Kompartıman 2

Konu: Kompartıman 2 Paz Ağus. 28, 2011 6:46 pm

Londra, D'onche'lerin Yazlığı
Agnes, Hogwarts'a döneceği için mutlu mu olmalıydı bilmiyordu. Valizlerini toplamış ve yatağına uzanmıştı. Tavandan sarkan avizeyi izlerken bu yılın nasıl olacağını düşünüyordu. Birinci sınıfları, Seçmen Şapka'nın huysuzlanmasını ve Ravenclaw için ayrılmış masada yiyeceği yemekleri düşünüyordu. Okulda bir değişiklik olmasını umuyordu. Canı çok sıkılmıştı. Erkenden hazırlanmıştı, hepsi ablasının suçuydu. Agnes'e hep bavullarını erkenden hazırlamasını söylerdi. Ama Agnes artık karşı çıkmaktan yorulmuştu ve ilk defa bugün, valizlerini dört saat önceden toplamıştı. İçine birkaç kitap, su ve bir paket kabuklu fıstık koymuştu. Tatili ciddi ciddi bitmişti. Dersler, okul, arkadaşlar ve profesörler. Hepsini özlemişti belki de gülümsemeli idi. Aklına birden Hogwarts'a ilk gittiği gün geldi. Seçmen Şapka'yı taktıklarında nefes nefese kalmıştı. Ravenclaw dediği zaman koşarak Ravenclaw masasına oturmuş ve ziyafet başladığında tabağına aldıklarını üzerine dökmüştü. Suratına aptal bir gülümseme yayıldı. Yatağının hemen yanındaki komidinin üzerindeki paketten bir tane sigara aldı ve yaktı. Tam derin bir nefes çekmişti ki ablası içeri girdi. "Gitme zamanı geldi Agnes." dedi. Sonra sigarayı gördü. Agnes'in içine bir korku yayıldı, ablası gülümsedi. "Sana doğru bir şey öğretebileceğimi biliyordum. Merak etme dudaklarım mühürlü." dedi ve hafifçe gülümsedi. Sonra odaya girdi ve Agnes'in valizlerini aşağıya indirmesine yardım etti. Valizleri beraber arabaya koyduktan sonra Agnes arabanın ön tarafına geldi ve "Artık on beş yaşındayım." dedi. Ablası, geçen dört yılın ardından Agnes'in ön koltuğa geçmesine izin verdi ve beraber King Cross İstasyonu'na doğru yola çıktılar.
Londra, King's Cross Tren İstasyonu
İstasyona geldiklerinde Agnes, ablası ile beraber duvardan geçti ve bir anda Hogwarts Expresi'nin yanındaydılar. Ablası Agnes'e döndü ve "Tatilde görüşürüz. Sık sık yaz." dedi daha sonra da Agnes'e sarıldı. Agnes içeri geçtikten sonra boş bir kabin buldu ve geçti. Çantasından 'Spiderwick Günceleri' kitabını ve kabuklu fıstıklarını çıkardı. Trenin düdüğü öttükten ve tekerlekleri raylar üzerinde kaymaya başladıktan sonra, ablasına el salladı. İstasyondan ayrıldıklarında Hogwarts'a dönmenin heyecanını yaşıyordu.
Kitabının yarısına geldiğinde, kendi yapmış olduğu ayıracı kitabın arasında koydu ve başını cama dayadı. Mavi gözleri yanlarından hızla geçip giden dağları ve ağaçları izliyordu, huzurluydu, sakindi ve şu anda önemli olan tek şey de buydu.