Phoenix ! ~ Harry Potter Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaEski ParşömenLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Rüşvet

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Cecilia Boudlaire
Uluslararası Sihirsel İşbirliği Dairesi Başkanı
Uluslararası Sihirsel İşbirliği Dairesi Başkanı
Cecilia Boudlaire


Mesaj Sayısı : 19
Doğum tarihi : 30/11/95
Yaş : 28
Mücadele Tarafı : Aydınlık Taraf
Sihirsel Soy : Melez
Evcil Hayvanı : Max adında bir retriver.
Kayıt tarihi : 03/03/10

Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
Rüşvet Left_bar_bleue99/100Rüşvet Empty_bar_bleue  (99/100)
Düello Gücü:
Rüşvet Left_bar_bleue0/0Rüşvet Empty_bar_bleue  (0/0)

Rüşvet Empty
MesajKonu: Rüşvet   Rüşvet Icon_minitimeC.tesi Ağus. 13, 2011 5:02 pm

Rüşvet 21798263196778851224 & Rüşvet 04164523816288243726
Cecilia Boudlaire'ın gizli casusluk görevinin sırları, Ölüm Yiyen Evelyn Widmore tarafından ifşa edilmişti. Tehlikeli ve kurnaz cadı Widmore, bu durumu lehine çevirip Boudlaire'ın, uzun zamandır istediği şeyi elde etmek için kullanır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cecilia Boudlaire
Uluslararası Sihirsel İşbirliği Dairesi Başkanı
Uluslararası Sihirsel İşbirliği Dairesi Başkanı
Cecilia Boudlaire


Mesaj Sayısı : 19
Doğum tarihi : 30/11/95
Yaş : 28
Mücadele Tarafı : Aydınlık Taraf
Sihirsel Soy : Melez
Evcil Hayvanı : Max adında bir retriver.
Kayıt tarihi : 03/03/10

Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
Rüşvet Left_bar_bleue99/100Rüşvet Empty_bar_bleue  (99/100)
Düello Gücü:
Rüşvet Left_bar_bleue0/0Rüşvet Empty_bar_bleue  (0/0)

Rüşvet Empty
MesajKonu: Geri: Rüşvet   Rüşvet Icon_minitimeC.tesi Ağus. 13, 2011 6:13 pm

Üç gündür içini kaplayan endişe, uyumasını imkansız kılıyordu. Saatlerce yatağında dönmüş durmuştu fakat gözüne bir damla uyku girmemişti. Kaygılıydı. Tehdit edildiği şeyden ziyade tehdit eden kişi onu daha çok kaygılandırıyordu. Widmore'u tanımıyordu, neler yapabileceğini bilmiyordu. Ailesinin diğer üyelerine bakılırsa iyilik meleği olduğu düşünülemezdi. Widmore'lar acımasız ve kalpsizlerdi. Hırslı olduklarını duymuştu. Acaba Evelyn Widmore, Cecilia'nın sırrını korumak karşılığında isteyeceği şeyde ne kadar ileri gidebilirdi? Evet, mevkisi yüksekti fakat Sihir Bakanı değildi ya. Tekrar iç çekti. Yavaşça, uyumak için sıkı sıkı yumduğu gözlerini açtı. Güneş daha doğmamıştı fakat ufuk çizgisi belirgindi. Son bir aydır bu evde, İrlandalı babasının geride bıraktığı tek şey olan yerde kalıyordu. Küçük bir köyün çıkışındaydı. Etrafta başka ev yoktu, fakat kilometrelerce uzanan bir yeşillik vardı. Bu manzara ilk başta rahatlatıcı gelse de sonradan sıradanlaşıyordu. Burada kalmak onu şimdiden bunaltmıştı. Fakat gidecek başka bir yeri yoktu. Evi şu anda kaçak birkaç Ölüm Yiyen tarafından kullanılıyordu. Onlarla kalmaya dayanamadığından babasının tek yadigarına yerleşmişti. Burası büyük bir taş evdi. Mevsim kışken buraya geldiği günlerde büyük salondaki devasa şömineyle ısınırlardı. Şimdi yazken biraz serindi, fakat bu ferahlatıcı serinlik onun sıcaktan bunalmasını engelliyordu. Aslında güzel bir yerdi burası. Cecilia'nın kaldığı oda, evin en küçük odasıydı. Kocaman odalarda kendi başına kalmak istemiyordu. Evin bütün duvarları gibi buradakiler de bej rengine boyanmıştı. Bu ferah renk, bir yatak odası için idealdi. Yatak, pencereye paralel olacak şekilde duvara dayanmıştı. Pencerenin karşısında açık renk ahşaptan küçük bir giysi dolabı vardı. Pirinç kollu kapının yanında ise aynı mobilyadan, sedef işlemeli bir tuvalet aynası duruyordu. Tek kişilik pirinç başlıklı bir yatakta yatıyordu Cecilia. Kahverengi yatak örtüsünü üzerinden attı ve istemeyerek, yavaşça yatağından kalktı. Giysi dolabını açıp içinden siyah, hakim yaka dar bir elbise çıkardı. Elbiseyi üstüne geçirdikten sonra omuzlarına siyah bir seyahat pelerini attı. Sonra uzun, kısa topuklu siyah çizmelerini giydi. Sanki ağustos ayında değil de kışın ortasındaydı. Renkli şeyleri pek sevmiyordu.

Seri adımlarla odasından çıkıp kapıyı sihirle kilitledi. Taş merdivenlerden aşağıya inip çelik kapıdan dışarı çıktı. Güneş doğmak üzereydi, seher yeli yüzünü yalıyordu. Asasını çıkardı, geriye birkaç adım attı ve ayrılmadan önce, o evde yokken kimse giremesin her zamanki koruyucu büyülerinden yaptı. Sonra arkasını döndü, kendi etrafında birkaç tur attı ve düşündüğü karanlık ormanın kıyısına Cisimlendi. Yaşlı ve kocaman ağaçlarla kaplı, ışığa geçit vermeyen bir ağaçlıktı burası. Tehlikeli görünüyordu. Derinlerden sesler duyduğuna yemin edebilirdi. Fakat hiçbir şey yapmadı. Kollarını birleştirip, kaderini ellerinde tutan cadıyı beklemeye başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Evelyn Widmore
Büyüceşura Hâkimi
Büyüceşura Hâkimi
Evelyn Widmore


Mesaj Sayısı : 16
Mücadele Tarafı : Widmore
Sihirsel Soy : Safkan
Kayıt tarihi : 10/06/11

Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
Rüşvet Left_bar_bleue100/100Rüşvet Empty_bar_bleue  (100/100)
Düello Gücü:
Rüşvet Left_bar_bleue0/0Rüşvet Empty_bar_bleue  (0/0)

Rüşvet Empty
MesajKonu: Geri: Rüşvet   Rüşvet Icon_minitimeC.tesi Ağus. 13, 2011 8:32 pm

Sırlı camın ardındaki görüntü, esmer bir tenin pürüzsüz görüntüsüne has keskin çehresindeki dolgun dudakları, incecik burnu ve iri masmavi gözleri ile olabildiğine kusursuz lakin geçmiştekine nazaran karanlık dokunuşlarla aydınlanmış gibiydi. Tanıyamıyordu artık kendisini, iyilik yahut kötülük bu iki olgu gerçekten de fazlasıyla uzaktı Eve için lakin nasıl olmuştu da bu ikilemin arasında buluvermişti hassas benliğini bir anda. Günler belki de aylar önce gerçekleşen ve hayatının en mutlu anı olması gereken gün niçin siyah bulutların esiri haline dönüşmüştü, ne yani bir soyadı taşımak bu denli ağır olabilir miydi? Artık bir Widmore'du, bu uyarı sözcüğünü yeterince işitmişti zaten çevresinden. Yakışıklı kocasının hiç bilmediği yönü acaba gelecekte aralarında düzelemez sorunların başlangıcı sayılacak mıydı? Hayır hayır, aşk herşeyden üstündü ki zaten Eve'de hiçbir zaman iyilik timsali bir melek olmamıştı ki. Dolgun dudaklarında gezinen kırmızı mat ruj fazlasıyla kadınsı bir hava katmıştı görünümüne, incecik ve uzun teninden salınan lacivert elbisesi ise gözlerindeki tatlı dokunuşu parçalayıp yerine daha dişi bir anlam vurguluyordu. Artık evliydi, genç bir kadının bütün özelliklerini barındırması gerekiyordu belki de bünyesinde, lakin hala içinde hareket eden o küçücük kız ne kadar da büyük bir tezat oluşturuyordu içinde bulunduğu gerçeklikte. Acımasız olmamıştı hiç, elbetteki kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmesini iyi bilirdi fakat bu duyguyu da artık aşılaması gerekiyordu özüne ve ilk olarak nereden başlayacağı da ayan beyan ortadaydı sanırım.

Siyah pelerini, uzun kömür karasındaki saçlarını örtmekte ve yüzüne zarif bir gölge düşürmekteydi. Bakışları delici olarak nitelendirebilirdi, donuk bakışları itici lakin yinede güzelliğine has çekiciliğini zedelemeyecek türdendi. Kendisini kanıtlamak zorunda hissediyordu diğer aile bireylerine, sebebini bilmediği bir yarışın içerisindeydi sanki, var oluşunu kabul ettirebilmek için. Oysa ki hiç kimseden bu tarzda bir söz dahi işitmemişti lakin üstlendiği bu görevi yerine getirmek şuan için en büyük emeli sayılabilirdi. Taşra bir yolun üzerinde belirginleşen kusursuz vücut, zarif esen bir rüzgarın eşliğinde salınıyordu adeta. Cecilia denilen kadın, Eve için yenilebilir cinsten bir hamleydi. Slytherin ile Ravenclaw arasında karar kılamayan seçmen şapkayı şimdi daha iyi anlıyordu, Slytherin için fazla zeki, Ravenclaw içinse fazla kurnazdı, seçimini en doğru yanda kullandığına da şüphe yoktu doğrusu. Ormanlık bir alana doğru salınmasını umursamıyordu ne de olsa karanlık en büyük yardımcısı sayılacaktı artık, bir hizmetkardı onun için. Genç kadının silueti gözlerine ilişir ilişmez, uzun bacaklarını adımlarını sıklaştırmaya başlamıştı. Heyecanlanıyor muydu yoksa? Ne yani bu küçücük işi bile halledemeyecek türden bir ahmak sınıfına düşebilir miydi? Elbetteki cevap aşikardı, Eve Boudlaire'ın neyin peşinde olduğunu çok iyi biliyordu ve bu av fazlasıyla iştah kabartan türdendi.

"Umarım seni bekletmemişimdir Boudlaire, uzun zamandır göremiyordum özlemişim seni, ne de olsa bir çok sırrını bilen iyi bir arkadaşınım ben senin öyle değil mi?"

Ses tonundaki alaycılık, Eve'den beklenmeyecek türdeydi sanki, hangi karanlık emellere alet oluyorsa başvurduğu yolun gelecekte neler getireceği tam bir muammaydı sanırım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cecilia Boudlaire
Uluslararası Sihirsel İşbirliği Dairesi Başkanı
Uluslararası Sihirsel İşbirliği Dairesi Başkanı
Cecilia Boudlaire


Mesaj Sayısı : 19
Doğum tarihi : 30/11/95
Yaş : 28
Mücadele Tarafı : Aydınlık Taraf
Sihirsel Soy : Melez
Evcil Hayvanı : Max adında bir retriver.
Kayıt tarihi : 03/03/10

Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
Rüşvet Left_bar_bleue99/100Rüşvet Empty_bar_bleue  (99/100)
Düello Gücü:
Rüşvet Left_bar_bleue0/0Rüşvet Empty_bar_bleue  (0/0)

Rüşvet Empty
MesajKonu: Geri: Rüşvet   Rüşvet Icon_minitimeSalı Ağus. 16, 2011 6:12 pm

    Orada yalnız olmadığını belirten sesleri daha duymadan hissetmişti. Hafif bir uğultu, belli belirsiz bir pop sesi ve bir pelerin hışırtısı, ona beklediği cadının geldiğini bildiriyordu. Başını yavaşça sola çevirdi. Evelyn Widmore, tepeden tırnağa siyahlara karışmış halde yaklaşık bir metre uzağında duruyordu. Esmer yüzü kötücül bir gülümsemeyle aydınlanmıştı. Keskin ve net yüz hatlarında güzelliğin yanında bir de zafer ifadesi seziliyordu. Dolgun dudakları kırmızıya boyanmıştı. Bu onu güzelleştirmekten ziyade ona daha vahşi bir çekicilik katmıştı. Deniz mavisi gözleri, siyahlar içinde daha da etkileyici bakışlara sahipti. Tamamen kusursuz bir yüzdü bu. Uzun boyluydu, o da Cecilia gibi tamamen siyah giysiler içindeydi fakat bu renk Cecilia'da bir yas havası uyandırıyordu, Widmore'a ise daha da karanlık ve gizemli bir hava katmıştı. Normalde kömür karası olan saçları, aynı renk bir kukuletanın altına gizlenmişti. Karşısındaki kadının güzel olmadığını söyleyemezdi. Cecilia'nın hiçbir zaman sahip olamayacağı bir dişilik vardı onda. Belki büyük ve zengin bir ailenin üyesi olduğundan, belki de yapısı gereği bakımlı görünüyordu cadı. Cecilia yalnız yaşıyordu, ona hizmet eden kimse yoktu ve değil görüntüsüne vakit harcamak, doğru düzgün uyuyacak zamanı bile zor buluyordu. Hiçbir zaman aşk hayatına kafa yormadığı içindi bu belki de. Asla dikkatini erkeklere vermemişti, onun tek bağlılığı işi olmuştu. Hogwarts'ta, Bakanlık'ta, her zaman, hep daha çok yükselmek için sürekli çalışmıştı. Gözlerinin altında kalıcı halkalar oluşmuştu bu yüzden. Kendisini pek güzel bulmazdı, aslında dış görünüşü hakkında herhangi bir fikri yoktu. O, etkileyici bakışlara veya kusursuz bir burna sahip değildi. Teni bembeyazdı, herhangi ufak bir kazada bile ona haftalarca geçmeyen morluklar bırakıyordu. Gözleri yeşilin soluk bir tonuydu. Yorgun görünümünü daha da pekiştiriyorlardı. Kirpikleri uzun ve düzdü, kaşlarıysa biçimli ve siyah. Burnu hafif kancaydı, fakat büyük değildi. Dudakları dolgun ve pembeydi, belki de yüzündeki en -hoş- şeyler dudaklarıydı. Düzgün bir çenesi ve çökük elmacık kemikleri vardı. Saçları siyah, düz ve inceydi. Karşısındaki cadının ondan kat be kat daha güzel olduğunu fark etti, fakat bu, moralini bozmadı. Burada bulunmalarının sebebiyle alakalı değildi çünkü. Genç kadın dudaklarını araladı ve küçümseme dolu bir sesle konuştu: "Umarım seni bekletmemişimdir Boudlaire, uzun zamandır göremiyordum özlemişim seni, ne de olsa bir çok sırrını bilen iyi bir arkadaşınım ben senin öyle değil mi?" Cecilia böyle bir şeyi bekliyordu zaten. Widmore'un yemeğiyle biraz oynamadan gideceğini düşünmemişti. Fakat Cecilia bunu bir törene dönüştürmek istemiyordu. Cadıya pis bir bakış attı. "Ya, Widmore, öyle öyle." dedi sabırsız ve soğuk bir sesle. Sonra yüzüne kararlı bir ifade yerleştirip duygusuz bir sesle devam etti: "Bunu olabildiğince kısa kesmek istiyorum. Şimdi söyle bakalım, Widmore, ne istiyorsun?" Sakin bir bekleyişe büründü ve içinden, cadının ne kadar ileri gideceğini merak ettiğini belli etmemeye çalıştı. O kötü niyetli birisiydi ve eline böyle ölümcül bir koz geçmişken bunu son haddine kadar kullanmadan bırakmayacaktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Rüşvet
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Phoenix ! ~ Harry Potter Rpg :: ||| Muggle Dünyası :: İRLANDA-
Buraya geçin: