Phoenix ! ~ Harry Potter Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaEski ParşömenLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Karşılaşma

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Aredhel Clementé
Gryffindor V. Sınıf
Gryffindor V. Sınıf
Aredhel Clementé


Mesaj Sayısı : 106
Doğum tarihi : 23/09/97
Yaş : 26
Mücadele Tarafı : Tarafsız. Bazen Aydınlık'a yaklaşabiliyor ama.
Sihirsel Soy : Melez.
Evcil Hayvanı : Kahverengi tüyleri olan, 3 yaşında bir baykuş. Ona hep 'Baykuş' dediği için, ismi pek bilinmez yani.
Kayıt tarihi : 17/08/11

Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
Karşılaşma Left_bar_bleue95/100Karşılaşma Empty_bar_bleue  (95/100)
Düello Gücü:
Karşılaşma Left_bar_bleue0/0Karşılaşma Empty_bar_bleue  (0/0)

Karşılaşma Empty
MesajKonu: Karşılaşma   Karşılaşma Icon_minitimeCuma Ağus. 19, 2011 10:34 pm

    Annesi heyecanla önünden koşturuyor, etrafa dikkatlice bakıyordu. Hiçbir ayrıntıyı gözden kaçırmamak için sık sık duruyor, ama sonra Aredhel'i öyle hızlı çekiştiriyordu ki, cadının kolu kopacak gibi oluyordu. Ama annesine kızmamakta kararlıydı. Öyle tatlı ve masumdu ki... Yıllardır vatanına ilk defa geliyordu, tabii ki Muggle'lar gibi giyinmişlerdi, annesinin de güneş gözlükleri ve saçlarını kapatan bir şapkası vardı, görüntüsünü değiştirmek için iksirlerle falan uğraşmak istememişti. Şimdi küçüklüğünü geçirdiği mahallede dolaşıp her bir taşa bakıyordu annesi, Aredhel de hiç ses çıkarmadan onu izliyordu. Babası bir hoteldeydi, annem gitmeden önce odalarını büyülerle donatmıştı, zaten çok da kalmayacaklardı. Annesi Aredhel'i küçükken en sevdiği butiğe götürmek istiyordu, sonra otele dönüp yemek yiyeceklerdi ve kız daha fazla işkenceye maruz kalmadan gideceklerdi. İyi plan, diye düşündü Aredhel. Tek endişelendiği şey annesinin orada ne kadar kalmak isteyeceğiydi. Annesi Diagon Yolu'nda gezip bir şeyler almaya bayılırdı, önlenemez bir alışveriş tutkusu vardı. Aredhel derin bir nefes aldı, şu anda bunları düşünüp endişelenmek istemiyordu. O da annesi gibi etrafa baktı ama onun ilgisini pek çekmemişti Fransa. Aynı Londra'daki gibiydi herşey işte. Sokaklar, kaldırımlar, evler... Klasikti işte. Annesi sonunda bir köşeyi döndü ve gülümsedi. "İşte!" Bir sürü kutu gibi dükkanın sıralandığı bir sokaktalardı. Ve şaşırtıcı bir şekilde etraf bir sürü şortlu, güneş gözlüklü ve tabii ki fotoğraf makineleriyle orayı burayı çeken Muggle'la doluydu. Sanırsa tatilcilerdi. Hogwarts'da rüya gibi geçirdiği zamanları düşünürse Muggle'larla pek içli dışlı olmayı sevmemesi normal geliyordu Aredhel'e. Annesine rahatsız olmuş bir şekilde baktı ama annesi ona bakmıyordu bile. Yine kolunu tutup onu bir dükkanın önüne sürükledi. Temkinli bakışlarla dükkana baktı küçük cadı. O kadar da kötü görünmüyor, diye düşündü. Hatta oldukça güzel giysiler vardı vitrinde. Aredhel'in beklediği gibi küçük kızların giydiği pembe ve çiçekli şeyler yoktu. Annesi gülümseyerek içeri girdi, kızı da arkasından sürükledi.
    Rp Out:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cassandra Masen
Ravenclaw V. Sınıf
Ravenclaw V. Sınıf
Cassandra Masen


Mesaj Sayısı : 124
Mücadele Tarafı : Tarafsız.
Sihirsel Soy : Melez.
Evcil Hayvanı : Küçük bir baykuş, ismi Queen.
Kayıt tarihi : 16/08/11

Bilgiler
Quidditch Mevkiî: Vurucu
Rpg Puanı:
Karşılaşma Left_bar_bleue95/100Karşılaşma Empty_bar_bleue  (95/100)
Düello Gücü:
Karşılaşma Left_bar_bleue0/0Karşılaşma Empty_bar_bleue  (0/0)

Karşılaşma Empty
MesajKonu: Geri: Karşılaşma   Karşılaşma Icon_minitimeC.tesi Ağus. 20, 2011 12:09 am

"Gerçekten zorunda mıyım?" Diye sordu kız annesine. Minik baykuşu bir avucundan öbürüne konuyor, birikmiş enerjisini harcıyordu adeta. Başkalarının yanında takınmaya çalıştığı asil duruşu, kızın ve ailesinin yanında kayboluyordu adeta. Annesi bir an için ona sert sayılabilecek bir bakış attı. Elinde tuttuğu muggle kıyafetlerini genç kıza fırlattıktan sonra, hazırlanmak için banyoya girdi ve kapısını kapattı. Cassandra, elindeki sarı elbiseyi kaldırırken yüzünde oluşmuş iğrenme ifadesini gizleyemedi. Onları izleyen banasına, yarım çağrısı sayılabilecek bir bakış atarken, söylenmeye başlamıştı bile. "Bunu giymem, beni cici kız gibi gösterecek," Başını banyoya doğru çevirirken, annesinin duyabileceği şekilde sesini yükseltti. "En azından rengi mavi ya da yeşil olabilirdi!" İtirazlarına cevap gelmeyince, omzuna konmuş Queen'e çevirdi başını. Kuşun yumuşak tüyleri çenesine değiyor, kızı gıdıklıyordu. Omzuna batan sivri tırnaklar, her ne kadar onu rahatsız etse de, beş yılın sonunda alışmıştı artık. İşaret parmağını omzunun hizasında tutarak, minik baykuşun oraya atlamasını sağladı. Böylece rahatlıkla giyinecekti. Queen, güvenli bir şekilde dolabın üstüne konduktan sonra, genç kız bir an için onun yerinde olmayı diledi. En azından ailesi onu istemediği kıyafetleri giymeye zorlamıyordu. "Kendi kıyafetimi seçecek yaşa geldim." diye düşündü. Ama çoğu zaman olduğu gibi, onun düşüncelerinin bir anlamı yoktu. Elini, kızıla yakın saçlarında dolaştırdı, bu çoğunlukla endişeli ya da sabırsız olduğu zaman yaptığı hareketlerden biriydi. Endişelenmesi için bir neden olmadığına göre, onu bu hareketi yapmaya iten şey, artan sabırsızlığı olmalıydı. Bu yüzden annesi banyodan hazırlanıp çıktığı zamana sakladığı nutkunu sonraya bıraktı ve hızlı bir şekilde banyoya girdi. Aynada, sarı elbiseyi üzerine tutarken hoşnutsuzluk sesleri çıkarmayı ihmal etmemişti. Otel odasında rahatına düşkün halini takındığı için giymekten çekinmediği salaş tişörtünü ve yırtık eski eşofman altını çıkardıktan sonra hızlı bir şekilde sarı kumaşı üzerine geçirdi. Çıplak tenine değen yabancı kumaş onu biraz rahatsız etse de sabırsızlığı üstün geldi ve aynanın karşısına geçip saçını düzleştirmeye başladı. Yayılan sıcaklık, onu bunaltsa da kapıyı açamazdı. Hazırlanırken birilerinin onu görmesi hoşuna gitmiyordu kızın. Düzleştirme işini bittiğinde, saçının bir tutamını aldı ve yana ayırdı, kenardaki sepette duran tarağı çıkarıp saçını taradıktan