkçası. Gözlerimi onlardan kaçırarak Gryffindor öğrencilerini inceledim. Hepsi bana pırıl pırıl gülümseyerek sevinçlerini belli ediyorlardı. Çoğunu tanıyordum, onlara gülümseyerek karşılık verdim. Rahatlamıştım, ama çok fazla değil. Sınıfın ortasına geçtiğimizde ben de herkes gibi profesörden bir açıklama bekliyordum. " Sevgili öğrencilerim. Bugün sizlerle ne zamandır beklediğiniz böcürtleri işleyeceğiz. Belli ki benim dikkatsiz öğrencilerimden hiçbiri arkalarındaki dolabı fark etmemiş. Öğretmenler Odası'ndaki bu dolabın içinde bir böcürte rastlamam gerçekten çok hoş bir rastlantıydı ve normalde bu derste işleyeceğimiz kara büyüler konusunu bir sonraki derse ertelememi sağladı." Sınıfın gözündeki heyecanı görmek benim için güzeldi. Sırf hevesli öğrenciler için bir profesör olabileceğimi düşündüm ama bana göre olmadığını biliyordum. Profesör olursam büyük ihtimalle yaramaz öğrencilere attığım dayaklarla tanınırdım! Profesör bir kolunu benim omzuma attığında düşündüklerime gülümsüyordum. " Bu Miesha Agness. Gryffindor 6. sınıf öğrencilerimden. Bu hafta benim asistanım olarak geldi, size böcürtler hakkında yardımcı olacak. Onu çağırmamın sebebi geçen seneki başarısı. Böcürtünün korkunçluğuna rağmen cesareti sayesinde ilk denemesinde onu yenmeyi başaran tek kız öğrencim Miesha. " Benim yanaklarım kızarırken profesör omzumu sıvazlayarak bana gülümsemişti. Sahi ben o kadar iyi mi olmuştum geçen sene? Göğsüm gururla kabarırken sınıfa mahçup bir şekilde gülümsedim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Adelaide Mondierre

Adelaide Mondierre


Mesaj Sayısı : 432
Doğum tarihi : 03/06/96
Yaş : 27
Mücadele Tarafı : Uğraşmıyor.
Sihirsel Soy : Ela - Gökçe melezi.
Evcil Hayvanı : Adel.
Kayıt tarihi : 16/07/09

Yardımcı. Empty
MesajKonu: Geri: Yardımcı.   Yardımcı. Icon_minitimePaz Mart 07, 2010 12:43 pm

Profesörün dudaklarının aralanmasıyla birlikte, sesi kulaklarıma çarptı ve beynimde yankılanarak anlam kazandı: " Sevgili öğrencilerim. Bugün sizlerle ne zamandır beklediğiniz böcürtleri işleyeceğiz. Belli ki benim dikkatsiz öğrencilerimden hiçbiri arkalarındaki dolabı fark etmemiş. Öğretmenler Odası'ndaki bu dolabın içinde bir böcürte rastlamam gerçekten çok hoş bir rastlantıydı ve normalde bu derste işleyeceğimiz kara büyüler konusunu bir sonraki derse ertelememi sağladı." Böcürtler ha? Adı 'Riddiculus' veya 'Ridiculus' gibi bir şeyler olan büyü, ezberimde canlandı. İkisi arasında da fazla fark yoktu zaten. Böcürtlerle ilgili en son geçen sene ufak çapta bir araştırma yapmıştım, kişinin benliğinde yatan en büyük korkuya bürünen bu böcek karşıma çıkarsa neye dönüşürdü acaba? Korku... Somut hâle dönüştürülebilecek bir korkuya sahip değildim ki! Küçük bir kızken, karanlığın bastırmasıyla birlikte içime çöken sıkıntıyı anımsadım, peki karanlık nasıl somutlaştırılacaktı? İşin bu kısmında düşüncelerim tükeniyor ve mantığım beni terk ederek kulağıma sihir dünyasında her şeyin mümkün olabileceğini fısıldıyordu. O sese inandım.
Bakışlarımı yeniden profesöre ve yanındaki kıza çevirdiğimde, profesörün bir kolunu kızın omzuna attığını gördüm. Yüz hatlarının arasına kondurduğu biraz utangaç bir tebessümle bakıyordu bize kız ve bu tebessüm bir yerlerden tanıdık geliyordu bana... " Bu Miesha Agness. Gryffindor 6. sınıf öğrencilerimden. Bu hafta benim asistanım olarak geldi, size böcürtler hakkında yardımcı olacak. Onu çağırmamın sebebi geçen seneki başarısı. Böcürtünün korkunçluğuna rağmen cesareti sayesinde ilk denemesinde onu yenmeyi başaran tek kız öğrencim Miesha. " Miesha Agness, Gryffindor altıncı sınıf. Eh, tabii başarılı olacak, böcürtlerle savaşmak cesaret ister! Ama bu seneye damgasını vuran kişi ben olacaktım, benliğimde kabarıp büyüyen hırs birdenbire yönetimi ele geçirmişti. Binadaşlarımın da aynı hisle kavrulduğunu az çok tahmin edebiliyordum, ne de olsa biz Ravenclawdık ve iş başarılı olmaya geldiğinde bizim adımız anılırdı!
Ancak kıza yeniden baktığımda, ihtirasın aşinalık hissine dönüşmesi fazla sürmedi. Merak, kıvrıla büküle ilerlerken içimde, kızı nerden tanıyor olabileceğimi düşündüm. Aynı gülümseyişi bir başkasında da görmüştüm, ama içimde sıradan hisler uyandıran bir gülümseme değildi bu. Kafam karışmıştı, kızı nereden hatırladığımı çıkarabilmek için kaşlarımı çatarak dikkatlice inceledim yüzünü. Ancak hiçbir fikrim yoktu. Delirecekmiş gibi hissediyordum!
"Pekâlâ, sizden istedğim şu: bir Böcürt, karşısındakinin en korktuğu biçime bürünür. Onu başınızdan savabilmek için 'Riddiculus' adı verilen büyüyü kullanacaksınız. Böcürt karşınıza çıktığında, hangi biçime büründüyse onun komik bir hâlini olanca dikkatinizle düşünün ve büyüyü uygulayın. Kim ilk önce denemek ister?"
Kendime bu kadar güvendikten sonra gönüllü olmak için el kaldırmamam biraz garipti. İçimdeki cesareti toplamaya çalışarak elimi yavaşça havaya kaldırdım, benden sonra birkaç kişi de elini kaldırmaya cesaret edebilmişti. Profesörün bakışları sınıfta gidip gelirken, abonoz rengi gözleri, benim masmavi gözlerime kenetlendi ve gelmemi işaret etti. Yerimden kalkıp Profesör ve Miesha'nın yanına doğru ilerlerken, içimi dalga dalga kaplayan heyecanı dindirebilmek amacıyla derin nefesler alıyordum. Hadi ama, bu kadar korkulacak ne vardı ki! Ama asıl korkum, Böcürt'le baş edememek değil, başarısız olup sınıfın önünde rezil olmaktı...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Yardımcı. Empty
MesajKonu: Geri: Yardımcı.   Yardımcı. Icon_minitimeC.tesi Mart 13, 2010 3:27 pm

Sınıfın en başarılısı olduğumu duymak beni gerçekten gururlandırdı. Bir kıza göre fazla haylaz olmama rağmen profesörlerin beni başarılı bulması şaşırtıcı ama mükemmeldi doğrusu. Gözlerimle sınıfın içinde Rodya'yı aradım, annemleri bu başarıma ancak o inandırabilirdi. Haylaz kızlarının aslında başarılı olduğunu, uslu ve çekingen küçük oğullarının ağzından duymaları durumu daha inandırıcı kılardı. Ama o yoktu, Rodya'yı göremiyordum. Nerede olabilirdi küçük geveze?! Sınıfta olmaması yine bir anne gibi endişelenmeme neden oldu. Acaba başına kötü bir şey gelmiş olabilir miydi? Bunu düşünmek bile kalbimin göğüs kafesimde takla atmasına neden oluyordu. Kalbimin takla atmasını sağlayacak Rodya'dan başka bir erkek tanımıyordum. Bir sevgilim olmadığı için de kalbimin en büyük kısmını kardeşlerime ayırmıştım. Şimdi onlardan en küçüğünün tehlikede olma fikri altüst olmama neden oldu. "Pekâlâ, sizden istediğim şu: bir Böcürt, karşısındakinin en korktuğu biçime bürünür. Onu başınızdan savabilmek için 'Riddiculus' adı verilen büyüyü kullanacaksınız. Böcürt karşınıza çıktığında, hangi biçime büründüyse onun komik bir hâlini olanca dikkatinizle düşünün ve büyüyü uygulayın. Kim ilk önce denemek ister?" Profesörün sesi ile kendime gelsem bile hala zihnimin en derinliklerinde olabilecek her ihtimali gözden geçiriyordum. Sınıfa konsantre olmaya çalıştım ama söz konusu kardeşimdi. Parmak kaldırmaya cesaret edenler azdı, tıpkı geçen sene bizim sınıfta olduğu gibi. Bu sınıftaki çoğu öğrenci korkularından kısmen bir haber olmalılardı. O kadar çekingen ve ürkek parmak kaldırıyorlardı ki onların en büyük korkularının ne olabileceğini düşündüm. Bugün neler görecektim?

Profesör sınıfı alıcı gözle süzerken gülümsemeye çalıştım. Herhangi bir arkadaşına onu sorabilirdim. Sonuçta Rodya'nın arada derslerden izin alarak iksir müsabakalarına çalıştığını biliyordum. Böyle işlerde oldukça becerikliydi, aynı abim Fjodor gibi. Sarı saçları omuzlarına dökülen ince kız bana doğru yürürken içimin bir nebze rahatladığını hissettim. Kötü düşünmek bana yakışmıyordu, iyimser olmalıydım. Kız profesör ile ortamıza girdiğinde oldukça tedirgin ama kararlı gözüküyordu. İkimiz de profesöre bakarak bir işaret bekledik. Profesör ise yüzünde gururlu bir gülümseme ile sandalyesine oturarak dersi bana bıraktığını işaret etti. Ne?! Ben ve dersi tek başıma yönetmek mi? Ama ben yapamazdım! Tüm öğrencilerin gözü bana dikilmişken itiraz edemedim, malesef bu işi başarmak zorunda bırakılmıştım. " Pekala o zaman. Gönüllümüz belli oldu. İsmini öğrenebilir miyim? " dedim cesurca. Ama sesimin biraz titremesine de engel olamamıştım. Onların yüzleşecekleri sadece kendi korkularıydı, ben ise bir dolap dolusu korku ve içimdeki tedirginlik ile yüzleşmeliydim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Yardımcı.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Yardımcı.
» Yardımcı *
» Judas - Barmen & Yardımcı
» Yardımcı Olun Piliz. =D

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Phoenix ! ~ Harry Potter Rpg ::  ||| Başlangıç :: RPG İçi-
Buraya geçin: