* Sihir Dünyasını düşününce aklınıza gelen şeyler ve size hissettirdikleri nelerdir?
Sihir benim için hayat demek. Sihir Dünyası ise hayatın merkezi. Sihir Dünyasında aklıma gelen ilk şey herhalde bir unicorn olur. O beyaz uzun yeleleri, bir takı gibi duran zarif boynuzu, o asil hayvan! Bana olmak istediğim kişinin bir parçasını hatırlatıyor. Güzel, zarif, sihirli ve güçlü.
* Geniş bir labirentte kayboldunuz. Vakit gece. Ne yapardınız, neler hissederdiniz?
Önce paniklerdim. Daha sonra sakinleşince asamla ışık yakıp yolumu bulmaya çalışırdım. Korkmaz mıydım? Elbette korkardım. Ben de cadıyım. Ama orada bekleyip birinin sizi bulması için beklemek... Öldürücü olabilir. Hele bu duyumlar ortalıktayken. Hiçbir şeyin garantisi yok.
* Üç Büyücü Turnuvasına katıldınız ve ilk göreviniz ejderhadan kurtulup altın yumurtayı almak. Ve rakipleriniz sizden çok daha güçlü. Ne yapardınız, nasıl bir stratejiyle ejderhanın karşısına çıkardınız ve neler hissederdiniz?
Rakiplerimi umursamazdım, sonuçta onların bana bir faydası veya zararı yok. Ejderha? Bu biraz fazla gibi. Ama yapacak bir şey yok. Kendime bir kalkan büyüsü yapıp gizlice ilerlemeye çalışırdım. Görürse stratejim basitleşir elbette: kap ve kaç. Yinede macar ejderhasını istemem.
* Seçme şansınız olsa hangisini seçerdiniz, sebebiyle birlikte belirtiniz? Mürver Asayı mı? Görünmezlik Pelerinini mi? Diriltme Taşını mı?
Mürver Asayı istemezdim, çünkü hırs için öldürmek yanlış. Ve zaten Mürver Asanın sahipleri öldürülüyor. Hey, ben asamdan memnunum. Diriltme Taşı? Kulağa çok hoş gelsede sevdiğin birini arafta bırakmak... Bana acı verir. Elbette özlediklerim var ama sırf onları görebilmek için bencillik yapmamalıyım. Herhalde en iyisi pelerin. Sadece ölümden kaçmak için değil, mutfaktan fazladan tatlı aşırmak içinde güzel. Yani pelerin.