Phoenix ! ~ Harry Potter Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaEski ParşömenLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Hogwarts'a Geliş

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Heather Alice Sweét

Heather Alice Sweét


Mesaj Sayısı : 107
Doğum tarihi : 01/04/93
Yaş : 31
Mücadele Tarafı : Yok / Ama babam Seherbazdı.
Sihirsel Soy : Safkan
Evcil Hayvanı : Sweetpain
Kayıt tarihi : 25/05/09

Hogwarts'a Geliş Empty
MesajKonu: Hogwarts'a Geliş   Hogwarts'a Geliş Icon_minitimeC.tesi Haz. 06, 2009 9:16 pm

'Hikayeyi biliyorsun Heather'

Onun sesini asla unutamayacaktım. Bütün hikayeyi bilmeme rağmen tekrar tekrar dinlemek istememin bir sebebi vardı. Anne ve babamı kaybetmiş olmam benim suçumdu. O gün evden kaçmasaydım hiç bir şey olmayacaktı. Benim başına buyrukluğum sonunda en sevdiğim insanları almıştı elimden. Loş ışıkta yarı uykulu ön koltuğa bakıyordum. Ne görmeyi beklediğimi bilmiyordum. Kucağımı mesken tutmuş olan kedim mırıldıyordu. Yaşlı Mr.Barking ön koltuktan arada bir beni süzüyordu. Gene kaçıp kaçmayacağımı merak ediyorlardı. Bütün o karanlık büyücülerin arasında sağ kalan tek kişi olmak kolay değildi. Mr.Barking'in yaralı yüzünden korkmam geremiyordu. Gözleri sevgiyle baksada karanlık görünümünü hiç kaybetmeyecekti. Korkmamam için bir çok sebebim vardı. Çocukluğumdan beri babamın arkasını kollaması bunlardan en büyüğüydü. Babamla o seherbazların en tanınanlarıydı. İkisi bir çok karabüyücüyü Azkabana yollamaktan sorumluydular. Onların o büyük maceralarını dinlemek ben ve kardeşimin en eğlenceli anlarıydı. Kardeşim daha dört yaşında olduğu için bütün sorumluluğunu ben üstlenmiştim. Hogwarts'a başlamadan önce Mr.Barking kardeşimin veleatini üzerine almıştı. Beni okula götürmek ve diğer ufak ayrıntılardan sorumluydu. Babam ölmeden önce bizi Mr.Barking'in kucağına bırakmıştı. Onunla olmayı sevmemem kötü biri olduğunu göstermezdi tabi; ama ben genede ondan uzak duruyordum. Benim bu çekincemi bildiğinden bana hiç yaklaşmadı. Kardeşimle çok iyi anlaşıyorlardı. Mrs.Barking'in dolgun çikolatalı kekleri kardeşimin gönlünü almaya yetmişti. Anne, babamızın öldüğünü tek bilen ben olunca bu durum sorun yaratmıştı tabi. Kardeşime söyliyemiyordum; bunda haklılardı. Daha çok küçük olduğundan söylememeliydim. Onların bir iş seyahatinde olduğunu bilen Henri bir daha ebeveynlerini sormamıştı. Onları her gün anan sadece ben kalmıştım.

Mavi gözlerim loş ışığın ardında karanlık görene kadar bekledi. Mr.Barking'in hala beni gözetlediğini biliyordum. Onun koca gözleri hiç bir zaman durmazdı. Kedimi düzenli aralıklarla okşuyor; diğer yandan şarkı mırıldanıyordum. Gözlerimin kapanması isteyeceğim son şeydi. Arabanın içine yayılan pis koku bunu engelliyordu. Uyumam için rahatlamam gerekirken bu koku sayesinde son derece dinçtim. Ne yazıkki midemdende hiç beklemediğim aynı dinçlik belirtileri geliyordu. Bir kaç gün önce hislerimi yitirmiş olmasaydım şimdiye çktan kusacağımdan emindim. Şarkımın sonunda geldiğimde kedim iyice mayışmıştı. Benim kucağıma biraktığı büyük bir tomar tüğle mırıldıyordu. Her nefes alışında kalkan tüğlerden rahatsız olmuyordum; ama Mr.Barking benim aksime rahatsız gibi görünüyordu. Bunu düşününce hafif bir gülümseme belirdi. Mr.Barking bana bakarak neden güldüğümü anlamaya çalıştı. Hiç bir belirti bulamayınca homurdanarak geri yola döndü. Mrs.Barking evde Henry'le kaldığı için çok mutluydu. Bu iki yaşlı ihtiyar benden ne kadar nefret ediyorsa Henry'i o kadar seviyorlardı. Bundan hiç şikayetçi değildim. Kardeşimi bırakabileceğim bir yer olması güzeldi. Ona bakarlarsa benimde tüm yüküm kalkmış olurdu. Gerçi şimdi düşünmem gereken Hogwarts'a bir hafta geç gitmemdi. Derslerden geri kalmış olmalıydım.Yeni gelenler okula alışıncaya kadar onlarla dalga geçme faslıda bu yıl suya düşmüştü. Bunlar için söylenmemeliydim; çünkü hepsi benim suçumdu. Ailemin taşınacağını öğrendiğimde o büyük kavgadan sopnra kaçmamalıydım. Karabüyücülerin yanına gitmek zaten en büyük aptallığımdı; ama handan başka nereye gidebilirdim bilmiyordum. Çatlak Kazanda beni kesinlikle bulurlardı. O zamanda kaçmamın hiç bir anlamı olmazdı. Beni yakalayacaklarını; babamın beni kurtarmak için öleceğini bilemezdim. Bu kadar duygusuz olmam benim suçum değildi. Bir çocuk babasının ölümünü gördükten sonra başka duygular hissedemeyecek kadar hissizleşiyordu. O tranvatik olaydan sonra çok değişmiştim. Kendimi hiç olmadığı kadar kapatmıştım. Kimseyle konuşmamış; hiç bir zaman gülümsememiştim. Sonunda bunları atlatmıştım; ama bu seferde annem babamın acısıyla yataklara düşmüştü. Ona bakmak istememin nese kötüydü. Hogwarts'a annemi hasta bırakarak gidemezdim. Gerçi bir işe yaramamıştı. Hogwarts'ın ikinci gününde bir tanecik annemde hayata gözlerini yumdu. Kardeşim bunların hiç birini göremedi. Çünkü o arada Mr.Barking'in şaklabanlıklarıyla meşguldü. Henry'e adeta tapan Barking'ler bu haber karşısında neredeyse göbek atacaklardı. Ailemin ölümünden ksıa bir süre sonra bizi evlat edinmişlerdi. Aslında Henry'i evlat edinmişler bende yanında pakete dahil olarak gelmiştim. Bunu hiç bir zaman dert etmediğim için üzülmüyordum. Barking'lerin yağlı suratlarına dayanmak bile benim için bir mucizeydi.

Sonunda Hogwarts ışıkları göründü. Mr.Barking ön koltuktan bir şeyler geveledi. Hiç bir şey anlamasmada kafamı salladım. Hemen yerimden doğruldum. Hogwarts'ın büyük ışıklarına baktım. Hademe kapıyı açtı. Mr.Barking hurda arabasını kapaıdan içeri soktu. Bahçenin ortasına parkederek indi. Benim bavullarımı indirmek için yaşlı kollarını zorlamayacağını bildiğimde yerimden zor kıpırdadım. Bu arada bavullarım asayla havalnadırılmıştı. Mr.Barking kapının önünde duran Müdür'ü başıyla selamladı. İçeriye doğru bir kaç adım atarak adamın elini sıktı. İki adam kafa kafaya vermiş bana bakarak bir şeyler konuştular. Bunun benim talihsiz hikayem olduğunu anlamamak için salak olmalıydım. Konuşmaları sona erdiğinde Mr.Barking bana bakma gereksinimi bile duymadan arabasına bindi. Bundan hiç şikayetçi değildim. Koca bunakla vedalaşma zahmetine giremezdim. Müdür bana yaklaşarak gülümsedi. Yaşlı sesiyle ' Hogwarts'a hoşgeldin küçüğüm ' dedi. Başımla adamı selamladıktan sonra bana gösterdiği yoldan ilerledim. Hademenin bavullarımı taşımasıyla Ravenclaw'un o bilindik yatakhanelerine çıktım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Hogwarts'a Geliş
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Hogwarts'a İlk Geliş
» * Barty ile Hogwarts'a Geliş *
» Hogwarts'a Gecikmeli Geliş
» Yeni Başlangıç~Hogwarts'a GeLiş

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Phoenix ! ~ Harry Potter Rpg ::  ||| Başlangıç :: RPG İçi-
Buraya geçin: