Phoenix ! ~ Harry Potter Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaEski ParşömenLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Masa 1

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Barty Jack Widmore
Karanlık Büyücü
Karanlık Büyücü
Barty Jack Widmore


Mesaj Sayısı : 443
Mücadele Tarafı : Widmore
Kayıt tarihi : 28/04/09

Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
Masa 1 Left_bar_bleue95/100Masa 1 Empty_bar_bleue  (95/100)
Düello Gücü:
Masa 1 Left_bar_bleue0/0Masa 1 Empty_bar_bleue  (0/0)

Masa 1 Empty
MesajKonu: Masa 1   Masa 1 Icon_minitimePtsi Mayıs 04, 2009 7:11 pm

........
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Carla de Bovier
Kurtadam
Kurtadam
Carla de Bovier


Mesaj Sayısı : 63
Kayıt tarihi : 22/03/10

Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
Masa 1 Left_bar_bleue100/100Masa 1 Empty_bar_bleue  (100/100)
Düello Gücü:
Masa 1 Left_bar_bleue0/0Masa 1 Empty_bar_bleue  (0/0)

Masa 1 Empty
MesajKonu: Geri: Masa 1   Masa 1 Icon_minitimeSalı Haz. 15, 2010 8:57 pm

Çatlak Kazan tam bir karmaşa içerisindeydi. Bar bölümünde fazla içtiği için sandalyesinden düşüp duran adamdan masa başında eski arkadaşlarıyla sohbet edip etrafındakileri yok sayarak kahkahalarla gülenlere kadar herkes kendi alemindeydi. Ve tabii ki bu beni fazlasıyla rahatsız ediyordu. Rahatsız olmakta da haklı olduğumu düşünüyordum. Hiçkimsenin laga lugasını çekmek zorunda değildim. Madem bu adamlarda bu kadar gırtlak vardı, burada eski günleri anmak yerine operaya falan katılmaları gerekirdi. Gözlerimi devirerek, kaymak biramdan bir yudum aldıktan sonra derin bir iç çektim. Corrine Niobe'nin şimdiye gelmiş olması gerekirdi. Uzun, kahverengi saçlarımı havalandırarak sandalyeme yaslandım ve geldiğimden beri garip bakışlarla beni kesen ihtiyar adama manasız manasız baktım. Bakışlarım onu korkutmuş olacak ki, hemen önüne döndü. Hadi canım, gerçekten bu kadar korkutucu muydum? Bunun verdiği keyifle dudaklarımı hafifçe yukarı kaydırdım. Tam da olmam gerektiği gibiydim demek ki. Eğer karanlık işler yapıyorsanız, fiziksel olarak da o karanlık havayı insanlara yansıtmalısınız, değil mi? Zaten bunun için burada olduğum söylenebilirdi. Niobe'yi de kendi tarafıma çekmek istiyordum. Gerçekten yetenekli ve şu olması gereken karanlık havaya sahip biriydi. Yakın dostum olması da ayrı bir avantajdı. Bu onu kendi tarafıma çekmemi kolaylaştırabilirdi. Hoş, bunun için uğraşacağımı da zannetmiyordum ya. Niobe'nin gözlerinden karanlık için yaratıldığı okunabilirdi. Teknik olarak henüz Dirilişin Sembolistleri'ne katılmamış olsa da, bizden biri olduğu aşikardı. Kaymak biramın son yudumunu alırken, Çatlak Kazan'ın kapısının gıcırtılı açılma sesini duydum. Dışarıdan gelen rüzgarla uçuşan saçlarımı ellerimle engellerken içeri giren kadına baktım. Mankenleri aratmayacak bir fizik ve kendinden emin bakışlar. Sonunda gelmişti. Masaya doğru ilerlerken hâlâ onu süzüyordum. "Geç kaldın, Niobe."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Corrine Niobe

Corrine Niobe


Mesaj Sayısı : 17
Kayıt tarihi : 24/01/10

Masa 1 Empty
MesajKonu: Geri: Masa 1   Masa 1 Icon_minitimeSalı Haz. 15, 2010 9:42 pm

Büyücü dünyasının karıştığını biliyordum. Ah, şu taraf meseleleri... Aradan yıllar geçmesine rağmen değişmeyen bir şey vardı ki, o da büyücülerin içindeki "savaş" isteğiydi. Gerçi bu beni ilgilendirmiyordu. Şu an belli bir karara varmasam da, geçmişe baktığımda bir şeylerin değişmesi gerektiğini düşünüyordum. İnsanları öldürmekten zevk almıyordum; ancak fazla iyimser kişilere de katlanamadığım bir gerçekti. Böyle bir ortam içersinde büyümüştüm ben. Etrafın karanlıklarla çevreliydi ve sen o göremediğin şeyden korunmak için her zaman hazırlıklı olmak zorundaydın. Düşüncelerin beynimden birer birer geçip, rahatsız etmeyecekleri bir yere doğru hareket edişlerini hissettim. Daphnée ile olan randevuma geç kaldığıma neredeyse emindim. Hızlı hareket etmeye çalışmıyordum, bunun için fazla yorgundum. Belki bir kadeh ateş viskisi içer, eski ve hatrı sayılır dostumla biraz konuştuktan sonra evime geri dönerdim. Neden bu kadar yorgun olduğum konusunda bir fikrim yoktu; ancak artık hergün görmeye alıştığım büyücü haberleri beni sıkmaya başlamıştı. Harekete geçen karanlık tarafa ve ona cevap vermekte gecikmeyen aydınlığın temsilcilerine-ya da bunun gibi bir şey- ait haberleri görmek, sürekli düşünmeme neden oluyordu. Ben kimim? Gerçekten bugün için mi eğitildim? Ben ne olacağım? Bu sorular çok zor sayılmazdı; eğer hemen cevapları bulunması gerekmeseydi tabii. Zihnimi ele geçiren sorulardan kurtulmaya çalışarak başımı iki yana salladım. Bugün bu mevzu hakkında kafa yormayacaktım, beni bekleyen bir kader vardı. Ve içimden bir ses bunun Daphnée ile ilgisi olduğunu söylüyordu. Kimsenin duyamayacağı bir şekilde fısıldadı; " Bu çok ilginç. "

Çatlak Kazan'ın bar kısmına ulaşınca, etrafa şöyle bir baktım. Sevgili dostum buralarda bir yerlerde olmalıydı. Sarhoş büyücülerle bir bütün olmuş bu yerde, onu bulmak çok zor olmasa gerekti. Ne de olsa kim olduğunu belli etmek onun için fazlasıyla kolaydı. Gözlerim bu berbat manzaraya alışınca, beni süzen bakışları fark etmem zor olmadı. Geç kaldığımı bildiğim için şaşırmamıştım. Sadece arkadaşımı fazla bekletmemiş olmayı umuyordum. Bugün ilk defa acele etmeye çalışarak, aramızdaki mesafeyi birkaç uzun adımda kapattım. İmalı sözlerine aldırmayarak, gülümsedim. "Buna alışmış olman gerekiyordu, Daphnée." Karşısındaki sandalyeye geçtim ve hâlinden pekte hoşnut gözükmeyen görevliyi yanıma çağırmak üzere elimi hareket ettirdim. Buram buram içki kokan bu yerin, fena hâlde güzel ortamına uyum sağlamamak elden değildi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Carla de Bovier
Kurtadam
Kurtadam
Carla de Bovier


Mesaj Sayısı : 63
Kayıt tarihi : 22/03/10

Bilgiler
Quidditch Mevkiî:
Rpg Puanı:
Masa 1 Left_bar_bleue100/100Masa 1 Empty_bar_bleue  (100/100)
Düello Gücü:
Masa 1 Left_bar_bleue0/0Masa 1 Empty_bar_bleue  (0/0)

Masa 1 Empty
MesajKonu: Geri: Masa 1   Masa 1 Icon_minitimeC.tesi Tem. 17, 2010 12:10 am

"Buna alışmış olman gerekiyordu, Daphnée."
Batan güneşin renginde, kızılımsı saçlarımı ince parmaklarımla havalandırdım. Hava o kadar sıcaktı ki, üzerime giydiğim dökümlü elbise nemden kıvrımlı bedenimle bütünleşmişti. Solgun tenimle müthiş bir tezatlık oluşturan kan kırmızısı dudaklarımı hafifçe yukarı kaldırarak sırıttım. Eski dostum hiç değişmemişti, hala aynı Corrine'ydi. Rahatlıkla bir makyaj reklamına çıkabilecek olan zayıf çehresini süzdüm. Beline dökülen uzun kahverengi saçları, kendinlerine has bir edayla yüzünü çevreleyerek mavi gözlerini ortaya çıkartıyordu. Düzgün bir burna ve ince dudaklara sahipti. Bu haliyle oldukça masum gözüküyordu. Pek çok erkeğin hayalini süsleyebilir, pek çok kızın idolü olabilirdi. Ama ait olduğu yer karanlıktı. Onu buraya yine aynı konu için çağırmıştım. Dostumu yanımda istiyordum, karanlıkta. Her ne kadar aynı konuyu ısıtıp ısıtıp önüne koymak ikimizi de biraz sıksa da, onun karanlığa ait olduğunu ve elbet bir gün ait olduğu tarafa geçeceğinin farkındaydım. Kendisinin de farkına varabilmesi için tek gerekense aynaya bakmaktı. Bakmaktan da öte, masum yüzünün ardındaki karanlığı görmesi gerekiyordu, görecekti de. Saniyeler önce yanımızda bitmiş olan sokak serserisinin gitarından çıkan dengesiz notalar beynimin rutinlik anlayışını bozuyordu. Gürültü olarak nitelendirdiğim bu ses kulak kıvrımlarımda dolanırken, sessiz kalmayı tercih ettim. Önemli bir görüşme için buradaydım ve hayır, bir ayyaşın bunu bozmasına izin vermeyecektim. Çalar çalar giderdi, ne de olsa parayla çalışmıyordu. Sakinliğimi korumak adına çıkardığım sigarayı histerik bir hareketle ağzıma götürdüm. Dudaklarımdan çıkan beyaz duman, ince havada kıvrılarak ilerliyor ve bir süre sonra yok oluyordu. Bense hala hastalıklı gözlerle dostumu süzüyordum. Bugün, diğer günlere göre daha farklıydı sanki. Nasıl demeli? Daha kendinden emin, daha zeki, daha hoşgörüsüz ve acımasız. Kısaca daha karanlık. Onu böylesine karanlık görmek bana tarifsiz bir haz yaşatmıştı. Belki de artık konuya girmem gerekiyordu. Sigaramı eski masanın üstündeki kaideye bıraktım. Dudaklarımı aralamamla cümlelerin dışarı akması bir oldu. "Ne diyorsun Corrine, bizimle misin?"


En son Daphnée Swenian tarafından Perş. Ağus. 12, 2010 6:28 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Corrine Niobe

Corrine Niobe


Mesaj Sayısı : 17
Kayıt tarihi : 24/01/10

Masa 1 Empty
MesajKonu: Geri: Masa 1   Masa 1 Icon_minitimePaz Tem. 18, 2010 10:44 pm

Az çok buraya ne için çağrıldığımı biliyordum. Aslında sadece Daphnée'nin beni özlemiş olduğunu düşünmek isterdim; fakat böyle düşünmeye çalışmak kendimi kandırmaktan başka bir şey olmazdı. Yüzünde küçük bir gülümsemeyle beni izleyen arkadaşıma baktım. Gerçekten karanlık saçıyordu. Sarhoş büyücülerin anlamsız sesler çıkardığı ve şu an için "iğrenç" olarak nitelendirebileceğim Çatlak Kazan önemli bir mevzu konuşmak için uygun bir yer sayılmazdı. Yine de buradaydık işte. Çok fazla güç sarf etmeden çektiğim sandalye sinir bozucu bir gıcırtıyla zeminde kaydı. Canım ne bir ateş viskisi istiyordu ne de başka bir şey. Odaklandığım istemesem de birazdan Daphnée'nin bahsini geçireceği konuydu. Taraf geyikleri. Nereye ait olduğumu bilmiyordum. Yani tam olarak hissedemiyordum. İstedikleri kadar acımasız olabilir miydim? Bana söylenilen herşeyi bir köle misali yerine getirebilir miydim? Koluma yapacakları o dövmeye sonsuza dek tapabilir miydim? Tüm bunlar olmasa bile iyi biri olabilir miydim? Sürekli iyilik meleği olarak gezmek canımı sıkardı herhâlde. Karar vermez ciddi anlamda zordu. Tarafsız olmak gibi bir hata yapmazdım. Yapmamalıydım. Bu ucubelere göre bir tercihti. Karşıdan bakıldığında nasıl göründüğümü merak ediyordum. Suratımdan "ben kötü biriyim" cümlesinin okunmadığı bir gerçekti; ancak normal insanlar kadar masum muydum? Bazen bir şeyleri yakmak veya öldürmek gibi davranışların içimde alevlendiğini itiraf etmeliydim. Düşüncelerimin yarısından fazlasının karanlık ve anlaşılmaz olduklarını biliyordum; ama tuhaf bir şekilde bu karanlık, birkaç benekten oluşan aydınlığı içine alamıyordu. Ne olursa olsun, bugün, bu masada bir karar alacaktım. Bunu yapmak zorundaydım.

"Ne diyorsun Corrine, bizimle misin?" Sonunda beklediğim soru genç ve güzel arkadaşımın dudaklarından dökülmüştü. Tahminlerimde yanılmamış ve o, bana bu soruyu yöneltene kadar düşünme payı şansını kendime yaratmayı başarabilmiştim. Oldukça zor bir soru ile karşı karşıya kaldığımı biliyordum. İyi biri olmasam bile tamamen kötü olmak kehaneti beni korkutuyordu ancak başka ne yapabilirdim? O karanlık işaretin kolumun üzerinde fazlasıyla asil duracağına emindim gerçi. Daphnée'nin sorusuna hemen cevap vermektense kendini kaybetmiş iki büyücünün dalaşını izledim. Gözlerimi Çatlak Kazan'ın duvarlarında gezdiriyor, düşünme süremi uzatmaya çalışıyordum. Tabii bunu birkaç dakika daha sürdürürsem sevgili dostumun hakkımda yanlış düşüncelere kapılacağına da emindim. Derin bir nefes aldım ve bakışlarımı son olarak Daphnée'nin bakışlarıyla buluşturdum. Benden şüphe ediyor olabilirdi. "Bu çok zor bir karar, Swenian." Duraksadım. Amacım karar verme sürecini heyecanlı bir hâle getirmek değildi. Boğazım kurumuş gibiydi ve bu konuşmamı zorlaştırıyordu. "Ama illa bir şey söylemek gerekirse... Onlarla olmaktansa, sizinle olmayı tercih ederim. Ve bir tarafa ait olmamayı kabul etmektense yine size katılmak en mantıklı seçenekmiş gibi gözüküyor." Gülmüyordum ya da gözlerimde sevindiğimi belirten bir ışık yoktu. Sadece, olması gereken bu, diye düşünüyordum. Artık bir karara vardığıma göre de, seçimlerime sonuna kadar sadık kalacaktım. Etrafımın karanlıklarla dolu olduğunu hissedebiliyordum. Bunun böyle devam etmesini diledim. Dünyaya aydınlığın hükmettiği gün ben olmayacaktım çünkü.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Masa 1
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Masa 3
» Masa 4
» Masa 1
» Masa 2
» Masa 3

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Phoenix ! ~ Harry Potter Rpg ::  ||| Başlangıç :: RPG İçi-
Buraya geçin: