~ Kavganın Sonrasında...

Konu: ~ Kavganın Sonrasında... Paz Haz. 19, 2011 10:47 am

Küçük kızı ararken bir sersemletme büyüsü onu sıyırıp yandaki küçük heykelciği parçaladı. Sinirlenip ona saldırana bir büyü yolacaktı ki asası ne olduğunu anlamadan elinden uçuverdi. Önce Slytherinli bir çocuğun buna sebep olduğunu düşündü –ama çevrelerinde toplanmış kalabalık korkuyla geri çekilince, asasının müdürün elinde olduğunu gördü. İçindeki öfke anında korkuya dönüştü. Eğer bu kavga müdüre kadar ulaştıysa okuldan dahi atılabilirdi. Ve bu istediği en son şeydi. Hemen müdürün talimatları doğrultusunda kalabalığı yarıp müdürün arkasına takıldı. Gryffindor’dan arkadaşları da yanına gelip sessizce onu taklit ettiler. Ve tekrar düşünceleriyle baş başa kaldı James. Burnundaki acı yine dayanılmaz dereceye ulaştı. Elini kaldırıp dokununca balon gibi şiştiğini fark etti. O acıyla müdürün odasına nasıl gittiklerini anlayamadı bile. Ancak müdür, masasının arkasına geçip ona doğru soran bakışlar fırlatınca kendine gelebildi. Acısını bastırmak istercesine dişlerini sıkıp gözlerini kapadı. Sonrada ciddi bir ifade takınıp konuşmaya başladı. Amcasının gözlerinin içine bakıyordu. “ Büyük Salona giderken ağlayan bir kız gördüm. Durup ne olduğunu sordum. Bana bazı çocukların onunla muggle doğumlu olduğu için dalga geçtiğini söyledi. Sonra şu pis- …ıhm… şu çocuklar geldi ve tekrar kıza hakaret edip ağlattılar. Ben de dayanamayıp şu dik saçlıya yumruğu geçirdim. Olay bu şekilde Profesör, sonrasında bir şekilde olaylar büyümüş. ” Susup sol tarafında duran Slytherinlilere doğru pis bir bakış attı. Bunun sonucunda dik saçlı çocuk çıkıp konuşmaya başladı. Elmacık kemiğinin üzerinde kocaman bir morluk vardı. “ Biz sadece konuşuyorduk ve bu çocuk birden bize saldırdı Profesör. Çıldırmış gibiydi, şu yüzümün haline bir baksanıza. Bunu babam görene kadar bir bekleyin hele, o…” Müdürün elini kaldırmasıyla çocuğun söyleyecekleri yarım kaldı. James, dik saçlı çocuğa karşı yine muazzam derecede öfke duyarken, müdür ciddiyetini koruyarak diğer öğrencilere söz verdi.

Konu: Geri: ~ Kavganın Sonrasında... Paz Haz. 19, 2011 11:23 am

İçimde oluşan öfke bu insanlara karşı ördüğüm duvarları delip geçicek kadar kuvvetli olmuştu. Bu insanların neden burada toplandıkları hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu; fakat şahsıma söylenen sözler ve beni herkesin içinde küçük düşürme çabası asama başvurmama neden olmuştu. Söylediğim sözler çocuğun bedenini yere sererken homoseksüel lakabını bana, kendi binamdan takan Joseph'in beni onlara karşı savunması şaşırmama neden olmuştu. Yüzünü incelediğimde hatları bunun onu sinirlendirdiğini gösteriyordu. Ardından çocuklara sarfettiği sözler ve asasının tek hamlesiyle çocuğu taşa çevirmesi onun hakkındaki düşüncelerimi değiştirmişti. Koridor tam bir savaş alanıydı, asalarımız birbirine doğrultulmuş lanetler atmaya çalışıyorduk. Kimimiz muggle hareketleriyle sinirimizi yumruklarımızdan çıkarırken kimimiz de asamızla karşımızdaki kişinin gözünü çıkarmaya çalışıyordu. Kendimi bir anda James'in kanlı yüzüne bakarken bulmuştum, o hiç istifini bozmadan burnunu koluna silmiş ve devam etmişti. Bunu ona yapan çocuğu gözleriyle aradım ve onu kıstırdığımda asamı geriye doğru nişan almıştım, tam büyülü sözler dudaklarımdan çıkacakken, asamın ellerimin arasından kayıp gittiğini hissettim. 'Seni...' Küfürle birlikte inlerken asamı alan kişiye zorla döndüm. Gördüğüm upuzun cüppesi ve kırışmış yüz hatlarıyla bize tepeden bakan okul müdürümüz Archill Caliente olmuştu. Onu, şölenler dışında başka bir yerde görmemiş olmam başımızın ne kadar büyük bir dertte olduğunu gösteriyordu. Kaşları çatılmış, aralarında ince çizgiler oluşmuştu. Havaya kaldırdığı elinde tuttuğu sekiz asanın sahibine ve diğer çocuklara seslendi. Asayı alması için önce müdürün odasına uğraması gerekiyordu. Hogwarts kulesinde olması, kavganın sonrasında bize eziyet gibi gelecekti. Hepimiz şaşkınlıkla birbirimize baktıktan sonra ilk adımı atan James'i takip ettik. James ve müdür, birbirlerine çok benziyorlardı ve bu benzerlik senenin başından beri kimsenin gözünden kaçmamıştı. Kule yolunu hızlıca aşarlarken yanımızdan geçen öğrenci grupları bizleri parmakla gösteriyordu. Ben kafamı öne eğsem de kimileri ilerideki net bir noktaya bakıyordu. Kapıya geldiğimizde müdür heykele bir şeyler fısıldadı ve dönen merdiven hepimizi müdürün odasına götürdü. Oda geniş ve şimdiye kadar başa gelmiş tüm müdürlerin portresini bulunduruyordu. Şimdiye kadar ilk kez bu odada bulunmanın heyecanı tüm sinirlerime iletilmişti. Bir yandan da alacağım ceza beni korkutuyordu. Müdürün gözlerini üzerimizde gezdirmesi üzerine James kendini savunacak bir konuşma yaptı ve kavganın en başını birinci ağızdan dinlemiş oldum. Nedeni basit kaçsa da Slytherinlilere olan öfkemizi rahatça çıkarabileceğimiz bir nedendi. Ardından konuşan ucube, ailesiyle ilgili bir şeyler gevelemişti. Herkesin sustuğu sırada kendimde konuşma cesareti buldum. “—Onların taktığı lakaplarla sinirlenmeye hakkımız olduğunu düşünüyorum, Profesör.” Bir yandan bana kavgada bu sözü sarfeden şişman çocuğa bakarken bir yandan da aynı binada bulunduğum çocuğa bakıyordum. Odaya biraz göz gezdirdiğimde karşımda duran aynadaki benle göz göze geldim. Zaten açık renkli olan tenim kızarmış, uzunluğu kulaklarımı geçen saçlarım ise dört bir yana dağılmıştı. Süveterimin altından çıkan gömleğim ve bozulan kravatımla tam bir vasat öğrenci örneğiydim. Derin bir nefes alarak diğerlerinin konuşmasını dinledim.

Konu: Geri: ~ Kavganın Sonrasında... Paz Haz. 19, 2011 11:38 am

Genç büyücü saldırılarını bütün senelerin hırsıyla arttırmaya başladı. Hareketlerinin hızlanması ile birkaç büyüden son anda kurtulmasına rağmen bir sersemletme büyüsü omzuna çarpınca geriye doğru savruldu. Elinden düşürdüğü asası birkaç adım ileride yere düşerken kendisi duvara çarpıp yere düştü. Hissettiği acı maksimum dereceye ulaşınca bu durum onun daha da hırslanmasına sebep oldu. Acıyan başı ve omzuna rağmen ayağa kalkıp yanındaki Slytherin'li öğrencinin başkasına büyü yapmak için uzattığı asayı tutan eline tekme savurdu. Şaşkına dönen çocuğa acımasına rağmen kafa attı. Ensesine doğru inen bir sıcaklık hissediyordu. Ancak sorun etmedi ve asasını kapıp diğerlerine saldırmaya hazırladı kendini. Tam o anda elinden fırlayan asa ile şok oldu. Etrafına baktığında bunu yaşayanın sadece kendisi olmadığını anladı ve merakla arkasını döndü. Gördüğü manzara karşısında canı sıkılmıştı. Gene mi? Lanet olsun. Bu hafta içerisinde neredeyse hergün müdürün ofisine geliyordu ve atılmasına ramak kalmıştı, bunun farkındaydı. Ama olduğu kişiyi de değiştiremezdi. Bu yüzden söylediklerini yapıp diğerleri ile birlikte peşine takıldı. Her seferinde iç karartıcı bulduğu bu koridorlarda ilerlerken, o sırada düşünebildiği tek şey ensesinde aktığını hissettiği sıcak kanıydı. Bunu neyin takip edeceğini bilmesine rağmen umursamadı. O zaten hiçbir şeyi umursamazdı. Ayrıca omzunu hareket ettiremediği için sinirliydi. Tam arkasından gelen çocuğa son bir kez geçirmesini engelleyen tek şey omzuydu çünkü. İçeri girdiklerinde herkes başını öne eğmiş duruyorken James sözü aldı. Anlattıkları Joseph'in kavgaya karışma sebebiyle benzerdi. Evet o küçük kız etkilemişti Joseph'i. Ancak kavga etmesinin sebebi geçmişinde yaşadıklarının öcünü alma fırsatı bulmuş olmasıydı. En azından bir nebze olsun rahat uyuyabilirdi artık. Slytherinli bir öğrenci konuşmaya başlayınca Joseph hemen yanındaki öğrenciye acısa da artık kendini tutamadığı için dirsek attı. O çocuk konuşurken arkada, yani Joseph'in bulunduğu yerde biraz itişme yaşandı. O sırada kavgadan sonra yeni farkettiği Doañzel söze girdi. Ona takılan lakaplardan bahsedince Joseph başını öne eğdi, evet pişmandı. İnsanlara sırf görüntülerinin farklılığından dolayı isim takmak tam Joseph'in işiydi. Ancak bir süre sonra bu durumdan sıkılırdı. Ve yine o durumlardan biriydi. Binadaşına başkalarının bu şekilde hitap edmesi onu daha da sinirlendirmişti. Sonra müdürün izin vermesiyle Joseph konuştu. Tabi bu arada müdürün bakışlarından anladığı kadarıyla başı fena halde dertteydi. Belki de yavaş yavaş solgunlaşan teni yüzünden garipsemişti müdür onu. "Ben sadece oradan geçiyordum. Kavga etmeyi sevmem bilirsiniz. Başkalarının da savunucusu olarak tanıtamam kendimi. Ancak zaman içerisinde edindiğim rütbemin hor görüldüğünü ve orjinalliği yakalamış olan beni taklit edenlerin olduğu ortamları görünce kendimi tutamadım. Meşru müdafaa da diyebiliriz buna. Tabi dostlarımı savundum dersem ne kadar inanırsınız, bilmem. Ancak bundan sonra benim binama laf atan biri olursa, geceleri uyumamasını tavsiye ederim." dedi ardında o kendine has gülüşüyle. Biraz da sinirle. Tabi o sırada görüşünün bulanıklaştığını hissetti. Karizmasının çizilmemesi için dengede durmaya çalıştı. Ensesindeki o sıcaklık halen hissediliyordu. Kan kaybından ölen tanıdıkları vardı. Belki de okul beni atmadan bu dünya beni atar, ahah.

Konu: Geri: ~ Kavganın Sonrasında... Paz Haz. 19, 2011 12:39 pm

" Ortak salona iniyordum ve bir anda James'in bu grupla tartıştığını gördüm. Doğrusunu söylemek gerekirse, kavganın neden olduğunu bilmeden kavgaya girdim ve kızı sonradan gördüm fakat, James'in durduk yere kavga etmeyeceğini iyi biliyorum Profesör. Bir anda ortalık karıştı ve durum bundan ibaret. "

"Duruma açıklık getirmek için neden küçük kızı çağırmıyorsunuz?"

Konu: Geri: ~ Kavganın Sonrasında... Ptsi Haz. 20, 2011 8:26 pm

Archill ağır adımlarla odasına girip masasına doğru ilerlerken Dumbledore’la göz göze geldi. Okulun eski müdürü, o masasına doğru ilerlerken sükûnet içerisinde, hiç sesini çıkarmadan onu izledi. Ancak odadaki diğer tabloların sakinleri, arkasından gelen öğrenci grubunu görünce mırıldanmaya, kendi aralarında tahminler yürütmeye başladılar. Öyle ki Archill, Slytherinden çıkma müdürlerden Haymish’in söylediklerini duymazdan gelmek zorunda kaldı. Ona göre müdürün odasına giren öğrenciler kesinlikle cezalandırılmalıydı. Hatta ceza önerisini de söylemekten geri durmadı. Yasak Ormanda, yanlarında bir yetişkin olmadan bir gece… Archill bir an için gözünü karartıp bu fikri düşündü, sonra vicdanının sesini dinleyerek koltuğuna kuruldu ve öğrencileri dinlemeye başladı. Olayın neden çıktığı konusunda tahminleri tabii ki vardı ama öğrencileri dinlemekte fayda vardı. İlk sözü onun için tanıdık bir sima aldı. Kuzenlerinde birinin oğlu, James. O konuşurken onu tanıdığına dair en ufak bir tepki vermedi, burnunun kötü görüntüsüne dahi aldırmadı. Sözlerini bitirdiğinde olayı aşağı yukarı anlamıştı. Tam da tahmin ettiği gibiydi, Gryffindorla Slytherin arasında yüzyıllardır süregelen nefretin bir yansıması. James’den sonra Slytherinli çocuk girişti söze. Babasının rütbesiyle ilgili bir şeyler zırvalayınca, Archill kibarca elini kaldırıp yeterli olduğunu belirtti. Sonrasındaysa sırasıyla Geyffindor öğrencileri söz alıp olaya nasıl bulaştıklarını anlattılar. Slytherinlerse susmayı tercih etti. Son alarak söz alan Gryffindorlu çocuk olayda adı geçen kızı çağırmayı teklif etti –tabii Archill olayı anladığını düşünüyordu, kızı çağırmayı gereksiz buldu. Ayağı kalkıp masanın önünde duran öğrencilere doğru ilerledi ve tam karşılarında durup hepsinin gözlerinin içine bakarak konuşmaya başladı. Aklında hala Dubledore’nin söyledikleri dolandığından konsantre olmakta biraz zorlanıyordu. “ Demek olay böyle… Siz Slytherinliler sizden yaşça çok küçük bir kızla utanmadan dalga geçtiniz. Üstelik asla onun elinde olmayan bir durumdan dolayı. Siz Gryffindorlar da sırf biri birine bir şey dedi diye kavgaya tutuştunuz. Sorunları halletmek için ne güzel bir yol. ” Bakışlarını öğrencilerden kaçırıp tekrar masasına doğru yöneldi. Bu konuşma artık onun için bitmişti. “ Öncelikle hepiniz için ayrı ayrı, binalarınızdan beşer puan kırılacak. Bunu çok çalışıp hak ettiniz. Sonrasında, Slytherinliler gidip o kızdan söyledikleri şey için özür dileyecek. Unutmayın… eğer dilemeseniz bilirim ve çok daha kötü bir ceza veririm. Gryffindorlara gelince… Gidip birinci kata verdiğiniz zararı düzelteceksiniz. Bir saat sonra gelip kontrol edeceğim. Umarım her yer yerli yerinde olur. ” Tekrar duraksayıp önünde duran mektubu eline aldı. Vampirlerle ilgili haber beynini tekrar meşgul ederken dudaklarını konuşmak için son kez araladı. “ Çıkabilirsiniz… ”

Konu: Geri: ~ Kavganın Sonrasında... Ptsi Haz. 20, 2011 8:29 pm

James, burnundaki acının izin verdiği ölçüde arkadaşlarının söylediklerini dinlemeye çalıştı. Konuşmaları bittiğinde, hepsinin kavga etmek için haklı sebepleri olduğunu düşündü. Slytherinlilerse olaya nasıl karıştıklarını anlatma zahmetine bile girmemişlerdi. Müdürün bütün bunları hesaba katmasını umuyordu. Ortada haklı bir taraf vardı ve o kesinlikle o tarafta olduğunu düşünüyordu. Derken müdür yerinden kalktı ve yanlarına geldi. James, amcası yaklaştıkça ona ne kadar benzediğini bir kez daha hayretle idrak etti. Amcasının ulaştığı sonuçları duyunca biraz öfkelense de bir şey demedi. Karşısındaki insan amcası olabilirdi evet, ama şu anda aralarında olan tek bağ müdür- öğrenci bağıydı ve James bunun kesinlikle farkındaydı. Amcasının söylediklerini düşünme zahmetine bile girmedi. Slytherinliler şimdi, tekrar o kelimeyi kullansa yine aynı şeyi yapardı. Ayrıca burnundaki acının her saniye artıyor olması da sağlıklı düşünmesini engelliyordu… Müdür tekrar masasına dönüp sözlerine devam etti. Odadaki bütün öğrencilerden beşer puan kırması adaletsizlikti ama Slytherinlilere verdiği ceza James’in yüzünü güldürmeye yetti. Slytherinlilerin küçük kızdan özür dilediği anı görmek için sabırsızlanıyordu. Sonrasındaysa müdür Gryffindorlulara verdiği cezayı açıkladı. Cezaları kafasında tartınca adaletin yerini bulduğunu düşündü. Müdür gidebileceklerini söylediğindeyse arkasını dönüp kapıya doğru yöneldi. Bir an önce revire gitmeliydi. Hemen yanında yürüyen arkadaşı Jack’in kolunu yakalayıp kendine döndürdü. Müdürün odasına giden merdivenleri henüz inmişlerdi. “ Dostum şu birinci katı toparlama olayını siz halledebilirsiniz değil mi? Benim acil revire gitmem gerek, yoksa yeni bir lakabım olacak… Burunsuz. ” Yüzünü buruşturup acının el verdiğince gülümsemeye çalıştı. Burnu yeniden kanamaya başlamıştı…

Konu: Geri: ~ Kavganın Sonrasında... Ptsi Haz. 20, 2011 9:38 pm

“ Demek olay böyle… Siz Slytherinliler sizden yaşça çok küçük bir kızla utanmadan dalga geçtiniz. Üstelik asla onun elinde olmayan bir durumdan dolayı. Siz Gryffindorlar da sırf biri birine bir şey dedi diye kavgaya tutuştunuz. Sorunları halletmek için ne güzel bir yol. "

“ Öncelikle hepiniz için ayrı ayrı, binalarınızdan beşer puan kırılacak. Bunu çok çalışıp hak ettiniz. Sonrasında, Slytherinliler gidip o kızdan söyledikleri şey için özür dileyecek. Unutmayın… eğer dilemeseniz bilirim ve çok daha kötü bir ceza veririm. Gryffindorlara gelince… Gidip birinci kata verdiğiniz zararı düzelteceksiniz. Bir saat sonra gelip kontrol edeceğim. Umarım her yer yerli yerinde olur. ”

“ Dostum şu birinci katı toparlama olayını siz halledebilirsiniz değil mi? Benim acil revire gitmem gerek, yoksa yeni bir lakabım olacak… Burunsuz. "

" Sen merak etme. Biz alt katı hallederiz. Burnun için, üzgünüm. Keşke daha önce yetişebilseydik. "

Konu: Geri: ~ Kavganın Sonrasında... Salı Haz. 21, 2011 8:40 pm

Baş dönmesi artarken düşünebildiği tek şey daha kahvaltı etmeden, akşamdan kalma bir şekilde yediği darbeyle nasıl başa çıkacağıydı. Tabi kan akışını durdurması gerekirdi yoksa işin ucu başka bir yere varmak üzereydi. "Duruma açıklık getirmek için neden küçük kızı çağırmıyorsunuz?" Jack'in önerisi ile Slytherin öğrencileri itiraz mırıltıları çıkartsalar da suçlulukları ile başlarını öne eğdiler. Genç büyücü derin bir nefes aldı ve duvara yaslanarak ayaklarındaki yükü biraz azalttı. Son olarak müdür konuşmaya başladığında herkes birbirine bakıyordu. “Demek olay böyle… Siz Slytherinliler sizden yaşça çok küçük bir kızla utanmadan dalga geçtiniz. Üstelik asla onun elinde olmayan bir durumdan dolayı. Siz Gryffindorlar da sırf biri birine bir şey dedi diye kavgaya tutuştunuz. Sorunları halletmek için ne güzel bir yol. Öncelikle hepiniz için ayrı ayrı, binalarınızdan beşer puan kırılacak. Bunu çok çalışıp hak ettiniz. Sonrasında, Slytherinliler gidip o kızdan söyledikleri şey için özür dileyecek. Unutmayın… eğer dilemeseniz bilirim ve çok daha kötü bir ceza veririm. Gryffindorlara gelince… Gidip birinci kata verdiğiniz zararı düzelteceksiniz. Bir saat sonra gelip kontrol edeceğim. Umarım her yer yerli yerinde olur. Çıkabilirsiniz… ” Joseph rahatladığını hissedip en önde çıkanlardan biri oldu. Slytherinli çocuğun tuhaf bakışları altında ilerlerken arkasındaki kızıllığın farkedildiğini anladı. James'in çıkmasını beklemek üzere kenara çekildi ve duvara yaslandı. Bu sırada ensesinden ve şakaklarından süzülen terin arttığını da hissediyordu. James çıkıp Jack'e veda edince olabildiğince hızlı bir şekilde onun peşinden ilerledi. Gücünün yettiğince konuşmaya başladı. "James, dostum bana yardım edebilir misin?" Sonrasında hatırladığı tek şey bir kez daha soğuk mermeri hissettiğiydi.

Konu: Geri: ~ Kavganın Sonrasında... C.tesi Haz. 25, 2011 12:57 pm

Out: Gryffindor'a 35 Puan! ~ Kavganın Sonrasında... 146178

» Kavganın Sonrasında: Kırık Bir Burun + Yarılmış Bir Baş