Lorraine Pelletier
Ravenclaw V. Sınıf
Mesaj Sayısı : 106
Mücadele Tarafı : Tarafsız.
Sihirsel Soy : Safkan.
Evcil Hayvanı : Hayvanlardan haz etmiyor.
Kayıt tarihi : 12/04/10
Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
    (100/100)
Düello Gücü:
(30/60)
 |  Konu: Aurelia.  Ptsi Mayıs 09, 2011 2:00 pm | |
| * Sihir Dünyasını düşününce aklınıza gelen şeyler ve size hissettirdikleri nelerdir?
Sihir Dünyası'nı düşününce aklıma şahane, kusursuz bir yaşam tarzı gelmiyor açıkçası. Nasıl ki bir insana yıllardır içinde bulunduğu, ait olduğu dünya sıradan gelirse, ben de aynı şekilde düşünüyorum. Doğduğum andan itibaren Sihir Dünyası'nın bir üyesiyim, bu da beni etrafımdaki büyülü şeylere karşı adeta körleştirdi. Ama mutlaka hislerimi anlatmam gerekirse, muggle hayatından çok daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Teknoloji adını verdikleri kavram ve büyü benzer görünseler bile birbirlerinden farklılar; teknolojiyi geliştirmek aylar alıyor, büyü yapmaksa insanın vaktinden kısa bir süreyi çalıyor. Bu açıdan büyü son derece pratik.
* Geniş bir labirentte kayboldunuz. Vakit gece. Ne yapardınız, neler hissederdiniz?
Paniğe kapılmamaya çalışarak mantıklı düşünmeye çalışırdım, soğukkanlı bir biçimde durup olayı ele alır ve çıkış yollarını düşünürdüm. Nefesimi tüketene kadar labirentin koridorlarında koşturmaktansa, mantıklı bir çözüm arardım. Büyük ihtimalle geçtiğim her yere yanan kıvılcımlar bırakmamı sağlayacak bir büyü yapardım, tıpkı Ariadne'nin ipliğini kullanan Theseus gibi. Ama benim kullanacağım şey en büyük dostum olan büyü olurdu her zamanki gibi. Bu kıvılcımlar sayesinde daha önce geçtiğim yerleri belirlemiş olur, sonu gelmez bir şekilde labirentin içinde dönüp dolaşmazdım.
* Üç Büyücü Turnuvasına katıldınız ve ilk göreviniz ejderhadan kurtulup altın yumurtayı almak. Ve rakipleriniz sizden çok daha güçlü. Ne yapardınız, nasıl bir stratejiyle ejderhanın karşısına çıkardınız ve neler hissederdiniz?
Rakiplerim benden güçlü, öyle mi? Biraz hırslanabilirim, ama asla hırsın gözlerimi kör etmesine izin vermem. Üç Büyücü Turnuvası'na katıldıysam bunu mutlaka keskin zekâmla başarmışımdır; beni o noktaya getiren zekâma güvenirim yine. Ejderhayla çarpışmadan önce zaten araştırmacı olan yönüm sayesinde ejderhaların zayıf noktalarını biliyorumdur büyük ihtimalle, bu yüzden fazla zorlanmazdım. Kendi güçlü noktalarımı değil, ejderhanın zayıf noktalarını ortaya çıkartırdım. Ve ejderhayı oyaladıktan sonra, onun boş bir anını fırsat bilip yumurtayı alırdım. Asla ejderhayı yere serene kadar kendimi tüketmezdim, bu çok saçma ve mantıksız!
* Seçme şansınız olsa hangisini seçerdiniz, sebebiyle birlikte belirtiniz? Mürver Asayı mı? Görünmezlik Pelerinini mi? Diriltme Taşını mı?
Mürver Asa'yı ele alalım ilk önce. Bazılarının lügatında "güç" ile aynı anlamı taşıyan bu asayı baştan elerdim. Güç, herkesin elde etmek isteyebileceği bir şey olabilir, ama benim değil. Güç, peşinde kendisi gibi zorlu düşmanları getirir. Neden boşu boşuna kendimi böyle bir tehlikenin içine atayım ki? Ve Diriltme Taşı... Ölüm, eğer gereksiz olsaydı gerçekleşmezdi. Her canlı ölür. Sevdiğim insanları geri getirip, diğer sefil ruhları neden cennet veya cehennemde bırakayım ki? Üstelik ölümü kabullenemeyenler bizleriz; öteki dünyada varlıklarını sürdürenler değil. Geriye Görünmezlik Pelerini kalıyor. Rivayetteki gibi ölümden kaçmak değil amacım, ama Görünmezlik Pelerini bazı sinsi plânlarımda işime yarayabilirmiş gibi geliyor. En azından mantıklı düşünüldüğünden diğer iki yâdigardan daha işe yarar gibi duruyor. | |
|
Archill Thomas Caliente
░Emekli Hogwarts Müdürü ░
Mesaj Sayısı : 2864
Doğum tarihi : 24/12/90
Yaş : 33
Mücadele Tarafı : Aydınlık~
Sihirsel Soy : Safkan~
Kayıt tarihi : 23/04/09
Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
(100/100)
Düello Gücü:
(50/60)
| | Konu: Geri: Aurelia. Ptsi Mayıs 09, 2011 2:22 pm | |
| | |
|