sonra, aynadaki yansımaya bakıp gülümsedi. İtiraz etmenin anlamı yoktu. Eğer bu cici kız elbisesini giyecekse, ona göre kendini düzenlemeliydi. Rimelini çıkardıktan sonra, ailesinin fark etmeyeceğini umarak sürdü. Çoğu kişi ona doğal bırakmasını söylüyordu. Ama kızın elinde değildi. Görünüşünün doğal halini sevemiyordu. Belki gözleri... Gözleri hoşuna gidiyordu. Sürekli renk değiştiren gözleri onu özel yapıyordu. Cassandra, özel olmayı seviyordu. Yüzünde kendini beğenmiş bir gülümseme oluştu yavaşça. Rimeli aldığı yere bıraktıktan sonra kilidi çevirdi ve banyodan çıktı. Babası saatine bakıyor, annesi ise yeni aldığı bir parfümü sıkıyordu. Görüntü karşısında gözlerini devirdi genç kız. Hep aynı şey olurdu, bu yüzden arabaya binmek üçünü de rahatlatırdı. Tabii bazen işi uzatan babasını saymazsak. "Bu sefer öyle olmayacak." diye düşündü otelin koridoruna adım atarken. Annesi ve babası, insanlara karşı kendilerini iyi göstermeyi severlerdi. Kavgaları kötü görünüm demekti. Bu yüzden yalnız olduklarından emin olmadıkları sürece surat asmak, kavga etmek yoktu. Bu düşünce rahatlattı Cassandra'yı. Neredeyse cici kız kıyafetini unutturacak kadar rahatlatmıştı. Paris sokaklarında yürürken, her mağazanın önünde duruyor, kendisine uyacak kıyafetler almak istiyordu. Mağazalara bakmadığı anlar, şehrin nasıl bir yer olduğunu anlamaya çalışıyor, babası gibi yaşayan muggle insanları inceliyordu. Sokaklarının yolları, her ne kadar kaldırıma benzese de her şey gibi etkilemişti kızı. Bazen ayakkabısının girdiği çukurlar her ne kadar onu sinir etse de, hayranlığını azaltmaya yetmiyordu. Annesi, kolunu yerinden çıkaracakmış gibi çektiğinde, ayağını girdiği aralıktan çıkarmak ile meşguldü. Şaşkın bir şekilde, içeri atıldığı mağazanın girişinde öylece dikildi bir süre. Dışarıdaki sıcak havanın ardından, klima ile serinletilmiş mağazaya girmek kendine gelince rahatlatmıştı kızı. Annesinin ona gösterdiği kıyafetlere aldırmayarak, babası gibi kendi ilgisini çeken bölüme yöneldi. Onun kalbini kırdığını biliyordu ama şu an için umurunda bile değildi. Sadece düzgün bir kıyafet bulmayı ve okuldan kimsenin tatilde bulunduğu yere gelip onu görmemesini diliyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Aredhel Clementé
Gryffindor V. Sınıf
Gryffindor V. Sınıf
Aredhel Clementé


Mesaj Sayısı : 106
Doğum tarihi : 23/09/97
Yaş : 26
Mücadele Tarafı : Tarafsız. Bazen Aydınlık'a yaklaşabiliyor ama.
Sihirsel Soy : Melez.
Evcil Hayvanı : Kahverengi tüyleri olan, 3 yaşında bir baykuş. Ona hep 'Baykuş' dediği için, ismi pek bilinmez yani.
Kayıt tarihi : 17/08/11

Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
Karşılaşma Left_bar_bleue95/100Karşılaşma Empty_bar_bleue  (95/100)
Düello Gücü:
Karşılaşma Left_bar_bleue0/0Karşılaşma Empty_bar_bleue  (0/0)

Karşılaşma Empty
MesajKonu: Geri: Karşılaşma   Karşılaşma Icon_minitimePaz Ağus. 21, 2011 2:39 pm

    Annem heyecanla eline geçen her kıyafeti elimdeki alışveriş sepetine atıyordu. Bunun sadece lüzumsuz bir para kaybı olduğunu söylemek için durdum, ama annemin yüzündeki gülümseyen ifadeyi görünce yine bir şey diyemeden yerine sindi. Annesi beyaz, kocaman ve Aredhel'e göre oldukça gülünç olan bir şapkayı kafasına geçirdi. "Nasıl? Cadı şapkalarına benziyor değil mi?" dedi Annalise gülerek. Aredhel hızlıca etrafa bakındı, onları duyan olmuş mu diye, herkes alışverişle ilgileniyordu. Tatilcilerin bu dükkana doluştuğunu yeni farketmişti kız. "Anne, lütfen sessiz ol, birisi duyacak!" dedi Aredhel annesinin kulağına doğru. Annesinin yüzü biraz gölgelendi ama sonra başını salladı ve şapkayı geri bıraktı. Başka bir şeyler aramaya koyuldu. Ama Aredhel yine de onun kırıklığını hissetmişti. Gerçekten burası onu çok çocuklaştırmıştı. Aredhel bundan hiç hoşnut değildi, hemen gitmek istiyordu.Ama annesi onun kolunu çok sıkıyordu. Birkaç dakika sonra annesi kızının orada olduğunu farketti. Başını çevirip kalabalığın içinde tıkılıp kalmış, somurtan kızına baktı. "Aredhel, sen de birkaç şey seçsene, buraya boşuna mı geldik?" Sonunda annesi Aredhel'in elini bıraktı, Aredhel elini ovuşturduktan sonra ters ters annesine baktı ama annesi bunu görmedi. Kasanın yanındaki bölümden bir tane daha sepet aldı ve kızının eline tutuşturdu. Aredhel gülümsedi. Belki buraya geldiğinden beri ilk defa kendini düşünebilirdi. Tatilcilerin arasından sıyrılıp girişte gözüme çarpan bir giysiye doğru gitti. Gerçekten de güzeldi. Aredhel elbisenin bedenlerinin olduğu kısıma geçip hepsini taradı. Kendisine uygun bedenden sadece bir tane kalmıştı. Onu yığının içinden çekip aldı. Daha iyi görebilmek için açıp havaya kaldırdırmak için hazırlanıyordu ki birisi daha o elbiseye elini attı. Ama Aredhel'in pes etmeye niyeti yoktu. "Hey, ilk ben aldım tamam mı?" diye bağırıp elbiseyi tutan diğer kişiye döndü.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cassandra Masen
Ravenclaw V. Sınıf
Ravenclaw V. Sınıf
Cassandra Masen


Mesaj Sayısı : 124
Mücadele Tarafı : Tarafsız.
Sihirsel Soy : Melez.
Evcil Hayvanı : Küçük bir baykuş, ismi Queen.
Kayıt tarihi : 16/08/11

Bilgiler
Quidditch Mevkiî: Vurucu
Rpg Puanı:
Karşılaşma Left_bar_bleue95/100Karşılaşma Empty_bar_bleue  (95/100)
Düello Gücü:
Karşılaşma Left_bar_bleue0/0Karşılaşma Empty_bar_bleue  (0/0)

Karşılaşma Empty
MesajKonu: Geri: Karşılaşma   Karşılaşma Icon_minitimePtsi Ağus. 22, 2011 12:32 am

    Bir süre elbiseleri çekip durduktan sonra, başını çevirdi. Yorulmuştu ve bir şey bulamıyordu. Birinin onu cici kız kıyafetleri ile görmesinden korkuyordu. Sonunda, tarzını uyacak bir elbise bulduğunda görmediği bir kızın ses ile yerinden sıçradı. "Hey, ilk ben aldım tamam mı?" Bir muggle nasıl bir cesaret ile ona bunu sorabiliyordu? "Ver şu elbiseyi!" Dedi neredeyse elbiseyi yırtacak kadar sert çekerek. Eğer muggle onu sinirlendirecek olursa büyü kullanmak için sağ elini asasını almak için arkasına uzattı. Sonra onu otel odasına unuttuğunu hatırlayıp içinden bir küfür savurdu. "Zaten büyü yapamazdın sersem, Hogwarts'tan atılmak mı istiyorsun?" dedi onun mantıklı tarafını temsil eden düşüncesi. Gözlerini devirirken, ona şaşkın bir şekilde bakmaya başlamış kıza döndü. Mavi gözleri şaşkın bir şekilde açılırken, lanet savurmamak için zor tutuyordu kendini. Koskoca Fransa'nın Paris isimli şehrinde, olacak şey miydi bu? Bir Hogwarts öğrencisi, üstelik Gryffindor binasından bir öğrenci, onu görmek zorunda mıydı? Bu düşünceler kızı o kadar öfkelenmişti ki elbiseyi sıkan parmakları bembeyaz kesilmişti adeta. Yüzünün de sanki onu kırmızıya boyamış gibi gösterecek kadar kızardığına emindi. Ama onun utançtan mı, yoksa öfkeden mi olduğunu bilmiyordu. "S-sen burada ne arıyorsun?" Diye sordu sinirden tizleşmiş titrek sesi ile. Elbiseyi bırakmamıştı, bırakmayı düşündüğü de söylenemezdi. Belki karşısındaki Hogwarts öğrencisi ile konuşabilir ve elbise karşılığında onu böyle gördüğünü söylememesine dair anlaşma yapabilirdi. Emin değildi ama denemeye değerdi. Sonuçta cesur olmak dışında doğru düzgün bir işte yaramadığını düşündüğü o binadaki insanlardan ne olabilirdi ki? Düşünceleri zihninde onu rahatsız etmeye devam ederken, aynı zamanda adını hatırlamaya çalışıyordu onun. A harfi ile başladığına emindi, birkaç ortak derste duymuştu belki de. Kızın cevap vermeye hazırlandığını görebiliyordu, her şey Cassandra için ağır çekimde gibiydi. Sıkılmaya başlıyordu, sıcaktan terlemişti ve elbise vücuduna yapışıyordu. Muggle olanlar yanından geçiyor bazen onu ve kızı itiyor, iyice sinirlerinin bozulmasına yol açıyordu. Daha fazla dayanamayıp, kızın cevap vermesini beklemeden konuştu. "Bak, adın ne hatırlamıyorum bile. Ama umurumda da değil. Bu kıyafeti," Dedi elinde tuttuğu şeyi göstererek, "İlk gören olman da umurumda değil. Orada başka bedenleri var gördüğün gibi. Neden bakmıyorsun? " Söylediklerini desteklemek istercesine elbiseyi göğsüne bastırdı ve kasaya ulaşmak için ilerledi. Adını bir türlü hatırlayamadığı kız, kasaya ulaşmak için tam onun yanından geçerken kolunu tuttu Cassandra'nın. Kıyafeti en az Cass kadar istediği belliydi. Derin bir nefes aldı ve adını hatırlamaya çalışırken arkasını döndü. Sinirliydi ve kızla uğraşamayacak kadar bunalmıştı. Yine de kıyafeti vermeyecekti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Aredhel Clementé
Gryffindor V. Sınıf
Gryffindor V. Sınıf
Aredhel Clementé


Mesaj Sayısı : 106
Doğum tarihi : 23/09/97
Yaş : 26
Mücadele Tarafı : Tarafsız. Bazen Aydınlık'a yaklaşabiliyor ama.
Sihirsel Soy : Melez.
Evcil Hayvanı : Kahverengi tüyleri olan, 3 yaşında bir baykuş. Ona hep 'Baykuş' dediği için, ismi pek bilinmez yani.
Kayıt tarihi : 17/08/11

Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
Karşılaşma Left_bar_bleue95/100Karşılaşma Empty_bar_bleue  (95/100)
Düello Gücü:
Karşılaşma Left_bar_bleue0/0Karşılaşma Empty_bar_bleue  (0/0)

Karşılaşma Empty
MesajKonu: Geri: Karşılaşma   Karşılaşma Icon_minitimePtsi Ağus. 22, 2011 10:24 pm

    "Ver şu elbiseyi!" demişti sertçe kız. Nasıl yapabilirdi bunu? İlk Aredhel kapmıştı, onun olacaktı! Ellerini elbisenin üzerinden çekmedi. O kızı nereden hatırladığını bulmuştu, o da Hogwarts'tandı. Ama bu Aredhel'in umrunda değildi, bütün gün annesinin yanında sürüklenmişti ve gününü güzelleştirebilecek tek şey elinden gidiyordu. Buna izin veremezdi. "S-sen burada ne arıyorsun?" dedi kız. Aredhel'in cadı olduğunu şimdi anlamıştı. Aredhel gülmek istedi ama bir an bile konsantrasyonunu kaybederse elbise elinden kayıp gitmesine izin vermeyecekti. "Bak, adın ne hatırlamıyorum bile. Ama umurumda da değil. Bu kıyafeti ilk gören olman da umurumda değil. Orada başka bedenleri var gördüğün gibi. Neden bakmıyorsun?" diyerek Aredhel'in elinden elbiseyi aldı. Kızdaki cesaret inanılmazdı! Kimse Aredhel'in elinden bir elbiseyi alamazdı. Hiç kimse! Kız kendini çok zor tutuyordu, her an asasını çıkarıp ona bir Avada Kedavra basabilirdi, ama sakin olmalıydı. Eğer büyü yaparsa bu hiç de iyi olmazdı. Hem çok sevdiği okulundan ayrılmak zorunda kalırdı, hem de annesinin ve kendisinin kimliği ortaya çıkardı. Dişlerini sıktı ve birden öne atılıp kızın elindeki elbisenin bir parçasını yakalamayı başardı. "Sende adalet diye bir kavram yok mu? Hah, sorduğum soruya bak. Eğer o elbiseyi aldıysam bir nedeni vardır. Bu kadar kalabalığın içinde asamı sana doğrultmak istemiyorum Ravenclawlı!" diye patladı. Hiddetinden dolayı birkaç turist ona baktı ama Ravenclaw derken ne demek istediğini anlamamış görünüyorlardı. Bu iyiydi. "O elbise benim! Benim olacak!" diyerek elbiseye asıldı. Artık etraftaki herkes kavga eden iki kıza bakıyordu. Onların olduğu alanı açmışlar, birbiriyle fısıldaşıp duruyorlardı. O sırada kalabalığın içinde annesini gördü Aredhel. Kadın başını iki yana sallıyordu. Dudaklarını oynatmaya başladı. İyi ki küçüklüğünden beri dudak okumayı biliyordu cadı. 'Yapma, ilgi çekmemeliyiz' diyordu. Bunu o de biliyordu tabii. Ama bir kere bir şeye kafayı koymuştu. Ve o kafayı koyduğu şeylerden asla vazgeçmezdi. Elbiseye bütün gücüyle asıldı, ama o sırada Ravenclawlı da aynısını yapmıştı. İkisi de öyle güçlü çekiyorlardı ki, Aredhel ellerinin yandığını hissediyordu. Saniyenin onda birinde bir şey oldu. Kumaş ikisine dayanamayıp bir kere çıtladı. Sonra bir kere daha, ve dikişleri aniden söküldü, iki kız da popo üstü yere düştü. Elbisenin ortasında kocaman bir delik olmasının yanı sıra, ikisinin de canı çok yanmıştı.
    "Ah!" diye inledi canı acıyan Aredhel.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Karşılaşma
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Karşılaşma
» Karşılaşma. -
» Karşılaşma.
» Karşılaşma
» ~ Karşılaşma(-lar)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Phoenix ! ~ Harry Potter Rpg :: ||| Muggle Dünyası :: FRANSA-
Buraya geçin: