Bay Lux'un Odası

Konu: Geri: Bay Lux'un Odası Ptsi Mayıs 04, 2009 5:23 pm

Soğuk sabahın yüzüne çarpan esintisinde yürüyordu.İlk karşılaşmalarının üzerinden yaklaşık bir hafta ya geçmiş ya geçmemişti. Diagon her zamanki gibi kargaşa dolu, her zamanki gibi cıvıl cıvıldı. Rose elindeki dosyaya baktı. Bakanlık... Bu gün iş gereği bakanlığa gitmesi gerekiyordu. İçinde hafiften bir endişe,hafiften bir karmaşa hüküm sürerken bunun çok da kolay olduğu söylenemezdi. "İş iştir." dedi kendi kendine ve kaldırım taşlarına dikti gözlerini.

Dördüncü sınıfa giden bir Revenclaw'dı ilk tanıştıklarında. Güzel bir kızdı. Şimdi güzel bir kadın olduuğ gibi... Demyx ise Slytherin'de okuyordu. Başta tek muhabbetleri bina yarışları olsa da sonraları bu muhabbet ilerlemiş ve bir anda bütün okulun bildiği bir ilişki ortaya çıkmıştı. Birlikte delicesine eğlenirlerdi o günlerde. En büyük kavgaları bir kaç günlük küslükten başka bir sonuç vermemişti hiç bir zaman. Sürekli arkadaşları araya girer ve "mutlu son" olarak sonuçlanırdı tartışmalar. Şühesiz ki o günlerde düşünecekleri son şey şuanki halleriydi. Zamanla daha da alevlenmişti aşkları. En azından Rose için... Ta ki Demyx'i yanındaki o April denilen, sarışın,şımarık editörle görene kadar.

Derin bir nefes aldı Rose. Artık çok geçti. Aralarındaki herşey son zerresine kadar son bulmuştu. Bundan sonra aralarında olabilecek en yakın şey arkadaşlıktı tahminen. Kahverengi parkelerin üzerinde tok sesler çıkaran topuklu ayakkabıları bakanlığa girmişti şimdi. İçerisi ciddiyeti buram buram hissettiren bir havaya sahipti. Etrafta bakanlar,müsteşarlar at koşşturuyordu. Bazıları elindeki dosyalara bakıyor, bazıları bardaklarındaki kahveleri yudumluyordu. "Bay Lux'un ofisi lütfen." dedi ona yardımcı olmak amacıyla yanında dikilen adama. Birlikte yürümeye başladılar. Ciddiydi, ciddi olması gerekiyordu. Merdiven basamakları ilerledikçe sanki onun ayakları geri gidiyordu. En sonunda Uluslar Arası Sihirseş İş Birliği Dairesi'ne geldiğinde yanındaki adamın ayrılmasını bekledi. Derin bir nefes alarak Demyx'in odasını tıklattı ve içeriye girdi. "İyi günler Bay Lux. Bakanlık kasasıyla ilgili sizinle konuşmamız gereken bazı konular varmış sanırım. Sabahleyin bankayı arayarak öyle söylemişler." dedi ve sustu. Aynı oda içinde birbirini yıllardır tanıyan iki yabancı olmak. Zor değildi onun için ama çok da hoş bir durum olduğu söylenemezdi.

Konu: Geri: Bay Lux'un Odası Ptsi Mayıs 04, 2009 5:43 pm

Saatlerdir elinden düşmeyen içki şişesini kapının ani açılmasıyla çekmeceye bir anda tıkması gerekmişti.Görevde içki içmesi yasaktı.Gözleri flu bir ekranı yansıtırcasına görüntüyü bulanıklaştırıyor ve herşeyi iki bilemedin üçletiyordu.Güzel görünümlü bir kadın silüeti belirdi en başta.Ardından Bakanlık görevlisi orayı terk etti.Biraz kendine geldiğinde onun Rose olduğunu farketti.Şakaklarındaki damarlar her zamanki gibi kabarmış ve gözleri kızarmıştı.İçkinin kafasını bir hoş etmesi belli ki bugün onun canını fena halde yakmasına sebep olacaktı.Kendisine hakim olmaya çalışırken Alkolün beynini uyuşturmasına izin verdi ve başını yere eğen Rose'a bakmadan içkisini Çekmeceden geri çıkardı.Serserice bir hareketle başına dikti.O sırada Rose beceriksiz bir şekilde senaryoya uydu:

""İyi günler Bay Lux.
Bakanlık kasasıyla ilgili sizinle konuşmamız gereken bazı konular
varmış sanırım. Sabahleyin bankayı arayarak öyle söylemişler."

Bu müthiş bir kahkaha atmasına sebep olmuştu.:

"Öyle söylediler Ha!!"

ardından kahkahasını biraz daha şiddetlendirdi ve yumruğunu vernikli masaya vurmaya başladı.Suratını kollarının arasına alarak bir gülme krizi geçirdi. Kısa bir süre sonra ani bir gerilme oluşmuştu yüz hatlarında Atik bir hareketle asasını çıkardı ve büyülü sözleri mırıldanarak kapıyı kitledi. Rose onun sadece özel günlerde içki kullandığını bilirdi. Bu onu korkutmuş olacaktı büyük ihtimalle.Asasını sert bir şekilde masaya çarptı ve onu orada bırkatıktan sonra devam etti:

"Şimdi ne kadar cesaretin var göreceğiz! İsrarla aciziyetini kabullenemiyorsun! Pekala madem o kadar kendini bu kadar üst düzey rkaraktere sahip sanıyorsun! O zaman neden üç kuruş olmuş Onuruna sahip ÇIKMIYORSUN!! Ah ama doğru Lanet olası ...tan bir ateşvisikisi lekesini cübbemi temizlemek için çıkaran masum bir kadına iftira atmak ancak senin gibi şirret birine yakışırdı! Seni buraya ben çağırdım Constantine! Artık HADDİNİ BİLMEN GEREK!! aksi takdirde bende çirkefleşirim!!"

Yavaşca geriye doğru yaslandı.Yüzünde Sosyopatca bir gülümseme vardı. Bunları içkinin sarhoşluğuyla söylüyordu ve zaman ilerledikçe daha kötülerini yapacağından korkmaya başlamıştı.Fakat endişe duymuyordu. Sinirleri uyuşmuştu sadece Haykırmak ve içindeki kötü düşünceleri dışarı vurmak istiyordu. Can yakmak istiyordu kısa kestirircesine söylendi:

"Son kez asana yelten küçük hanım.Çünkü bi daha asla Karşına çıkmayacağım"

Konu: Geri: Bay Lux'un Odası Ptsi Mayıs 04, 2009 5:57 pm

"Şimdi ne kadar cesaretin var göreceğiz! İsrarla aciziyetini kabullenemiyorsun! Pekala madem o kadar kendini bu kadar üst düzey rkaraktere sahip sanıyorsun! O zaman neden üç kuruş olmuş Onuruna sahip ÇIKMIYORSUN!! Ah ama doğru Lanet olası ...tan bir ateşvisikisi lekesini cübbemi temizlemek için çıkaran masum bir kadına iftira atmak ancak senin gibi şirret birine yakışırdı! Seni buraya ben çağırdım Constantine! Artık HADDİNİ BİLMEN GEREK!! aksi takdirde bende çirkefleşirim!!"

Çirkefleşirim... Gelecek zamandan bahsetmesine gerek yoktu. O anda da yeterince çirkef görünüyordu zaten. Üstelik için için sarhoşluğu da yetiyordu. Rose onun ne zamanlar içtiğini adı gibi çok iyi bilirdi. Suratına pişkin bir gülümseme yerleştirdi. "Demyx... Oyunu bırakalım istersen. O kadının görevi senin cübbeni temizlemek DEĞİLDİ! Üstüne üstlük karaktersiz olan ben olsam, gelip de senin kollarında geçirdiği o HOŞ dakikarlar ile bana nispet yapmaya çalışan April olmazdı, değil mi? Üstelik, üstelik sen sarhoşsun. Kendine gel! Birisi görürse çok fena olur biliyorsun." dedi ve adama doğru yaklaşarak elinden içki şişesini aldı. "yeter bu kadar. Kariyerini mahfedeceksin ahmak." dedi. Adamın benliğinin yerinde olmadığını biliyordu. "Kaç şişe içtin? Yada kaç fıçı?" diye sordu hafiften bir homurdanmanın eşliğinde.

Adam elinde asası, güzünde aptal bir sarhoş ifadesi ile onun karşısındaydı. "Saçmalama... Bilinçsiz bir fare gibisin Demyx. Yüzde doksansekiz büyü sözlerini bile doğru düzgün söyleyemez kendine zarar verirsin." dedi. Ciddiydi. Hem de fazlasıyla. Ona kızgın olsa bile karşısındaki bir bakandı. Üstelik gelecek vaad eden bir bakandı. Elindeki dibi gelen içki şişesini çöpe attı. Adam hala garip garip hareketler yaparken Rose koltua oturdu. rahat bir koltuktu. Karşısındakinin düşündüğünün aksine korkmuyordu. "Ayyaş" diye fısıldadı kendi endine ve gülümsedi.

Konu: Geri: Bay Lux'un Odası Ptsi Mayıs 04, 2009 6:00 pm

______Sızdı______( Very Happy

)

Konu: Geri: Bay Lux'un Odası Ptsi Mayıs 04, 2009 6:16 pm

Adam sızmıştı. Rose derin bir iç çekti. Dejavu olarak adlandırılan olay tam olarak da bu olmalıydı. Tehtitkar bir ses tonu ile "Demyx!" diye bağırdı. Ama kapalı bilinci cevap vermesini geç duymasına bile engel olmuştu doğal olarak.

Görüntü pek de iç açıcı değildi. Eğer biri görse Demyx'in sahip olduğu ve olabileceği bütün kariyeri o anda noktalanırdı. Gözlerini odada gezdirdi bir süre. Şanslıydılar ki ofis binanın arka cephesindeydi. Rose aceleci bir tavırla pencereyi açtı. Fazla olmasa da geniş sayılırdı. En azından süpürgeye bindiğinde çıkabileceği bir seviyedeydi yüksekliği. "Accio süpürge!" diye bağırdı. Bu meselenin bir an önce bitmesi gerekiyordu. Açık gözküyüzde beliren süpürgenin silüeti ile Rose işin zor kısmına geldiğini anlamıştı. Yavaşça Demyx'in yanına yaklaştı. Onu uyandırmanın yolu olmasa da biraz çırpınışın ardından süpürgeye bindirmeyi başarmıştı.

Saatler sonra, eve gelmelerinin ardından, Demyx'i bahçedeki sezlonglara yatırmış ve mutfağa gitmişti. En nefret ettiği şeylerden biri bir ayyaşı ayıltmaktı.Kendine gelmeye çalışan adamı gördüğünde "Uyandın mı kurbağa prens." dedi alaycı bir tavırla. Adam hala sarhoştu ve tahminen kafası davul gibiydi. Elindeki beyaz porselenin içinde bulunan kahveyi tezgaha bıraktıktan sonra kapıdan çıkarak Demyx'in yanına,havuz başına gitti. "Kimse yokluğunu fark etmeden bu işi halletsek iyi olacak." dedi sessizce . Adam hala tam olarak ayılmış sayılmazdı. Rose'un suratında engel olamadığı bir gülümseme belirmişti. Kollarını kıvırarak duvarın kenarından aldığı bir kovaya havuzdan su doldurarak Demyx'in başından aşağıya boşalttı. "Haydiii... Evimi daha fazla meşkul etme!" dedi yüksek bir ses tonuyla. Onu orada öldürebilirdi.Ama istemiyordu. Eziyet çekişini ve rezil oluşunu görmek Rose için çok daha eğlenceliydi. Suratına çarpan suyla birlikte kendine gelen adama bakarak kahkaha atmaya başladı. Oldukça komik görünen bir ifadenin ardında sinirlenen bu adam, o gün daha çok oaly çıkaracağa benziyordu.

Konu: Geri: Bay Lux'un Odası Ptsi Mayıs 04, 2009 6:24 pm

Suratına dökülen yoğun su kütlesiye ani bir uyanış yaşadı.Rose'un pis sırıtışlarına ilk önce anlam verememiş ama sonra durumun vasatlığını anlamıştı.Kimle boy ölçüştüğünü bilmiyordu bu kadın.Cebine koyulmuş olan asayı arandı bir süre vu bulduğundan da büyük bir Hızla kadına doğrulttu ve bağırdı:

"Avis"

Asadan çıkan kuş sürüsü Rose'un dikkatini dağılmasını sağlamıştı.Sinsice gülümserken Rose'un ayağı kayıp havuza düşmesi durumlarını eşitlemiş sayılırdı.Vahşi batının kovboyların benzer bir hareketle asasının ucunu söndürdü ve yavaş adımlarla Rose'un kulaç attığı kısıma yaklaştı ardından konuşmaya başladı:

"Nasıl serinletici değil mi?"

Göz kırparak kıkırdamaya başladı

Konu: Geri: Bay Lux'un Odası Ptsi Mayıs 04, 2009 6:31 pm

Gözünün içine baka baka gülen adamın ayıldığı her halinden belliydi. Ama Rose bunun altında kalacak biri değildi."Ya ne demezsin" diyerek cevap verdi adamın sorusuna. Ardından da zaten ıslanan paçasından tutarak onu suya çekti. Artık ikisi de aynı konumdalardı." Ne yüksek, ne alçak Demyx. Hala aynıyız bak." diyerek sırıttı. Artından ise havuzdan çıkarak saçındaki suları sıkmaya koyuldu. Serinlemek ne kadar güzel olsa da ıslaklık için aynı şeyi söyleyemezdi. Kahvesi hala mutfaktaydı. Onu almayı planlıyordu şimdi. Mutfağa doğru attığı bir iki adımın ardından havuz kenarında yeri ıslatan suya basarak dengesini kaybetti ve bir kez daha havuzun soğuk sularını boyladı. Başı suyun içinden çıktığında Demyx kahkahalara boğuluyordu. Rose kızmıştı.
Nasıl böyle bir falso verebilirdi ki? "Gülme!!! Bak fena yapıcam Demyx." Her ne kadar kızsa da o da gülümsemesine engel olamıyordu şimdi.

Konu: Geri: Bay Lux'un Odası Ptsi Mayıs 04, 2009 6:49 pm

Suyun içinden çıkan kadın saçlarını durulama çabası içerisine girmişti. Dünya üzerinde sahip olunabilecek en baştan çıkarıcı vücuda sahip olan kadın Demyx gibi bir adamın sabrını hayli zorluyordu.O sırada kadının tekrar kayıp suyun içine düşmesi gülme krizine girmesine neden olmuştu.Kadın kafasını çıkarırken kaşları çatık bir şekilde bağırdı:

"Gülme!!! Bak fena yapıcam Demyx."

zor da olsa suratına ciddi bir ifade takınmaya çalışmış ama kısa süreli bir başrıdan sonra tekrar gülme krizine girmişti.İçerisindeki tüm kahkaha şevkini bitirdikten sonra Rose'un fena halde su yuttuğunu farketti. İşte bundan korkuyordu. Kendine engel olamıyordu eskisi gibi. 2 gündür(yıldrı) ilkkez göz göze geliyorlardı. Hiç düşünmeden ve tereddüt etmeden kadını belinden tutarak kendine doğru çekti. Doğru dürüst nefes alamamıştı ama bir anda 2 si birden suya batmıştı. Bu onun için engel sayılmazdı. Hakim olamadığı o çekim yıllar sonra etkisini tekrar kazanmışcasına dudaklarını kendininkilere doğru çekmişti. Havuzun serinleticiliğine nispeten ateş gibiydi dudakları. tam anlamıyla dudaklarını hissettiğinde belini daha sıkı kavradı. Birazdan büyük ihtimal burnunun ortasına yiyeceği okkalı bir yumrukla suyun dibini boylayacaktı. Fakat unu pek önemsemiyordu

Konu: Geri: Bay Lux'un Odası Ptsi Mayıs 04, 2009 6:59 pm

Dudaklarına değen dudaklar onu geçmişe bir yolculuğa zorlamıştı. Kalbinin en ölü noktalarına gömdüğü duyguların yeniden alevlenmesinden korkuyordu. Zor da olsa kendini
Demyx'in dudaklarından çekti. Belini saran eller hala onu sımıkı kavrıyordu. Gözleri duygusuzca bakıyordu Demyx'e. Kızmıştı. Hem de çok. Daha bu sabah ona hakaretler yağdıran adam şimdi dudaklarına yapışmıştı bir anda. Suratındaki eğlenceye dayalı gülümseme yok olmuş yerine sağlan bir tokadın ardından gelen kindar ifade yerleşmişti. "Şakk..." Rose kendini Demyx'in kollarından kurtardıktan sonra arkasını dönerek yutkundu. Ciddi biçimde su yutmuştu. Eğer Demyx onu kendine çekmeseydi belki de boğulma tehlikesi geçirebilecek seviyedeydi. Derin bir nefes alarak hala ona bakmakta olan ve afallamış adama baktı. Suyun soğuk yüzeyini yararak tekrar ona yaklaştı."Bu bana çektirdiğin o kabus dolu günler içindi." dedi yavaşça. Bir süre gözgöze kaldılar. Korktuğu başına gelmişti. Günlerdi yeniden uyanmaması için çaba sarf ettiği duyguları su üstine çıkıyordu şimdi.Sağ elini yavaşça adamın elmacık kemiklerine değdirdi. Bu sefer kızgın değildi. İçinde bir rüya görüp uyandığında gerçek olmadığını anlayınca hissettiğine benzer bir duygu vardı.Titrek hareketlerle dudaklarını yavaşça onunkilerle birleştirdi. Demyx'in onu belini tekrar kavradığını hissetti.İki yıldır içinde biriken özlemi ve asla tamamen bitiremediği aşkını barındıran bir öpücüktü onun dudaklarına bıraktığı.

Konu: Geri: Bay Lux'un Odası Paz Mayıs 10, 2009 4:54 pm

Suratında hissetiği tokat fena halde affalamasına neden olmuştu ne kadar hazırlıklı olsada...Fakat kısa süre sonra gelen öpücük tekrar kendine gelmesine neden olmuştu.Belini sıkıca kavrayarak dudaklarına iyice bastırdı.Muhtemelen suyun içinden çıkmazlarsa boğulacaklardı.Güçlü kollaryla kadını suyun dışına itti ve çıkmasını sağladı.Ardından kendi de mermere asılarak suyun içinden çıkmıştı.İkiside sırılsıklamdı. Fakat ikisini de önüne geçemedikleri ya da geçmek istemedikleriği dürtüleri kontor ediyordu. Rose'u yavaşca Narin kollarından yakalayıp Soğuk mermere sırtını yaslamıştı. Vücudları ne kadar ıslak olsada oldukça sıcaktı. En azından birbirleri için öyleydi. Demyx için Rose en ufak zerresine kadar ıslansada o vazgeçilmez kokusunu kaybetmiyordu. Parfümünün arasından kokuyu seçmek az da olsa zor olduğu için anın tadını çıkarmak istedi ve dudaklarını onun boynuna değdirdi. Kalp atışlarını burdan duymak mümkündü.Ardından yavaşca yükseldi kafası ve burun buruna kaldılar. Islak dudaklarını onunkine değdirerek büyük bir hazla öptü aşkını.

» Kardeşlerin Odası
» Baş Şifacı Odası
» Sigara Odası
» Çalışma Odası
» James'in Odası