Phoenix ! ~ Harry Potter Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaEski ParşömenLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Anlaşma.

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Aleida Widmore
Kemik Torbası Sahibesi & Yönetici
Kemik Torbası Sahibesi & Yönetici
Aleida Widmore


Mesaj Sayısı : 530
Mücadele Tarafı : Widmore.
Sihirsel Soy : Safkan.
Evcil Hayvanı : Kedi - Ralph.
Kayıt tarihi : 22/07/10

Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
Anlaşma.  Left_bar_bleue100/100Anlaşma.  Empty_bar_bleue  (100/100)
Düello Gücü:
Anlaşma.  Left_bar_bleue0/0Anlaşma.  Empty_bar_bleue  (0/0)

Anlaşma.  Empty
MesajKonu: Anlaşma.    Anlaşma.  Icon_minitimePtsi Ağus. 08, 2011 6:23 pm

Sadece Archill Thomas Caliente ve Aleida Widmore arasında.


En son Aleida Widmore tarafından Ptsi Ağus. 08, 2011 6:27 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Aleida Widmore
Kemik Torbası Sahibesi & Yönetici
Kemik Torbası Sahibesi & Yönetici
Aleida Widmore


Mesaj Sayısı : 530
Mücadele Tarafı : Widmore.
Sihirsel Soy : Safkan.
Evcil Hayvanı : Kedi - Ralph.
Kayıt tarihi : 22/07/10

Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
Anlaşma.  Left_bar_bleue100/100Anlaşma.  Empty_bar_bleue  (100/100)
Düello Gücü:
Anlaşma.  Left_bar_bleue0/0Anlaşma.  Empty_bar_bleue  (0/0)

Anlaşma.  Empty
MesajKonu: Geri: Anlaşma.    Anlaşma.  Icon_minitimePtsi Ağus. 08, 2011 6:26 pm

Aralanmış dudaklarından büyülü sözcükler döküldü: “Expecto Patronum.” Asasının ucundan çıkan mavi ışık bir bedene bürünmek için üst üste yığıldı. Beyaz kıvılcımların arasında bir cansarar doğdu. Kendi boylarındaki dev patronusa baktı. En az kendisi kadar muhteşemdi. Savaşın ortasında Caliente’ye ilerleyişini düşündü. Dilini ısırarak kendisini bu hayalden kurtardı. Patronustan ayrılmamış asasına mesajını fısıldadı: “Caliente, küçük öğrencilerinin kanının dökülmesine gerek yok. Yarım saat sonra yasak ormanda seni bekliyor olacağım. Bırak bu işi büyükler halletsin. “

İçi kararları arasında sıkışıp buz tutmuşken hala bir şeyler hissetmeye çalışıyordu. Avucunu ağacın sert kabukları üzerinde gezdiriyordu. Hayatı boyunca kendi hissettirdikleriyle ilerlemesi gerekmemiş, babasının çizdiği yoldan ilerlemişti. Daha doğru buna zorlanmıştı. Widmore olmak, sıra sana gelene dek söylenenlere saygı duymak demekti. O kadar alışmıştı ki hazırlanmış planı devam ettirmeye, babasının vampirlerle yaptığı anlaşmayı devam ettirmek kendisine hiç zor gelmemişti. Karşılaştığı sorun karşısında ani kararlar vermek zorunda olması bir düğümü çözmek kadar sıkıntı vericiydi. Sabredip beklemeye alışkın değildi. Vurup kazanmaya odaklanmıştı. Doğru olanı yapmaya çalışırken bunun doğru olup olmadığını hissedemiyordu. Widmore’ların meşhur altıncı hislerine ne olmuştu? Bu gece Hogwarts sadece buharlaşmaktan değil, hissetmekten de men ediyordu. İçinde büyüyen sabırsızlığı ve dışarı taşırmaya çekinmediği öfkesini gizlemeyi iyi beceriyordu. Yüzü keyifle içkisini yudumlarmış gibi cüretkar bir gülüşü misafir ediyordu. Fakat asasını sertçe okşayan parmakları derilerinden sıyrılmıştı. Taraf değiştirirken kendisini var eden benlikten de sıyırıyordu adeta. Her zamanki gibi iki değil, üçüncü bir planla yola çıkmıştı. Buna karşı planladığı ikinci anlaşmanın gerçekleşmesini istiyordu. Tabii bu planı Hogwarts yıllarında tanıdığı küçük çocuğu düşünerek hazırlamıştı. Belki de değişmişti. Kendisine kafa tutan, dalga geçtiğinde olgunlukla başından savaş cesur çocuk değildi. Yaşı büyüdükçe bir adam kadar olgun olan kalbi çocuklaşmıştı. Sihir Bakanı ve sevgili yardımcıları gibi kan kokusuna aç biri haline gelmişti. Dökülen kan bir olayı destanlaştırır diyip savaşın son raddesinde ortaya çıkacaktır.

Aklından bir sürü düşünce birbiri sıra geçerken bir çıtırtı duydu. Slytherin’nin armasındaki yılan kadar soğumuş ruhu bu sese fiziksel bir tepki vermedi. Aksine sıkıntıdan sıkıca kavradığı asasını tutan eli gevşedi. Gözleri sesin geldiği yöne doğru yavaşça çevrildi. Gönderdiği patronus kadar hızlı bir şekilde bir gölge kendisine doğru yaklaşıyordu. “İşte benim Caliente’m.” Dedi gülerek. Yalnız ve kendine güvenle. Attığı adımların arasında hiçbir zaman farkı olmadan. Büyük gölge kendisine yaklaşana, ağaçların arasındaki açıklıktan yüzü gri bir ışıkla aydınlanana kadar bekledi. Genç adamın dalgalanan saçlarını görene dek rüzgarlı bir hava olduğunu fark etmemişti. Oysa hava bugün çok güzeldi. Barty ufak bir büyüyle kara bulutları çevremize toplamış olmalıydı. Kızıl bir gökyüzünün altında daha havalı durduklarını da es geçmemek gerekirdi. Kendi yüzündeki geniş ve rahat gülüşe karşılık, kırışmış bir alın ve ciddi bir yüzle karşılık verilince yüzünü buruşturmadan edemedi. “Yapma Caliente, benimle burada olmak o kadar da kötü olamaz. “ Yaslandığı ağaçtan kurtulup yavaş adımlarla azılı düşmanına doğru ilerledi. Şuan yaşadıkları durum ne kadar da ironikti! “Hem sana harika bir teklifim var. “ Sesi alaycı tonundan sıyrılmış, ciddi ve ürkütücü bir tona bürünmüştü. Aleida bu ses tonundayken asla yalan söylemezdi. Hoş, bunu bilen bir insan olduğunu sanmıyordu. Fakat ses tonundan dolayı mı, yoksa doğruların insana hissettirdiklerinden dolayı mıdır bilinmez hep çok etkili olmuştu. Yılan motifleriyle süslenmiş büyük bir yüzük taşıyan işaret parmağını havaya kaldırdı ve genç adamı işaret etti. “Sen ve ben. “ Bunun ikisine de ne kadar saçma geldiğinin farkındaydı. Şimdi gülmenin sırası değildi. Bu iş bittikten sonra bütün yılını kahkahalarla geçirebilirdi. “Vampirleri mahvedeceğiz.” Elbette bunun Caliente için çok şey ifade etmeyeceğini biliyordu. Aleida zeki bir kızdı. En sona her zaman en güzel sebebi saklardı. Giden insanı dizinin dibine döndürmek her zaman çok eğlenceli olmuştu. “Kabul edersen, az öğrenci zarar görecek. Hiçbiri daha önce savaş görmemiş bücürler hayatım. Benim adamlarım ise en iyileri. Hadi ama budan hiç hoşlanmasan da, gerçeği sen de biliyorsun.”

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Archill Thomas Caliente
░Emekli Hogwarts Müdürü ░
░Emekli Hogwarts Müdürü ░
Archill Thomas Caliente


Mesaj Sayısı : 2864
Doğum tarihi : 24/12/90
Yaş : 33
Mücadele Tarafı : Aydınlık~
Sihirsel Soy : Safkan~
Kayıt tarihi : 23/04/09

Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
Anlaşma.  Left_bar_bleue100/100Anlaşma.  Empty_bar_bleue  (100/100)
Düello Gücü:
Anlaşma.  Left_bar_bleue50/60Anlaşma.  Empty_bar_bleue  (50/60)

Anlaşma.  Empty
MesajKonu: Geri: Anlaşma.    Anlaşma.  Icon_minitimeSalı Ağus. 09, 2011 11:10 am

Alnına düşmüş terleri sol eliyle silerken sağ elindeki asasını hafifçe sağa doğru kaydırdı. Bunun sonucunda kontrol ettiği ateşten anka, göğe yükselip asasının işaret ettiği yere doğru inişe geçti. Anka kuşu hızla yere çarpıp altında kalan bütün vampirleri yok ederken Archill, asasını tekrar göğe doğru kaldırıp anka kuşunu yeni düşmanları için hazır tuttu. İki yanında duran iki seherbazla birlikte Hogwarts’ın girişinde duruyordu. Aralarındaki iletişim hatasızdı; Seherbazlar engelleme büyüleriyle kan emicileri yavaşlatırken Archill de saldırıp yok ediyordu onları. Evet, ilk hedefleri vampirlerdi. Büyücüler için kapıda beklemeye gerek yoktu çünkü. Eğer vampirler olmasa kulelerden birinde olmayı tercih ederdi Archill. Ama şimdi amacı belliydi, okula tek bir vampirin bile girmesine izin vermeyecekti! Canı pahasına yapacaktı bunu. İçinde kabaran koruma içgüdüsüyle daha sıkı sarıldı asasına. Gözleri yeni düşmanlarını aradı, yarattığı anka sabırsızca tepelerinde dolanmaya başlarken göğsü coşkuyla kabardı. Ancak görünürde vampir yoktu. Archill’in asıl kafasını karıştıransa görünürde hiç büyücünün(!) olmamasıydı. Bir anlık dikkat dağınıklığının sonucunda anka kontrolünden çıkıp inişe geçti. Şimdi tam üzerlerine doğru geliyordu. Archill rahat hareketlerle asasını bir kılıç gibi sallayıp ankayı ikiye böldü. Kuş, iki parça halinde bir süre havada asılı kaldıktan sonra buharlaşıp yok oldu. Zebani ateşinin tehlikeli yanı buydu işte. Her an dikkat ve kararlık gerektiriyordu. Ve Archill, ortalıkta vampir ve büyücüler yokken kafasında beliren cevapsız sorulardan dolayı dikkatini toplayamıyordu. Düşünceli şekilde asa tutan elini indirip uzaklara bakarken parlak bir şey gözüne çarptı. Tehlikeli bir şey değildi, bir patronus; bir cansarar! Archill sabırla bekledi patronusu. Sonunda mavi ışık huzmesi dibine gelip durdu. Archill dikkatle dinledi kulağına aşina gelen sesi.

Anlam veremiyordu bu buluşmaya. Hızlı adımlarla Yasak Orman’a doğru ilerlerken aklında bin bir türlü düşünce dolanıyordu. Daha çok bunun bir tuzak olduğu ihtimali üzerinde duruyordu. Widmore’ların ailevi özelliklerini düşününce en mantıklı seçenek bu gibi geliyordu ona. Asasına daha sıkı sarılıp Yasak Orman’a daldı. Birkaç saniye içinde de otların mesken tuttuğu, lanet bir bölümü geçip bildiği bir açıklığa ulaştı. İşte kadın(!) orda duruyordu. Archill, devasa bir ağacın yanından kararlı adımlarla geçerken kadının bakışları onu izledi. Archill de gözlerini ona dikti. Yeterince yaklaştığını düşündüğündeyse durup bekledi. Kadın çoktan normal olmayan sesiyle konuşmaya başlamıştı bile. Archill sadece dinlemekle yetindi. Kadının derdi neymiş öğrenmek istiyordu. Sonunda kadın işin aslına geldiğinde Archill bir süre kendine düşünmek için izin verdi. Vampirlerle birlikte yola çıkmış bu kadın, şimdi ne diye onları yok etmek istiyordu ki? Hogwarts’ın korumaları kırılmışken, savaş başlamışken… Sorusunun cevabı anında belirdi kafasında, dudaklarını büzüp hafifçe gülümsedi. Birkaç adım daha atıp kadına biraz daha yaklaştı. Şimdi gözlerinin rengini seçebiliyordu. “ Öncelikle senin adamların iyi olabilir ancak(!) Hogwarts’da seninkilerden sayıca çok daha fazla iyi adam var. ” Şimdi yürümeye başlamıştı tekrar. Kadının etrafında dolanıyor vücudunu her açıdan inceliyordu. “ Planınız kusurluydu Aleida! Herkes Hogwarts’ı ele geçirmek için öncelikle Bakanlığı düşürmesi gerektiğini bilir. Sizse kanınızı isteyen vampirlere güvendiniz ha? ” Tekrar kadının yüzüne bakıyordu şimdi. Bir süre bekleyip iyice inceledi kadını. Sonra da ikinci kez gülümsedi. Asıl söylemek istediklerine gelmişti sıra. “ Anlaşılıyor ki vampirler size ihanet etmiş. Siz de şimdi benimle hepsini yok etmek için işbirliği yapmak istiyorsunuz. Bir düşünelim ıhm… ” Sırtını kadına dönüp geldiği yere doğru yürüme başladı. Tekrar devasa ağacın yanına geldiğindeyse kadına dönüp son sözlerini söyledi. Kaşlarını çatmış, bakışlarını ciddileştirmişti. Kadına sesini duyurmak için biraz daha yüksek sesle konuşuyordu. “ Pekala Widmore! Sadece öğrencilerimin daha fazla korkmasını istemediğimden bu teklifini kabul ediyorum. Ancak okulda tek bir Widmore ya da Widmore yandaşını dahi görmek istemiyorum. Siz yanınızda getirdiklerinizi halledeceksiniz biz de okula girmeye çalışanları. İki ayrı grup olarak yapacağız bu işi. Sonra da çekip gideceksiniz. ” Biraz duraksadı, sonra asasını kemerine sıkıştırıp kadına doğru bir adım yaklaştı. “ Umarım vampirler gibi ihanet etmezsiniz! Sözünüzde durursunuz. Ki biz aksi ihtimale karşı da hazırlıklı olacağız. ” Sözleri bitmişti, ellerini arkasında birleştirip kadını izledi. İkinci Hogwarts Savaşı'nın sonu mu geliyordu?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://phoenix-ro.yetkin-forum.com
 
Anlaşma.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Phoenix ! ~ Harry Potter Rpg ::  ||| Başlangıç :: RPG İçi-
Buraya geçin: