Phoenix ! ~ Harry Potter Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaEski ParşömenLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Karanlık

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Misafir
Misafir




Karanlık Empty
MesajKonu: Karanlık   Karanlık Icon_minitimePerş. Eyl. 10, 2009 11:40 pm

İçimdeki garip hisle çelişen gülümsemem, her zamanki gibi yüzüme yayılmıştı. Gerektiğinde etkileyicilikle donatılmış bir silah gibi kullanmayı iyi öğrenmiştim; etkileyici olmak benliğimin bir parçasıydı. Fakat şimdi garip hayatıma alet etmek amacıyla kullanmıyordum gülümsememi; tamamiyle doğal ve içten gelen bir gülümsemeydi bu... Biraz acı vardı açısında, belki de acıdan kaynaklanıyordu. Ama İngiltere'nin karanlık sokaklarından birinde, ellerim pantolonum ceplerinde, kayıtsız ve hayatı umursamayan bir poz takınırken düşünmem gereken şey "gülümsemem" değildi.
Midemi düğümleyen ve boğazıma saplanan, insanı derin düşüncelere sürükleme olasılığı yüksek olan garip hissi düşünmeliydim. Birkaç gündür bu duyguyla cebelleşmeye çalışıyordum, ama onu duyumsamaktan kurtulabileceğim hiçbir yol bulamamıştım. Çaresiz miydim? Evet... İlk defa böyle bir duyguya kapılıyordum ve bunun nedenini öğrenme arzusu, duyguyu yok etmek istememden önce geliyordu.
Sokağın başından yankılanan adım sesleri, düşüncelerimle arama derin bir uçurum yerleştirdi. Pencerelerden yayılan zayıf ışıkların altında, tanıdık bir silüet duruyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Karanlık Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık   Karanlık Icon_minitimeCuma Eyl. 11, 2009 6:22 pm

İngiltere’nin karanlık sokaklarından birinde ilerlerken, aynı zamanda Richard’ın beni neden buraya çağırdığını düşünüyordum. Ve neden karanlığı seçtiğini. Beni öldürmeyecekti herhâlde. Peki amacı neydi? Gözlerimi devirerek ellerimle zarifçe saçlarımı geriye savurdum. En iyisi bunu ondan dinlemek olacaktı.

Sokak lambasının titrek ışığı, adeta ay ile bütünleşmişti. İkisi bütün sokağı aydınlatıyor, tüm korkumu ve heyecanımı alıp götürüyordu. Aslında neden korktuğum hakkında hiçbir fikrim yoktu. Karanlıktan korkmazdım, karanlık benim göbek adımdı. Richard’ın söyleyeceği şeyden mi korkuyordum? Ama ne söyleyecekti ki? O benim arkadaşımdı. Beni üzmek istemezdi. Evet, evet. O benim arkadaşımdı. Heyecanımın sebebi ise merak olsa gerekti. Ne söyleceği, beni neden buraya çağırdığı…

Kısa ve soğuk bir yürüyüşün ardından, sokağı döndüğümde o tanıdık simayla karşılaşınca hafifçe gülümseyerek durdum. Üzerimde, en sevdiğim siyah puantiyeli elbisem ve geçen yılbaşı annemin artık büyüdüğümü düşünerek aldığı yüksek topuklu ayakkabılarım vardı. Richard geldiğimi fark etmiş bana doğru dönmüştü. Yeşil gözleri, gecenin karanlığında bile adeta zümrüt gibi parlıyordu. Genelde yapmadığım bir şekilde gülümseyerek ona yaklaştım ve “Hey Richie! Mesajını alır almaz geldim. Seni dinliyorum.” diyerek karanlık sokakta ona biraz daha yaklaştım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Karanlık Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık   Karanlık Icon_minitimeCuma Eyl. 11, 2009 7:32 pm

Claudia, mükemmellikle parıldayan yüzüne hoş bir gülümseme yerleştirerek bana yaklaştı. Gözlerimi bir kez daha ondan alamıyordum.
“Hey Richie! Mesajını alır almaz geldim. Seni dinliyorum.” dedi ve bana birkaç adım daha yaklaştı. Tül perdelerin ardından kaldırımın aşınmış yüzeyine düşen ışıkların altında, yüzünü tam seçemiyordum. Yıldızlardan yayılan solgun ışıklar, gözlerinde parıldıyor ve yüzünü hâle gibi sarmalıyordu. İçimde ona karşı hissettiğim tüm duyguların harekete geçtiğini hissettim. Benliğimi oluşturan bir diğer parçam olan "utangaçlığın" beni ele geçirmesinden korkarak, bakışlarımı biçimli yüzünden ayırarak söyleyeceklerimi toparlamaya çalıştım.
"Hiç, hiçbir şey yok Claudia. Sadece uzun süredir görüşmediğimiz düşünülürse, bugünün iyi bir fırsat olacağını ve değerlendirmek gerektiğini düşündüm. Umarım seni buraya sadece görüşmek için çağırmamda bir sakınca yoktur?"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Karanlık Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık   Karanlık Icon_minitimeC.tesi Eyl. 12, 2009 12:38 am

Yüzüme bakmaya korkuyormuşçasına, bakışlarını başka bir tarafa çevirerek "Hiç, hiçbir şey yok Claudia. Sadece uzun süredir görüşmediğimiz düşünülürse, bugünün iyi bir fırsat olacağını ve değerlendirmek gerektiğini düşündüm. Umarım seni buraya sadece görüşmek için çağırmamda bir sakınca yoktur?" dedi. Neden bakışlarını benden kaçırdığını ve hiçbir sebebi yokken benimle görüşmek istemesinin nedenini anlayamamıştım. Ama düşünülecek ne vardı ki? Bildiğimiz Richie. Gözlerimi devirerek, her dakika başı yaptığım gibi ay ışığı altında parıldayan, sarı saçlarımı arkaya doğru savurdum. Anlaşılan heyecanlanacak veya korkulacak bir şey yoktu. Richie, sadece arkadaşıyla vakit geçirmek istemiş olmalıydı. Açıkçası, ben de onu özlememiş değildim. Kaç aydır görüşmüyorduk ve neredeyse onun yüz ifadesini bile unutmuştum. Yüzüme oturttuğum neşeli gülümsememi bozmayarak, kolumu onun omzuna doladım ve ona "Ee, n'apıyoruz?" dercesine bir bakış attım. Eğlenceli bir cevap vermesini bekliyordum. Buraya, karanlık bir sokakta birbirimize bakmak için gelmiş olamazdık. Gerçi Richie'nin bana bakmıyor olması da, ayrı bir meseleydi. Onu rahatsız etmesinden korkarak, saçlarımı elimle sol boynuma doladım ve "Richie, sana diyorum." diyerek elimi yüzüne doğru salladım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Karanlık Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık   Karanlık Icon_minitimeC.tesi Eyl. 12, 2009 2:34 pm

Göz ucuyla, Claudia'nın yüzündeki gülümseyişi çehresinden çekip almadığını görebiliyordum. Her zaman gülümsemesini diledim. Gökyüzünde parıldayan yıldızların dileğimi duymuş olmaları belki imkansıza yakındı... 15 yıllık hayatımda yaşadığım tüm sevinçlere, tüm mutluluklara tev'emdi Claudia ile birlikte olmak. Ciğerlerimi dolduran oksijen bana yetersiz geliyordu, damarlarımdaki kanın yanaklarıma hücum etmemesi için gayret göstermeye çalıştım. Normal hayattaki tuhaf Richie nerdeydi Tanrı aşkına! Kendi kendime kızdım.
O sırada Claudia, kolunu omzuma doladı. Bana baktığını biliyordum; bense onun mükemmelliğini gölgeleyecek bir cevap arıyordum. Ah, hadi ama o bir kız! Bir yerlerde kızların empati kurabildiklerine dair bir şeyler okumuş olmalısın! Eğer Claudia empati kurabilen kızlardan biriyse, şu an ne kadar karmaşık bir hâlde olduğumu az çok tahmin edebilirdi.
Benim cevap vermediğimi görünce elini yüzüme doğru salladı. Donuk bakışlarım yeniden anlamlı bir ifadeye kavuşurken, özür dilercesine mahcup mahcup gülümsedim. "Özür dilerim. Dalmışım. Sadece ne kadar mükemmel göründüğünü düşünüyordum."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Karanlık Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık   Karanlık Icon_minitimeC.tesi Eyl. 12, 2009 5:03 pm

Aldığım cevap beni her ne kadar şaşırtsa da bir o kadar mutlu etmişti. Sonuçta, Richie de bir erkekti ve bir erkeğin gözünde güzel olmak, on altı yaşındaki bir kızın isteyebileceği tek şey olsa gerekti. Fakat hâlâ yüzüme bakmaması, kafamda bir takım sorular oluşmasına neden oluyordu. Benden, çok önemli ama aynı zamanda ikimizi de ilgilendiren bir şey saklıyor, söylemeye korkuyor gibi bir hâli vardı. Ne olduğunu deli gibi merak etmeye başlamamın yanı sıra, benden yani kaç yıllık dostundan bir şey saklaması, zoruma gidiyordu. Belki de ona vermem gereken değeri vermiyor, onun güvenini kazanamıyordum. Hâlbuki, bana, şu dünyada en çok değer veren kişinin o olduğuna yemin edebilirdim. Yıllardır dostuz ve ne zaman kötü bir durumda olsam yanımda bitiveriyor. Derler ya, dost dediğin en kötü gününde bile yanında olur. Evet, Richie aynen öyleydi. Kara gün dostum. Fakat ben ona aynı değeri veriyor muydum? Orası bilinmez. Ama ben de kendi çapımda, verebildiğim kadar değer veriyordum ona. Ve şu an Richie'nin bir problemi var gibiydi. Ben, onun bir dostu olarak, o problemi çözmesine yardım etmeliydim.

Kolumu, omzundan çekerek karşısına dikildim. Gözgöze gelmek için çabalıyordum. Hava da Richie'den yanaydı. Karanlığa rağmen sonunda meraklı bakışlarım, o donuk bakışlarla buluştuğunda, tırnağımla dişime birkaç kez vurdum ve gözlerimi kısarak, "Richie'nin bir sorunu var sanırım. Anlatmak isterler mi?" dedim.


En son Claudia Wysteria tarafından Paz Eyl. 13, 2009 3:46 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Karanlık Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık   Karanlık Icon_minitimeC.tesi Eyl. 12, 2009 11:15 pm

Claudia, kolunu boynumdan ayırıp birkaç adımla önüme dikildi. Bu sefer bakışlarımı ondan kaçırmak gibi bir niyetim yoktu, hayır. Tüm cesaretimi toplayarak ihtişamlı yüzüne baktım. Tırnağıyla dişine bir kaç kez vurdu ve gözlerini meraklı bir edayla kısarak; "Richie'nin bir sorunu var sanırım. Anlatmak isterler mi?" dedi. Gülümsememin yüzüme bir kez daha yayılmasına engel olamadım. Evet, bir sorunum vardı. Kalbimi delip geçen, beni olduğum yere çivileyen ve hayatı tiiye alan kimliğimi paramparça eden bir sorundu bu. Ve Claudia, sorunumu açıklayacağım en son kişiydi... Belki de... Değildi. Bilmiyordum. Belki de gökyüzü tüm etkileyiciliğini gözler önüne serip uygun bir ortam yaratırken, yıldızlar sönmeye yüz tutmuş ışıklarını dünyaya yansıtmak için çabalarken, evet, belki de Claudia benim hakkımda yanlış bir izlenime kapılmamışken... Ondan çok hoşlandığımı ona söyleyebilirdim. Benliğimdeki tüm cesareti toplamaya çalıştım. Birdenbire içimden yükselen tuhaf bir duygu, Claudia ile aramdaki bir kaç adımlık mesafeyi hızla katettirdi bana. Gözlerim gözleriyle buluştuğunda, düşünmeden mırıldandım; "Claudia...Ben..."
Ve gerisi gelemeden, dudaklarım dudaklarını bulmuştu.


