Phoenix ! ~ Harry Potter Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaEski ParşömenLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Saldırı.

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Deavon Moore
Slytherin V. Sınıf & Sınıf Başkanı
Slytherin V. Sınıf & Sınıf Başkanı
Deavon Moore


Mesaj Sayısı : 170
Sihirsel Soy : Safkan.
Kayıt tarihi : 01/02/10

Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
Saldırı. Left_bar_bleue100/100Saldırı. Empty_bar_bleue  (100/100)
Düello Gücü:
Saldırı. Left_bar_bleue0/0Saldırı. Empty_bar_bleue  (0/0)

Saldırı. Empty
MesajKonu: Saldırı.   Saldırı. Icon_minitimePaz Tem. 17, 2011 2:55 pm


    tek kişilik rpdir.

    Saat erken olmasına karşın, hava kapalı olduğu için etraf aydınlık değildi. Son zamanlarda vampir saldırıları artınca birçok inançlı cadı ve büyücü gibi Isobel de soluğu kilisede alıyordu. Karanlığın bu iğrenç döllerinden sevdiklerini korumasını diliyordu Tanrı'dan Isobel. Ancak bu akşam çok daha farklı bir sebep için toplanmışlardı. Evliliğinin ilk dönemlerinde tanıştığı, hoş ve anlayışlı bir bayanın eşiydi bu seferki saldırının kurbanı. Bu durumu öğrenir öğrenmez soluğu onların evinde almıştı Isobel. Tabi bu olay birkaç gün önce olmuştu. Gündüz vakti cenaze töreni yapılmış ve taziyelerin kabulü için burada toplanılmıştı. Akşam üzeri ancak biten bu sözlü taziye bölümünün ardından şimdi ise pederin kendi taziye iletisini dinliyorlardı. Gerçekten korkunç bir durumdu. Isobel kocasının ölme ihtimalini düşününce kalbinin sıkıştığını hissetti. İlk gün olduğu gibi seviyordu kocasını. Halen büyük bir aşk ile. Ona bir şey olursa endişesini son aylarda çok tatmıştı. Ancak ölümün onların bu kadar yakınına geldiğini düşününce hiç olmadığı kadar korktu Isobel. Peder konuşmasını sürdürürken Tanrının merhametini diledi. Tabi o sırada birçok kişi gibi Isobel de ağlıyordu. Pek samimi olmasalar da bir dostuydu sonuçta. Ölen büyücünün eşine ve çocuklarına baktıkça daha da şiddetlendi ağlaması. Bir an o kadının yerinde kendisini ve Rebecca'yı gördü. Korkusu daha da arttı. Bu saldırılara bir son verilmeliydi artık. Suçluların da bir an önce Azkaban'a gönderilmesini istiyordu. Ancak istemekle hiçbir şeyi elde edemeyeceğini genç kızlığında öğrenmişti Isobel. Pederin bariton sesi kilisenin ağır hüzünlü havasında yükselirken, bir anda kilise orgunun tüyleri diken diken eden sesi yükseldi. Ave Maria'nın çok daha hüzünlü bir versiyonunu asırlık kilisenin camlarını titrete titrete yükselirken sona yaklaştıklarını anladı Isobel. Bach'ın bu eserinin ne kadar korkunç yorumlandığını fark edemeyecek kadar üzgündü. En sonunda herkes yavaş yavaş dağılırken Isobel biraz daha durdu orada. Kalabalığın biraz dağılmasını bekledi. Sonra yavaş adımlarla oturduğu sıradan kalkıp ilerlemeye başladı. Hava bıraktığından daha soğuktu. Bir ürperti ile şalına daha da sarıldı. Sonra kuzeninin buradaki mezarlığa defnedildiğini hatırlayıp ziyaret etmeyi düşündü. Zaten evde işi yoktu. Mezarlığa doğru ilerlediğinde havanın iyice karardığını fark etti. Gecenin kaçıydı, bilmiyordu. Peder konuşmasını uzun tuttuğu için normalden biraz daha geç gidecekti evine. Yerde dal parçaları olduğunu fark etti Isobel, az önce yanından geçtiği ağaçtan düşmüş olduklarını düşündü. Pek büyük bir alan olmasa da karanlık olduğu için uzaktan seçemiyordu neresi olduğunu. Mezar taşını ararken, arkasında bir çatırtı sesi duydu Isobel. Ensesindeki tüylerin diken diken olmasıyla asasına davranması bir oldu. Hemen arkasını döndüğünde saldırıya hazır bir vampir ile karşılaştı. Bir önceki kurbanından kalma kan izleri kıyafeti ve ağzından anlaşılıyordu. Korkusu tavan yapmışken, hırsla tam büyüyü söyleyecekken arkasından gelen darbeye hazırlıksız yakalandı. Yere düştüğünde ensesinde dayanılmaz bir acı hissetmişti. İki kişi olduklarını fark ettiğinde endişelendi Isobel. Vampirler kendi aralarında Isobel'in anlamadığı bir dil konuşuyorlardı. Bir tanesi Isobel'i tutup üzerindeki boğazlı kazağı yırttı. Çırpınarak kurtulmaya çalıştıysa da, çok güçlülerdi. Asası da uzağa düşmüştü. Soğuk havanın vücudunun üst kısmına geldiğini hissedince tam ürpermek üzereyken, boynuna geçirilen dişler ile şok oldu. Çığlık atarak debelenmesini şiddetlendirdi Isobel. Kanının damarlarından çekilmesini hissediyordu. Acı atlanabileceğinden de fazlaydı. Çığlıklarını birilerinin duymasını umuyordu. Neden geç çıkmak istemişti ki? Lanet olası kuzeninin mezarını gündüz vakti de ziyaret edebilirdi. Boğazından dişlerini çeken vampir kahkaha atarak ayağa kalktı. Yerini arkadaşı aldı. Boynunun başka bir noktasını hedef aldı o da. Gözünden yaşların süzülmesine engel olamadı. Zaten olmakta istemiyordu. Ölüyor muydu? Evet. Üşümesinin daha da arttığını hissetti. Kanı çekildikçe, başı dönüyor ve uykuya olan özlemi giderek artıyordu. Göz kapakları kapanmadan önce son birkez ailesini düşündü. Bedenini çaresizlikle serbest bırakan Isobel, ölümün soğuk nefesini hissetti. Büyük bir beyazlığa doğru ilerledi. Bütün acı yok olmuştu. Gözünden süzülen son bir damla yaş ile, bu hayata gözlerini yummuştu yaşlı cadı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Saldırı.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Saldırı.
» Saldırı.
» Garip Saldırı.

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Phoenix ! ~ Harry Potter Rpg :: ||| Büyücü Dünyası :: Büyücü Köyleri :: Godric's Hollow :: Ethan Jose Kilisesi-
Buraya geçin: