VASILISA.

13 Ekim, Moskova doğumlu. Annesinin adı Svetlana, babasının adı ise Maksim. Ailesinin Sibirya'dan göçen ilk büyücü ailesi olduğu hakkında söylentiler var. Ancak şimdiki ailenin Sibirya ile uzaktan yakından bir alakası yok. Vasilisa Slytherinli ancak Slytherin özellikleri taşımadığına inanıyor, bu yüzden Seçmen Şapka'ya olan inancı sıfır. Aslında her şeye olan inancı sıfır da diyebiliriz. İnandığı bir din, sistem ya da tam güvendiği bir insan yok. Kendine dahi güvenmediğini biliyor. Çünkü hareketleri ve tavırları çok sık değişiyor. Okulun ilk yıllarında sessiz bir kızken, şimdi belli bir arkadaş çevresi var. Ve o insanlardan başka kimseyle eğlenemiyor. Dışarıdan her ne kadar sessiz görünse de, arkadaşları içinde son derece esprili ve gürültülü.

Tam bir alkolik diyebiliriz. Özellikle muggle yapımı şaraplar onun favorisi. İtalyan şaraplarına da bayılır. Örneğin İtalyan şaraplarından Dolcetto'ya bayılır. Ayrıca keskin tatlı olan Barolo'ya da. Kırmızı şarapları beyaz şaraplara tercih eder. Ancak alkolik olduğunu çok az kişi bilir. Sadece en yakın arkadaşları ve sevgilisi. Yatağının altında birkaç kasa şarap vardır, bunu bilen kızlar özel günlerde gizlice şarap alma hakkına sahiptir. Örneğin; Rebecca, Dia ya da herhangi bir yakını. Ve de tam bir gurme diyebiliriz. İsmini bilmeyip içtiği tüm şarapların türünü ve adını bilebilir. Buna aslında tecrübesi de yardımcı oldu ama yemek konusunda da iyidir. Yine İtalyan, İspanyol, Meksika ve Türk mutfağını sever. Baharatlı her şey onun için mükemmeldir. Keskin tatlardan çok hoşlanır.

Az önce de bahsettiğimiz gibi tamamen inançsızdır. Hiçbir şeye inanmaz. Ateisttir ve bir tanrının olmadığını savunur. Gördüğü her şeyin gerçek olmadığını düşünür. Çok sabit görüşleri vardır ve çok tutucudur. Bu konularda kimse onunla konuşmak istemez. Şimdiye kadar kimsenin dediğine de inanmadı ve güvenmedi. Hatta ailesine bile. Ama sevgilisi Joseph'in son derece serbest olması yüzünden ona biraz güveniyor. Rahat insanları çok sever. İnancı tam olan hiçbir kimseyle dost olamamıştır şu zamana kadar çünkü çok kısa bir sürede hemen kavga çıkartabilir.

Son derece rahattır. Hatta o kadar rahattır ki rahatlığın b*kunu çıkartmıştır diyebiliriz. Sevgilisinin bile başka biriyle olmasına, esrar kullanmasına bir şey demez. Her insanın istediğini yapmakta özgür olduğunu savunur. Herkesin eşit olduğunun da koyu bir taraftarıdır. Hiçbir insanı gay, lezbiyen, yahudi ya da siyahi diye ayırmaz. Özgürlükçü düşünen biri olarak ırkçılıktan da nefret eder. Bir insanla dostluk kuracağı zaman onu asla sorgulamaz, nereli olduğuna, ne renk olduğuna, tercihine ya da dinine önem vermez. Onun için önemli olan, kafalarının anlaşabilmesidir.

Giyimine geçelim. Giyim konusunda gayet rahattır diyebiliriz. Bol hırkalardan, yeleklerden, yüksek topuklardan ya da babetlerden hoşlanır. Şapka ve gözlük takmaya bayılır, hatta en sevdiği şeydir diyebiliriz. Saçlarını genelde açık bırakır, çünkü saçlarının güzel olduğunu düşünür. Zayıf denebilecek sarı saçlarının rüzgarda uçuşmasını çok sever ve mutlu olur. Çok uzun saçtan nefret eder, şimdiye kadar uzattığı en uzun saç omuzlarından birkaç santim aşağıda olmuştur. Ayrıca renkli giyinmeye bayılır. Pembe kemik gözlükler, sarı renkli şapkalar, rengarenk tunikler ve saçma renklerde pantolonlar onun tercihidir.

Gelelim takıntılarına. İki işi aynı yapamama gibi bir takıntısı vardır kızımızın. Örneğin sakız çiğnerken merdivenlerden çıkamaz ama bunu en kısa zamanda yenmeyi hedefliyordur. Aslında sakız çiğneyenlere de gıcık olur, özellikle çiğnerken ses çıkaranlara. Hatta sırf bu yüzden Hufflepufflı bir kıza saldırmıştır. Merdivenlerden çıkarken basamakları teker teker çıkmaz, iki ya da üç basamak atlayarak çıkar. Sessiz gülen insanlardan nefret eder, onun için gülmek, sesli yapılan bir eylemdir. Şeftalinin kabuğundan nefret eden insanların tam tersi, kabuksuz şeftaliden nefret eder. Domatessiz menemenden, güzel gülümsemeyen erkekten, yere tüküren kızdan da nefret eder.

Fiziksel olarak tam bir Rus özellikleri taşır. İnce ve çok uzundur. Yüz ve vücut hatları çok keskindir, özellikle yüzü çok kemiklidir. Ama onun düşüncesine göre bu özellik gayet hoştur. Mavi güzel gözlere sahiptir. Bakışları buz gibidir, dondurur diyebiliriz. Gözleri hafif çekiktir ve makyaj yaptığında bilerek iyice çekik hale getirmektedir. Bir kız olarak kaş şeklini sürekli değiştirir, hatta kaşsız gezdiği zamanlar da olmuştur. Kimi zaman kalın, kimi zaman incecik kaşlarla çıkar insan karşısına. Ama ona göre kaş, yüzü değiştirebilen en büyük özelliktir, yüzün gözden sonra en güzel yeridir. Kaş şekline göre, insanlar hakkındaki düşünceler de değişir diye düşünüyor.

Son dereve marjinal bir kişiliğe sahiptir. Giyimi, tavırları, düşünceleri kısaca her şeyi orjinal ve farklıdır. İşte bu yüzden kendini çok sever. İnsanlar tarafından sevildiğini bildiği için de hayatından mutludur. Gelecek ile ilgili planlarından en büyüğü, kendi gibi biriyle evlenip gürültülü bebeklere sahip olmaktır. Resim konusunda çok yeteneklidir ama ressamlığı meslek olarak tercih etmez, ikinci plana atar. Müzik konusunda çok daha başarılıdır. Hatta okul çapında tanınan bir alternatif müzik grubuna sahiptir. Sesi çok güzeldir. İleride Gringotts'da çalışan bir bankacı olmak istiyordur ama fikirleri değişken olduğu için emin değildir. Vasilisa Gorbacheva, kısaca bu özelliklere sahip mükemmel bir cadıdır.