Rahat ve sakin tavırlarla, arkasında ki tekerlekli bavulunu sürüyerek ilerliyordu. Babası, her sene olduğu gibi gene onu özlem dolu gözlerle izliyordu. Merdivenlerden çıkarken aklında ki kişilerden biri olan Kyle'ın ne durumda olduğunu merak ediyordu. Aslında, ya uyuyordu ya da, kızları tavlamaya çalışıyordu. Gerçekten vazgeçmeyen bir yapısı vardı. Bakalım, Hogwarts'a vardıklarında; Gene neler anlatacaktı. Aslında onu dinlemek hoş oluyordu, onunla birlikteyken sessizliği pek sevdiği söylenemezdi. Değişik bir hâl alıyordu onun yanında. Gülümseyerek silmişti, kafasında ki bu düşünceleri. Kısa bir süre ilerledikten sonra, Kyle'ı bir kompartıman da görmüştü. İçeri giricekken, karşısında ki kızı da farketmemiş değildi. Kısa bir şok geçirdikten sonra, kendine gelebilmişti. Mélania ile Kyle mı? Gerçekten şaka olmalıydı bu. Ama, Mélania'nın da Kyle'ında, kişisel özelliklerini bildiğinden pek fazla önemsememişti. Biraz daha ilerledikten sonra, boş bir kompartıman bulup içeri akmıştı bile.
İçeri girdiğinde, kimsenin olmadığını görmüştü. Hemen, elinde ki bavulu yerine yerleştirdikten sonra, kendini hemen koltuğa atmıştı. Sert ve bir o kadar da rahatsız bu koltuklar, Craig için adeta, kuş tüyü geliyordu. Kafasını, duvara yasladıktan sonra, elini de üstünde ki kazağına ceplerine atmıştı. Artık, sıcak ve bir o kadar da güzel uykunun tadına elinden geldiğince varacaktı. Hogwarts'a gidene kadar hoş bir uyku, Craig'i bekliyordu.
Out;Lütfen, beni dürtmeyin =) Uyucam ben Hogwarts'a gidene kadar.