Phoenix ! ~ Harry Potter Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaEski ParşömenLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Kompartıman 34

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Night Poelson
Slytherin V. Sınıf
Slytherin V. Sınıf
Night Poelson


Mesaj Sayısı : 237
Kayıt tarihi : 02/09/09

Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
Kompartıman 34 Left_bar_bleue90/100Kompartıman 34 Empty_bar_bleue  (90/100)
Düello Gücü:
Kompartıman 34 Left_bar_bleue0/0Kompartıman 34 Empty_bar_bleue  (0/0)

Kompartıman 34 Empty
MesajKonu: Kompartıman 34   Kompartıman 34 Icon_minitimeC.tesi Ocak 09, 2010 9:42 pm

Oyuncular;İsteyen herkes katılabilirler.




Yeni bir yıl daha başlıyordu Josephine için. Hogwarts'a gideceği gün erkenden ayağa dikilmişti. Annesini avazı çıktığı kadar bağırarak uyandırmıştı. Kahvaltılarını yapıp Josephine'in kalan ıvır zıvırlarını bavuluna yerleştirmek için odasına çıktılar. Annesinin yüzünde buruk bir gülümseme vardı uyanalıdan beri. Kızının Hogwarts'a gidip kendisinin koskoca evde yapayalnız kaldığındandı herhalde. Ama kızına mutlu görünmeye başlıyordu. Sonuçta kızı Hogwarts'ta dördüncü sınıfa geçmişti. Ama annesinin gözünde Josephine daha minicik, hep ağlayıp duran ve altına yapan bir bebekti. Hiç konuşmadan kalan eşyalarıda bavula yerleştirdiler ve giyinerek yola çıktılar.

King's Cross'a varmışlardı en sonunda. Her taraf tıklım tıklım dolmuştu. Josephine artık bu sahnelere alışmıştı. Birinci sınıfların çoğunluğunun gözü dolmuştu. Annesinin yüzüne baktı bir an için. Onunda gözleri dolmuştu. Tam karşılarında duran ve ağlayan birinci sınıf öğrencisine bakıyordu. Aklına kızının okula ilk gittiği gün gelmişti. Josephine'de hüzünle karışmış bir tebessümle annesine bakıyordu. Biraz sonra annesi kendisini toparladı ve kızına gülümsedi. Sonra annesi o sabah ilk defa konuşmaya başladı. '' Seni seviyorum tatlım. Kendine iyi bak ve kendini hırpalama. Ve son olarak derslerine iyi çalış.'' dedi ve gözünden damlayan bir damla yaşla kızını öptü. Josephine gülümsedi ve başını salladı. Daha sonra o da annesini öperek trene bindi. Rastgele bir kompartımana girdi ve bavullarını yerleştirerek yanına birisinin gelip gelmeyeceğini merak ederek beklemeye başladı. Tren yavaş yavaş ilerlemeye başladı. Josephine pencereden annesine gülümsedi ve el salladı. Hogwarts'a gitme yolculuğu başlamıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Maestro L. Valentino

Maestro L. Valentino


Mesaj Sayısı : 26
Doğum tarihi : 27/05/96
Yaş : 27
Mücadele Tarafı : Tarafsız.
Sihirsel Soy : Safkan gibi, belki melezdir.
Kayıt tarihi : 08/01/10

Kompartıman 34 Empty
MesajKonu: Geri: Kompartıman 34   Kompartıman 34 Icon_minitimeSalı Ocak 12, 2010 8:54 pm

Etraftaki kalabalıktan ürkmüş olan kedimi sakinleştirmeye çalışarak yavaş yavaş okşadım. Ağzımı kulağına dayayıp onu sakinleştirecek sözler mırıldandım usulca. Hiç olmadığı kadar ürkmüş görünüyordu fakat ben bu görüntüye alışıktım ne de olsa, bu yüzden bana pek de garip gelmiyordu, tabii çevredeki insanlar başkaydı. Bir takım büyücüler bir öğrencinin ‘kendi’ kedisine böyle söz geçirememesini garip buluyorlardı belli ki. Bunu yere çömelmiş bana ve tüyleri diken diken olmuş kedime dik dik bakarak yeterince belli ediyorlardı ne de olsa. Onları umursamayacaktım elbette, kedi bana aitti, ben ona özgürlük tanıyordum… İstediği yerde istediği gibi davranabilirdi, en azından benim yanımda oldukça.

Orta yaşlı tüy yumağımın omzuma çıkmasını sağladım yavaşça. Yaşına göre oldukça minik bir kediydi ve çevik hareketleri ve ilginç duruşlarıyla sırtımda rahatlıkla hareket edebiliyordu. Yorgunluktan olsa gerek düşmeyecek bir biçimde tutunarak boynumun etrafına dolandı. İşte etraftaki insanların tuhaf bakışlarını atabilecekleri bir hedef tahtasıydık yine. Her şeyi umursamıyormuş gibi davranarak az sayıdaki bavullarımı elime alıp çantama da alarak trene bindim hızlıca. Bir an önce kurtulmak istiyordum tüm ebeveynlerden. Kafama göre ilerlemeye başladım. Kompartımanları bir bir geçerek ve arkamdaki veya önümdeki insanlara dikkat etmeksizin ilerliyordum. Hafifçe ittirerek yanlarından geçtiğim bazı öğrenciler bana söylenmeye başlamışlardı. Belli belirsiz bir fısıltıyla söylediğim özür sözlerin bilmem duyan olmuş mudur ancak duyan olduysa bunun gerçek bir özür olduğunu bilmelerini isterim. Bugün neyim var açıkçası bende pek emin değilim. Her zaman böyle değilim, hatta kibar bile sayılabilirim. Adımlarımı daha bir hızlandırarak her kompartımanda dura dura ilerlemeye koyuldum su seferinde. Bu, kompartımanları daha çabuk dolaşmamı sağlamıştı. Mümkün olan en az kişili kompartımana denk gelmek istiyordum. Hatta belki de tamamen boş fakat bu pek de öyle mümkün sayılmazdı. Her zaman geç kalan ve saat veya zaman gibi değerleri fazla kafaya takmayan ben, yine geç kalmış olabilirdim. Belki de kalmamıştım. Saat taşıma gibi bir alışkanlığım yoktu.

‘Boş kompartıman bulma’ hayalimden vazgeçerek tek oturanlara yöneldim. Bunun başlıca sebebi kedim Akhyls’in boynuma batırdığı sivri tırnakları ve huzursuzca çıkardığı hırıltı benzeri tıslamalarıydı. Kedime çok değer verirdim. *Tanrım, ne kadar zeki bi’ tür. Kedilere taparım desem daha doğruydu aslında. İnanılmaz yaratıklar. Bende Akhyls’in sıkılmış olduğunu düşünerekten hızla bir kompartımana dalmayı tercih ettim. İçeri adımımı atar atmaz sesi kesilmişti benim tüy yumağının, içeride oturan kıza diktim gözlerimi. Kapıyı çok daha yavaş bir biçimde kapatarak içeri geçip kızın karşısına oturdum usulca. Dudaklarıma hafif bir gülümseme yerleştirerek birkaç saniye durup kızı inceledim. Hufflepuff! Tabii ya, anımsıyordum bu kızı ama öyle sık konuştuğum, sürekli gördüğüm bir kız değildi, üstelik sanırım aynı sınıfta da değildik. Olsa görürdüm. Hâlâ kıza bakmakta olduğumu fark edip, iyice yerime yerleşip eşyalarımı yerlerine koydum. Kıza bir açıklama yapmayı hissediyordum. “Birçok kompartıman doluydu, buraya oturabilirim herhalde değil mi? Birini bekliyorsan merak etme, rahatsız etmem.” Diye bir çırpıda birkaç gerekli bilgiyi açıkladım. Bir iki cümle daha etmiştim fakat tren düdüğünün sesinden duyduğunu sanmıyordum, ben bile kendi sesimi duymakta zorlanmıştım. Boynuma dolanmış kedimi nazikçe yanıma oturttum ve sırf vakit geçirmek amaçlı çantamdan bir kitap çıkartıp sayfalarını karıştırmaya başladım.

*Ben yazdım, sorun olmaz herhalde.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Night Poelson
Slytherin V. Sınıf
Slytherin V. Sınıf
Night Poelson


Mesaj Sayısı : 237
Kayıt tarihi : 02/09/09

Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
Kompartıman 34 Left_bar_bleue90/100Kompartıman 34 Empty_bar_bleue  (90/100)
Düello Gücü:
Kompartıman 34 Left_bar_bleue0/0Kompartıman 34 Empty_bar_bleue  (0/0)

Kompartıman 34 Empty
MesajKonu: Geri: Kompartıman 34   Kompartıman 34 Icon_minitimeC.tesi Ocak 16, 2010 2:17 pm

Tren hareket etmeye başlamıştı. Heyecanlı değildim ama için bir hoştu Hogwarts'a gideceğim için. Ya da bir büyüme iç güdüsüytdü içimde hissettiğim kıpırtı. Yalnızca vakit geçirmek için sağ elimi tozlu ve buharlı camda gezdirmeye başladım. Tren artık hızla ilerliyordu. Birden büyük bir gürültü duydum. Ne oluyor diye baktığımda bavullarımın yerde biri bir tarafa ötekisi diğer tarafa olmak üzere dağılmış olduğunu gördüm. Homurdanarak yeni kot pantalonumun kirlenmesini göze aldım ve bavullarımı toplamak için dizlerimi yere verdim. Hiçbir bavulum açılmamış ve özel eşyalarım dökülmemişti ama en sevdiğim çanta kirlenmişti. Tozlarını elimle temizledim ve bavullarımı yine eski yerine koydum. Yerime oturmak için doğruldum ama belime müthiş acı veren bir ağrı saplanmıştı. Zorlukla yerden doğruldum ve tekrar koltuğuma kuruldum ve sabırla kot pantalonumu temizlemeye başladım. Biraz sonra kapı açılmıştı. İçeriye bir oğlan girdi. Bu oğlanı tanıyordum. Bu oğlan Hufflepuff'a gidiyordu. Gülümseyerek birkaç saniye beni süzdü ve daha sonra boynundaki kedisini koltuğa oturtturdu ve kendiside oturdu. Bir açıklama yapma gereği duymuş olacak ki konuşmaya başladı. “Birçok kompartıman doluydu, buraya oturabilirim herhalde değil mi? Birini bekliyorsan merak etme, rahatsız etmem.” dedi. Gülümsedim. Birisini beklemiyordum ve oturmasında bir sakınca yoktu. Bende kendimde bir cevap verme gereği hissettim ve konuşmaya başladım. “Yok hayır. Kimseyi beklemiyorum ve oturmanda bir sakınca yok.” dedim tüm şirinliliğim ve kibarlığımla. Çocuğu birkaç saniye de ben süzdüm. İyi bir tipe benziyordu. Evet, birkaç kez karşılaşmıştık Hogwarts'ta. Ama öyle konuşmuşluğumuz ya da bir samimiyetimiz yoktu. Birden merakım uyandı ve terkrar konuşmaya başladım. “Adım Josephine Innocent. Senin adın nedir?” dedim meraklı bir biçimde ve çocuğun yanıtını büyük bir sabırsızlıkla beklemeye başladım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Maestro L. Valentino

Maestro L. Valentino


Mesaj Sayısı : 26
Doğum tarihi : 27/05/96
Yaş : 27
Mücadele Tarafı : Tarafsız.
Sihirsel Soy : Safkan gibi, belki melezdir.
Kayıt tarihi : 08/01/10

Kompartıman 34 Empty
MesajKonu: Geri: Kompartıman 34   Kompartıman 34 Icon_minitimeC.tesi Ocak 16, 2010 4:41 pm

Kafamı kitaptan kaldırmadan sayfaları çevirirken kızın gözlerini üzerimde hisseder gibi oldum. Yanılmadığıma emindim, kitabı kapayıp ben de ona baktım. Oturmamda bir sakınca olmadığını söylemişti. Kızın takındığı sevimli ifadeye güldüm hafifçe. Kimseyi beklemediğini söylemişti; buna sevinmiştim. Sakin bir yolculuk olacaktı, gürültü ve birbirleriyle şakalaşıp gürültü çıkaran öğrencilerden uzak. Tam ihtiyacım olan şey. Arada bir eğlenmeyi sevsem de doğal bir müzik eşliğinde kendini kaptırmış bir biçimde kitap okumak güzel şey azizim. Ama buradaki durum farklıydı tabii, güzel güzel biraz sohbet etmek eğlenceli olabilirdi insanlarla. Karşımda oturan kız da benim gibi düşünmüş olacak ki konuşmaya hazırlanır gibi bir hal almıştı yüz ifadesi.
“Adım Josephine Innocent. Senin adın nedir?”
Otomatik bir biçimde cevapladım kızın sorusunu. “Maestro, Maestro Lorenzo Valentino.” Dedim ve tebessüm ettim. Adım, yaşım, ülkem gibi konulara alışkındır. Benimle yeni tanışan insanları geç her gelen geçen soruyordu bu tip soruları.

***
“Ne kadar da tatlı bir çocuk Pippa, tıpkı sana çekmiş. Adın nedir hayatım?” Soruyu hemen cevapladım “Maestro leydim, Maestro Valentino.” Kadın beni önemsemeden annemle konuşmaya devam ediyordu ancak soruyu bana yönetmişti. Büyükler anlaşılmaz…
* “Beyefendiye adını söylesene Maestro...” Normalde babamın ağzından çıkacak olan ve her zaman çıkan bu katı sözlere alışkındım bu yüzden o aynı ifadesini takınıp beni uyarmadan önce adımı söyledim çarçabuk. “Maestro, Maestro Lorenzo Valentino.” Babamın yüzü gururlu bir babanın ifadesine dönüşürken benimki tam anlamıyla “Hadi ama bitsin bu iş.” Der gibiydi çaktırmadan gözlerimi devirirken…
* “Maestro, Maestro Lorenzo Valentino efendim.” Okul öğretmenime karşı belki bininci defa tekrarlıyordum bu adı. O yaşta sınıfın kırk çocuğunun da isimlerini akılda tutabilecek değildi herhalde, madem öyle çalışmasa da olurdu, biz öğrencileri de bu zahmetten kurtarırdı. Herkes her defasında adını söylemek zorunda mı? …
***

İnsan sıkılıyordu haliyle. Artık otomatikleşmişti bu benim için. İsmim geçtiğinde anında kafamı o yöne döndürmem, biri adımı sorduğunda hızla cevap vermem ve daha birçoğu… Sesimin kıza karşı nasıl çıktığını bilmiyordum ancak cümlemi toparlama ihtiyacı hissedip o bir şeyler söylemeden hemen atladım konuşmaya.
“Adım Maestro, Josephine, seninle tanışmak güzel. Doğrusu seni ara ara Hufflepuff ortak salonunda görüyordum fakat aramızda bir konuşma diyalogu başlatmak hiç aklıma gelmemişti. Dört ya da beşinci sınıf olmalısın aramızda öyle pek fazla yaş yok ama sanırım dörttesin çünkü beşte olsan mutlaka görürdüm.”
Çok konuşmamıştım belki fakat kelimeler hızla ağzımdan dökülmüştü sanki. Uzaktan sessiz biri gibi görünebilirdim fakat düzgün ve ilgimi çeken bir konu açıldı mı hiç düşünmeden konuşmanın ortasından dalar ve çokluk hızlı hızlı gevezeliğimi sergilerdim insanlara. Akhyls’ın koluma sürtünen başı ile yerimden sıçradım bi’ anda. Böyle beklenmedik anlarda beni korkutmasına alışkındım normalde. “Şişş… Kızım lütfen, uyumana bak.” Kedimin başını nazikçe okşarken azar azar gözlerini yumdu Akhyls. Son bir defa gerinerek tekrardan koltuğa yumuldu rahatça. Yüzümü tekrar kıza çevirdim bende. Onun da bir şeyler söylemesini bekliyordum. Beklentiyle kızın suratına baktım. Bana bir cevap verme zahmetine girerdi umarım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Kompartıman 34
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Kompartıman 4.
» Kompartıman 10
» Kompartıman 19
» Kompartıman 31
» Kompartıman Ro'su.

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Phoenix ! ~ Harry Potter Rpg ::  ||| Başlangıç :: RPG İçi-
Buraya geçin: