~ Ana Kurgu: Karanlık Alametler

Konu: ~ Ana Kurgu: Karanlık Alametler C.tesi Haz. 12, 2010 7:00 pm

Adı Anılmaması Gereken Kişi Öldü! Evet, altmış yıl önce Gelecek Postası’nın manşetinden okumuştum bu haberi. Ne garip değil mi? Ölmüş olmasına rağmen hala adının ağızlara alınamaması… Sadece bu küçük ayrıntı bile insanların ondan ne kadar çok korktuğunun, Voldemort’un büyücü dünyası üzerinde ne kadar büyük bir etki bıraktığının bariz kanıtı değil midir? İtiraf etmeliyim ki onu bizzat ölü halde görmesem bir yerlerde hâlâ varlığını sürdürdüğünü düşünürdüm. Ama gördüm onu! Evet, kesinlikle eminim. Büyüyü yollayışını, büyünün tepişini ve o pek de insana benzemeyen bedeninin cansız şekilde yere yığılışını. Her şey dün gibi aklımda, nasıl unutabilirim ki? Ayrıca şuna da dikkatinizi çekmek isterim. Voldemort’un ortadan kaldırılması büyük bir başarı olsa da karanlık güçlerin tamamen ortadan kalktığını söyleyebilir miyiz? Kesinlikle hayır! Altmış yıldır aksini düşündüğüm bir tek günüm bile olmadı. Ve haklıydım da. Hala orada bir yerlerde karanlık odaklar yükselecekleri günü bekliyor! Boşta durmuyorlar. Gözleri Hogwarts’ta… Gözleri daha 16-17 yaşını yeni doldurmuş gencecik büyücülerde… Bu sefer plan çok daha tehlikeli! İçi kazanma hırsıyla dolu yeni yetme büyücülerden daha tehlikeli ne olabilir ki? Evet, karanlık odaklar bu sefer işte bu gücün peşinde. Her gün yeni bir öğrencinin aklını çeliyorlar. Altın ile yapıyorlar bunu(!), güç ile yapıyorlar(!), sınırsız vaatlerle yıkıyorlar gencecik zihinleri! Ve küçücük bedenler kocaman hırslarla dolduruluyor. Artık hepsi patlamaya hazır bir volkan gibi; zamanın gelmesini bekliyorlar, zamanın gelmesini ve ateşlerini püskürtmeyi… Ve gizliden gizliye yapılıyor bu iş. Yeterince güçlenecekleri günü bekliyorlar şüphesiz. Bu sefer Voldemort gibi bir liderleri de yok. Daha akıllıca hareket ediyorlar anlayacağınız. Bir konseyden bahsediliyor. Karanlık bir konsey… Kimlerden oluştuğunu, nerede toplandıklarını kimse bilmiyor. Daha sonra kendilerine SOR (Symbolists Of The Resurrection/Dirilişin Sembolistleri) diyecek oluşumu işte bu konsey yönetiyor. Onlarda yükselecekleri günü bekliyorlar. Kostümleri hazır, savaş araçları hazır, planları da hazır. Ve ben korkuyorum. Kendim için değil; çocuklarım için, gencecik büyücüler için, sihir dünyasının geleceği için. Altmış yıl öncesindeki Harry Potter değilim artık. Yetmiş yedi yaşına ulaşmış yatalak bir ihtiyarım. Tek yapabileceğim seyretmek, seyretmek ve ölümü beklemek. Ama hâlâ umudum var. Yürekleri iyilikle, sevgiyle dolu insanlar var hâlâ. Ve yavaş yavaş fark ediyorlar kötülük tohumlarının yeniden filizlenmeye başladığını. Sihir Bakanlığı yine uykuda. Her zamanki gibi sorumluluk almaktan ısrarla kaçıyor. Kısaca tarih tekerrür ediyor. Büyücü dünyasının kaderi yine yürekleri kocaman, bir avuç insanın gayretine bağlı. Daha sonraları kendilerine DOL (Defenders Of The Light/Aydınlığın Savunucuları) diyecek bu grup da gizliden gizliye çalışmalarını sürdürüyor. Onların da ilk hedefi öğrenciler. Ellerinden geldiğince korumaya çalışıyorlar öğrencileri ve bu sefer diğer seferden farklı olarak hazırlıyorlar da. Çünkü savaş yine Hogwarts’ta olacak. Ya kötülük dünyayı karanlığa boğacak; ya da bir avuç yürekli insanın gayretiyle bu planlar yine boşa çıkarılacak. Şimdi size soruyorum. Kendinizi bu savaşa hazır hissediyor musunuz? Çoğunuzun korktuğunu görür gibiyim, ama bu savaş kaçınılmaz son. İster bir tarafta olun ister olmayın bu savaş sizi bulacak. Ve bulduğunda da taraf sormayacak. Bu yüzden herkes kendini hazırlamalı ve tarafını seçmeli. Tarihin geri kalan kısmının da tekerrür etmesi dileğiyle…