En son Richard Madelon tarafından Perş. Eyl. 17, 2009 8:11 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Karanlık Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık   Karanlık Icon_minitimePerş. Eyl. 17, 2009 12:50 am

Meraklı bakışlarıma karşılık vermesini beklerken, aynı zamanda sorununun ne olabileceğini bulmak için, kendi kafamda garip garip olasılıkları göz önüne getiriyordum. Richard, gerçekten anlaşılması güç biriydi. Onu yıllardır tanımama rağmen, kişiliğini tam olarak keşfedememiştim. Diğerlerinden farklıydı... Davranışları olsun, konuşma tarzı olsun. O kadar basit değildi. Fakat bunun, benim için iyi mi yoksa kötü mü olduğunu bilemiyordum. O, zordu.

Hava gitgide kararmaya başlamış, ayın insanın üzerinde yarattığı huzur verici etki, sakin ve sabırlı olmamı sağlamıştı. Sabırlı olmaya ihtiyacım vardı; çünkü Richard hâlâ suskunluğunu koruyordu. Bense meraklı bakışlarımı üzerinden ayırmıyor, omzunu kavradığım ellerimi biraz daha sıkarak, ona, karşısında cevap bekleyen biri olduğunu hatırlatıyordum. Birden cesaret almak istercesine derin bir soluk aldığını farkettim. Sanki çok önemli bir şey yapacaktı ve bunun için cesaret toplaması gerekiyordu. Neydi peki bu, çok önemli şey? Bunları düşünürken, Richard'ın kısık sesle bir şeyler mırıldandığını ve ansızın bana yaklaştığı farkettim. Tam, neler olduğunu soracakken, soğuk dudaklarını, dudaklarımda hissetmemle, sorumun cevabını aldığımı anladım. Cevap bu olmalıydı. Bu öpücük, Richard'ın garip hâl ve tavırlarını tamamen açıklıyordu. Peki ne yapacaktım? Ona karşılık vermek veya vermemek arasında ikilemde kalmıştım. Eğer ona karşılık verirsem, bir gün herhangi bir nedenden ötürü ayrıldığımızda, bunun geri dönüşü olmayacaktı. Hiç kimsenin filmlerdeki gibi, arkadaş kaldığına şahit olmamıştım. Bence bu olanaksızdı. Karşılık vermezsem de... Dostluğumuz sürebilir miydi? Ben onu hâlâ dostum olarak görürken, dost kalabilir miydik? Bunu yapabilir miydik? Sanmıyordum. Her ihtimâlin sonunda bir ayrılık olması, karnımın sancılanmasına neden oluyor, tüm bu düşüncelerle boğuşmamın sorunlusunu Richard olarak görüyordum. Neden Richie? Neden... Sevecek, öpecek başka kız mı yoktu? Neden beni, bunca yıllık dostunu seçmişti? Bir seçim yapmak zorundaydım. Richard ile nasıl ayrılmak istiyordum? Hemen şimdi mi yoksa daha sonra oldukça acılı bir biçimde mi? Peki ben, O'nu istiyor muydum? Onu, bir arkadaştan daha fazlası olarak görüyor muydum? Onun bana baktığı gözle, ona bakabilecek miydim? Belki de, onu kaybetmemek için bunu deneyebilirdim. Sonrası için ise... Sanırım en iyisi her şeyi olacağına bırakmaktı. Soğuk dudaklarının arasındaki, dudaklarımı hafifçe, belki de az da olsa isteksizce oynatarak ona karşılık verdim. Richard, bunca yılı bu şekilde çöpe atmış ya da daha da güzelleştirmişti. Şimdilik bundan tam olarak emin değildim. Her şeyi zaman gösterecekti. Fakat bu zaman zarfı içerisinde, Richard'a ne kadar güvenebilirdim, bilmiyorum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Karanlık Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık   Karanlık Icon_minitimeCuma Eyl. 18, 2009 7:34 pm

Ruhumda alevlenen hislerle cebelleşmeye çalışmak, yersiz bir umuttan ibaretti. Kalbimi sıkıştıran heyecanın benliğimi terk etmesi için yalvarıyordum. Çünkü heyecanlandığımda, âdeta aptallaşıyor ve sakar birine dönüşüyordum. Mariëlle'ın yanında da birdenbire kimliğimin diğer yarısına bürünürsem, kesin benden soğurdu. Ve bu da isteyebileceğim en son şeydi... Ama onunla birlikteyken, heyecanlanmamak imkânsıza yakındı. Ona attığım tek bir bakış bile kalbimin gümbür gümbür atmasına sebebiyet veriyordu. Beni aşan bir şeydi ona karşı hissettiklerimin böyle sonuçlara yol açması... Engel olamazdım.
Düşlerimi süsleyen kızın, aşkıma karşılık vermesi için herşeyi yapabilirdim. Ona yıldızların ışığından bir çelenk armağan edecektim ve sürekli onu mutlu etmeye çalışacaktım.
Ah hadi ama Richard! Aptallaşıyorsun yine!
Benliğimi saran duygulardan biri de, endişeydi. Ya Mariëlle beni reddederse! Bu olasılığın varlığı bile beni korkudan olduğum yere çivilemişti. Ve şimdi gerçeklerle yüzleşme zamanıydı, belki de hiçbir zaman Mariëlle ile birlikte olamayacaktım... İçimde akkor hâlini almış olan hislerim, tıpkı bir kara delik gibi tüm iyi düşüncelerimi tükenmez bir açlıkla yutuyorlardı.
Mariëlle'ın birdenbire öpücüğüme karşılık vermesiyle, kara deliğin içinde biriken sevincim yeniden tüm benliğimi kapladı. Nefessiz kalmasından endişelenerek dudaklarımı dudaklarından çektim. Yine komikleşiyordum; heyecandan nefesi kesilen bendim, o değildi ki... Mariëlle'a hayran olmamı sağlayan özelliklerinden biri de soğukkanlı oluşuydu. Heyecan mı? Peh!
"Mariëlle, her şeyin bu kadar ani bir biçimde gelişmesine bende şaşırdım. Ama umarım bunu önceden planladığımı düşünmezsin, bir anda oldu ve ben... Üzgünüm. Üzgünüm, ama yine de seni seviyorum." dedim. Ve dememle birlikte, yıllardan beri içimde biriken yükler, bedenimi terk etti. Rüzgârdan medet ummak istercesine başımı yukarı kaldırdım ve aşkımı itiraf etmenin o kadar da kötü bir şey olmadığına kanaat getirerek tebessüm ettim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Karanlık Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık   Karanlık Icon_minitimePaz Ekim 11, 2009 7:39 pm

Richard'ın dönmesiyle birlikte, KİLİT & Düşünseli!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Karanlık
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Karanlık -
» Karanlık Yandaş
» ~~Karanlık Ordu~~
» Karanlık ve Lumos
» Karanlık Lanet

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Phoenix ! ~ Harry Potter Rpg ::  ||| Başlangıç :: RPG Dışı :: İlan Panosu Geçmişi-
Buraya geçin: