Arıyorum...

" Aşırı, kışkırtıcı, zeki, kibirli, acımasız ve dikbaşlı... İşte karşınızda, Sonia! Her ayrıntısını anlatması güç, binlerce parçaya bölünmüş bir ruh. "

Aslında onu anlatması gerçekten zor bir iştir. Hayatınızda kendini bu kadar çok beğenen ve kibirli birini gördünüz mü? Cevabınız " Evet. " ise onu henüz hiç tanımadığınızı kabul etmek zorundasınız. Bunu Sonia'yı dışardan seyrettiğinizde bile farkedebilirsiniz. Etrafı, küçümsercesine süzen gözler, kendine güven dolu adımlar, havada bir burun, dik bir baş, küstah bir gülümseme ve binlerce dolar değerindeki kostüm ve aksesuarlar... Eğer bu görüntüyü Sonia'nın genel profili olarak kabul edersek, gerçek anlamda güldüğünü görmek çok zordur. Çünkü her tanıdığ kişiye fazla yaklaşmaz. Tanımadığı insanların yanında ise aynı bir heykele dönüşmeyi tercih eder.

Arkadaşları tarafından sıkça aranan, eğlenmeyi de bilen bir yapısı vardır. Onların yanındaki Sonia ile dışarıdaki Sonia, apayrıdır. Bu yüzden onu en yakından tanıyanları bile şaşırtmayı başarır. Sevdiklerinin yanında sürekli aşırı, çılgın ve eğlenen Sonia'nın, dışarıdaki bu gizemli tavırlarına ailesi bile tam bir yorum getiremez. Aslında sebebi çok basittir. Sonia, insanlara güvenmekte zorluk çeker ve arkadaş seçiminde çok fazla ayrıntıya ihtiyaç duyar. Buna neden olan şey de insanların, onun hakkındaki haberleri basına sızdırmasıdır. Bu yüzden dışarıda oldukça soğukkanlı ve sessiz kalmayı, önce insanları tüm ayrıntılarıyla tanımayı tercih eder. Onu izlerken, " Iyy... Soğuk nevale! " diye düşünmeniz işten bile değildir.

Sevgiye, aşktan daha çok inanır ve erkeklere karşı ayrı bir zaafı olmasına rağmen onlarla resmi işi asla ilerletmemeyi tercih eder. O, daha çok gecelik ilişkilerle ilgilenir. Böylece tek bir erkeğe bağlı kalmak zorunda olmayacağını ve istediği bütün erkeklerle beraber olabileceğini düşünür. Bunu yapmak, onun için çok zor bir iş değildir. Kendisine karşı koyan erkekleri ikna etmek için Veela'lık yeteneğini kullanmak gibi hain bir davranışta bulunabilir. Gerisi, onun için kolaydır. Etkileyici bir koku, göz alıcı, gereğinden hadsiz elbiseler...

Fazlasıyla nankördür. Onu seven ve ona değer veren insanlara bile ihanet edebilir. En çirkin davranışlarından biri de belki de budur. Çünkü hayat, onun için başkalarının üzerinden oynanan bir oyun değil, kurallarını kendin koyup, yalnız kendin yıkabileceğin bir oyundur. İnsanların çoğu, onun böyle bir özelliği olduğunu tahmin bile edemeden ona aldanır. Sonia, bunu çok iyi bilir ve kullanır. Böylelikle başına açılan en büyük bir belada bile sıyrılacak ufak bir delik bulur.

Lükslerinden asla vazgeçmez. Onun yaşam stadartları, daima kaliteli ve yüksek olmalıdır. Teknoloji ise onun için bir yaşam tarzıdır ve yakından (çok yakından) izlemeyi sever. En vazgeçilmezi ise modadır. Alexander McQueen, Dolce&Gabbana, Gucci ve daha onlarcası... Kazandığı paranın çoğunu bu markalara ve şaşırtıcı sahne şovlarına yatırır. Bu, onun için daha çok bir hobi haline gelmiştir.

Dans ve müzik, onun hayatında yaşanması en güzel tutkudur. Aynı zamanda bu konu üzerinde fazlasıyla yaratıcıdır. Bir günde oturup dört şarkıyı söz ve müzik olarak bitirebilir. Bu yüzden müzik dünyasında hızlı ve sağlam bir yükşeliş yakalayabilmiştir. Yine de yakınları onun müzikle kafayı iyice bozduğunu ve bu kadar yaratıcı fikre sahip olmasının anormal bir hal olduğunu düşünerek, onun hakkında endişe ederler. Sonia'ya göre ise bu, Tanrı'nın ona bahşettiği çok büyük bir armağan ve şükredilesi bir ödüldür.