Kalbi duracak gibi atıyordu.Bir yandan *Acaba kızarlarmı,birşey söylerlermi?*diye telaşe yaparken diğer yandanda Hogwarts'ta olmanın mutluluğu ile yüreği ağzına geliyor ve miğdesinde kelebekler uçuşuyordu sanki.Merdivenleri ikişer,üçer çıktıktan sonra kocaman kapının önüne geldi.Nefes alıp verişlerini yavaşlatmak için bir saniye kadar gözlerini kapalı tuttu.Tam koca kapıyı eliyle tıklatacakti ki,kapı kendiliğinden açılıverdi.Şaşkın gözlerle odaya bir adım attı ve ``Sihri seviyorum.``diye mırıldandı.Müdür Clemence'yi karşısındaki koltuğa oturttu ve uzun uzun nasihatler verdi.Clemence'nin canı gittikçe sıkılıyordu.Sonunda müdürün nutukları bitmişti.Hafif bir gülümseme ile;
``Bu dediklerimi dikkate alınız küçük bayan.Size başarılı bir yıl diliyorum.İyi şanslar.``
Sonunda okula alınmıştı.Geç kalmanın bedelini uzun uzun ve sıkıcı sözler tamamlamıştı ama mutluydu.Merdivenleri tekrar ikişerli,üçerli güzünde kocaman gülümsemesiyle Hogwarts kolidorlarına karıştı.