Phoenix ! ~ Harry Potter Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaEski ParşömenLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Sakarlık, düşmek, bulunmak.

Aşağa gitmek 
4 posters
YazarMesaj
Katherine Elizabeth Terry
Hufflepuff V. Sınıf
Hufflepuff V. Sınıf
Katherine Elizabeth Terry


Mesaj Sayısı : 80
Doğum tarihi : 16/01/95
Yaş : 29
Sihirsel Soy : Muggle Doğumlu
Evcil Hayvanı : Kedi, Friday. Ama Kathy söylediğinde Frauday gibi bi' şey oluyor.
Kayıt tarihi : 15/06/10

Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
Sakarlık, düşmek, bulunmak. Left_bar_bleue98/100Sakarlık, düşmek, bulunmak. Empty_bar_bleue  (98/100)
Düello Gücü:
Sakarlık, düşmek, bulunmak. Left_bar_bleue30/60Sakarlık, düşmek, bulunmak. Empty_bar_bleue  (30/60)

Sakarlık, düşmek, bulunmak. Empty
MesajKonu: Sakarlık, düşmek, bulunmak.   Sakarlık, düşmek, bulunmak. Icon_minitimePerş. Haz. 23, 2011 8:58 pm

    Zevkli bir dersten daha çıkmış çantama sığmayan kitapları ve parşömen tomarlarını sıkıştırdığım kolumu garip bir şekilde tutmam yüzünden başlayan ağrıyı görmezden gelmeye çalışıyordum. Koridorda yürüyen insanların üzerimde dolaşan bakışlarına aldırmamak kolaydı benim için, alışmıştım. Üstelik burada eski okulumda olduğu kadar zorbalık da yapılmıyordu, bir kaç kişi hariç. Yine de buna değecek şekilde yaşıyordum, varlığını bile bilmediğim bir dünyaya adım atmış eski okulumdaki zorbaların rüyalarında bile ulaşamayacağı şeylere ulaşmıştım. Tanrı aşkına, ejderhalar bile gerçekti! Tek boynuzlu atlar, at adamlar ve şu an aklıma bir türlü gelmeyen masal kahramanı yaratıklar. Sekiz yaşındayken kazandığım bilim fuarı için icat ettiğim gerçeklik ayırt edici bile bu kadarını yapamazdı. Hoş, makine sadece suratınıza hapşırmanıza sebep olacak kadar yoğun bir koku püskürüyordu ancak fikir gayet mantıklıydı -ödül hala yatağımın baş ucundadır- Sekiz yaşında bir kızın bilim fuarlarında ne işi olabileceğini merak ediyorsanız yüzüme bakmanız yeterli. Diş tellerim ve takmak zorunda olduğum aparat yüzünden sosyal hayatım yok denecek kadar az, aslında az denecek kadar bile yok. Gerçi bilime hep yatkın bir kız oldum ama iş sosyalleşmeye geldiği zaman benim kadar budala bir kız daha olamazdı. Kırdığım potlar, hareketlerim. Popülerlerin arasında en ufak bir kelimem bile alay konusu oluyordu. Ben de arkadaş edinmeye çalışmaktan vazgeçip kendimi bilime verdim. On altı yaşında sıradan bir kızım ancak şimdiden Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Portekizce ve Yunanca konuşabiliyor, izafiyet teorisini anlayabiliyor, kırk küsür bilinmeyenli denklemleri rahatça çözebiliyordum. Her türlü sudokuyu yalnızca iki dakikada bitirmekte cabası elbette. Ne var ki bildiklerim şu an içinde bulunduğum ortama pek uymadığı için yolun en başında dönmüş ve büyücü dünyasının kütüphanesinin demirbaşı haline gelmeme yol açabilecek kadar çok vaktimi orada harcamaya başlamıştım. Gözümün ucunda sallanan siyah saç tomarlarını üfleyerek uzaklaştırdıktan sonra bağcığımın çözüldüğünü fark edip eğildim. Ancak eğilmemle birlikte dengesiz biçimde tuttuğum kolumun arasından kayarak yere düşen tomarlarca parşömen ve üç kitap taş koridorda bomba etkisi yarattı. Ah, harika. Üzerime çevrilen gözler ve başlayan gülüşmelere aldırmadan ayakkabımı tekrar bağlayıp kitaplarımı topladım ve ayağa kalkıp yürümeye devam ettim. Bilim aşkına şükürler olsun ki tam o anda guruldamaya başlayan bağırsaklarımın sesini bastıran gülüşmeler daha da rezil olmamı engelliyordu. Cübbeme basıp yere kapaklanmamaya dikkat ederek tuvalete koşturdum ve dirseklerimle açtığım kapıdan içeriye süzülüp kapıyı yaslanarak kapattım. Bozulan moralimi düzeltmek ve guruldayan bağırsaklarımı susturmak amacıyla girdiğim tuvalette attığım her adım sessizliğin içerisinde dev ayakları gibi -devlerde gerçek!- yankılanıyordu. Kucağıma bin bir gayretle sıkıştırdığım eşyaları lavabonun yanındaki mermerin üzerine bırakmadan önce suyu cübbemle kuruladım, ardından cübbemi çıkarıp kitapların üzerine koydum ve tuvalete girerek kapıyı kapattım. İşimi bitirmiş ve bağırsaklarımın gurultusunu dindirmiş bir şekilde tuvaletten ellerimi yıkadım ve eşyalarımı aldım. Cübbemi giymeye gerek duymamış, koluma asmıştım. Fakat sakarlığım kendisini bir kez daha göstermiş ve kapıya yaklaştığım sırada bastığım cübbe kollarımın arasından sıyrılarak ıslak zemine düşmüş, düşerken yaklamak istercesine açtığım kollarımdan dökülen kitaplar adım atar pozisyondaki ayağıma çarpmış ve olabilecek en kötü biçimde dengemi bozarak beni tavanla romantik bir bakışmanın içerisine sokacak pozisyona getirmişlerdi. Ayaklarım kafamla yer değiştirmek istercesine hızlı bir şekilde havaya kalkarken kafam aynı hızla ıslak mermere çarpmış ve beni kapalı bir bilinç, ıssız bir karanlıkla baş başa bırakmıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Delilah Mariotte
Ravenclaw V. Sınıf
Ravenclaw V. Sınıf
Delilah Mariotte


Mesaj Sayısı : 61
Mücadele Tarafı : karanlık.
Sihirsel Soy : Safkan.
Evcil Hayvanı : Fajiex, erkek baykuş.
Kayıt tarihi : 18/05/11

Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
Sakarlık, düşmek, bulunmak. Left_bar_bleue100/100Sakarlık, düşmek, bulunmak. Empty_bar_bleue  (100/100)
Düello Gücü:
Sakarlık, düşmek, bulunmak. Left_bar_bleue30/60Sakarlık, düşmek, bulunmak. Empty_bar_bleue  (30/60)

Sakarlık, düşmek, bulunmak. Empty
MesajKonu: Geri: Sakarlık, düşmek, bulunmak.   Sakarlık, düşmek, bulunmak. Icon_minitimeCuma Haz. 24, 2011 9:04 pm




    Fazlasıyla yorucu bir gündü. İki saatlik kriptoloji dersinden sonra popom oturmaktan sızlıyordu. Kriptoloji beni en çok yoran dersti. Hiçbir şey anlamadığım halde üstüne üstlük bu dersten çıkarken buruk bir kalça ağrısı ve sızlayan bir beyin kalıyordu. Öğrenci haklarına aykırı bir ders… Hava mevsim şartlarına ters bir şekilde çok sıcaktı. Yağmurlu havalara hep lanet ederdim ancak biraz ıslanmak hiç fena olmazdı. Dersliğin önünde dikilirken Darlena’ ya tuvalete gitmeyi teklif ettim. Ancak beni dışarıda bir yerlerde beklemeyi tercih etti. “Çıkınca beni bulursun.” Deyip ortadan kayboldu. Başımı onaylarcasına salladım.

    Dersliğin karşısındaki büyük camın kenarına iliştim. Asamı ve kitabımı camın önündeki mermere bırakıp cübbemi çıkardım. Siyah kadife terlememe sebep oluyordu. Bir an için üstüme daha ince bir şeyler giymek için yatakhaneye gitmeyi düşündüm ancak bunun vakit kaybı olacağını düşündüğümde vazgeçtim. Sıkkın bir ifadeyle cübbemi ve kitabımı kolumun altına sıkıştırarak tuvalete doğru ilerledim. Dersler çok sıklaşmıştı ve buda yorulmamı sağlıyordu. Özellikle Karanlık Sanatlara Karşı Savunma’ nın ders saati neredeyse iki katına çıkmıştı. KSKS bol aksiyonlu geçen bir dersti benim için. Ne kadar eğlensem de maalesef yorgunluk her seferinde beni buluyordu.

    Merdivenleri ikişer üçer çıktım. Duvarlardaki canlı portrelerden bazıları yanlarından geçerken homurdanmışlardı, bazıları da ufak bir selamı çok görmediler. Okula geldiğim zamandan bu yana en çok ilgimi çeken şey duvarlardaki resimlerdi. Neredeyse yüzde sekseni canlıydı. Kimisi kilitli kapıların şifrelerini saklamakla görevliydi kimisi ise hiçbir şey yapmadan homurdanmakla meşguldü. Bu okulda her şey gereğinden fazla ilginçti. Tuvaletin kapısının önünde iki üç kız hararetli bir şekilde sohbet ediyorlardı. Biraz sinirlice müsaade istedim. Sohbet edecek başka bir yer yoktu sanki.

    Kapıyı açıp içeriye girene kadar her şey normal görünüyordu. Ta ki yerde iki seksen uzanmış bir Hufflepuff fark edene kadar. İlk olarak ne yapacağıma karar veremesem de çok geçmeden kızın yanına çöktüm ve başını yerden kaldırıp kucağıma dayadım. Başının sol tarafında bir şişlik vardı. Kızarmış bölge kendini bariz belli ediyordu. Nabız nasıl yoklanır bir fikrim yoktu. Onun için alelacele işaret ve orta parmağımı burun deliklerine yaklaştırdım. Tanrıya şükür yaşıyordu. İyi olması adına dua ederken… Kapı gürültüyle benden sonra tekrar açıldı.



En son Delilah Mariotte tarafından Paz Haz. 26, 2011 2:01 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Feodora D'or
Ravenclaw V. Sınıf & Sınıf Başkanı & Yönetici
Ravenclaw V. Sınıf & Sınıf Başkanı & Yönetici
Feodora D'or


Mesaj Sayısı : 609
Doğum tarihi : 10/09/91
Yaş : 32
Mücadele Tarafı : Saçları
Sihirsel Soy : PureBlood
Evcil Hayvanı : Boo
Kayıt tarihi : 29/01/10

Bilgiler
Quidditch Mevkiî: Arayıcı
Rpg Puanı:
Sakarlık, düşmek, bulunmak. Left_bar_bleue100/100Sakarlık, düşmek, bulunmak. Empty_bar_bleue  (100/100)
Düello Gücü:
Sakarlık, düşmek, bulunmak. Left_bar_bleue30/60Sakarlık, düşmek, bulunmak. Empty_bar_bleue  (30/60)

Sakarlık, düşmek, bulunmak. Empty
MesajKonu: Geri: Sakarlık, düşmek, bulunmak.   Sakarlık, düşmek, bulunmak. Icon_minitimeC.tesi Haz. 25, 2011 10:15 am

    Yüz hatlarındaki zayıf çizgilerden ve neredeyse canlı sayılabilecek bir çift koyu kahverengi gözden oluşan çehresinden anlaşılacağı üzere genç olduğunu tahmin ettiği kadının yüzüne yayılan tebessüm Feodora'nın porselen bebekleri bile kıskandıracak türdeki pürüzsüz yüzüne uygun yerleştirilmiş dolgun dudaklarında fazlasıyla içten, zayıf bir gülümsemeye sebep olmuştu. Çevik ve kıvrak zekasının genç kızı yıllar yılı terk etmeye hiç niyeti yok gibiydi, her zaman ki aynı ışıltı yine var olmuştu işte bir çok düşüncenin ele geçirdiği şeytani sayılamayacak kadar masum lakin nezih sayılamayacak kadar da bencilliklerle kaplı zihninde. İnek topluluğunun içinde böylesine bir varlığın barınması yeterince sıra dışıyken bu denli bir bilinçle var edilmiş olması da hayret verici bir durum sayılabilirdi sanırım. Binasına kazandırdığı puandan fazlasıyla hoşnut bir biçimde zarifçe sırasına doğru oturmuş ve bir an için içini kaplayan o duygunun bütün vücudunu sarıp sarmalamasına izin vermişti. Mükkemmelliğin dirim bulmuş hali gibi bir tavırla göz gezdirdiği sınıf, kasvetli havasından bir şey kaybetmemişcesine bunaltıyordu zaman olgusu git gide adeta temkinli bir tavırla usul usul ilerlerken. Ders zili eşliğinde yanındaki kızlarla her zamanki koyu muhabbetine dalmış, dünyanın umursanmayacak kadar basit bir yer olduğunu davranışları ve tavırlarıyla tekrar diğerlerinin farketmesine sebebiyet vermişti. Kızlar topluluğu koridorların taş zemininde uzun topuklarla bileklerini kavrayan ayakkabılarının çıkardığı tiz ve özgüven dolu ayak seslerini duyurmaya çalışırcasına ilerliyorlardı, bir yandan da bedenleri, sonbaharda dökülen yaprakların kendisini rüzgara teslim etmiş hırçın davranışlarındaki süzülmesi kadar alıkoyulmuş gibiydi. Dolgun ve ince dudaklardaki her bir fısıldayış farklı konulara yönelmelerinde lakin ortak bir payda da hiç bir zaman buluşamamalarına sebep oluyordu. Kızlar tuvaletinin önünde beliren silüetleri aynı serilikte bütün dedikoduları sıralamaktan da geri kalmıyordu. Önlerinden birşeyler mırıldanarak hışımla geçen kıza dahi aldırmadan koyu sohbetlerine devam etmekteydiler. Bir yandan kendisini bu muhabbetin içerisinde mutlu ve haz dolu bir şekilde bulmuş olan F. bir yandan da diğerlerinden üstün olmasını arzulayan benliğine söz geçirmeye çalışıyordu. Aynalara olan tutkusu belki de en iyi olma yarışındaki narsist bedeninin bir vazgeçilmeziydi kim bilir? "Hey yine ayna aşkım nüksetti birazdan geliyorum." diyerek kızlara göz atıp içten bir gülümseyiş sergiledikten sonra süratle canlı bedenlerin bir kaç adım ilerisinde sayılabilecek odaya doğru adımını atmıştı.

    Tahta kapı zarif bileklerindeki gücü emercesine ileriye doğru açılırken saniyeler sonra gözlerine takılan görüntü alelade geçen gününü sıradışı bir havaya bürümüştü ve sanki bu durumdan sadistçe bir zevk alıyor gibiydi. Enikonu yere kapaklanmış genç bir kızın üzerine doğru eğilmiş başka bir kızın gerçekliği bir an olsun F. te kararsızlık dolu duyguların meyletmesine neden olmuştu. Ne yapacağından emin olmadığı bir durumda dikiliyordu kapının eşiğinde. Bir kaç adım geriye savurarak bedenini yardım çağırabilirdi yahut yine bir kaç adım ilerleyerek Ravenclaw armalı kız misali yardım eden kişi kendisi olabilirdi. Kararını soğukkanlılıkla vermiş olmasına şaşırarak hızlıca ilerlemişti çaresiz bedenlerin bulunduğu bölüme. Hufflepuff'lı bir kızın yerde serili bedeni solgun görünüyordu, etraftaki kargaşa da bu durumu daha farklı kılıyordu doğrusu. Gözlerinden fırladığına emin olduğu gözlük parçaları ve kitapların farklı yönlere saçılmış hali olayın biraz da sıradışı görünmesine neden oluyordu. Dizlerinin üzerine çökmüş kıza doğru bakışlarını yönelttiğinde aradığı suçluluk duygusundan eser olmadığının farkındaydı lakin yine de temkinli davranmak en doğrusuydu. "Burada ne olmuş böyle? Bu kız niye yerde ve sen az önce buraya hışımla giren kız değil misin? Yoksa..!" diye susarak bir iki adım gerilemişti F. Avuçları ister istemez cübbesinin ardındaki asasına yönelmişti şimdi, yerdeki kızı tanıyordu, tıpkı diğerleri gibi bu kızla dalga geçiyor olması ona verilecek zararı haklı kılmıyordu. Eğer Ravenclaw'lı kız, hiç kimseye zayiatı dokunmayan zavallı Kathy'e zarar vermiş ise gereğinin yapılacak olmasının farkında olmalıydı. Genç kız sorusunu anlamış olacak ki yüzündeki endişeli tavır yerini haksız yere suçlanmış bir zanlınınkine has masum bir bakışa bırakmıştı. Her ne olursa olsun bu durum bir an önce açığa çıkmalı ve konu olabildiğince aydınlanmalıydı hiç kimsenin başı derde girmeden önce...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Archill Thomas Caliente
░Emekli Hogwarts Müdürü ░
░Emekli Hogwarts Müdürü ░
Archill Thomas Caliente


Mesaj Sayısı : 2864
Doğum tarihi : 24/12/90
Yaş : 33
Mücadele Tarafı : Aydınlık~
Sihirsel Soy : Safkan~
Kayıt tarihi : 23/04/09

Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
Sakarlık, düşmek, bulunmak. Left_bar_bleue100/100Sakarlık, düşmek, bulunmak. Empty_bar_bleue  (100/100)
Düello Gücü:
Sakarlık, düşmek, bulunmak. Left_bar_bleue50/60Sakarlık, düşmek, bulunmak. Empty_bar_bleue  (50/60)

Sakarlık, düşmek, bulunmak. Empty
MesajKonu: Geri: Sakarlık, düşmek, bulunmak.   Sakarlık, düşmek, bulunmak. Icon_minitimeC.tesi Haz. 25, 2011 12:43 pm

Out: Hufflepuff'a 5 Puan! Ravenclaw'a 10 Puan! Sakarlık, düşmek, bulunmak. 146178
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://phoenix-ro.yetkin-forum.com
Delilah Mariotte
Ravenclaw V. Sınıf
Ravenclaw V. Sınıf
Delilah Mariotte


Mesaj Sayısı : 61
Mücadele Tarafı : karanlık.
Sihirsel Soy : Safkan.
Evcil Hayvanı : Fajiex, erkek baykuş.
Kayıt tarihi : 18/05/11

Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
Sakarlık, düşmek, bulunmak. Left_bar_bleue100/100Sakarlık, düşmek, bulunmak. Empty_bar_bleue  (100/100)
Düello Gücü:
Sakarlık, düşmek, bulunmak. Left_bar_bleue30/60Sakarlık, düşmek, bulunmak. Empty_bar_bleue  (30/60)

Sakarlık, düşmek, bulunmak. Empty
MesajKonu: Geri: Sakarlık, düşmek, bulunmak.   Sakarlık, düşmek, bulunmak. Icon_minitimePaz Haz. 26, 2011 2:00 pm


    İçeriye giren sarışın dilber büyüyen gözleriyle bayılan kız ve benim aramda mekik dokuyordu. Kızın yüzüne hem garip bir şaşkınlık hem de kararsızlık hakimdi. Bunu bariz görebiliyordum. Bakışlarını en sonunda bana sabitlemeyi başarabilmişti. Aklından neler geçtiğini merak ediyordum. Aslında dikilmek yerine gidip yardım çağırması daha mantıklı olabilirdi. Ancak muhtemelen ilk defa bayılan biri görmüştü ve ne yapacağını tam olarak kestiremiyordu. Gözlerimde herhangi bir ifade olduğunu sanmıyordum. Belki de beni bir sazana benzetmiş olabilirdi. Kızın şeftali dudaklarının aralanmasıyla bakışlarım hakkında fikir elde etmekten vazgeçip dikkatimi sözcüklerine vermiştim.
    "Burada ne olmuş böyle? Bu kız niye yerde ve sen az önce buraya hışımla giren kız değil misin? Yoksa…!" Yoksa dan dan sonrasını tahmin etmek çok da zor değildi. Kızı benim yaraladığımı falan sanıyor olmalıydı. Hufflepuff hakkında pek bilgim yoktu ancak okulda dışlanan tiplerden biri olduğunu biliyordum. Muhtemelen beni yargılayan Ravenclaw’ da bir iki kere ona musallat olmuştu. Garip. İnsan umursamadığı birini neden korusun ki? Belki de düello aşkı depreşmişti. Kim bilebilir. Üzerinde tek bir leke ve kırışık olmayan cübbesinin ardından asasını meydana çıkarmıştı. Dramatik fakat yeterince korkutucu değildi.
    Kucağımdaki kafayı sarsmadan kıza biraz daha döndüm. İçimden Selam Dünyalı ben dostum demek geçiyordu lakin burnumu yakacak derecedeki yoğun deterjan kokulu tuvaletin soğuk mermerinde iki seksen yayılmışken bu pek uygun bir söylem olmazı. Onun yerinde sade bir tümceyi tercih ettim. “Sakin ol. Onu yerde buldum.” Asasını kavrayan parmakları biraz olsun gevşemişti. “İçeriye hışımla girmiş olmam da Louis Vuitton kızlarının kapının önünü kesmiş olmalarından kaynaklanıyor. Hem Hufflepuff’ a zarar vermiş olsam şimdiye kadar burada işim ne?” Söylediklerimi çabuk idrak etmesini diliyordum. Hak verirsiniz ki size doğrultulmuş sivri bir asa göze pekte hoş görünmez doğrusu.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Feodora D'or
Ravenclaw V. Sınıf & Sınıf Başkanı & Yönetici
Ravenclaw V. Sınıf & Sınıf Başkanı & Yönetici
Feodora D'or


Mesaj Sayısı : 609
Doğum tarihi : 10/09/91
Yaş : 32
Mücadele Tarafı : Saçları
Sihirsel Soy : PureBlood
Evcil Hayvanı : Boo
Kayıt tarihi : 29/01/10

Bilgiler
Quidditch Mevkiî: Arayıcı
Rpg Puanı:
Sakarlık, düşmek, bulunmak. Left_bar_bleue100/100Sakarlık, düşmek, bulunmak. Empty_bar_bleue  (100/100)
Düello Gücü:
Sakarlık, düşmek, bulunmak. Left_bar_bleue30/60Sakarlık, düşmek, bulunmak. Empty_bar_bleue  (30/60)

Sakarlık, düşmek, bulunmak. Empty
MesajKonu: Geri: Sakarlık, düşmek, bulunmak.   Sakarlık, düşmek, bulunmak. Icon_minitimePtsi Haz. 27, 2011 7:42 am

    Asasını zarif lâkin kıvrak bir hareketle kavramış olan avuçları kahverenginin koyu renginde karar kılmış ince uzun tahtavari aracı sertçe kızın yüzünü nişan alacak bir konuma getirmişti. Belli bir açıklama beklerken bir yandan da yerdeki kızla ilgili düşünceleri adeta beyninin içerisinde sarsılmalara sebep oluyordu. Evet dışarıdan bakıldığında, ah tabi birde hareketleri göz önüne alınırsa Feodora fazlasıyla kendisini beğenmiş ve bencil bir kız imajı sergilemekteydi ancak F. hiç kimsenin başını belaya sokmak isteyecek türden bir zorba da değildi, canını sıkmadıkları sürece elbette. Kathy fazlasıyla kendi halinde bir tipti, sanırım pek seveni de yoktu bu yüzdendir ki içine kapanık bir ergenlik süreci geçiriyor gibi bir hali vardı. Ne yani komik hareketleri de dalga geçilmeyecek gibi değildi şimdi, bu davranışları F. in korkunç bir zalim olduğunu göstermezdi, sadece eğlence düşkünü bir ukalalık abidesi olduğunu gözler önüne sererdi. Beklediği açıklama saniyeler içerisinde geldiğinde avuçlarında sıkıca kavradığı asa giderek avuçlarından kaymaya başlamıştı. “Sakin ol. Onu yerde buldum. İçeriye hışımla girmiş olmam da Louis Vuitton kızlarının kapının önünü kesmiş olmalarından kaynaklanıyor. Hem Hufflepuff’ a zarar vermiş olsam şimdiye kadar burada işim ne?” Demek zeka fışkıran beyni ancak böyle bir şekilde laf sokabiliyordu F. ve arkadaşlarına, ne tatlı! Ne yani herkes güzel olmak zorunda değildi, Kathy örneğindeki gibi, güzel olanlarında güzelliğinin farkına varması olmayanları neden bu kadar ilgilendiriyordu, kıskançlık duygusu kuşkusuz. Kızlarla dedikodunun dibine vurması karşısındaki kızın buraya ne kadar önce geldiğini hesaplamasını engelliyordu, hatırlamıyordu zaten hatırlamak zorunda da değildi. Zaten bir Ravenclaw'lıdan da böyle bir tutum beklemezdi hani. Böyle bir zorbalığı yapmış dahi olsa başına ilişipte bekleyecek türden varlıklar değildi zeki kuzgunlar, e adı üzerinde fazla zekiler işte. Asasını yavaşça eski yerine iliştirip yerde baygın yatan kız ile başından kıpırdamayan kızın yanına doğru ilerliyordu, hem suçluluk psikolojisi de bunu yaptırıyor olabilirdi. Katilin cinayet mahalline mutlaka tekrardan uğramasındaki psikoloji gibi. Zaten en fazla ne olabilirdi ki, sinirlenen kız karşısındakine bir büyü yollamış olabilirdi bu durumda koridorlarda zaten düello eden ahmaklarda fazlasıyla görülen bir tepkiydi. Özellikle yarım akıllı pisiciklerde görülen bu vaka daha sonra birileri tarafından haddini bildirilme ile sonuçlanıyordu, özellikle F. in bir çoğuna ağzının payını vermesinde yahut haddini bildirmesinde olduğu gibi. Bedenlerin bulunduğu tarafa iyice yaklaşır yaklaşmaz bir yandan da meraklı benliğini dizginleyip şeftali rengindeki dudaklarını çekici bir şekilde oynatmaya başladı. "Acaba bu duruma birisi mi neden oldu yoksa Kathy'nin her zamanki sakarlıkları mı?" diyerek fısıldadığında diğerlerinin yanına ilişmiş iyice incelemekteydi genç kızı. Bir yandan da kendisinden beklenmeyecek bir aymazlıkla Louis Vuitton kızlarından çok daha güzel olduğunu düşünüp yanındaki kıza bunu bir dahaki sefere hatırlatmayı düşünüyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Delilah Mariotte
Ravenclaw V. Sınıf
Ravenclaw V. Sınıf
Delilah Mariotte


Mesaj Sayısı : 61
Mücadele Tarafı : karanlık.
Sihirsel Soy : Safkan.
Evcil Hayvanı : Fajiex, erkek baykuş.
Kayıt tarihi : 18/05/11

Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
Sakarlık, düşmek, bulunmak. Left_bar_bleue100/100Sakarlık, düşmek, bulunmak. Empty_bar_bleue  (100/100)
Düello Gücü:
Sakarlık, düşmek, bulunmak. Left_bar_bleue30/60Sakarlık, düşmek, bulunmak. Empty_bar_bleue  (30/60)

Sakarlık, düşmek, bulunmak. Empty
MesajKonu: Geri: Sakarlık, düşmek, bulunmak.   Sakarlık, düşmek, bulunmak. Icon_minitimeÇarş. Haz. 29, 2011 12:31 pm

    Kız bir müddet daha bekleyip asayı aldığı yere tekrar geri koydu. Biraz rahatlamıştım. Ardından benim gibi oda Hufflepuff’ ın yanına ilişip konuşmaya başladı. "Acaba bu duruma birisi mi neden oldu yoksa Kathy'nin her zamanki sakarlıkları mı?" yüzüne hafif bir endişe hakimdi. Bunu gerilen alnından anlayabiliyordum. Gözlerimi tekrar baygın kıza çevirip cevapladım. “Bilmem. Muhtemelen öyledir.” Parmağımla başını işaret ettim. “Kafasını bir yerlere vurmuş olmalı.” Konuşurken boş tuvalette sesi yankı yapmıştı. Sarışın Ravenclaw usulca başını sallamakla yetindi. Ne yapmalıydık karar veremiyordum. Böyle başında dikilmek bir işe yaramazdı. Hufflepuff’ ın isminin Kathy olduğunu henüz öğrenmiştim. Endişelenmeye başlamıştım. Yüzü çok solgun görünüyordu. Belkide zihnimin bana oynadığı bir oyundu bu. Düşünceleri dağıtırmış gibi yapıp kafamı sağa sola salladım.

    Yere düşen su şişesi gözüme çarptığında aklıma birşeyler dank etmişti. Su şişesine gerinerek uzandım. Kapağını aralayıp avucuma bir miktar boşalttım. Yüzüne ve boynunda suyu gezdirirken açıklama ihtiyacı duymamıştım. Tipik bir ilk yardım uygulamasıydı işte. Bu sırada kapı açıldı ve içeri kırmızı armalı bir kız girdi. Gryffindor. Oldum olası nefret ettiğim kedicikler binası. Kızın tepkisi beklediğimden çok daha farklı olmuştu. “Aman Tanrım! Ne yaptınız kıza.”Kız durumu özetlememize izin vermeden apar topar çıktı. Korkmaya başlamıştım. Yardım aşkı yüzünden başımın derde girmesini istemiyordum. Diğer Ravenclaw’ a döndüm. Tepkisiz birbirimize bakıyorduk.

    Çok geçmeden tuvaleten kapısı bir hışımla tekrar açıldı. Aklıma gelen başıma gelmişti işte. İki profesör öfkeli gözlerle bizi süzüyordu. Uzun boylu kadın sert bir sesle arkasındaki revir görevlilerine seslendi. “Katherine’ i revire götürün. Bay Bertrando’ ya” Alevleri gözler biz iki Ravenclaw’ a dönmüştü. Ceza vermemesi için dua etmeye başlamıştım. Ama işittiğim kelimeler beni bu tuvalete geldiğim için lanet ettirmişti. “Siz ikinizde benimle geliyorsunuz. Zindanların keyfini çıkarmaya bakın!”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Feodora D'or
Ravenclaw V. Sınıf & Sınıf Başkanı & Yönetici
Ravenclaw V. Sınıf & Sınıf Başkanı & Yönetici
Feodora D'or


Mesaj Sayısı : 609
Doğum tarihi : 10/09/91
Yaş : 32
Mücadele Tarafı : Saçları
Sihirsel Soy : PureBlood
Evcil Hayvanı : Boo
Kayıt tarihi : 29/01/10

Bilgiler
Quidditch Mevkiî: Arayıcı
Rpg Puanı:
Sakarlık, düşmek, bulunmak. Left_bar_bleue100/100Sakarlık, düşmek, bulunmak. Empty_bar_bleue  (100/100)
Düello Gücü:
Sakarlık, düşmek, bulunmak. Left_bar_bleue30/60Sakarlık, düşmek, bulunmak. Empty_bar_bleue  (30/60)

Sakarlık, düşmek, bulunmak. Empty
MesajKonu: Geri: Sakarlık, düşmek, bulunmak.   Sakarlık, düşmek, bulunmak. Icon_minitimeCuma Tem. 01, 2011 11:12 am

Felaket senaryoları düzenlemekte ustaydı, kimi zaman kendisinin de inandığı ve fazlasıyla dramatik sahnelerde rol alanlara olan garip ilgisi bu yönünü tetikler nitelikteydi. Örneğin yerde yatan kızı konu alacak olursak; yardımcı kadın oyuncu rolü tam olarak biçilmiş kaftandı sarılara boğulmuş genç kız için, sessiz sakin kendi halinde ve fazlasıyla ezilebilecek türde. Peki ama başrol oyuncusu kimliğine hangi uçarı bürünmüştü? Ayrıca bu oyuncu bir melek dokunuşuna mı sahipti yoksa bir iblisin kanlı gözlerine mi? Ayrıca maktul olarak sayılabilen zavallının başında belirmiş iki yardımsever, ki bir tanesinin yardımseverliği merakıyla çelişebilirdi, olay mahallini terk etmek yerine bu yola başvurmakta ne denli akıllıca bir tercih yapmışlardı? Polis rolünü de üstlenebilirlerdi tabi, iyi polisin kim olduğu aşikârdı, peki ya kötü polisin hangi tutumu sergilemesi gerekirdi? Dekoru yeterince iyi ayarlanmış bu sahnenin sonu hangi senaryonun başlangıcı olacaktı? Zekilikleri ile övünen bir binanın, iyilik duyguları kabarmış iki ahmağı gelecekten bihaber sadece olayı analiz etmeye çalışırken bedenlerini ele geçirmiş endişe ve merak olguları kritik bir sona doğru ilerlemelerinde de esas etmeni oluşturuyordu. İyi polis olarak nitelendirilebilecek kızın ince dudaklarından birkaç cümle dökülmüştü bu sıradanlık çizgisinde seyreden görüntüye dair. “Bilmem. Muhtemelen öyledir.” Peki, ama genç cadının iyi polisi oynayacağı ne malumdu? Sonuçta senaryo yazarı kendisine diğer rolü biçmiş olabilirdi lakin oyuncuyu yeterince analiz etmemiş olması, olası hezeyan sonuçları da doğurmaz mıydı? “Kafasını bir yerlere vurmuş olmalı.” İnce parmaklarıyla gösterdiği yöne doğru iri maviliklerini odakladığında belirginleşen şişlik gözden kaçmayacak türdendi. Zarif bedenini sert bir tavırla şişliğin bulunduğu yöne doğru savurup, olay yeri incelemesi yapan çekici bir memurmuşçasına tavırlar sergiliyordu. Şöyle ki; yadsınamayacak ölçüde itici olan Kathy birilerinin sinir katsayılarını yükseltip sonucunu solgun yüzündeki darmadağın siyaha bürünmüş perçeminin altındaki şişkinlik ile ödemiş olabilirdi yahut tamamen bir yanlış anlaşılmada olabilirdi bütün bu olanlar. Yöntem ne olursa olsun sonuç açıktı; beceriksizlik. Endişe duygusunu bünyesinde barındırıyor olması elbette sevgi kavramını da benimsemiş olduğunu göstermiyordu fazlaca ironik bir şekilde. “Her ne olduysa kendisine bir an önce gelse de artık işimize baksak!” diyerek söylenmişti diğer kızın duyup duymamasını dahi önemsemeden zira yerde yatan kızın incecik boynuna ve geniş alnına doğru su kristallerini savurması duyumsamadığı yönünde bir kanaate ulaşmasını sağlıyordu. Uğraşları boşunaydı, çünkü yüz yıllık bir uykuya yatmışçasına yerde serilen bedenden hiçbir belirti gözlenemiyordu, güzellik uykusuna yatmak için geç kalmıştı “Bin yıl uyusa da fark etmez sanırım.” İç sesinden yankılanan bu yorum sessiz bir alaycı gülümsemeye de sebep olsa olayın iç yüzünü gözler önüne seremiyordu ne yazık ki. Artık fazlasıyla bunalmış ruhu bir an önce bu mekândan ve bu canlılıkları meçhul varlıklardan uzaklaşmak, hayatının eski monoton lakin eğlenceli olan kısmına adım atmak istiyordu.

Bütün bu yaşananlar yanı sıra, tahta kapının seri bir şekilde ardına değin aralanması ve küçük bir pisiciğin meraklı lakin sinsi bakışlarını üzerlerinde hissetmeleri saniyeler içerisine sığan bir hezeyandı ne yazık ki. Kahverengi saçlarındaki tek düzelik yüzünün pürüzlerini ortaya çıkarıyor, güzellikten ve zarafetten bihaber bedeni aptal ve bir o kadar itici erkek çocuğu havasıyla ayrı bir ustalık sergiliyordu ve emindi ki yarım akıllı oluşu cesaretli olduklarını zannetmelerini sonsuzluğa taşıyordu. İnce ve kurumuş dudaklarından dökülen sözcüklerdeki mana, Feodora’nın dahi küçük bir pisicikten beklemeyeceği türde aşağılayıcı ve bir o kadar da mantık dışıydı. Bütün bedeninde pervasızca dolaşan ilahi ve tuzlu sıvı, dile getirilmiş sözcüklerden sonra bir başka hissi de bünyesine salgılamıştı; sinir ve kin. Griye çalan donuk mavi gözlerinden okunabilen duygu, birçoğunu ele geçirebilecek türde bir hırsı kaplıyor gibiydi. Ne yani uzun zamandır ilk kez bir iyilik kırıntısında bulunuyor olması suçlu duruma düşürülerek mi ödüllendiriliyordu. Yerde uzun uzadıya uyku hallerinde olan genç kızın ise şu durumda bilincinin yerinde olmaması ve durumu apaçık bir şekilde beyan edecek olamaması olası iki zanlının suçu kabullenmesiyle son bulacaktı. Bu aptal senaryonun bu denli şekillenmesi aklının en mahrem köşelerinde dahi şekillenmeyecek bir budalalık olabilirdi, polislikten zanlılığa olan hızlı geçişleri iki gencin tepkisiz ve şaşkınlıkla birbirlerine bakakalmalarını perçinliyordu sadece.

Hışımla içeriye dalan iki siluetin gözlerinden yayılan ateş, bedenini saçma bir korkunun eşiğine doğru itmişti. Güzeller güzeli Feodora böyle bir suçla itham edilemezdi, derslerinde fazlasıyla iyiydi ve bu iki profesörü de çok iyi tanıyordu acaba lehinde davranışlar sergileyecekler miydi? Ah elbette, başka ne olabilirdi ki zaten? “Katherine’ i revire götürün. Bay Bertrando’ ya” görevliler son derece seri hareketlerle önlerindeki bedeni revire götürme işlemine kalkışmışlardı ki, işte beklemediği ve ummadığı bir an ile karşı karşıya kalakalmıştı sarışın cadı. “Siz ikinizde benimle geliyorsunuz. Zindanların keyfini çıkarmaya bakın!” Zindanlar mı? Gerçek olamazdı bu, altın sarısı saçları güzel ve temiz havaları severdi kasvetli ve karanlık ortamları değil. Bir kemirgen olsa sanırım sık sık takılacağı mekan zindanların köhne duvarları arasında biryerlerde yaşam alanı oluşturmak olurdu lakin bir prensesin yeri böylesine acınası bir yerde ceza kavramıyla bir tutulmak olamazdı. Dolgun dudaklarındaki ifade mantıksızlığı dile getirir türdendi. “Suçumuzdan nasıl emin olabiliyorsunuz da bizi böylesine yargılayabiliyorsunuz!” kendisinden hiç beklenmeyecek türdeki bu çıkış karşısındaki kadını oldukça çileden çıkarmışa benziyordu. Adaletli bir yapıya sahip olduğu söylenemezdi, belki de bir nebze olsun barındırıyordu bünyesinde kim bilir lakin eğer zarar görecek olan taraf kendisi ise adalet oyununun kurallarına göre oynanması gerekiyordu zira bu kural dışı davranış büyü dünyasında fazlasıyla sözü geçen Aldrich D’or tarafından yeterince yanlış bir izlenim yaratabilir ve birilerinin canının yanmasına sebep olabilirdi, adaletsizlik biricik kızına gösteriliyorsa özellikle.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Archill Thomas Caliente
░Emekli Hogwarts Müdürü ░
░Emekli Hogwarts Müdürü ░
Archill Thomas Caliente


Mesaj Sayısı : 2864
Doğum tarihi : 24/12/90
Yaş : 33
Mücadele Tarafı : Aydınlık~
Sihirsel Soy : Safkan~
Kayıt tarihi : 23/04/09

Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
Sakarlık, düşmek, bulunmak. Left_bar_bleue100/100Sakarlık, düşmek, bulunmak. Empty_bar_bleue  (100/100)
Düello Gücü:
Sakarlık, düşmek, bulunmak. Left_bar_bleue50/60Sakarlık, düşmek, bulunmak. Empty_bar_bleue  (50/60)

Sakarlık, düşmek, bulunmak. Empty
MesajKonu: Geri: Sakarlık, düşmek, bulunmak.   Sakarlık, düşmek, bulunmak. Icon_minitimeC.tesi Tem. 02, 2011 10:27 am

Out: Ravenclaw'a 20 Puan! Sakarlık, düşmek, bulunmak. 146178
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://phoenix-ro.yetkin-forum.com
 
Sakarlık, düşmek, bulunmak.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Phoenix ! ~ Harry Potter Rpg ::  ||| Başlangıç :: RPG İçi-
Buraya geçin: