*Sihir Dünyasını düşününce aklınıza gelen şeyler ve size
hissettirdikleri nelerdir?
Gerçeklikten uzak büyülü bir dünyada yaşamak büyük ihtimal tüm çocukların hayalidir. Kim istemez ki gerçekten elinde bir asayla bir oraya bir buraya koşuşturup büyüler yapmak. Bu dünyanın gerçekliğini öğrenen bir insanın bunun peşini bırakacağını düşünmüyorum. Hele de benim kadar atılgan biriyse, başı çoktan binbir türlü belaya girmiştir bile. Elimle asamı kavradığımda son derece özgür,güven dolu ve cesur olmanın yanı sıra, kendimi mutlu da hissediyorum.
* Geniş bir labirentte kayboldunuz. Vakit gece. Ne yapardınız, neler hissederdiniz?
Elindeki yetenekleri iyi kullanmasını bilen bir büyücü günün hangi vakti olursa olsun asası yanında olduğu sürece korkmamalıdır. Kesinlikle korkmam ve biraz yalnız kalmanın yadını çıkarırım. Aslına bakarsanız labirentte küçük bir keşfe bile çıkabilirim.
* Üç Büyücü Turnuvasına katıldınız ve ilk
göreviniz ejderhadan kurtulup altın yumurtayı almak. Ve rakipleriniz
sizden çok daha güçlü. Ne yapardınız, nasıl bir stratejiyle ejderhanın
karşısına çıkardınız ve neler hissederdiniz?
Öncelikle Sihirli Yaratıkların Bakım dersini bana zorla da olsa aldırdığı için babama teşekkürlerimi sunarım. Sonra ejderhaya karşı korkumu ve amacımı belli etmeyecek şekilde hareket etmeye çalışırdım. Eminim ki bir şekilde o yumurtayı almayı başarırdım.
*Seçme şansınız olsa hangisini seçerdiniz, sebebiyle birlikte
belirtiniz? Mürver Asayı mı? Görünmezlik Pelerinini mi? Diriltme Taşını
mı?
Kesinlikle diriltme taşını seçerdim. Her ne kadar mürver asa ya da görünmezlik pelerinine sahip olup son derece cesur işlere atılmayı canı gönülden istesem de, aramızdan yakın göçüp giden arkadaşlarım ve ailem de benim için bir o kadar önemli. Onlara yeniden yaşama şansı tanıma teklifini reddetmek, onlara karşı büyük bir sadakatsizlik olurdu.
Konu: Victorola Salvatore 
Salı Ağus. 23, 2011 2:32 pm
