Magical Notes.

Konu: Magical Notes. Cuma Mayıs 20, 2011 1:42 pm

Conerus Hell Greyn & Myra Devereaux

Konu: Geri: Magical Notes. Cuma Mayıs 20, 2011 4:52 pm

Siyah deri ceketinin fermuarı ile son kez oynarken, kaşları arasındaki ince çizgi yeniden açığa çıkmıştı. Birkaç adım ötesindeki Matthew, kendisini hep rahatlatan gülümsemesini yolladı. Biraz da olsa rahatlamışken sahne arkasına girerek kendisine doğru yürümekte olan Patrick'i gördü, boynuna sardığı gri fuları ve siyah gömleği ile harika görünüyordu, beyaz dişlerini açığa çıkaracak şekilde tebessüm ettikten sonra ciddi bir ifade kapladı yüzünü. '' Haydi millet, başlıyoruz. '' Derin bir nefesin ardından heyecandan terlemiş alnını sildi elinin tersiyle, salondan gelen alkış seslerinin kendisini daha da beter hale soktuğunu biliyordu ama umurunda da değildi. Patrick bateride yerini alırken, Matthew yanına gelmişti bile. Spot ışıkları altında diğer grup üyeleri de yerlerine geçerken omzunun üzerinde bedenine baskı yapan elektro gitarın ince tellerine dokundurdu narin parmaklarını. Söyeleyeceği şarkı küçüklüğünden beri onu büyüleyen bir parçaydı, asıl haline bakılırsa bir rock parçası değildi ancak grup üyeleri ile günlerce süren bir çaba sonucu şarkıyı uyarlamışlardı. Şarkının başındaki kısmı değiştirerek bass gitara uyarlamışlardı, inişli çıkışlı notalar başladığında kalbinin biraz daha hızlı atmaya başladığını hissedebiliyordu. Kısa bir sessizlik sonucunda parmaklarının olağan düzenin içerisinde gitarın üzerinde gezinmesini izledi, bütün salon parçaya giriş yapmasını bekliyordu. Pembe dudakları aralandı ve parçanın ilk kıtasını söylemeye başladı Myra. '' Darling, hold me hold me hold me/ And never never never let me go.'' Sesi bütün bir salonu inletiyordu, herkesin gözü üstündeydi ve adeta büyülenmiş gibilerdi. Aslında şarkı pek uzun değildi ancak Judy Bridgewater'in söylediği versiyonunda kelimeler birkaç kez tekrar ediliyordu. Sessizce kendisini müziğin tınısına bıraktı farkında olmadan dans etmeye başlamıştı ufak adımlarla. Matthew onu bilindik gülümsemesiyle süzerken şarkısının sonlarına geldiğini ancak fark etti. Ne çabuk da bitivermişti. Tıpkı başladığı ses tonuyla şarkının sözlerine son verirken gözlerini kapatmıştı. Orjinaline oranla bu versiyonu daha hareketli ve sert olmuştu, Myra bilerek kelimelerinin sonuna vurgu yapmıştı ve insanlar ortaya çıkardığı bu şaheseri beğenmiş olmalı ki, kendisini büyük bir coşkuyla alkışlıyordu. Sevincine engel olamadan sahnede yanına gelmiş Patrick ve Matthew'a sıkıca sarıldı. Küçüklükten beri çok iyi anlaşırlardı ve aralarından su sızmazdı. Zaten sırf bu yüzden kabul etmişti bu sahneye çıkma tekliflerini. Basamaklardan inerek sahne arkasına geçtiğinde içeride beklemekte olan bütün gruba karşı bir zafer kahkahası attı. Normalde insanlara karşı bu kadar kendisini belli etmezdi ancak bir anda kaynaşıvermişti tüm grupla. Patrick'in uzattığı bardaktan şarabını içerken gülümsüyordu.

Konu: Geri: Magical Notes. Cuma Mayıs 20, 2011 7:22 pm

Belki de biraz müzik iyi gider

"Selam güzelim,"

"Aslında seni tebrik etmeye gelmiştim. Sarhoşken, aklımı başımdan aldın."

Konu: Geri: Magical Notes. Cuma Mayıs 20, 2011 8:25 pm

Diğerleri Patrick'in yaptığı esprilere gülerken, bardağının içerisindeki şarabın bitişi üzerine adımlarını yönlendirerek, sahne arkasının girişine yakın masaya doğru ilerledi. Bir yandan da, uzun zaman önce keşfettiği muggle bir grup olan My Chemical Romance'in parçalarından bir tanesini mırıldanıyordu. Bardağı masanın üzerine bıraktıktan sonra duraksamadan kulis girişine doğru ilerlerken Matthew'un arkasından seslendiğini duydu. Geriye dönerek ona gülümsedi, her zaman Myra'ya karşı fazla korumacı olmuştu.
'' Tuvalete gidiyorum, gelmek ister misin?'' Ne zaman ona karışmaya başlasa genç kız bunu söylerdi ve her defasında utancından kızarır, bir şey diyemezdi Matthew. Yanındakiler bu sözü üzerine onunla dalga geçmeye başlarken hızla yeniden arkasına döndü, yapılı bir bedene çarpması ile birlikte yüzündeki tebessüm bir anda siliniverdi. Bir anda etrafını çevreleyen alkol kokusuna dayanamarak yüzünü orantısız bir biçimde buruşturdu. Bu ona küf kokan eski evini ve annesinin bağırışlarını anımsatmıştı. Anıları aracılığıyla zihnini kontrol eden öfke ile baktı karşısındaki gence. Sarhoş olduğu belliydi, gözlerinin altı biraz morarmış ve bakışları odaklanmakta zorlanıyor gibiydi. Duruşu bile sallanıyordu ve bu görüntü üzerine kendisini daha fazla tutamayacağını hisseden Myra adım atmaya yeltendiğinde karşısındaki konuşmaya başladı. "Selam güzelim," sözcükleri kısık bir sesle birlikte kendisine doğru süzüldüğünde inanılmayacak bir biçimde bu tının hoşuna gittiğini hissetti. "Aslında seni tebrik etmeye gelmiştim. Sarhoşken, aklımı başımdan aldın." Masmavi gözlerini hiddetle ilk kez genç adamın kahverengi gözlerine diktiğinde içindeki sinirin aniden dindiğini anlaması uzun sürmedi. Nedeni bilinmez bir şekilde bu çocuk kendisini ona doğru çekiyordu. Alkol kokusu bile havada asılı kalmıştı şimdi. Kilitlendiği durumdan çıkmak için bakışlarını arkasındaki gruba diktiğinde Patrick'in bakışlarıyla karşılaştı. Herkes tahmin edemediği bir şey için kahkahalar atarken, o Myra'yı düşünüyordu. Gülümsemesini bastıramadı ve kafasını bir şey yok dercesine salladı. O anda, uzun ve nazik parmaklarıyla tanımadığı bu genci hafifçe ittirdi. Aslında yakışıklı çehresi biraz da olsa tanıdık geliyordu. Belki de daha önce Tanrım, şu çocuktaki fiziğe bak, dediklerinden biriydi. '' Senin gibilerle uğraşmam ben.'' Hiçbir zaman topuklu ayakkabı giymeyi sevmemişti fakat o an bu sözleri üzerine keskin topuk sesleriyle ortamı terketme isteği uyandı içinde. Spor ayakkabıları üzerinde keskin bir dönüş yaparken, peşlerinden çıkan bir dj'in çaldığı hareketli parçayla dans eden bedenlerin arasında daldı.

Konu: Geri: Magical Notes. C.tesi Mayıs 21, 2011 1:13 pm

"Çok sarhoşum ve senin peşini bırakacağımı sanmıyorum,"

"Yoruldum,"

"Açıkçası, az önce beni başından savmak istemiyor gibi duruyordun."

"Senin kadar güzelini daha önce hiç görmemiştim,"

Konu: Geri: Magical Notes. C.tesi Mayıs 21, 2011 6:00 pm

Kalabalığın içine girer girmez, kendisini tamamen kaybolmuş hissetti. Etrafta çılgınca dans eden bedenlere öylesine yabancıydı ki, hiçbir zaman böyle delice dans etmeyi aklına getirmemişti ve bu Myra'yı birkaç dakikalığına durdurdu. Belki başkalarına göre kısa bir süreydi ancak geride bıraktığı çocuğun kendisine yetişmesine yetecek bir zaman dilimiydi. Arkasında yükseltmiş olduğu sesiyle kendisine hitap ettiğini biliyordu. Yanıp sönen ışıklar altında etrafı görmeye çalışırken daha da hızlanmıştı. Biraz korkmuş olsa bile durmaya niyeti yoktu, çünkü durduğu zaman bir şeylere karşı yenilmiş olacağını biliyordu. Önüne çıkan ve kendisine yılışık bir biçimde gülümseyen kızı sert bir biçimde ittirirken, arkasından gelen hakaretlere aldırmıyordu bile. Kendisini yabancı olduğu bu ortam dışarı atmak için merdivenlere yöneldiği sırada, kollarını kavrayan bir elin kendisini çekiştirdiğini hissetti. Kaçamamıştı, ve şimdi çocuğun güçlü elleri arasında sızlayan kolları ile beraber bomboş koridora doğru sürükleniyordu. Kendisini duvara yasladıktan sonra, birkaç kez etrafına bakınan genç adam sonunda kendisine döndüğünde bir yandan başarısız olmasının acısını yaşıyor diğer yandan karşısındaki bir çift gözden etkilenmekten kendisini alıkoyamıyordu. O an, bir psikopatın eline düştüğünü ve asla kurtulamayacağını düşündü. İçinde bir şeyler kaçmak için yer ararken, bedeni hareket dahi edemiyordu. "Yoruldum," Sanki Myra'nın içinde olduğu durumdan bahseder gibiydi, çünkü genç kız da bu kovalamaca sonunda fazlasıyla yorulmuştu. Sahne performansının ardından koşuşturmak nefes nefese kalmasını sağlamıştı ancak şimdi nefesini tutmuştu. "Açıkçası, az önce beni başından savmak istemiyor gibi duruyordun." Dudaklarının sinirle kıvrıldığını hissederken karşısındakine bağırma isteği öylesine güçlüydü ki bir an bunu başarabileceğini sandı ancak yapamadı. Gözlerini kendisinden bir an bile ayırmazken, yüzünü biraz daha yaklaştırdı ve bu Myra'nın nefesinin kesilmesine yol açtı. "Senin kadar güzelini daha önce hiç görmemiştim," Sözcüklerinin devamı gelmedi yine de bu genç kızın titremesine yol açmıştı. Kendisi bile bunun korkudan mı yoksa hazdan mı olduğunu bilemezken uzun süredir tuttuğu nefesini gencin yüzüne doğru üfledi. Nefesi şarap kokuyordu, buna emindi. Kendisini sarmalamış kollar henüz gevşemişti ve yerinde birkaç kez kıpırdandı, rahatsız olduğunu belli etmek istercesine. Ardından yüzünü daha adını bile bilmediği bu yabancının yüzüne yaklaştırdı, şimdi aralarında yalnızca birkaç santim vardı. '' Ne istiyorsun benden?'' Sesi kararsızlıkla doluydu. Bunu dışa yansıtmamayı ummuştu fakat başarılı olamamıştı. Aslında insanlara karşı duygularını kontrol edebilen bir yapısı vardı, belki kafasının dağınık olması ya da çocuğun etkisinde olmasıydı bu kadar açıkça her şeyi belli etmesinin nedeni.

Konu: Geri: Magical Notes. Paz Mayıs 22, 2011 1:51 pm

Ne istiyorsun benden?

Ne istiyorum ondan?

"Fazla sarhoş oldun,"

"Kızı bırakma."

"Bunu."

Konu: Geri: Magical Notes. Paz Mayıs 22, 2011 5:11 pm

Genç adam yüzleri arasındaki mesafeyi kapatarak dudaklarını buluşturduğunda, ne olduğunu anlayamamıştı Myra. İçinden bir ses karşılık vermesini, başka bir ses ise bir an önce buna bir son verip orayı terketmesini söylüyordu kendisine, ancak hareket edemeyecek durumda şoktaydı. Hiç tanımadığı biri, onu öpüyordu ve işin garip yanı Myra bundan hoşlanmıştı. En sonunda geri çekildiğinde, gözlerinde bir şeylerin parladığını gördü. '' Bunu.'' diye fısıldadı, genç kız sadece duruyordu gerçekten o an ne yapmalıydı? Kimdi o, adı neydi? Yüzü fazlasıyla tanıdık geliyordu, yine de bir türlü çıkaramıyordu kim olduğunu. İçinde yaşadığı bu karmaşada ne olduğunu bilmezken kendisini yine dudakları birbirine yaklaşırken buldu. Bu sefer,yaklaşan Myra olmuştu. Dudakları yeniden yavaşça buluşurken bir anda geri çekildi, ne yapıyordu böyle? Şimdi gözlerine bakamıyordu, beyaz teni utangançlığını ele verir biçimde kızarmıştı. Kendisini öylesine beceriksiz hissediyordu ki, her şey bir anda bulanıklaşmıştı. ''Kimsin sen?'' Zihnini ele geçirmiş bu soruya artık bir yanıt bulmak istiyordu, bunun içinde cevap karşısında kendisine bakan genç adamda gizliydi. Daha adını bile bilmezken onunla öpüşmüştü. Sessizce cevabını bekledi Myra, ancak bir cevap gelmedi. Sessizlik aralarında sürüp giderken eğdiği başının üzerinde onun kendisini izlediğini biliyordu. Birden içinde bir şeyler yerine oturmaya başladı, kendisini ezmekte olduğunun farkına yeni varmıştı. Başını aniden kaldırdı ve tüm duygularını kibir maskesinin altına saklayıverdi bir anda. '' Beni böyle etkilemeyi nasıl başarıyorsun?'' Gözleri şimdi ifadesiz bakıyordu, en çok bunu seviyordu işte. İnsanları şaşırtabilmeyi, bir anda bambaşka bir kişi olabiliyordu.

Konu: Geri: Magical Notes. Paz Mayıs 22, 2011 5:53 pm

"Hell. Conerus Hell."

"Peki sen, nasıl bu kadar güzel olmayı başarabiliyorsun?"

Konu: Geri: Magical Notes. Paz Mayıs 22, 2011 6:23 pm

"Hell. Conerus Hell." Sözcüklerinin ardından bir öpücük daha kondurdu Myra'nın dudaklarına. Genç kız kendisini bu Hell'in kollarında ona muhtaç küçük bir kız gibi hissediyordu. Hell, ismi bile öylesine kendisine özgüydü ki, ufak öpücükleri titremesine neden olurken zihni adını fısıldıyordu sürekli. Kıkırdadı hafifçe, bu uzun zamandır yapmadığı bir şeydi. Mutlu olmayı uzun zaman önce bırakmıştı zaten ancak şimdi kendisini farklı hissediyordu; mutlu ve güvende. "Peki sen, nasıl bu kadar güzel olmayı başarabiliyorsun?" Myra küçük dokunuşların etkisiyle Hell'in kollarında erirken kendisine inanamıyordu. Yetiştirilme tarzı gereğinde kendisine bir erkeğe dokunmayı bile yasaklamıştı. Babası, annesinin hastalığının ardından onları ardına bakmadan bile bıraktığı gün, kendisini bütün erkeklerin aynı olduğuna inandırmıştı. Şimdi ise bu çocuk ortaya çıkmıştı, aniden. Kafasında hayata karşı koyduğu bütün engellerini yıkıyordu birer birer. Kendisini savunmak istiyor yapamıyordu, her şey fazlasıyla uzaktaydı kendisi için. O an yalnızca Hell vardı. Koridorda kısa bir göz attıktan sonra bakışlarının yeniden dudaklarına sabitlendiğini görebiliyordu. Bu sefer farklıydı, Hell, kendisine fazlasıyla nazik yaklaşmıştı ve bu Myra'nın içerisinde bir şeylere dokunmuştu, bekliyordu genç adam. Daha uzun tutmuştu bu sefer öpücüğü ve Myra beklediğini düşündüğü şeyi yaptı o an. Parmakları kahverengi saçlarını kavrarken bedenini Hell'e daha yakın tuttu. Dudaklarıyla son bir tereddütten sonra ona karşılık vermeye başladığında dünya, ayakları altından kayıp giden soyut bir yaşanmışlık perdesi gibiydi. Şimdi yalnızca dudaklarının tadı ve Hell'in dokunuşları vardı. İçinden bir ses, bu öpücüğün daha da hareketleneceğini söylüyordu ama buna aldırış etmedi. Bu anı hiçbir şeyin bozmasına izin veremezdi.

Konu: Geri: Magical Notes. Paz Mayıs 22, 2011 6:49 pm

"Şu anda yaşadığımız şey, ileri derecede ilginç."

keşke gitmeseydi

Konu: Geri: Magical Notes. Paz Mayıs 22, 2011 7:16 pm

Genç adamın dokunuşları her yerdeydi, sanki yanıyordu Myra. Dudakları bazen boynuna sürtüyor bazense dudaklarına yöneliyordu. Kendisine hakim olamadan karşılık veriyordu ona, zihni bunun mantıklı olmadığını söylese de kendisine, duyguları daha ön plandaydı şimdi. Kimseyi duymuyor, görmüyordu hissettiği tek şey Conerus'un parmaklarının saçlarında gezinmesi, tatlı öpücükleriydi. Bir anda kendisini onun kucağında bulduğunda ne yapacağını bilemedi, öylesine hızlıydı ki. Buna son vermezse bilemiyordu neler olacağını ama yine de onu öpmeye devam ediyordu. Bu tıpkı uyuşturucunun sonunda öleceğini bilmek ama yine de onu kullanmak gibiydi, şimdi o dakikada bağımlı olmuştu Conerus'a ve bu kendisini tahmin edemeyeceği kadar iyi hissettiriyordu. Parmaklarıyla geç adamın omuzlarını sarmışken daha da bastırdı dudaklarını onunkilere, alev alev yanıyordu ismi gibiydi Conerus, cehennem gibiydi ama Myra için bu tatlı bir yakıcılıktı, sanki kendisini sarhoş ediyordu her geçen saniyede. Conerus'un dudakları geriye çekilirken titredi genç kız, az önce kapamış olduğu gözlerini açtı birden. Bakışları onun döndüğü yöne doğru kaydığında gözlerindeki acı dolu bakışla dikilen Patrick'i gördü. Çehresi, karanlığın gölgesinde parlıyordu sanki ve öylesine korktu ki Myra biraz daha sarıldı Conerus'a. Hızlı, hiddetli adımlarla kendilerine doğru yürürken sonunun ne olacağını az çok biliyordu. Sert parmaklar kollarını kavrayarak kendisini sıcak, kendisine güvenli gelen kollardan ayırırken keskin bir bakış attı Conerus'a, buna karışmaması için. Çünkü; Patrick'i tanıyordu ve yapacağı şeylerin bundan daha fazlası olduğunu da biliyordu. O sevgilisi falan değildi Myra'nın ama abisi gibiydi, kendisine fazla önem verirdi ve genç kızı bir yabancının kollarında öyle bir halde görmek sinirlerini hat safhaya ulaştırmış olmalıydı ki, gözleri kararmış ve çenesi saldırgan bir biçimde öne doğru kaymıştı. Yine de yakışıklılığını korumaya devam ediyordu. '' Bir daha asla ama asla bu kıza yaklaşmayacaksın.'' O an Myra'nın düşündüğü tek şey bakışlar öldürebilseydi, oldu. Sessizce derin bir nefes vererek son bir kez bakışlarını Conerus'un gözlerine dikti, şimdi gitme zamanıydı belli ki. Halbuki kollarındayken, bunun hiç bitmeyeceği hissine kapılmıştı. Ne kadar da hayalperestti. Elveda, der gibi oynattı dudaklarını ve Patrick'İn kendisini hareketli müzikten çok daha uzaklara, serin havaya sürüklemesine izin verdi.

Konu: Geri: Magical Notes. Ptsi Mayıs 23, 2011 5:02 pm

O çocuğun, onları ne kadar süredir izlediğini bilmiyordu Conerus. Hızlı adımlarla yanlarına gelmişti onların. Sinirli olduğu, yüz ifadesinden okunuyordu. Kendini bir şey sanıyor, diye düşündü Conerus, çocuk, kızı Conerus'un kollarından alırken. Kızın ona daha fazla sarılmış olduğunu neden sonra farketmişti. Ancak, sıkı sarılmış olması, sinirli bakışlı ve Conerus'un, bir o kadar da kibirli olduğunu düşündüğü çocuğu engellemiyordu. Keşke başka bir yere gitseydik. Gözlerini kızdan çekmeyi başarmış, karşısındaki çocuğa dikmişti şimdi. Bir daha asla ama asla bu kıza yaklaşmayacaksın, diye söylerken çocuk, Conerus bir lanet yollamak veya yollamamak arasında kalmıştı. Asasını çıkarması birkaç saniye alırdı en fazla. Lanetlerde üstüne tanımazdı Conerus. Bunları birilerine uygulamaktan da hoşlanırdı. Ağzından hiçbir kelime çıkmamıştı, çocuk, kulağının dibinde vızıldarken. Onun yerine, gözlerini tekrar kıza dikmişti. O kızı tekrar bulacaktı. Kendisiyle aynı yaşta olduğuna emindi Conerus. Büyük ihtimalle Hogwarts'a gidiyor olmalıydı. Az önce, barmenin dalgınlık hatasıyla içtiği aşırı sarhoş edici içkiyi, şimdi kader olarak yorumluyordu. Kader bizi bu şekilde karşılaştırdıysa, tekrar aynı şeyi yapabilir. Birkaç kez bunu diledi Conerus, kız ile çocuk, Anita'nın kapısına yönelirken. Kız dudaklarını oynatmıştı, henüz adını bile öğrenemediği güzel kız. Sesi tekrar Conerus'un kulağında çınlamaya başlamıştı. Mükemmel bir sesi vardı, dış güzelliği gibi. Conerus da, "Tekrar görüşeceğiz, bundan eminim," diye fısıldadı onların arkasından. Duyup duymadığından emin değildi, kapıdan çoktan çıkmışlardı. Alkolün etkisi biraz azalmış gibiydi. Öyle ki, artık daha düzgün düşünebiliyordu. İçinden kızı takip etmek geliyordu, ancak başında şiddetli bir ağrı başlamıştı şimdi. Belki, birkaç kadeh daha içebilirdi, ancak bu baş ağrısıyla baş edebileceğini sanmıyordu. Tek çözüm, eve gidip uyumaktı. Belki de, rüyalar aleminde onunla buluşurdu. Saçmaydı ancak okula kadar tek umudu buydu. Hogwarts'a gidiyor olmasını diliyordu kızın.

RO SONU.