| Lermontov'un Hikayesi / K i t i a r a | |
|
+2Ashley J. Béaum Kitiara Psyche Lermontov 6 posters |
Yazar | Mesaj |
---|
Kitiara Psyche Lermontov
Mesaj Sayısı : 19 Evcil Hayvanı : Kit. Kayıt tarihi : 17/07/09
| Konu: Lermontov'un Hikayesi / K i t i a r a Ptsi Tem. 20, 2009 12:04 pm | |
| Yaş: 25Uyruk: RusDoğum Yeri: Sverdlosk / RusyaMezun Olduğu Okul / Bina: Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Akademisi / Ravenclaw
*Kişilik
Yüzünden kolaylıkla okunan donuk ifade, yüreğinin soğukluğundan gelmektedir. Yaşı fazla olmamasına rağmen yaşadıkları kendisini insanlarla arasına mesafe koymaya itmiştir. Gerçek dost, onun için boş bir kavramdır. Ona göre yeryüzünde kimse kimsenin dostu değildir, bunlar tamamen bir kandırmacadır. Büyüdüğü ortam gereği kendini korumasını çok iyi bilir. Sessiz gibi görünen ifadesi kızgınlığında volkanik patlamadan beter hale gelir; ancak kendini bulduğu tek yer işidir. Belki de en mutlu hissettiği yerdir. İşkolik? Evet, bir nevi. İşi için eğlendiği yer diyemez belki ama kendini kaybetmediğini, yaşamak için bir amacı olduğunu fark ettiren yerdir onun için. Eğlence anlayışı ise genelden tamamıyla farklıdır. O tek başına eğlenmeyi sever, çevresinde birileri olduğunda güvensizlik kafasını dağıtmasına engel olur. Aslında Kit'in tam kalbine ulaşabilmek istiyorsanız, onu evinde içmişken bir ziyaret edin. Çok farklı birini göreceksiniz.
Nasıl Başladı?Küçük bir sokak çocuğu… Kendimi Sverdlosk sokaklarında mugglelara eziyet çektirirken buldum ben. Ne annem ne babam ne kardeşlerim vardı, kısacası ailem yoktu. Yani gerçek ailem… Aslına bakarsanız aile denilebilecek bir şeye sahiptim. Büyüdüğümde gözümde tehlikeli görünen çete küçükken ailem yerine koyduğum şeydi. İşin kötüsü ben de onların içindeydim. - Spoiler:
‘ Yüzü sakaldan görünmeyen yaşlı bir adam üzerinde garip bir palto (cüppe), elinde köpekleri kovmak için tutmuşçasına eğri bir sopa (asa) ve kucağında sessiz sessiz etrafını inceleyen küçük sarışın bir kızla Sverdlosk’un ıslak taş yollarında ilerliyordu. Çevresindekilerin garip bakışlarına aldırmadan küçük bir bakkaldan sağa döndü. Burada tek tük insan vardı ki onlar da akşamdan kalmış sarhoşlardı. Bu adamlar bıkmadan usanmadan, çaldıkları paraları bütün gün böyle havada uçar gibi yaşamalarını sağlayan merete yatırıyor, ortalıkta kendini bilmez bir şekilde dolanıyorlardı. Yaşlı adam göz ucuyla onlara baktıktan sonra kurumuş bir sarmaşığın sardığı demir merdivenlerden yerin altına doğru ilerledi. Merdiven küçücük bir odaya iniyordu. Adam elindeki asayı hafifçe salladı ve kucağındaki çocukla bir pop sesiyle o odadan kayboldu. Gerisinde yalnızca küçük bir esinti bırakmıştı. Adam hafif tökezleyerek karanlık, rutubetli, kocaman bir salona ulaştı. Salonun bir ucundan sert kahkahalar yükseliyor, bomboş salonda inliyordu. Kahkahanın ardından bir ses inletti salonu. “Bu çocuk da neyin nesi Gavrie, bu kadar kişi zaten burada zor barınıyoruz. Üstelik bu bir kız!” Kirden rengi koyulaşmış dağınık sarı saçlardan oluşan kafası neredeyse tavana değecek olan adam suratını buruşturarak elbisesinin eteğiyle oynayan neredeyse altı aylık olmuş küçük sarışın kıza bakıyordu. Küçük kız çevresinde olan bitenden habersiz kendisini taşıyan adamın suratına elbisesini geçiriyor, adamın sigaradan sararmış gür bıyıklarıyla oynuyordu. “Sana benim işime karışmaman gerektiğini kaç kere söylemeliyim, Andrey? Ben ne yaptığımın farkındayım. Bu mekanda, bu kıza da yer açılacak.” Yaşlı adam kızı kucağından indirip paslı demirlerden iskelete sahip kirli bir sandalyeye yerleştirdi. Küçük kız adama gülümseyen gözlerle bakıyordu. Belki de şimdi dünyadan bir haber olarak hayatının en güzel zamanlarını geçiriyordu. “Ayrıca onun kız olduğuna aldırma.” diye devam etti Gavrie, gözlerini kocaman açarak. Önce ilerde toplaşıp bir şeyler konuşan, yaşları dört ile on yaş arasında değişen erkek çocukları ardından bulundukları yerin tam karşısında koltuklarda oturan yirmili, otuzlu yaşlı adamları gösterdi. “Onlardan daha iyi olacağına bahse bile girebilirim.” Biraz duraksadı ve yutkunarak “Senden bile, Andrey.” Sarışın adam yeniden tiksinerek mavi gözlerini odanın içinde gezdiren küçük varlığa baktı. Yüzünden ne düşündüğü açıkça anlaşılıyordu. Ya o kıza yapılacak en zor işleri verecek ya da hemen bu akşam onun işini bitirerek Gavrie’yi bir dertten kurtaracaktı. “Küçük bir kız…” dedi Andrey dalgalı bir ses tonuyla. “Benden daha mı iyi olacak? Saçmalama Gavrie.” Her ne kadar dalga geçer gibi konuşsa da sesindeki titreme Gavrie’nin sinsice gülümsemesi için yeterliydi. ’
İşte aralarına girmem böyle oldu. Oraya nasıl geldiğimi, nereden getirildiğimi hala bilmiyorum. Her öğrenmek istediğimde Gavrie bana türlü yollarla engel oldu. Ailemin kim olduğunu öğrenmenin beni inciteceğini, gücümün azalacağını söyledi. Güç budalası olan ben, her güç eksilme lafını duyduğumda irkilir, yeniden onları aramaktan vazgeçerdim. Bir gün gözümü karartıp aradığımda ise hiçbir şey bulamadım.
*Neydi Bu Salon Topluluğu?Aslında çoğunluğu zamanında sokak çocuğu olan/oldurulan güçlü büyücülerden meydana gelen topluluktur. Salon denmesinin nedeni yaşadıkları yerdir. Topluluk yirmi-yirmi beş kişiden meydana gelmektedir. Topluluğun başında Gavrie denilen bir adam vardır. Bu adamın isteği Rusya’da korku salacak bir topluluk kurmaktır. Sihir dünyasındaki dengeyi sağlamak gibi bir amaçları vardır. Dengeyi ise elbette öldürerek sağladılar.Topluluk gelirini Sverdlosk’un muggle halkından çaldıklarıyla sağlar. Topluluktaki her birey karşılarına çıkan her engeli silip süpürecek acımasızlıkta yetiştirilmiştir. Bulundukları bölgede pek çok önemli insanın sonları onların elinden gelmişti. Gavrie, topluluğu yanlış kişiye emanet etmeseydi belki de amacını büyük ihtimalle başaracaktı; ancak yanlış kişiler, topluluğu yalnızca Sverdlosk sokaklarındaki faaliyetlerle yetinmek zorunda bıraktı. *Andrei – Kitiara – Nestor - Spoiler:
‘Hava karardığında salondaki çocuklar dışında herkes aynı yaşlı adamın yaptığı gibi ortadan kaybolmuşlardı. Küçük sarışın kız ise siyah saçları biçimsizce kesilmiş dokuz yaşlarında bir çocuğa emanet edilmişti. Çocuk ona büyülenmişçesine bakıyor, yanına diğer çocukları yaklaştırmıyordu bile. Küçük kız ise kendisine gösterilen ilginin farkındaymış gibi çocuğun kucağında ses çıkarmadan ona bakıyor iri mavi gözleriyle gülümsüyordu. Küçük kız çocuğun kollarında uyuduğunda saat gece yarısını çoktan geçmişti. Büyük sisli salonda yalnıza delik tavandan süzülen yağmur suyunun şapırtısı duyuluyordu. Bu şapırtı eşliğinde çocuk da gözlerini kapattı. Çocuk sabah olmadan gözlerini araladığında kendisine emanet edilen küçük kızın kucağında olmadığını fark ederek telaşlı bir şekilde salon içinde dolanmaya başladı. Gavrie’ye ne söyleyeceğini düşünüyordu. Arkasında duyduğu sesle irkildi; gelen, kucağındaki küçük kızla Gavrie’ydi. Çocuk küçük kızı görünce sevindi; ancak bir hesap vereceğinin de farkındaydı. Çocuk tam ağzını açıp özür dileyecekken, Gavrie onu susturdu. “Suçlu olmadığının farkındayım, Andrei. Yalnızca biraz daha dikkat edersen iyi olur. Andrey’in sonunu ben getirdim ama başkasının sonu senin elinden gelmeyi bekliyor olabilir.” Çocuğun kafası karışmıştı. Bu kız neydi de böyle Gavrie’nin Andrey’i öldürmesine neden oluyor, ileride çıkacak çatışmaların hammaddesi oluyordu? Şaşkınlığını gizlemeye çalışarak başını eğdi. “Peki efendim.” ’
Hayatımı değiştiren erkekle tanışmam da böyle oldu. Hayatımın erkeği Andrei olmuştu. Büyüyüp, olgun bir kız olana kadar hep onun yanında yetiştim. Her ilkimi onunla yaşadım. İlk defa yürümemden konuşmama, ilk defa büyü denememden süpürgeye binip istediğimiz yere gitmeye kadar. Hogwarts’a çağırıldığımda bana eşlik eden, daha önce okuduğu binayı anlatan oydu. O zamanlar Hogwarts’a gitmekten pek hoşlanmazdım. Çünkü bir tek Hogwarts’tayken her zaman yanımda olan Andrei yoktu. Hogwarts’ta pek çok erkek benimle ilgilenirken ben yalnızca Andrei’yi düşünüyordum. Andrei bana göz kulak olması için Hogwarts’a benimle birlikte giden salondaki çocuklardan Nestor’u görevlendirmişti. Nestor da bana içten içe aşk besleyen çocuklardandı ama o bunu ilan etmek yerine bana dikkat eden pek değerli dostum olmayı seçti. Böylece Andrei’nin eziyetlerinden de kurtulmuş olacaktı. Andrei benim ilk sevgilim oldu. İlk defa onunla öpüştüm, kendimi yalnızca ona emanet ettim. Salon topluluğu içinde her zaman kıskanılan kişiler olduk. Gavrie öldüğünde onun kollarında teselli buldum ve herkesin beklediği gibi Gavrie’nin yerini o aldı. Onun her hareketini hayranlıkla izledim. Benim ona hayranlığım onu bana daha da bağlıyor, büyülüyordu. Ruh eşimi kendimi bilmeden önce bulmam benim ne kadar şanslı olduğumun bir göstergesiydi. İlk defa onunla evlendim. Her ne kadar evliliğin bana göre bir şey olmadığını bilsem de şartlar bizi buna sürükledi. Ona hiç durmadan, uğraştığımız lanet işleri bırakıp kaçmayı, yalnızca birbirimizi görebileceğimiz yerlerde dolaşmayı teklif ettim. Böylece evlenmemize de gerek kalmayacaktı. Onunsa verdiği cevap hep aynıydı: “Gavrie, burayı bana emanet etti. Şimdi bunu yapamam. Belki daha sonra…” Ama daha sonra hiç gelmedi. Andrei topluluk için normalde yapmayacağı pek çok şey yaptı. Dengeyi sağlamak isterken büyük dengesizliklere yol açtı. Bana karşı olan duyarlılığını, aşkını yitirdi ve beni onun kölesi gibi kullanmaya başladı. İlk başlarda ona olan doyumsuz sevgim bu köleliği kaldırabildi; ancak sonraları… Dayanılmaz bir hale geldiğinde aralarından kaçmaya karar verdim. İlk kaçış denemem başarısız olmuş, Andrei’yi iyice çileden çıkartmıştım. Onca düello ile uğraşıp ayakta kalmayı başaran ben Andrei’nin pençesinden kurtulamamıştım. İkinci kez kaçmayı denediğimde ise başarmıştım. Elbette kolay olmadı. Nestor olmasaydı başaramazdım da. O gece Nestor ile birlikte oradan ayrıldığımda üzerimden büyük bir yük kalkmış gibiydi. Belki de bu rahatlık kendimi Nestor’a kaptırmak için yeterliydi bile ki öyle de oldu. Nestor hayatımdaki ikinci erkek oldu; ancak beraberliğimiz uzun sürmedi. Andrei bizzat kendisi bizi bulup ihanetin bedeli olarak Nestor’u öldürdü. Hayatımın bir diğer şokunu yaşadım. Bana iğrenerek bakarak beni orada bıraktı. Sırlarımızı açıklamamak koşuluyla yaşamımı bağışladığını söyledi ve gitti. Bir daha da görmedim. Yaşamımı bağışlayıp bana asasını kaldırsaydı beni alt edebilecek miydi? Çok zor. *Neden şifacılık?İksire olan yeteneğim beni tanıyan herkes tarafından bilinir. Bu bir de bitkbilim merakıyla harmanlanıp maharetli ellerde şekil bulunca tadından yenmez. Şifacılığı seçmek için bir nedenim yeteneğimdi. İlk başta topluluk için çalıştım; ancak oradan kaçtığımda ne yapacağımı bilmez halde araştırmalara koyulurken bir laboratuar tarafından çağırıldım ve büyücedünya üzerindeki deneylerde yardımda bulundum. Buradan elde ettiğim isimle de şimdi Hogwarts’ta çalışıyorum. Bu noktaya gelebilmek için akıl almaz sınavlardan geçtim ama halimden mutluyum. Andrei’den sonra kişiliğim tamamen değişip bir buzdolabı haline gelmiş olsam da büyücüleri iyileştirirken yeniden eski beni buluyorum. | |
|
| |
Kitiara Psyche Lermontov
Mesaj Sayısı : 19 Evcil Hayvanı : Kit. Kayıt tarihi : 17/07/09
| Konu: Geri: Lermontov'un Hikayesi / K i t i a r a Ptsi Tem. 20, 2009 12:08 pm | |
| İ L İ Ş K İ L E R
[ ] Olumlu [ ] Olumsuz [ ] Nötr
Karakter Hakkındaki Düşünceleriniz: Olumlu/Olumsuz/Nötr: İcon(İsteğe Bağlı):
- Spoiler:
Ashley West
[ ] Nötr Avukat? Tahmin etmesi zor değil. Kendini savunman, söylediklerinin arkasında durman etkileyici. En beğendiğim özelliğinse olaylara tek bir açıdan değil, bir çok kişinin gözünden bakabilmen. Öyle uzun uzadıya karşılıklı oturup sohbet de etmedik. Yapım gereği yaklaşmam da zaten. Eski benle tanışmış olsaydın seninle vakit geçirmekten hoşlanabilirdim; ancak şimdi... Yalnızlık bana daha uygun.
Steve D.Strong[ ] OlumluHufflepuff... Adaleti severim, lehime olduğunda. İyileştirdiklerimden birisin sen de. Her hastama bir bakıma minnettarlık duyarım, kendimi hatırladığım için. Görünüşün mükemmel. Kişiliğin hakkında en ufak bir fikrim yok, dayanıklı olman dışında bir özelliğini bilmiyorum. Bir de kaptandın sanırım. Kızların peşinde koşmaması için bir engel göremiyorum. Lucretia Alexis Black[ ]OlumsuzÇıkışın karanlıkta olmadığını kavrayamayan bir kuru kafa daha! Seninle karşılaşmak dahi istemiyorum. Sakin, kontrollü ruh halimi, negatif enerjinle mahvediyorsun. Kendimi eskisi gibi birilerinin canını yakarken hissettikerimle dolup taşarken buluyorum. Beni görmezden gelebilirsin; ancak göremeyeceğin kadar şeffaf değilim. Charlotte Mabelle Xanei
[ ] OlumluBenim binamda okuyan öğrenciler istemsiz olarak gözümde daha da yüksek bir yere sahipler. Bu kız ise diğerlerinden çok daha farklı. Zekası kutu içindeki parlak bir ışık gibi. O kutuyu açabilirseniz onun farkına varabilirsiniz. Bir kaç kez psikolojik sorunlarla boğuşurken hastane kanadına getirildi. Hala niçin böyle sorunları olduğunu çözemedim ama bulmam uzak değil. Macias Antúnez Láerod | |
| [ ] OlumluRusya'ya bir süreliğine döndüğümde karşılaştığım etkileyici insan! Nereden bilebilirdim ki karşılaşmadan sonra hayatımın yönünü değiştirebileceğini? Ona çok fazla şey borçluyum. Yalnızca onunla bu kadar rahat konuşabiliyor, yalnızca onun yanında kendimi değerli hissediyorum. (Düzenlenecektir.)
En son Kitiara Psyche Lermontov tarafından Çarş. Tem. 22, 2009 9:47 am tarihinde değiştirildi, toplamda 6 kere değiştirildi | |
|
| |
Ashley J. Béaum
Mesaj Sayısı : 49 Mücadele Tarafı : Ailesi karanlık tarafta,o tarafsızlığı tercih ediyor. Sihirsel Soy : Safkan Evcil Hayvanı : Ash *.* Kayıt tarihi : 19/07/09
| |
| |
Kitiara Psyche Lermontov
Mesaj Sayısı : 19 Evcil Hayvanı : Kit. Kayıt tarihi : 17/07/09
| Konu: Geri: Lermontov'un Hikayesi / K i t i a r a Ptsi Tem. 20, 2009 1:30 pm | |
| | |
|
| |
Steve D.Strong
Mesaj Sayısı : 764 Mücadele Tarafı : O an kim haklı geliyorsa ondan... Sihirsel Soy : Safkan Evcil Hayvanı : Rascal (Sözlüğü aç bak bakalım,ne demekmiş...) Kayıt tarihi : 09/05/09
| |
| |
Lucretia Alexis Black
Mesaj Sayısı : 22 Doğum tarihi : 11/04/94 Yaş : 30 Mücadele Tarafı : Karanlık Sihirsel Soy : Safkan Evcil Hayvanı : Lucy, Alex, Cinnet Kayıt tarihi : 18/07/09
| Konu: Geri: Lermontov'un Hikayesi / K i t i a r a Ptsi Tem. 20, 2009 2:15 pm | |
| Karakter Hakkındaki Düşünceleriniz: Şifacı..Ne olabilir ki, Lucy kan akıtır o iyileştirmeye çalışır..Lucy onu sevmez..Ama onun Dünya'da yok sayar. Bulaşmayacakları arasında yani.
Olumlu/Olumsuz/Nötr: Olumsuz.
İcon(İsteğe Bağlı): İmza / Lejant.Beğendiğini al. | |
|
| |
Kitiara Psyche Lermontov
Mesaj Sayısı : 19 Evcil Hayvanı : Kit. Kayıt tarihi : 17/07/09
| Konu: Geri: Lermontov'un Hikayesi / K i t i a r a Ptsi Tem. 20, 2009 2:41 pm | |
| | |
|
| |
Charlotte Mabelle Xanei
Mesaj Sayısı : 750 Doğum tarihi : 16/10/93 Yaş : 30 Mücadele Tarafı : Sız ^^ Sihirsel Soy : Safkan Evcil Hayvanı : Belle , Mabel , Chotte , Charl , Cha-Cha Kayıt tarihi : 13/07/09
| Konu: Geri: Lermontov'un Hikayesi / K i t i a r a Ptsi Tem. 20, 2009 5:04 pm | |
| https://phoenix-ro.yetkin-forum.com/kimlikler-f6/charlotte-mabelle-xanei-t2064.htm#42444 İconlar lejanttan. Kurgu: Charlotte küçükken annesi ile babasına işkence eden abisini bilmeden öldürmüştür bu yüzden birazcık psikolojik sorunları var tabii eskiden. Kitiara herkes gibi Charlotte'un abisini öldürdüğünü bilmez ama psikolojik sorunları olduğunu bilir. Çoğu zaman yardım etmek ister ama Charlotte ona bu konuda yardım etmek isteyen herkese nefret duyar. Yani Kitiara Charlotte'u sevecek ama aralarında olumsuz konuşmalar falan çoğu kez geçiyor. Ona göre birşeyler eklersin ^^ Olumlu bir yerlere ekle ^^ | |
|
| |
Macias Antúnez Láerod
Mesaj Sayısı : 419 Doğum tarihi : 08/08/90 Yaş : 33 Mücadele Tarafı : ♠ Dé estepiénzá ♠ Sihirsel Soy : Safkan Evcil Hayvanı : İspanyol. Kayıt tarihi : 03/05/09
| Konu: Geri: Lermontov'un Hikayesi / K i t i a r a Salı Tem. 21, 2009 11:01 pm | |
| Düşünceler : Onunla ilk önce karşılaşmamız ikimizinde sık uğradığı Rusya'da oldu . Konuşmaması benim için her zaman iyi bir şeydi . Zaten en çok konuştuğu kişilerden biri bendim . Örgüte girmesi ise tam bir hikayeydi zaten . Neyse ... O Macias için çok değerli . Örgütün esas kızı . ^^ Olumlu\Olumsuz\Nötr : Olumluİcon : - Spoiler:
| |
|
| |
Kitiara Psyche Lermontov
Mesaj Sayısı : 19 Evcil Hayvanı : Kit. Kayıt tarihi : 17/07/09
| Konu: Geri: Lermontov'un Hikayesi / K i t i a r a Çarş. Tem. 22, 2009 9:48 am | |
| | |
|
| |
| Lermontov'un Hikayesi / K i t i a r a | |
|